159,924 Yayın 10,927 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,836 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,781 Haber 10,126 Köşe Yazısı 917,054 Kelimeyle Suç

Nefret Suçu > Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)

10,926 kayıt bulundu 1640 - 1660 gösteriliyor
05-01-2020
Sabah
Sabah  
 
Baransu bu kez hakimlere hakaretten Ağır Cezalık
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Hakkında açılan 'FETÖ' davası kapsamında halen Silivri Cezaevi'nde tutuklu olarak bulunan Mehmet Baransu, geçtiğimiz yıllarda Fuatavni olarak bilinen Haberdar. com isimli haber sitesinde Balyoz kumpasına ilişkin bir yazı kaleme aldı. FETÖ'ye ait olduğu bilinen söz konusu haber sitesinde yayınlanan yazı hakkında yapılan şikâyet sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı
04-01-2020
Sabah
Sabah  
 
Andrey Karlov suikastında şok itiraf
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İtirafçı olan FETÖ'nün MİT imamlarından Salim Zeybek, örgütün en önemli silahlı eylemlerinden Karlov suikastı konusunda şok itiraflarda bulundu. Zeybek, örgütün cezaevine adam göndererek Rus Büyükelçi Andrey Karlov'un öldürülmesi eylemindeki FETÖ bağlantısını anlatan itirafçıları, ifadelerini geri çekmeye zorladığını itiraf etti. Salim Zeybek, Ankara'da gözaltına alınmasının ardından itirafçı olmuş, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin bir numaralı ismi Adil Öksüz adına sahte MİT angajman belgesi düzenlediklerini ve Adil Öksüz'ün MİT'çi olduğu şeklinde algı oluşturarak kamuoyunu aldattıklarını itiraf etmişti. Zeybek, örgütün cezaevine adam göndererek Karlov suikastının FETÖ bağlantısını anlatan itirafçıları ifadelerini geri çekmeye zorladığını anlattı. Salim Zeybek FETÖ'DEN 'ÖZEL AKLAMA' EKİBİ Suikast olayı olduktan sonra örgüt ilk etapta bu işe hiç yaklaşmadı. Hatta ben basında çıkan haberler üzerine ve bu suikast işini FETÖ/PDY terör örgütünün yapmış olması ihtimalini örgüte konduramadığım için bu konuda bilgi edinme gereği duydum. Bu çalışma grubunu yurtdışında bu eylemi FETÖ'nün yapmadığı hususunda kamuoyu oluşturma adına oluşturulduğunu, Abdullah Bozkurt'un sitesi üzerinden haber analiz paylaşımı yapmayı planladıklarını söyledi. Benim bu görüşmeden ve daha sonra grup oluşturulmasından dolayı Karlov suikastı olayının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından cihatçı grupların bu olayı yaptığı yönünde çalışma yapılacağı, bu yönde kamuoyu oluşturmaya çalışılacağı izlenimi edindim. FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yaklaşımı da zaten bu yöndedir. Çünkü Altıntaş'ın FETÖ'deki mahrem abisi bu semtte bulunan BTK'da çalışıyordu. Gözaltındayken Karlov suikastına ilişkin önemli bilgiler veren FETÖ'nün MİT mahrem yapılanmasında yer aldığı ve 'Yusuf' kod ismini kullandığı belirtilen eski Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çalışanı Kötüce, daha sonra itiraflarından geri adım attı. MİT YAPILANMASINDA MAHREM ABİ MİT'çi Vehbi Kürşat Akalın'ın Karlov'a ilişkin istihbaratları kendisinden sorumlu FETÖ'nün mahrem abisi Hüseyin Kötüce'ye aktardığı, Kötüce'nin ise elde ettiği bilgileri Fetullah Gülen'e ulaştırmak üzere Gülen'e çok yakın bir isim olan Cemal Karaata'ya verdiği ortaya çıkmıştı. Akalın, FETÖ irtibatı nedeniyle ihraç edilmeden önce Milli İstihbarat Teşkilatı'nın eski Rusya Masası'nda çalışıyordu. Hüseyin Kötüce KÖTÜCE NE DEMİŞTİ? MİT'in mahrem imamlarından Hüseyin Kötüce, 2017 yılında gözaltına alınması ardından hem Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde hem de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda verdiği ifadelerinde teşkilatın Rusya masasında çalışan ve cinayet ile ilgili istihbarat verdiği iddia edilen MİT'çi Vehbi Kürşat Akalın'ın FETÖ sohbetlerine katıldığını, örgüte himmet verdiğini ve bir dönem mahrem imamının kendisi olduğunu kaydetmişti
04-01-2020
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
Mustafa Varank: AK Parti kapalı kapılar ardında, masanın etrafında kurulmuş bir parti değildir
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
7 Şubat MİT krizi, 17-25 Aralık yargı darbesi girişimi ve MİT tırları hadisesiyle Türkiye’yi FETÖ’nün çıkmaz sokağına itmeye çalıştılar. İşte en son 15 Temmuz hain darbe girişiminde açık bir işgal girişimine kalkıştılar. FETÖ mikrobunu temizledikten sonra askeri anlamda da adeta memleketi şaha kaldırdıklarını dile getiren Varank, şöyle devam etti:“Sınırlarımızda oluşturulmak istenen bir diğer tuzağı bozduk
03-01-2020
Sabah
Sabah  
 
