159,909 Yayın 10,926 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,821 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,766 Haber 10,126 Köşe Yazısı 916,955 Kelimeyle Suç

Yazı Türü

159,892 kayıt bulundu 13980 - 14000 gösteriliyor
16-02-2020
Sabah
Ferhat Ünlü  
 
Devlet ‘paralel devlet’e karşı: Volume 2
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Son hamleler ile 'paralel devlet', asıl devleti, düelloya davet etti. "Yukarıdaki iki cümle, bundan tam sekiz yıl önce bu köşede yayınlanan 'Devlet 'paralel devlet'e karşı' başlıklı yazımdan. Söz konusu yazı, Amerikalı siyaset bilimci Robert Paxton'a ait paralel devlet kavramının, o zamanlar 'cemaat' denilen (Bir de bunlar kendilerine 'camia' denilmesini talep ediyorlardı, insanın sövesi geliyor) Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) üzerine yapışıp kalmasına vesile oldu. Neyse ki, devletin kararlılığı ve milletin feraseti sayesinde bu girişimlerden hiçbiri, FETÖ'nün nihai hıyanet projelerine hizmet edecek şekilde örgüt lehine sonuçlanmadı. Ve FETÖ, Ocak 2014 Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Paralel Devlet Yapılanması (PDY) kavramıyla örgüt olarak tanımlandıktan sonra devletin sert müdahaleleriyle karşılaştı. Yargı, FETÖ'nün ilk büyük taarruzu olan 7 Şubat ile ilgili iddianamesini olayın sekizinci yıldönümünde tamamladı. Gelelim şüphelilere: Toplam 34 sanıklı iddianamenin bir numaralı şüphelisi pek çok FETÖ iddianamesinde gördüğümüz üzere örgütün elebaşı Fetullah Gülen. FETÖ'nün 'altın çocukları'ndan. Ceza Dairesi'nin 24 Nisan 2017 tarihinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği karara atıfla FETÖ'nün 'silahlı bir terör örgütü' olduğu hatırlatılıyor. Çünkü örgüt aleyhine yazıp konuşanlar 2012-2016 döneminde FETÖ'cülerin "Elinizde örgüt olduğumuza, hele de silahlı örgüt olduğumuza ilişkin mahkeme kararı var mı?" sorusuna muhatap olurlardı. 2012 tarihinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması ile hız verildiği, bu soruşturmanın aslında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti hükümetini yıkmaya yönelik ilk girişimi olduğu, Fetullah Gülen'in, 20. Recep Tayyip Erdoğan'ın ameliyat olacağı güne denk getirilerek bu şekilde kurgulanan ve nihai hedefi, seçilmiş meşru hükümeti devirmek olan Emniyet, MİT ve Yargı organlarına sızarak yerleşmiş olan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı açıktan giriştiği ilk operasyondur. Kimi CHP'liler daha o dönemde bile devletin güvenliğini tehdit eden operasyonlara su taşımaya teşneymiş!)- 12-19 Ekim 2011'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010/521 sayılı soruşturması kapsamında FETÖ'cü savcı Adnan Çimen'in (7 Şubat Savcısı Sadrettin Sarıkaya ile birlikte bir gaybubet evinde yakalanmıştı, tutuklu) Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği yazıda, 01. 2011 tarihine kadar Abdullah Öcalan'ın avukatlar ile yaptığı görüşmelerin ses kayıtlarını istemesi,- 25-26 Kasım 2011'de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofislerine dinleme cihazları yerleştirilmesi,- 5 Aralık 2011'de 2011/1570 sayılı soruşturma kapsamında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın haber elamanı olan Murat Şahin'in yakalanması, MİT'le ilgili bağlantıları hakkında ifadesinin alınması ve tutuklanması,- 19 Aralık 2011'de FETÖ savcıları Sadrettin Sarıkaya ve Bilal Bayraktar tarafından Gizli Tanık Bahar'ın MİT'le ilgili 49 sayfadan ibaret ifadesinin alınması,- 20 Aralık 2011'de MİT'in haber elemanı Mustafa Özer'in de aralarında bulunduğu 67 kişinin yakalanması,- 22 Aralık 2011'de Mustafa Özer'in MİT faaliyeti kapsamındaki haber ajansı hakkında şüpheli olarak ifadesinin alınması,- 26 Aralık 2011'de Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit imzasıyla yürütülen 2011/3254 sayılı soruşturmada müşteki Alp Kağan Polatkan tarafından şikâyet edilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve MİT görevlileri hakkındaki soruşturmanın 2011/3611 sırasına kaydedilmesi,- 28 Aralık 2011'de Uludere olayının yaşanmasının hemen ardından Mehmet Baransu ve Emre Uslu gibi FETÖ kalemşörlerinin