Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Gülen cemaati FETÖ’ye dönüştükten sonra Türkiye’de her anlamda sıfırlandı. 7 Şubat, 17/25 Aralık, Mit Tırları hamleleri sürecinde kaybolan itibarları, 15 Temmuz darbe girişimiyle iyice sona erdi. 15 Temmuz darbe girişimi ise, “cemaatten kasetçi-şantajcı çeteye” dönüşmüş olan yapının, artık hem halk, hem devlet tarafından “vatan haini bir terör örgütü” görülmesine sebep oldu. O tarihten itibaren Türkiye’de en küçük merhamet duygusu duyulmuyor FETÖ’ye karşı. FETÖ’nün Türkiye’de bir itibarı yok, sermaye-kadro ve medya gücü bitti ve artık tabanı da kalmadı. FETÖ mensuplarından “AK Parti iktidarı giderse, Erdoğan’ın siyasi ömrü sona ererse yine eski günleri yaşarız” umudu yaşayanlar var, ancak bu sadece bir hayal. FETÖ şu anda sadece yurt dışında kendince çeşitli faaliyetlerde bulunabiliyor. Neden kaçalım?” deyip de “Türkiye’den kaçan FETÖ'cü yazarlar”, birkaç konu üzerinde odaklanan algı çalışmaları için uğraşıyorlar. SANKİ HİÇ VUKUATLARI YOK GİBİ BEBEKLER ÜZERİNDE AJİTASYON YAPMAK Görebildiğim kadarıyla, sanki Türkiye’de 7 Şubat, 17/25 Aralık, Mit tırları ve 15 Temmuz darbe girişimi gibi hiç vukuatları olmamış, Türkiye’de binlerce insanın hayatlarını karartmamış, sınav sorularını çalarak milyonlarca öğrencinin hakkını gasp etmemiş, sızdıkları devlet kurumlarında devletin paralarını çalarak FETÖ’ye aktarmamış, halktan-devletten oluk oluk paraları kendilerine yöneltmemiş, himmet veya yargı-vergi şantajlarıyla topladıkları paralarla Türkiye’nin her tarafına saray gibi binalar dikmemişler gibi, bu konulara hiç girmeyip güya “hapishanedeki FETÖ'cülerin zulüm gördüğünü, Türkiye’de işkencenin yaygınlaştığını” vs. Sanırsınız ki, kendileri darbe yapmaya kalkmamış, insanları suçsuz yere hapse attırmamış, içerde ölümlere sebep olmamış, pek çok bebeğin geleceklerini karartmamış, nice yuvaların yıkılmasına sebep olmamış, 250 şehit onların aşağılık darbe girişimi yüzünden ölmemiş, Türkiye’ye zarar üstüne zarar vermemişler gibi, durduk yerde devlet onlara haksızlık yapıyormuş, içeri atıyormuş havası vermeye çalışıyorlar. FETÖ'cü subay halkın üzerine kurşun sıkıp onlarca insanı öldürecek, başörtülü eşi var, bebeği var deyip yargılanmayacak mı? Ya da FETÖ'cü bir kadın bylockta darbeyi savunacak, Türkiye’nin aleyhine faaliyetlerde bulunacak, çocuğu var diye o FETÖ'cü, darbeci kadın yargılanmayacak mı, bebeğinden ayrı kalmasın diye tutuklanmayacak mı? Evet, FETÖ'cülerin bazılarının eşi-bebeği sıkıntı çekiyor, ama neden? Ailesi, çevresi FETÖ’den o kadar nefret ediyor, iğreniyor ki, onlara sahip çıkmıyor da ondan. Kaldı ki, FETÖ’nün kendisi sahip çıkmıyor. HAPİSTEKİLERLE GÖRÜŞMEK, YARDIM ETMEK MASLAHAT GEREĞİ TEHLİKELİ Bursa’da yıllardır FETÖ'cü olduğunu bildiğim bir aile var. Bir darbe de onlar vurmuşlar. Eşi ailesine dönmek istiyor ama “FETÖ düşmanı” olan ailesi, o zamana kadar kendilerine düşman olan kızlarına kapıyı kapatıyor. YARDIMLAR SADECE YURT DIŞINDA HAİNLİK EDEN BEYİN TAKIMINA Milletten para isterken sülük gibi yapışan, sözle yetinmeyip senetle-çekle garanti altına alan FETÖ mensupları, Türkiye’de pek çok kişiyi senedini çekini ödeyemedi diye malına mülküne el koydular. Bir yandan sığındıkları ülkelerde lüks içinde yaşayan “seçilmiş Fetöcü medya mensupları, kimi önemli abiler”, bir yandan yurt dışında çok imkanı olmadığı için “ayak takımı işler yapmak zorunda kalan” önemsiz FETÖ'cüler. Belli dairenin içinde olan az sayıdaki seçilmişlerin dışında kalan yurt dışı FETÖ'cüleri bir yandan Türkiye’ye dönememenin ızdırabını yaşıyor, diğer yandan yaşadıkları yerdeki Türklere görünmemek için nereye kaçacaklarını, nasıl gizleneceklerini bilemiyorlar. news internet sitelerinde ve benzerlerinde yazılanlar, yapılan analizler, birbirleriyle çelişkili haberler, “malzeme olarak gördükleri” bebekleri ve kadınları kullanarak, “aslında ilgilenmedikleri”hapistekileri gündeme getirerek ajitasyon yapmaları, FETÖ’cülüğün bildik ikiyüzlülüğünden başka bir şey değil