Muğla merkezli 7 ilde FETÖ operasyonu! Aktif görevdeki isimler...
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Muğla Emniyet Müdürlüğü KOM Şube ekiplerince Muğla merkezli 7 ilde FETÖ'nün mahrem imamları ile ardışık arama yöntemi ile irtibatlı olduğu tespit edilen 12'si aktif TSK mensubu hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY terör örgütü soruşturması kapsamında halen TSK'de aktif görev yapan 12 ve KHK ile ihraç edilmiş bir kişinin örgüt tarafından görevlendirilen 'Mahrem İmamlarla' büfe/kontörlü telefonlardan ardışık arama yöntemiyle irtibat kurduğu tespit edildi. FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin sadece Muğla ilinde değil, tayin oldukları diğer illerde de örgütle ardışık arama yöntemiyle iletişime geçtikleri ortaya çıktı. FETÖ/PDY terör örgütünün askeri yapılanmasıyla ilgili olarak Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bugüne kadar gerçekleştirilen 30 farklı operasyonda 329 şüpheli gözaltına alınırken, 83'ü çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklandı
02-01-2020
Yeni Şafak
M. Sait Özkan  
 
Başına gelmeyen kalmadı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ses kaydı FETÖ’nün TSK’daki isimlere kumpas kurduğu sitelerden bir tanesi olan ‘Bulutaltı’ isimli internet sitesinde yayınlandı. Bu olaydan sonra ‘Rıza’ kod isimli mahrem imamın yanına gittim
02-01-2020
Sabah
Sabah  
 
FETÖ’nün gizli istihbarat üssü nokta adres olarak tespit edildi!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Ankara'nın merkezi Çukurambar'da Türkiye genelinde herkesin detaylı istihbarat bilgilerini temin edip gerektiğinde kullanmak üzere gizli bir teknik ofis açtığı ortaya çıktı. Devlet kurumlarının bilgisayarlarına ulaşacak şekilde sistem kurup Türkiye genelinde herkesin detaylı istihbari verilerinin temin edildiği, hatta telefon dinlemelerinin yapılabildiği bu ofisi örgütün MİT'ten sorumlu mahrem imamlarının yönettiği anlaşıldı. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı bilgilere göre, Fetullahçı Terör Örgütü'nün MİT Mahrem Yapılanması 2013 yılında Ankara bir rezidansta bir ofis tuttu. FETÖ'nün mahrem imamları yüzlerce kişiyi bu şekilde dinledi. Çukurambar'da kurulan kozmik ofisi FETÖ'nün MİT'ten sorumlu Ankara Mahrem İmamı Yasin Ugan da itiraf etti. " FETÖ'nün mahrem yapılanması imamlarından Yasin Ugan, 2016 yılı Ağustos ayından itibaren gaybubet adı verilen FETÖ evlerinde saklandığını belirtti. Yasin Ugan, MİT'in diğer 3 mahrem imamı ile birlikte geçtiğimiz aylarda Ankara'da yakalanmıştı. Ugan'ın da aralarında bulunduğu 4 mahrem imam tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 26 YILDIR ÖRGÜT ADINA ÇALIŞIYOR Ankara'da FETÖ'nün kurduğu kozmik ofisin başındaki mahrem imam Yasin Ugan, FETÖ ile 1993 yılında Konya'da Sabah Dershanesi öğretmenlerinin yönlendirmesiyle tanıştığını, örgüt içerisinde kesintisiz 26 yıl faaliyet gösterdiğini belirtti
02-01-2020
Odatv
Odatv  
 