olayın mesuliyetini MİT'e yükleyen haberler yapmaya, yazılar yazmaya başlaması,- 28-29 Aralık 2011'de MİT'in Başbakanlık ofislerine konulan dinleme cihazlarının bulunması,- 1 Ocak 2012'de bu sürecin en önemli gelişmelerinden biri olarak o zamanki adı Genelkurmay Elektronik Sistemler olan GES'in, Gölbaşı Elektronik Sistemler olarak MİT'e devredilmesi,- 6 Ocak 2012'de dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un terör örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla FETÖ tarafından tutuklanması,- 31 Ocak 2012'de MİT eski Müsteşarı Emre Taner, MİT eski yöneticileri Fatma Afet Güneş, Hüseyin Emre Kuzuoğlu ve Yaşar Hakan Yıldırım'ın kullandıkları telefon hatlarının tespit edilmesi,- 1 Şubat 2012'de Taner, Güneş, Kuzuoğlu ve Yıldırım'ın telefonlarının üç ay süre ile dinlenmesi kararının alınması,- 7 Şubat 2012'de FETÖ savcısı Sadrettin Sarıkaya'nın dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski müsteşar Emre Taner veMüsteşar Yardımcısı Afet Güneş ve teşkilat çalışanları Hüseyin Emre Kuzuoğlu ile Yaşar Hakan Yıldırım'ın ifadeye çağrılması,- 8 Şubat 2012'de 22 kişi tarafından (Elbette FETÖ'cüler) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT görevlileri hakkında 18 sayfadan ibaret şikâyet dilekçesi verilip suç duyurusunda bulunulması,- 10 Şubat 2012'de MİT personeli Hüseyin Emre Kuzuoğlu ve Yaşar Hakan Yıldırım'ın yakalanması maksadıyla Beşiktaş Serencebey'deki eski MİT Bölge Başkanlığı binasına FETÖ'cü polislerin gitmesi (O gün, orada yaşananların perde arkasını 8 Şubat 2015'te yazmıştım. tr/yazarlar/pazar/ferhat-unlu/2015/02/08/gayrimilli-istihbarat-operasyonu-7-subat- 10 Şubat 2012'de Savcı Sadrettin Sarıkaya imzasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen talimat yazısı doğrultusunda MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın şüpheli olarak Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen tarafından telefonla ifadeye çağrılması,- 11 Şubat 2012 tarihinde Sadrettin Sarıkaya'nın soruşturmadan alınması,- 14 Şubat 2012'de FETÖ savcısı Âdem Özcan imzasıyla MİT'e gönderilen yazıda Mustafa Özer, Menderes Öner, Seyfettin Akin, Cengiz Kapmaz ve Murat Şahin isimli şüphelilerin kurumla ilişkileri ve irtibatlarının bulunup bulunmadığının sorulması,- Ve nihayet 17 Şubat 2012'de MİT Kanunu'nun TBMM'de değiştirilmesi ve soruşturma izninin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın iznine bağlanması. "BUMERANG GİBİ KENDİLERİNE DÖNDÜFETÖ ile mücadele sürecinin sevdiğim taraflarından biri, örgütün pek çok agresif yaftalama ve eyleminin birer 'bumerang' gibi kendisine dönmüş olmasıdır. KCK'ya paralel devlet dediler, kendileri paralel devlet oldular. O LaLa! FETÖ'nün TSK imamı firari Adil Öksüz ile Hava Kuvvetleri İmamı Kemal Batmaz'ın 15 Temmuz darbesinden dört gün önce, 11 Temmuz 2016'da birlikte ABD'ye uçup 13 Temmuz 2016'da dönmesini ne kadar da andırıyor. ) Kısa bir alıntı:"Şüpheli Murat Karabulut'un suç tarihinde örgüt adına yürütmüş olduğu sözde MİT imamlığı görevi kapsamında, örgüt kurucusu ve lideri olan elebaşı Fetullah Gülen'den alınan operasyon talimatı doğrultusunda FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı açıktan giriştiği ilk operasyonda gerçekleştirilmeye teşebbüs edilen eylemlerin bilgisi ve kontrolü dışında ifa edilmesinin örgüt çalışma prensipleri uyarınca mümkün olmayacağı anlaşıldığından, şüphelinin silahlı terör örgütünün yöneticilerinden olması nedeniyle de kalkışma sürecini yönetmek suretiyle örgüt mensuplarının gerçekleştirmeye çalıştıkları eylemlere iştirak ederek bu eylemlerden sorumlu olduğu ve üzerine atılı suçları işlediği anlaşılmıştır. FETÖ kalemşörü Emre Uslu ve Mehmet Baransu ile FETÖ'cü eski savcı Gültekin Avcı'nın yazıları bile iddianameye olduğu gibi konulmuş, buna hiç gerek yok. 7 Şubat 2012'de yaşananlar paralel devletin, devleti düelloya davet etmesi ise o tarihten 8 yıl bir hafta sonra -bir Sevgililer Günü- 14 Şubat 2020'de çıkan dumanı üstünde 7 Şubat iddianamesi ise FETÖ'nün tabutuna keyifle bir çivi daha çakılmasının yıldönümü olmaya namzettir
16-02-2020
Sabah
Hilal Kaplan  
 
