Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bu yapıların içinde elbette Fetullahçı Terör Örgütü’nün istihbaratçıları, savcıları, hâkimleri, müfettişleri, gazetecileri başı çekiyordu. SANTORO, DİNK CİNAYETİNİN PROVASIDIR Trabzon’da 5 Şubat 2006 günü öldürülen Rahip Santoro cinayeti, bugün 14 Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan FETÖ üyesi istihbaratçıların tezgâhladığı, 19 Ocak 2007 günü İstanbul’da katledilen Hrant Dink’in cinayetinin provasıydı. Her iki cinayette de öldürülenler FETÖ’nün operasyon merkezi Emniyet İstihbarat tarafından takip altındaydı. Her iki cinayetin de planlandığı dönemde FETÖ’cü istihbaratçı Ramazan Akyürek, Trabzon Emniyet Müdürü, Ali Fuat Yılmazer “sağ terör ve azınlıklar masası” olarak adlandırılan Emniyet İstihbarat Dairesi C Şube Müdürü idi. FETÖ’cüler hem hedef alınan kişileri, hem de onları hedef alan katilleri ve örgüt üyelerini takip ediyordu. Nitekim her iki cinayetin üzeri FETÖ’cü istihbaratçılar tarafından örtülmeye çalışıldı. FETÖ’nün istihbaratçıları gibi savcıları, hâkimleri ve gazetecileri cinayetin üzerinin örtülmesinde rol oynadı. Ama başaramadılar, 2007’den beri yazdığım gerçekler bugün FETÖ üyelerinin yargılandığı davada karanlığı aydınlatıyor. Bir zamanlar “devlet olan” FETÖ’nün tüm unsurları 14 Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. DOSYA YARGITAY’DA BEKLİYOR Hrant Dink cinayetiyle ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü davası devam ediyor. Oysa bu cinayete yol veren, göz yuman, azmettiren FETÖ’cüler gibi katil de aynı örgütsel amaç için Hrant Dink’i katletti