Katalog evliliği reddedince başına bunlar geldi
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Yeni Şafak’tan Mustafa Sait Özkan’ın haberine göre; ses kaydı FETÖ'nün TSK'daki isimlere kumpas kurduğu sitelerden bir tanesi olan 'Bulutaltı' isimli internet sitesinde yayınlandı. Bu olaydan sonra 'Rıza' kod isimli mahrem imamın yanına gittim. isimli devrelerimi mahrem imamımın yanında gördüm
02-01-2020
Odatv
Odatv  
 
Yine "sehven" vakası
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Raporda, kelimesi kelimesine şöyle bir ibareye yer verilir: “Bahse konu imajın internet geçmişi incelendiğinde; FETÖ/PDY terör örgütüne yakınlığı ile bilinen Odatv isimli haber sitesine ait birçok kaydın bulunduğu tespit edilmiştir. İşte bu skandalı yazıp, “Bu polis bilirkişi, şu haber, röportaj veya makalelerden, Odatv'nin FETÖ/PDY terör örgütüne yakın olduğu sonucunu nasıl çıkardı? Devletin bilirkişisinin şahsi görüşü mü” diye sorduk. İzmir'deki “FETÖ borsası” iddialarının kilit isimlerinden olup, ev hapsindeyken kendisine polis süsü veren birileri tarafından 5 yaşındaki çocuğunun gözü önünde öldürülen AKP eski İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un 3 cep telefonu ve 2 sim kartını inceleyen bilirkişi, şunları yazmış: “Telefon içerisinde kurulan iletişimi içerir arama, aranma ve mesaj kayıtları ya da ses kaydını içerir herhangi bir bilgi ya da bulgunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Yazıda, Samet Uğur'un nasıl görevlendirildiği ve dosya üzerinde nasıl çalıştığı anlatıldıktan sonra şöyle denildi: “Oda Tv içerikli paragraf bilirkişi Samet Uğur tarafından incelendiğinde, sanık tarafından ziyaret edilen Oda TV sitesine ilişkin linklerde FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik haber linkleri tespit edildiği ve Mahkeme üyesi A. tarafından konuyla alakalı tüm içeriklerin eklenmesi talimatı üzerine rapora eklendiği, ancak içerik açıklanırken, 'FETÖ/PDY terör örgütüne yakınlığı ile bilinen' ibaresinin iş yoğunluğu, materyal çokluğu ve işlerin ivedi olması sebebiyle sehven yazıldığının değerlendirildiği. Dosyanın tesliminden bir süre sonra Odatv isimli haber sitesinde, hazırladığım rapor içeriğinin bir kısmının paylaşılarak, Odatv haber sitesi ile ilgili, 'FETÖ/PDY örgütü ile yakınlığı ile bilinen' şeklinde bir cümlenin raporda yer aldığı ve bu durumun şahsım tarafından polis memuru olarak yapıldığının belirtildiği tarafımca görülmüş ve ivedilikle tuttuğum raporlar incelendiğinde, belirtilen cümlenin sehven oluşturulduğu ve neticede anlatım bozukluğuna sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. 'FETÖ/PDY örgütü ile yakınlığı ile bilinen Oda tv isimli haber sitesi' şeklinde yazılan cümlede asıl anlatılmak istenen husus, 'FETÖ/PDY terör örgütüne yakınlığı ile bilinen kurum kuruluşlara ilişkin yapılan haberlerin okunduğu/incelendiği' şeklindedir. Hazırlanan raporda da FETÖ/PDY terör örgütü ile alakalı haberlerin incelendiğine dair veriler mevcuttur. ” ANAHTAR KELİME LİSTESİNDE ODATV YOKMUŞ Mahkemenin, konuyla ilgili kendisi hakkında herhangi bir işlem yapmadığı gibi, haberden sonra da çok sayıda dosyayı bilirkişi olarak tevdi ettiğini bildiren Uğur, ifadesinin devamında şunları söyledi:  “Sehven yazılan metnin bu şekilde oluşturulmasının sebebi, tarafıma tevdi edilen dosyaların fazlalığı, normal iş yoğunluğumun fazla olması ve bilirkişi olarak FETÖ-PDY terör örgütüyle mücadelede etkin görev alarak dava sürelerinin uzamasının engellenmesi hususundaki çabam ve tüm bu nedenlerle gece geç saatlere kadar inceleme yapmış olmamdır. FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili dijital materyal incelemeleri için adli bilişim yazılımlarında örgütle alakalı anahtar kelimelerin yer aldığı kelime listesi bulunmaktadır. FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili hazırladığım hiçbir raporda Odatv ile alakalı benzer bir cümle bulunmamaktadır. Soruşturmaya konu bilirkişi raporunda kriter kelimeler arasında 'Odatv' kelimesi bulunmaması, şüphelinin 13 Mayıs'ta raporunu düzelterek mahkemeye yeniden sunmuş olması da dikkate alındığında, raporundaki, 'FETÖ/PDY terör örgütüne yakınlığı ile bilinen Odatv' ibaresini savunması aksine sehven değil de kasten yazarak mahkemeye sunduğuna ilişkin kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediği anlaşılmıştır. “FETÖ” kumpas davaları döneminde de ne kadar çok “sehven” yaşadık, değil mi? O yüzden hiç şaşırmıyoruz! Şaşırmıyoruz da, gerek İstanbul Emniyet'in, gerekse Samet Uğur'un savunmalarında yer alan, “İş yoğunluğu, materyal çokluğu, gece geç saatlere kadar incelemelerden kaynaklanan yorgunluk” yüzünden ya başka bilirkişi raporlarında da “sehvenler” yapılıp, ciddi mağduriyetlere sebep olundu ve olunuyorsa? Müyesser Yıldız Odatv
02-01-2020
Milliyet
Milliyet  
 