CHP'nin işi gücü  FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Başkan Recep Tayyip Erdoğan: FETÖ terör örgütüne karşı mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. * CHP'nin bugüne kadar yaptığı tek şey FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak olmuştur. Senin Kara Kuvvetleri Komutanlığın döneminde, Genelkurmay Başkanlığın döneminde acaba kaç FETÖ'cüyü ihraç ettiniz? Önce bunu anlatması lazım. Şu anda FETÖ'den dolayı mahkum olanlara aldıkları cezaları askeri mahkeme verebilir miydi? Bugüne kadar benim bildiğim bir İlhami Erdil Paşa, kuzey deniz saha komutanıydı- yargılanmış, ağır bir ceza almış ve bütün apoletleri sökülmüştü
16-02-2020
Sabah
Sabah  
 
FETÖ hücre yapılanması operasyonu: Şüpheliler sağlık kontrolünden geçirildi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
NE OLMUŞTU? Son dakika gelen bilgilere göre trafik polisi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu tarafından makamında vurulan Rize İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin şehit edilmesi olayında FETÖ izi ortaya çıkmış ve İstanbul merkezli 7 ilde gerçekleştirilen operasyonda 27 FETÖ şüphelisi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin şehit edilmesi olayında FETÖ izi
16-02-2020
Odatv
Odatv  
 
FETÖ'nün hedefinde Kırmızı Kedi var
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ, Kırmızı Kedi Yayınevi ve yayınevinin yeni kitabı olan Odatv Editörü Caner Taşpınar'ın kaleme aldığı “Damat-Fethullahçıların AKP'li Kayınpederleri” adlı kitabı hedef koydu. ABD'de yaşayan FETÖ'nün firari isimlerinden Emrullah Uslu, Youtube üzerinden yaptığı canlı yayında Kırmızı Kedi Yayınevi’ni FETÖ’yü hedef alan kitaplar yayımlaması nedeniyle “Ergenekon” bağlantılı olduğunu iddia etti.   TUNÇ SOYER’İ TANIYAMADAN “DERİN İLİŞKİYİ” ÇÖZDÜ FETÖ’cü Emrullah Uslu, “Kırmızı Kedi Yayınevi şimdiye kadar bütün İlker Başbuğ, Sabri Uzun dahil olmak üzere Cemaat aleyhinde ve Ergenekon’daki lehindeki bütün kitapları basan isim. Yayımladığımız kitaplar FETÖ ile mücadelede Türkiye'nin önünü açtı. FETÖ sözcülerinden Emre Uslu'nun ağlayıp sızlamaları doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. Oysa ki Damat kitabında FETÖ’den yargılanan ve FETÖ’den firari bulunan beş damat anlatılıyor. Kitabın alt başlığı olan “Fethullahçıların AKP'li Kayınpederleri” ifadesiyle de kitapta FETÖ dosyası bulunan isimle dikkat çekildiği işaret ediliyor
16-02-2020
Odatv
Odatv  
 
