Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
1- Dinci-ırkçı saldırıları, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern gibi; kuşatıcı, kucaklayıcı, sağduyulu, barışçıl açıklamalarla değerlendirecek yönetici potansiyeline sahip olamamak, her ülke gibi Türkiye için de bir beka sorunudur… 2- Mesela; "Reyhanlı'da 53 Sünni vatandaşımız şehit edildi" demek, ölümleri dahi politik araç olarak kullanmak, Suriye’de Alevilerin yoğun yaşadığı İştebrak köyünde İslamcı çetelerin 35 kişiyi öldürmesi karşısında Twitter'dan sevinç mesajları paylaşmak… Ve “iyi oldu” diyerek helva dağıtanları görüp sükût etmek, bölmektir-bölücülüktür, beka sorununa kapı açmaktır! 3- Sabahtan akşama değin "zillet-illet, Kürt-Türk, Alevi-Sünni" mugalâtası yapmak, beka sorununu inşa etmektir! Özel çıkarını, ülkenin âli menfaatlerinin üzerinde görmek, benden sonrası tufan anlayışıyla kırıp dökmektir, beka sorunu yaratmaktır! 4- Fetö denilen dinci caniye 1209 parça kamu arsası-binası tahsis etmek, tahsisi yapanları kanatlarının altına almak, yargılanmalarını engellemek Fetöyle mücadele etmek değil, beka sorununu davet etmektir! Fetöye devlette "gayrı resmi ortak" statüsü tanımak, askere, polise, MİT'e, yargıya taşımak, beka sorununa neden olmaktır! 5- ABD ve İsrail'in gazına gelmek, “eyyy!!! Ben BOP eşbaşkanıyım” diyerek şişinmek, Esad'ı kovup, yerine "bana benzeyen bir kukla otursun" diyerek, medeniyet ve insanlık düşmanı siyasal İslamcı çetelere destek vermek, Suriye sınırını açmak, lojistik destek sağlamak, tedavilerinin Türkiye'de yapılmasına göz yummak, beka sorununa kapı açmaktır! 6- 2003 Körfez Savaşına girmemiz TBMM tarafından reddedildiğinde, ABD’li senatörlerden biri; “Türkiye’de bir konuda hükümeti ikna ettiğinizde karşınıza meclis çıkıyor; meclisi ikna ettiğinizde asker; askeri ikna ettiğinizde medya, medyayı ikna ettiğinizde hukuk çıkıyor, sonuç alamıyorsunuz” demişti