Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
S ise yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması için ondan yardım isteyen FETÖ şüphelisi Adil Sabri idi. 200 BİN LİRAYA ÇÖZERİZ Her şey, Osman Sarı adlı FETÖ şüphelisinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidip ihbarda bulunmasıyla başladı. İsterse, hakkındaki FETÖ dosyasını kapatabilirlerdi. Kıntaş, FETÖ şüphelisine, hakkındaki dosyanın çok ciddi olduğunu ama kendisinin çözebileceğini, söyledi. Peki, ilaç ticareti ve emlakçılık yaptığını ileri süren ama aslında FETÖ Borsası’nı işleten bir çetenin başında olan Ahmet Kıntaş, nasıl hallediyordu tüm bunları? Adliyede savcıları, emniyette polisleri, MİT’te istihbaratçıları, vergi dairesinde uzmanları vardı. İstediği kişinin dosyasını sorgulatıyor, istediği kişinin her bilgisini ediniyor, istediği FETÖ’cüyü aklamak için çalıştırıyordu. ” LAĞIM AĞI Okuduğunuz dava kağıtlarından lağım aktığını hissetmek nedir, bilir misiniz? Başka nasıl tarif edeyim ki şu yaşananları: Bir FETÖ şüphelisi, arsasındaki KHK şerhini kaldırmak için bir dolandırıcıyla anlaşıyor. O dolandırıcı, ilgili dosyaya bakan FETÖ savcısına ulaşıyor. Savcı ile ortak çalışan o diğer dolandırıcı, FETÖ şüphelisini bulup “işini asıl biz çözeriz” diyor. FETÖ şüphelisi, bunu diyen dolandırıcıya aracı olarak kendi çalıştığı dolandırıcıyı gönderiyor. FETÖ savcısının dolandırıcısıyla FETÖ şüphelisinin dolandırıcısı kendi aralarında anlaşamıyor. Savcının ortak çalıştığı dolandırıcı, dolandırmak için buluştuğu ama o sırada savcılığa çalışan bir başka FETÖ şüphelisine, beğenmediği dolandırıcıyı şikayet ederken polis de onları dinliyor: “A. FETÖ Borsası işleten bu örgütün adliye ayağına dair iddianame ise geçen yıl yazılmıştı. FETÖ Borsası’ndaki herkese, kurulan suç örgütünden ceza istenirken. Özgürlüğün tadını çıkaran FETÖ Borsası’nın adliye ayağındaki isimler, son infaz paketinden de yararlandırıldı