Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ GİBİ ŞERİATÇI BİR ÖRGÜTLENME. Sendikacılıkla uzak-yakın ilgisi olmayan, memurun hakkını savunmaktan ziyade, işvereni ve Erdoğan’ı savunan, emek yerine sermaye ve oligarşiye yaslanan Memur-Sen, FETÖ gibi şeriatçı bir örgütlenme… “Ne istediyse verilen”, gayrı resmi AKP örgütlerden biri olan “paralel sendikanın” Başkanı Ali Yalçın, Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk ve Kuvayi Milliye kuvvetleri için ölüm fetvasını kaleme alan Mustafa Sabri'ye sahip çıktı. Memur-Sen’in, FETÖ deneyiminde olduğu gibi devlete karşı isyan etme olasılığı-potansiyeli var mı? Hayır, bu amaçla örgütlendiğini, askeri gücünün olduğunu söyleyemeyiz. Ancak pervasızlığına, örgütlü gücüne, hükümetten her istediğini alan bir örgüt olduğuna göre (ki, hiçte ihtimal dışı değil) bu örgütü rahatlıkla Şeyh Said isyanına benzer oluşumlar içinde görebiliriz… Dolaysıyla, IŞİD ve FETÖ çetesinin taleplerini alkışlayan, Mustafa Sabri ve FETÖ Hocaefendilere övgüler düzen bütün şeriatçı-dinci, gerici örgütler, isyan için birer potansiyeldir. Bu zihniyete tabi olan bütün organizma ve organizasyonlar, fırsatını buldukları anda cumhuriyete karşı ABD, İngiliz, AB ajanı olarak emperyalizminin emrine girerek birer FETÖ olabilirler. FETÖ'YLE DAYANIŞAN ÇOK SAYIDA ÖRGÜT BULUNUYOR Bu bağlamda Memur-Sen, altyapısı güçlü bir örgüttür. Bu gerçek aslında şu anlama geliyor; AKP Hükümeti içinde ve hinterlandında FETÖ örneğinde olduğu gibi hükümetten güç almasına karşın, hükümete karşı FETÖ'yle dayanışan çok sayıda örgüt ve odak bulunuyor. İhtimaldir ki, bunlardan biri de Memur-Sen’dir… Özetle FETÖ’nün tasfiyesi (ki, FETÖ halen çok büyük ve potansiyel tehdittir), dinci odakların devletten tasfiye edildiği anlamına gelmiyor… Dün, cumhuriyeti yıkıp ümmetin başına geçmek için önce yeraltında daha sonra da gözümüzün içine bakarak devlet içinde örgütlenen FETÖ’den sonra, şimdi de yine AKP’ye tutunarak örgütlenen Memur-Sen’i görüyoruz. Hükümet, yeni bir FETÖ sürpriziyle karşılaşmak istemiyorsa, savcılar harekete geçmeli Ali Yalçın’ın bu ibret verici, cumhuriyet ve medeniyet karşıtı pervasız tutumu kovuşturulmalı, sendikanın, cemaatlerin ve güç odaklarının çalışması kontrol edilmelidir. Ve AKP, sırf iktidarda kalmak adına FETÖ üretmekten vazgeçmelidir… Geçmişte dinci FETÖ çetesiyle ilgili yazılanları dikkate almayanlar, gerçekten pişman ve utanç içindeyse, samimiyse… “Suçluyum-pişmanım” demek istemiyorlarsa… “Devlet içinde çok sayıda FETÖ ve IŞİD ürettiniz, biraz samimi olun, bu tutumunuza son verin” diyen bizlerin her uyarısından sonra bir koşu gidip dava açmaları yerine, “acaba doğru mu” diyerek, meseleye bir de bizim gözümüzle bakmaları önerilir