Alternatif takviyeler öldürebilir
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Şizofreni hastalığının tedavisine yönelik ‘Milli İlaç Projesi’ üzerine çalışırken, 8 yıl önce FETÖ kumpasına uğrayan Prof
31-12-2019
Odatv
Odatv  
 
Saldırıya uğrayan gazeteci düşen tespihin sırrını yazdı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ kumpaslarına karşı tavrımdan dolayı
30-12-2019
Sözcü
Sözcü  
 
Damatların sırrı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Türkiye’de hemen herkesin Atatürkçü kimliğinden şüphe duymadığı yazar Emin Çölaşan ve Necati Doğru başta olmak üzere verilen “FETÖ cezaları”, örgütle mücadelenin “sulandırıldığı” eleştirilerine neden oldu. Sözcü gazetesi davasında yazarlar Emin Çölaşan, Necati Doğru ile yönetici ve muhabirlere verilen “FETÖ cezaları”, başta hukukçular olmak üzere her kesimin tepkisini çekerken, terör örgütü ile mücadelenin “sulandırıldığı” eleştirileri de yoğunlaştı. FETÖ'nün siyasi ayağına dokunulmadığına yönelik itirazlar siyasilerin “FETÖ ile bağlantılı oldukları” öne sürülen “damat”larını yeniden gündeme getirdi. Kamuoyunda en çok tartışılan “damat”, yargılandığı FETÖ davasında beraat eden Cumhurbaşkanlığı Yüksek İştişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın kızının eşi Ekrem Yeter oldu. Haklarındaki haberlere karşı bazı damatların FETÖ soruşturmasında adları dahi geçirilmezken, bazı damatlar ise yargı eli ile aklandı. Albayrak'ın FETÖ'nün erkek lisesinde okuduğu iddiası ortaya atıldı. *Bu iddiayı FETÖ'cü olduğu iddiasıyla Yeni Şafak gazetesindeki yazılarına son verilen Prof. Örgütçü mü, haşhaşi mi? Güzel bir öğrencimdi” diye yazmıştı. FETÖ üyeliği iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan Yeter, yapılan itiraz ile Ankara 2. FETÖ'nün mahrem sınıfının abiliğini yaptığı öne sürülen Yeter, yargılama sonunda ise beraat etti. *Damadının tahliye edildiği süreçte açıklamalarda bulunan Arınç, “Neden tutuklandı diye hesap soracaklarına neden tahliye edildi diye soruyorlar? Onun tahliyesinden bu kadar çok gocunuyorlar… Adam mı öldürmüş hayır, neymiş FETÖ'ye sempati duymuş. Yıldırım, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'ye ait olduğu gerekçesiyle el konulan Central Hospital'ın ortaklarındandı. Karaman, gazetecilerin “Damadınız FETÖ firarisi mi” sorusuna “Onu ben bilemem. Damat Kavurmacı, FETÖ'nün işadamları yapılanması TUSKON'a yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınıp tutuklandı, kısa süre sonra tahliye edildi
30-12-2019
Sabah
Sabah  
 
