Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Onların gül attıklarını da görür ama taş atıyormuş gibi yapmalarına öylesine üzülür ki, “Düşmanın attığı taş değil, dost bildiklerimin attığı gül beni daha çok yaraladı” diye mırıldanır… FETÖ ÇETESİ TÜRK DEVLETİNİ EMPERYALİZM ADINA ELE GEÇİRMEK İÇİN SON HAMLESİNİ YAPTI Bu girişi neden yaptım, yazımın ilerleyen aşamasında ifade edeceğim… Yıllarca insanların emeğini ve umudunu çalan; dini duygularını istismar eden; devletin bütün kurumlarına sızan, güçlendikçe hiçbir etik değer, kural, vicdan tanımadan, kendilerinden olmayanları, kurdukları normal insan aklına gelmesi mümkün olmayan tezgâhlarla, moda deyimle kumpaslarla elemine ederek militanlarının önünü açıp Türk devletini ele geçirmeye çalışan zombiler… Evet, Türk tarihinin gördüğü en hain, en alçak örgütünden, şimdilerde kısaca FETÖ denilen Fetullahçı çeteden bahsediyorum. Sapla samanın ayrılmaması; örgütle bağı olmayan insanların gerçek dışı bilgilerle içeri alınıp, söz konusu örgütün üst düzey militanı olduğu bilinen isimlerin, ama siyasi ama başka saiklerle hiçbir şey olmadan işine gücüne devam etmesi; belki ibadet boyutuyla bunlarla birlikte olan insanların üzerine alabildiğine gidilirken, örgütte çok daha iyi konumda olanlara bir şey olmaması yani kertenkeleden ziyade kuyruğuyla uğraşılması, kamuoyunda FETÖ ile mücadelenin yeterince yapılmadığı intıbaının oluşmasına sebep olmuştur. Uzatmayayım… BU ZOMBİLER BU MİLLETİN TEMİZ EVLATLARINA SALDIRMAYA DEVAM EDİYORLAR Halen alçakça iftiralarına devam eden, çoğu yurtdışında bulunan Fetullahçı çetenin elemanları zombilerin sahte isimlerle açtıkları hesaplara bakın en çok kimlere saldırıyorlar? Kendileriyle sağlıklı ve kararlı olarak mücadele edenlere… Bu insanlık düşmanı zombilere karşı canını dişine takarak hem 15 Temmuz öncesi, hem o gece, hem de sonrasında mücadele edenlere kesintisiz hücum ediyorlar… FETÖ’nün trol hesapları, kendilerinin nasıl bir ihanet içerisinde olduklarını bilenlere, bu nedenle düşman bellediklerine dünyada yaptıkları en iyi iş olan mesnetsiz iftiraları, her türlü kiri, çamuru, ar damarları olmadığı için kolaylıkla yağdırmaktadırlar… Bu zombiler, Türk Milletinin bekası için her şeyini ortaya koyan bu milletin temiz evlatlarına kirli beyinlerinden çıkan aşağılık iftiralarıyla saldırmaya devam ediyorlar? Aynı şekilde 15 Temmuz ile ilgili davaların sürdüğü duruşmalarda da o gece ülkemize kasteden, halkımızın üzerine mermi yağdıran söz konusu örgütün katil elemanları da bakın kimleri ağızlarına doluyorlar? Bir kaçına temas edeyim… Bunlardan biri öncesinde Jandarmada daire başkanı olan ve söz konusu çeteyle tabiri caizse kelle koltukta mücadele eden, o gece de onlara karşı ölümüne direnen ve tutsak edilen, yaşamasını, o katil ruhlu Fetullahçı çete mensubunun silahının patlamamasına borçlu olan Albay Güven Şağban. Sonra ne oldu ona biliyor musunuz? Önce birkaç arkadaşıyla birlikte “Perinçekci örgütlenme içinde” iftirasıyla FETÖ’nün sahte hesaplarından saldırı başlatıldı. Bunun sonucu Güven Şağban, bu yıl haksız biçimde emekli edildi… Onu emekli edenler sizce en çok kimi sevindirmişlerdir? Onun ötesi koruma kararı kaldırıldı… Bu ne demektir sizce? O gece şaibeli davrananların ise en kallavisinden koruma kararları duruyor… Jandarmada FETÖ ile mücadele mi? Şu an öyle bir şey gören varsa haber versin! Ama herkes hesabını iyi yapsın, bu ölüm kalım savaşıdır. FETÖ’cüleri koruyan, kollayan, el veren, değirmenine su taşıyanlar bilesiniz ki bu memleketi sokakta bulmadık. Ona FETÖ hesaplarından saldırılar kesintisiz devam ediyor. Ama ne gam FETÖ hesapları iftirayı atıyor, bazı yazarçizer bile buna atlıyordu. Amaç belliydi, kafa karıştırmak… Bylock kullananın FETÖ’cü kabulünden hareket ile “Halisdemir FETÖ’cü” intibaı veriliyor, o zaman onun vurduğu FETÖ’cü olamaz algısı yaratılmaya çalışılıyordu. Düşünün açıkça FETÖ hesabı olduğunu bildiğimiz yerlerden, Aksakallı Paşa FETÖ’cü olmakla suçlanıyordu. İşin üzücü yanı FETÖ karşıtı olduğu bilinen bazı kalemlerin bile tırnak içinde de olsa “O gecenin kahramanları hain, hain gözükenleri kahraman olarak karşımıza çıkabilir” minvalindeki yazılarıydı. 15 Temmuz sonrasında da ama gerçek ama sahte FETÖ hesaplarından en çok saldırıya uğrayan isimdi. FETÖ’cü zombilerin Türk Ordusu'ndan sağlıklı bir biçimde temizlenmesi içinse en fazla gayret gösteren… Bunu yaparken de yanlış yapmamak için kılı kırk yaran bir anlayışla olaya yaklaşan… Yanlış olmasın diye bütün kurumlara örnek 64 ana, bunun iki misli alt parametre belirleyerek mücadeleyi örnek biçimde sürdüren bir amiral. Bu, FETÖ hesaplarını kudurttu. Bazen galiz küfürlerle, bazen eski FETÖ’cü olduğunu açıkça yazarak kafalarda olumsuz bir algı yaratmak için ellerinden geleni yaptılar, yapmaya devam ediyorlar… Ne Cihat Yaycı, ne Zekai Aksakallı ne diğerleri bu insanlık düşmanı Fetullahçı çeteden yılacak, geri adım atacak insanlar değiller. Aksine daha da bileniyorlar… Ancak burada onları üzen, FETÖ karşıtı olduğunu düşündükleri dost bildiklerinin attığı, düşmanca da alkışlanan, “güllerdir…” Son olarak ifade etmek isterim ki, FETÖ ve PKK ülkemizi her geçen gün köşeye sıkıştırmaya çalışan emperyalizmin aparatlarıdır