Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ soruşturması kapsamında yargılanan, eski Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya’nın eşi eski Albay Temel Çetinkaya, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Eski Vali Çetinkaya bir açıklama yaparak, eşinin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan değil, cezanın, FETÖ'ye ‘’dolaylı olarak yardım ettiği’’ gerekçesiyle verildiğini ifade ederken, FETÖ yapılanmasıyla eşinin arasında hiçbir bağ olmadığını belirtti. Yasemin Özata Çetinkaya'nın açıklaması şu şekilde: "Eşim Temel ÇETİNKAYA ile ilgili Sinop Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 27 Kasım 2017 tarihli duruşmada verilen 6 yıllık hapis cezası kamuoyuna Fetö terör örgütü üyeliğinden verilmiş gibi duyurulmakla birlikte tam aksine, 16 ay boyunca süren yargılama sürecinde bu işin başımıza geldiği ilk günden beri ifade ettiğimiz şekliyle eşimin fetö terör örgütü ile hayatının hiçbir döneminde üyeliği bırakın en ufak bir iltisakının dahi olmadığı her şekilde ortaya konulmuş olup dosyada da bu suçla ilgili en ufak bir delil ya da tanık ifadesi dahi mevcut olmayıp bu karar bizim söylediklerimizin de tescilidir. Zaten 16 ay önce eşim ilk tutuklandığında da fetö üyeliği şüphesi yada bu yöndeki bir delil vb. ile tutuklanmamış olup bu sürecin başlamasına sebep olan şey 15 Temmuz gecesi Jandarma Genel Komutanlığını ele geçiren darbeciler tarafından Sinop İl Jandarma Komutanlığına gönderilen 4 adet mesajın İlçelere iletilmiş olmasıdır. Ancak 16 ay boyunca devam eden yargılama boyunca mesajların çekilmesi ile eşimin hiçbir ilgisinin olmadığı, kendisi henüz Alay’a bile ulaşmadan, darbe girişiminden haberdar bile değilken, onun bilgisi ve talimatı dışında, yönergeleri gereğince yıldırım-harekat kodlu olmasından dolayı 10 dakika içinde kimseden talimat almaksızın gereğinin yapılması gerektiğini düşünen MEBS Şube Müdürü’nün (muhabere elektronik ve bilgi sistemleri) talimatı ile bu şube personelince çekildiği kamera kayıtları dahil her türlü delille ve tanık ifadeleri ile de açıklığa kavuşmuştur. 30’da İçişleri Bakanlığının talimatı üzerine darbe girişimine karşı alınacak önlemlerin görüşülüp kararlaştırılacağı kriz masası toplantımıza katılmış ve o gece darbe girişimine karşı koyduğu tavır ve sergilediği tutum sayesinde Sinop’ta hiçbir askerin darbe girişimi yönünde en ufak bir düşünceyi aklından dahi geçirmesine müsaade etmemiş, bilgisi dışında mesajların çekilmesi haricinde Sinop’ta başkaca bir vukuat da yaşanmamıştır. Eşime verilen 6 yıllık hapis cezası işte maalesef ki; ‘’fetö terör örgütü üyesi olmadığı anlaşılmakla birlikte’’ denilerek ve kendisi ile hiçbir ilgisi olmadığı her şekilde kanıtlanan bu mesaj çekme işlemi nedeniyle, bu örgüte ‘’dolaylı olarak yardım ettiği’’ gerekçesiyle verilmiş ama karar basına silahlı terör örgütüne üye olmaktan verildi şeklinde duyurulmuştur. Bilindiği üzere daha ilk gün eşimin tamamen boş bir dosyayla tutuklanmasının telaşına düşen birileri tutuklamanın hemen ardından bu haksız ve hukuksuz tutuklamayı bir temele oturtabilmek adına eşim hakkında bir kamuoyu yaratmak amacıyla maalesef çok kirli bir kampanya yürütmüş, kasıtlı olarak ta en başından beri peşinen bizleri fetöcü, darbeci ilan etmiş bu amaçla yerel ve ulusal basındaki işbirlikçilerini kullanmışlardır. Bu şekilde kamuoyuna karşı hep ifade etmeye çalıştığımız, fetöcü olmadığımız yönündeki söylemlerimizi itibarsızlaştırmak, bu yönde kullandıkları işbirlikçilerini zor durumda bırakmamak gayretinden başka bir şey değildir. Çünkü 15 Temmuz tarihli hain darbe girişiminin hemen sabahında bu kumpası bizlere karşı uygulamaya koyan kişi maalesef ki o günün kaos ortamını da çok iyi kullanarak daha o gece helikopterlerle halka ateş eden darbeciler bile yakalanmadan eşimi gözaltına almış ve bu haberi anında basına vererek bizleri baş fetöcüler ve azılı darbeciler olarak lanse etmişti. Eşimle ilgili suçlamalar tamamen gerçeğe aykırı şekilde sıkıyönetim komutanı olmaktan başlayarak, darbeci, vatan haini, fetöcü gibi sıfatlar kendisine yakıştırılarak yapıldı, hakkında anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etmekten üç kez ağırlaştırılmış müebbet istendi ve bu suçlamalar nedeniyle tamamen haksız yere daha darbeden 10 gün sonra ordudan da ihraç edildi. 47 yıllık ömründe fetö terör örgütü ile kesişen tek bir saniyesi bile bulunmayan eşime her türlü sınır zorlanarak verilen ve terör örgütü üyeliğinden diye duyurulan bu ceza, eşimi zorla fetöcü gösterme konusunda ilk günden beri sergilenen gayretin bir sonucu olup 15 Temmuz 2016’dan beri fetö ile mücadelede Ülkemizin geldiği noktayı gözler önüne sermesi açısından da Ülkem adına duyduğum başka bir üzüntüdür