15 Temmuz pankartının kaldırıldığı iddialarını 15 Temmuz gazisi böyle yalanladı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ankara'da FETÖ'cü darbe girişiminde şehit ve gazi olan vatandaşlarla ilgili pankartın kaldırıldığı yönündeki iddialara çok sert bir yanıt geldi
16-02-2020
Odatv
Odatv  
 
Savcı Sayan'ın öyle bir fotoğrafı ortaya çıktı ki...
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
AKP’li Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan’ın FETÖ’cü Mehmet Baransu ile aynı masada fotoğrafı ortaya çıktı
16-02-2020
Odatv
Odatv  
 
FETÖ ” askeri yargıyı ne zaman ele geçirdi
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Şu anda FETÖ'den dolayı mahkum olanlara aldıkları cezaları askeri mahkeme verebilir miydi? Bugüne kadar benim bildiğim bir İlhami Erdil Paşa, Kuzey Deniz Saha Komutanıydı. Ama tek soru; bir mahkeme başkanı albay, acaba kalkıp da Sayın Başbuğ'u yargılayabilir mi? Veya ona ceza verebilir mi?” Bu sözlerden ne anlıyoruz? Bir yandan askeri mahkemelerin görevlerini yapamamasını “Astlık-üstlük” ilişkisine bağladı, öte yandan burasının da “FETÖ”cülerin eline geçtiği mesajını verdi. Özellikle Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Askeri Yüksek Mahkemelerde önemli ölçüde FETÖ yapılanması ile bağlantılı olan kişilerin seçildiğini ve kadrolaştığını görüyoruz.   Özetle, adli müşavirlik ve askeri yargıyı “FETÖ”cüler ele geçirdiyse, bunun ne zaman, kimler döneminde gerçekleştiği ortada. Mesela Muharrem Köse'nin yargılandığı davada, sanıkları meslek icabı tanıdığını, kimin FETÖ üyesi olup olmadığı ve darbeye katılıp katılmadığı konusunda doğrudan bilgisinin bulunmadığını belirtti. Yani “FETÖ”nün askeri yargıyı ele geçirdiği iddialarının ayyuka çıktığı günler. 'nin bütün kurumları gibi, askeri yargı organlarının da Anayasa ve yasaların kendine verdiği yetkiler çerçevesinde “Bağımsızlık ve hakimlik teminatı altında” görev yaptığını belirtirken, “FETÖ” iddialarını, “Gerçek dışı söylemler, iyi niyetten uzak davranışlar” olarak nitelendirdi.   MİLLİ SAVUNMA BAKANI DA BÖYLE SAVUNDU Erdoğan'ın bugün askeri mahkemelere yönelik eleştirilerine karşın, “FETÖ'cülerin” önünü açan bir diğer düzenleme olan TSK Disiplin Kanunu'nun 30-31 Ocak 2013'te TBMM'deki görüşmeleri sırasında dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın, “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay da Silahlı Kuvvetlerimizin adli hususlarını yerine getiren -bence de hakkıyla da yerine getiren- özgürlükçü, demokratik, sistemin daha da gelişmesi doğrultusunda çalışan mahkemelerdir.   Sonrasında Köse'nin adını Balyoz, İzmir askeri casusluk kumpası ile Kozmik Oda'daki bilgi ve belgelerin “FETÖ'cü” savcı Mustafa Bilgili'ye teslim edilmesinde çokça duyduk. Şu anda FETÖ'den dolayı mahkum olanlara aldıkları cezaları askeri mahkeme verebilir miydi?
16-02-2020
Odatv
Odatv  
 