Etkinlik pişmanlık talebinde bulundu cezası 1 yıla düştü
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında yakalanıp tutuklanan emniyetten sorumlu mahrem imam Erdem Karadeniz'in yargılanmasına Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. FETÖ ile çocuğunun rahatsızlığından dolayı girdiği psikolojik bunalım sonucu tanıştığını belirten Karadeniz, "2 bin yılında bu yapıyla irtibatlandım. FETULLAH GÜLEN'LE AYNI ÇİFTLİKTE KALMIŞ Örgütte ilk mahrem imamlığa atandıktan sonra Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğündeki polislere, ardından Asayiş Şubedeki polislere abilik yaptığı ve sohbet verdiği, ardından da Özel harekât şubesindeki polislere abilik yaptığı ve onlardan sorumlu öğretmen olduğu belirtildi. Sanığın polislerle bire bir ilgilenen, toplantılar yaparak örgütsel talimatları doğrudan ileten mahrem imam olduğunu belirten mahkeme, sanığın yakalandıktan sonra toplantılarda bizzat ders ve talimat verdiği 72 kişiyi fotoğraflarından teşhis ederek yakalanmalarını sağladığını vurguladı. Sanığın mahrem imamlığın yanı sıra polis teşkilatında sohbet abiliği de yaptığı özellikle de Polis Akademisi mezunu polis amirleriyle sıkı irtibat halinde olduğu, örgütün emir ve talimatlarını hiyerarşik yapı içinde sorumlu olduğu polis amirlerine aktardığı, örgütteki konumunun müdür yardımcısı ve zümre başkanı olduğu, çocuklarının örgütün eğitim kurumlarından kapatılan Nil kolejinde öğrenim gördüğünü kaydetti. 15 TEMMUZ'A KADAR DA BAĞINI KOPARMADI Sanığın mahrem imam olması nedeniyle polislerle bire bir ilgilenen, toplantılar yaparak talimatları doğrudan ileten örgütün üst kademe yöneticileriyle sürekli irtibat halinde olduğuna dikkat çekildi. Mahkeme, her ne kadar 2013 yılında örgütten ayrıldığını belirtmiş olsa da, sanığın örgütün talimatıyla 2015 yılında Diyarbakır'a geldiği ve çocuklarının KHK ile kapatılan Nil Kolejinde öğrenim gördükleri de dikkate alındığında örgütle olan bağını 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar devam ettirdiğine dikkat çekti. Mahkeme, sanığın 15 Temmuz'a kadar örgütle olan bağını koparmadığını, ancak yakalandıktan sonra örgütün çökertilmesine yönelik tutarlı bilgiler verip gaybubet evlerinde ele geçen dijital materyallerin çözümünde de faydalı bilgiler verdiğine dikkat çekti
29-12-2019
Milliyet
Milliyet  
 
Ali Tatar’ın eşi CHP Ataşehir başkan adayı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’nün kumpaslarından ‘Amirallere Suikast Davası’nda ikinci kez gözaltına alınmak istenince evinde yaşamına son veren Yarbay Ali Tatar’ın jeofizik mühendisi eşi Nilüfer Tatar, CHP Ataşehir İlçe Başkanlığı için adaylığını açıkladı
28-12-2019
Sözcü
Sözcü  
 
Köşe yazarlarından ortak tepki: SÖZCÜ’den FETÖ çıkmaz!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ortak tepki ise şuydu: SÖZCÜ gazetesinden FETÖ çıkmaz!Türk basın ve hukuk tarihi açısından ‘kara leke’ olarak değerlendirilen kararlara birçok gazete ve köşe yazarı tepki gösterdi. Hürriyet yazarlarından gazetenin eski yayın yönetmenlerinden   “FETÖ'ye karşı yayınlarıyla tanınan bir gazetenin yöneticilerinin FETÖ'ye yardımcı oldukları iddiasıyla mahkûm edilmesi, öncelikle yargının toplum gözündeki inandırıcılığı açısından da ciddi bir mesele yaratacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Sedat Ergin, “Emin Çölaşan ile Necati Doğru gibi laik görüşleriyle temayüz etmiş köşe yazarlarının FETÖ'ye yardımcı oldukları iddiasıyla mahkûm edilebildiği bir ortamda vatandaşların hukuk güvenliğinden endişe etmemeleri mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Eski Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olan Özkök, akil insanların bugün büyük bölümünün farklı yerlere savrulduğunu belirterek şöyle devam etti yazısına: Acaba bugün bu insanların hepsini bir araya toplasak ve desek ki… Elinizi vicdanınıza koyun… Sizce Emin Çölaşan FETÖ'cü olabilir mi? Necati Doğru FETÖ'cü olabilir mi… Sözcü gazetesinden FETÖ terör örgütü çıkar mı… Konuştuğum ve sağduyusuna güvendiğim bazı kişiler de şu yorumu yaptılar: Mahkeme bu kararı verirken 3 konuda ilginç bir şey yaptı: İstenilenin en alt sınırından hapis cezası verdi. Beki bugünkü köşesinde şu ifadeleri kullandı: Sözcü’ye FETÖ’cülük suçlamasına şu kadar inansalar, içlerinde zerre şüphe ve tereddüt olsa… İzmir adayı Nihat Zeybekçi, gazeteyi ziyaret edip Çölaşan’la o fotoğrafı verir miydi? Ankara adayı Mehmet Özhaseki ile İstanbul adayı Binali Yıldırım, Sözcü’nün manşetlerinden seçmeni selamlayıp o podyumda görücüye çıkarlar mıydı? Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı resepsiyonlarının akredite müdavimi yapılır, ‘ak’ listeye alınır mıydı? Habertürk yazarı da bugünkü yazısında Sözcü’ye verilen cezalara değindi. Yılman “Emin Çölaşan da FETÖ'cü ise kapatalım bu defteri” ara başlıklı yazısında şunları kaleme aldı. Bir yanda yerli ve milli otomobilin göğsümüzü kabartan tanıtım toplantısı… Diğer yanda ise 50 yıldır bu ülkede; “Atatürkçü, ulusalcı” çizgide gazetecilik yapan Emin Çölaşan, Necati Doğru gibi isimlerin FETÖ'cü ilan edilip 3 yıl 6 ay gibi bir zamanla hapse mahkum edilmesi… İnanın ne diyeceğim bilemiyorum… Şaka desem şaka değil! Hakkat desem hakkat değil! Gerekçeli kararı bilmiyoruz henüz ama o kararda ne yazıyorsa yazsın… Fikrim net şudur: “Eğer bu ülkede bir Çölaşan ya da Necat Doğru da artık FETÖ'cü diye yargı tarafından hapis cezasına çarpıtılıyorsa… Kapatalım bu defteri ve alıp başımızı gidelim!” Elbette “Adaletin kestiği parmak acımaz!” ama kimse kusura bakmasın bu kesilen parmak falan değil! Bu kesilen, “vicdan” denilen o muhteşem duygunun dami park ettği kalbin damarlarının kesilişidir adeta… Dün ana haber bülteninde Habertürk TV'ye bağlanan konusunda uzman hukukçuların yorumlarını dinledim. 17-25 Aralık 2013 FETÖ darbe teşebbüsü sürecinde ben ekranlarda Sözcü gazetesi ve yazarlarının çok yanlış tutum aldığını defalarca söylemiş ve Sözcü zihniyeti ile kavga etmiş bir yazarım. Öyle bakarsanız 17-25 Aralık FETÖ darbe teşebbüsünün o dönem başarıya ulaşmasını isteyen herkes suçlu lan edersiniz ki o zaman şu an iktidar blokunda yer alan çok sayıda insan da bu kapsama girer.  Öte yandan hem Sözcü hem CHP ve diğer muhalefet unsurları da AK Parti ve hükümeti mensuplarının FETÖ'den tutuklanmasını talep etmek gibi saçma girişimlere son vermeli. Muhalefet bu şekilde sürekli tutuklama istedikçe iktidar da elindeki FETÖ sopasını 17-25 Aralık darbe teşebbüsüne destek vermiş herkese karşı dilediği zaman kullanma eğilimine kapılıyor. Cumhuriyet yazarı ise köşesinde karar ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu Dün Sözcü gazetesinin yönetici ve yazarlarına FETÖ'den ceza yağdı misal. Akıllı Devlet Modeli olsa, bu yazarların geçmişteki eylemleri, yazıları, ilişkileri veri olarak yüklendiğinde makine “manyak mısınız oğlum ne FETÖ'cüsü, hadi işinize” der, bu davayı ilk celsede bitirirdi
28-12-2019
Sözcü
Sözcü  
 