Dolmabahçe'de Erdoğan'ın önüne bakın ne dosyası konmuş
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Hükümete yakın Türkiye gazetesinin yazarı Yücel Koç, bugünkü “FETÖ’yü kim besledi, büyüttü?” başlıklı yazısında, Dolmabahçe görüşmesinde FETÖ dosyasının konuşulduğunu gündeme getirdi. Yücel Koç, “Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, meşhur Dolmabahçe görüşmesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne Fetullahçı terör örgütünün dosyasını koydu.   2007'de Erdoğan'ın önüne FETÖ'cülerin devlet içinde örgütlendiğine dair dosya konmuştu ancak, Erdoğan o dosyada yazanların gereğini yapmadı
16-02-2020
Milliyet
Milliyet  
 
Son dakika | Çavuşoğlu: ''İdlib'de saldırganlığın durması ve artık kalıcı ateşkes tesis edilmesi gerektiğini söyledik''
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bunlara değinmeyip FETÖ'cülerin ve PKK'lıların söylediklerini gündeme getiriyorlar. " PROVOKATİF SORUYA ÇAVUŞOĞLU'NDAN SERT CEVAPDün, Terör örgütü sempatizanlarını savunan bir üslup ile MİT'in Almanya'da PKK ve FETÖ konularında istihbarat topladığı iddialarını soran gazeteciye Çavuşoğlu'nun yanıtı sert olmuştu. Bakan Çavuşoğlu, "Neden sadece FETÖ ve PKK’lıların haklarını savunmaya çalışıyorsunuz
16-02-2020
Milliyet
Milliyet  
 
FETÖ'nün evinde kaldıkları ortaya çıkınca itirafçı oldular
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından tutuklanan ancak örgütle bağlantısı olmadığı gerekçesiyle serbest bırakılan 3 subay, FETÖ'nün hücre evinde kaldıklarının ortaya çıkmasının ardından itirafçı oldu. FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra gözaltına alınan teğmenler B. Tutukluluk süreleri farklı olan 3 teğmen, FETÖ'yle bağlantısı olmadığı gerekçesiyle tahliye edildi. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, örgütün mahrem yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, bir mahrem imamın itirafı üzerine, bu 3 teğmenin örgütün hücre evinde kalarak örgütsel faaliyetler gerçekleştirdiği belirlendi. T, gözaltına alınmalarının ardından örgütle bağlantılarını kabul ederek, emniyet ve yargı mensuplarına yardımcı olmak, FETÖ yapısının deşifre olması için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediklerini iletti. FETÖ ile lise yıllarında tanışmasının ardından subay olmaya karar verdiğini anlatan B. MAHREM İMAM, DARBE GİRİŞİMİNDE ÖNCE TEDBİR İSTEMİŞKendilerinden, önce "Rasim", sonra da "Burak" kod adlı mahrem imamların sorumlu olduğunu ifade eden B. Darbe olacağı ile ilgili bize anormal gelen, farklı bir uygulama olmamıştı ancak Burak, evde cemaatle (FETÖ) ilgili herhangi bir kitap bırakmamamızı, tedbir kurallarına riayet etmemizi darbeden bir hafta kadar önce söylemişti. Kara Harp Okulu'ndan sonra sınıf eğitiminde de 'Ersin' kod adlı mahrem imamın sorumluluğu altında 'Rasim' ve 'Burak' kod adlı mahrem imamların tarafıma abilik yaptığını yani 2010-2011 yılında tanıştığım bu yapı içerisinde yaşadığım her türlü olayı tanıdığım tüm şahısları şayet biliyorsam isimleri ile bilmiyorsam da tanıdığım kod isimleri ile veya eşkal bilgileri ile siz görevlilere duyduğum pişmanlıktan ötürü anlattım. de ilk başta "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasını kabul etmek istemediğinden bildiklerini anlatmadığını kaydederek, "Üzerimdeki ilk şaşkınlığı atlattıktan sonra sakin kafa ile düşününce bu hain yapılanma hakkında bildiklerimi anlatarak devletime faydalı olmanın daha önemli olduğu kanısına vararak, ifadem aşamasındaki sorgu hakimine pişmanlığımı ileterek tekrar ifade verme talebinde bulundum. Bu hain yapılanma hakkında tüm bildiklerimi ifadem aşamasında anlattım
16-02-2020
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
AK Parti’den “yeni darbe hazırlığı” iddialarına tepki
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Öncelikle “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmalarına ilişkin konuşan Özkan, “FETÖ’nün suç örgütü olduğu mahkeme kararlarıyla, soruşturmalarla belli olduktan ve hatta CHP içerisinde bazı milletvekillerinin FETÖ kumpasının mağduru olduğu tespit edildikten sonra CHP bilerek, isteyerek, kasten FETÖ’nün bütün eylemlerine taraf oldu ve destekledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesinin ardından FETÖ’nün kumpas kasetlerini partisinin grup toplantısında yayımladığını hatırlatan Özkan, bunun Türkiye’de 1960 ihtilali benzeri bir algının oluşmasına neden olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “FETÖ ile mücadelede yalnız kaldık” ifadelerinin AK Parti içine dönük olmadığının altını çizen Özkan, “Maalesef o dönem CHP destek vermediği için FETÖ ile etkin mücadele ortaya konulamadı ve 15 Temmuz’u yaşadık. O dönemde CHP, FETÖ ile mücadele bağlamında çıkardığımız yasalara, hükümetin aldığı idari kararlara destek olsaydı inanın 15 Temmuz’a gelinmeden FETÖ ile etkin mücadele ortaya konabilirdi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “FETÖ’nün siyasi ayağı” konusundaki açıklamalarının ardından sosyal medyada yayılan “Yeni bir darbe olabilir” iddialarına ilişkin Özkan şunları kaydetti:“Biz, milletimize güveniyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası hayata geçirmiş olduğumuz mevzuatlarla, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının İçişleri Bakanlığına, Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması nedeniyle bu tür iddiaları olası görmüyoruz” dedi
16-02-2020
Diriliş Postası
Betül Soysal Bozdoğan  
 
Erdoğan Pakistan’da seçime girse kazanır
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ ile mücadelede yüzde yüz, tam destek veriyorlar. Pakistan’da son bir sene içerisinde Türk devletini temsilen Maarif Vakfı, yetmiş yedi okulun devrini almış durumda
16-02-2020
Diriliş Postası
Abdullah Şenaslan  
 
“Hedef; Yenikapı Ruhu”
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bugünlerde Türkiye siyasetinde “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmasını tekrardan başlatmanın iki nedeni vardır. Ne idi peki Yenikapı Ruhu? FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişimine karşı tek vücut olarak hep birlikte yerli ve milli bir şekilde ses vermemizdi. ABD’nin FETÖ’yle birlikte “ılımlı İslam” projesi çökerken, bu duruma alternatif olarak bölgede oluşturmak istedikleri “ılımlı sol” proje olarak CHP- HDP birlikteliğini kurdular. FETÖ’nün Türkiye’deki itibarını silen Erdoğan ve Bahçeli’nin dirayetli tutumu, Feto’yu Türkiye’de mağlup etti
15-02-2020
Yeni Şafak
Mehmet Acet  
 
İslamabad’dan bildiriyorum
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’nün okullarının hepsi devredilmiş
15-02-2020
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
CHP’nin tek tip medya hayali
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
- Tuncay Özkan: Kanaltürk’ün sahibiydi, batan TV kanalını FETÖ’cülere milyonlarca dolara sattıktan sonra CHP’den siyasete girdi ve milletvekili oldu
15-02-2020
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
MİT kumpasında şok detaylar: Sözde ‘Oslo görüşmeleri’ parça parça birleştirilmiş
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 7 Şubat MİT kumpası iddianamesinde yer alan bilirkişi raporunda, FETÖ’nün internet ortamında yayınlayarak kara propaganda yaptığı sözde ‘Oslo görüşmeleri’nin, ‘parça parça birleştirilmiş kayıtlardan’ oluştuğu tespiti yapıldı
15-02-2020
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
FETÖ'cülerin katalog rezilliği: Evlenmeyi reddettiği kadını arkadaşıyla evlendirmişler
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturmada, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan eski astsubay, örgütün "katalog"dan evlendirmek istediği ancak kendisinin kabul etmediği kadının, bir üst devresi olan arkadaşıyla evlendirildiğini ifade etti. Y, 2010'da üniversite sınavlarına hazırladığını FETÖ ile irtibatının yaklaşık 3 yıl sürdüğünü aktararak, terör örgütünün desteğini almadan astsubaylık sınavını kazandığını ileri sürdü. Ankara'da görev yaptığı sırada ilk başta FETÖ'nün hücre evinde kalmamasına rağmen daha sonra kendisiyle irtibata geçen bir mahrem imamın tavsiyesiyle örgüt evinde kaldığını aktaran S. Y, kod adı "Mahmut" olan mahrem imamın sorumluğuna girdiğini beyan etti. Y, görüşmeden sonra FETÖ mensubu kadının, deşifre olmaması için, yanında bir cep telefonu ve 2 GSM hattını getirdiğini, bu "gizli" hatla kendisiyle yaklaşık 3 hafta görüşme yaptığını kaydetti. Y, ifadesini şöyle sürdürdü:"Bu sürecin sonrasında artan FETÖ baskısı nedeniyle Mahmut'a, beni rahatsız etmemelerini söyledim. Y, bundan sonra da FETÖ ile bağını kopardığını ileri sürdü
15-02-2020
Yeni Şafak
Hüseyin Likoğlu  
 
Erdoğan’dan yeni bir darbe girişimi söylentilerine yanıt: Herkes elinde ne var ne yok meydanlara dökülür
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ ile mücadele konusunda Pakistan’da önemli mesafeler aldık. FETÖ terör örgütüne karşı mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Pakistan FETÖ okullarını Maarif Vakfı’na devretti. FETÖ ile mücadele yurt dışında sürerken, hakikaten Pakistan da çok önemli bir sınav verdi ve gayet başarılı bir şekilde devam etti. Zaten Pakistan, Anayasa Mahkemesi kararı ile de FETÖ’yü bir terör örgütü olarak ilan etmiş durumda. Pakistan yönetimine FETÖ’den geçen bir okul şu anda boş durumda. Öncelikle onların bugüne kadar yaptıkları tek şey FETÖ ile mücadeleyi hep sulandırmak olmuştur. Senin Kara Kuvvetleri Komutanlığın döneminde, Genelkurmay Başkanlığın döneminde acaba kaç FETÖ’cüyü ihraç ettiniz? Önce bunu anlatması lazım. Şu anda FETÖ'den dolayı mahkum olanlara aldıkları cezaları askeri mahkeme verebilir miydi? Bugüne kadar benim bildiğim bir İlhami Erdil Paşa, kuzey deniz saha komutanıydı- yargılanmış, ağır bir ceza almış ve bütün apoletleri sökülmüştü
15-02-2020
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Dün Çanakkale bugün Keşmir
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Erdoğan, “Pakistan’da FETÖ’ye ait okulların Türkiye Maarif Vakfı’na devredilmesi de aramızdaki dayanışmanın bir timsalidir. Bu vesileyle FETÖ’nün Pakistan’daki yapılanmasına karşı alınan tedbirler için İmran Han kardeşime bir kez daha teşekkür ediyorum
15-02-2020
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Alışverişe gitmiş
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan eski Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz’un yargılanmasına başlandı. FETÖ mahrem imamlarıyla neden sürekli bağlantıda olduğu sorulan Oğuz, görüştüğü kişilerin örgüt yöneticisi olduğunu bilmediğini iddia etti. ’nin mahrem imam olduğunu bilip bilmediğini de sordu. FETÖ’nün İzmir Genç İşadamları Derneğine neden üye olduğuna ilişkin soruya ise Oğuz, “Hatırlamıyorum. Oğuz, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in Yamanlar Koleji’ndeki odasını görüp görmediği sorusu üzerine, “Böyle bir yere gitmedim, görmedim” yanıtını verdi