Köşe yazarlarından ortak tepki: SÖZCÜ’den FETÖ çıkmaz!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ortak tepki ise şuydu: SÖZCÜ gazetesinden FETÖ çıkmaz!Türk basın ve hukuk tarihi açısından ‘kara leke’ olarak değerlendirilen kararlara birçok gazete ve köşe yazarı tepki gösterdi. Hürriyet yazarlarından gazetenin eski yayın yönetmenlerinden   “FETÖ'ye karşı yayınlarıyla tanınan bir gazetenin yöneticilerinin FETÖ'ye yardımcı oldukları iddiasıyla mahkûm edilmesi, öncelikle yargının toplum gözündeki inandırıcılığı açısından da ciddi bir mesele yaratacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Sedat Ergin, “Emin Çölaşan ile Necati Doğru gibi laik görüşleriyle temayüz etmiş köşe yazarlarının FETÖ'ye yardımcı oldukları iddiasıyla mahkûm edilebildiği bir ortamda vatandaşların hukuk güvenliğinden endişe etmemeleri mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Eski Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olan Özkök, akil insanların bugün büyük bölümünün farklı yerlere savrulduğunu belirterek şöyle devam etti yazısına: Acaba bugün bu insanların hepsini bir araya toplasak ve desek ki… Elinizi vicdanınıza koyun… Sizce Emin Çölaşan FETÖ'cü olabilir mi? Necati Doğru FETÖ'cü olabilir mi… Sözcü gazetesinden FETÖ terör örgütü çıkar mı… Konuştuğum ve sağduyusuna güvendiğim bazı kişiler de şu yorumu yaptılar: Mahkeme bu kararı verirken 3 konuda ilginç bir şey yaptı: İstenilenin en alt sınırından hapis cezası verdi. Beki bugünkü köşesinde şu ifadeleri kullandı: Sözcü’ye FETÖ’cülük suçlamasına şu kadar inansalar, içlerinde zerre şüphe ve tereddüt olsa… İzmir adayı Nihat Zeybekçi, gazeteyi ziyaret edip Çölaşan’la o fotoğrafı verir miydi? Ankara adayı Mehmet Özhaseki ile İstanbul adayı Binali Yıldırım, Sözcü’nün manşetlerinden seçmeni selamlayıp o podyumda görücüye çıkarlar mıydı? Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı resepsiyonlarının akredite müdavimi yapılır, ‘ak’ listeye alınır mıydı? Habertürk yazarı da bugünkü yazısında Sözcü’ye verilen cezalara değindi. Yılman “Emin Çölaşan da FETÖ'cü ise kapatalım bu defteri” ara başlıklı yazısında şunları kaleme aldı. Bir yanda yerli ve milli otomobilin göğsümüzü kabartan tanıtım toplantısı… Diğer yanda ise 50 yıldır bu ülkede; “Atatürkçü, ulusalcı” çizgide gazetecilik yapan Emin Çölaşan, Necati Doğru gibi isimlerin FETÖ'cü ilan edilip 3 yıl 6 ay gibi bir zamanla hapse mahkum edilmesi… İnanın ne diyeceğim bilemiyorum… Şaka desem şaka değil! Hakkat desem hakkat değil! Gerekçeli kararı bilmiyoruz henüz ama o kararda ne yazıyorsa yazsın… Fikrim net şudur: “Eğer bu ülkede bir Çölaşan ya da Necat Doğru da artık FETÖ'cü diye yargı tarafından hapis cezasına çarpıtılıyorsa… Kapatalım bu defteri ve alıp başımızı gidelim!” Elbette “Adaletin kestiği parmak acımaz!” ama kimse kusura bakmasın bu kesilen parmak falan değil! Bu kesilen, “vicdan” denilen o muhteşem duygunun dami park ettği kalbin damarlarının kesilişidir adeta… Dün ana haber bülteninde Habertürk TV'ye bağlanan konusunda uzman hukukçuların yorumlarını dinledim. 17-25 Aralık 2013 FETÖ darbe teşebbüsü sürecinde ben ekranlarda Sözcü gazetesi ve yazarlarının çok yanlış tutum aldığını defalarca söylemiş ve Sözcü zihniyeti ile kavga etmiş bir yazarım. Öyle bakarsanız 17-25 Aralık FETÖ darbe teşebbüsünün o dönem başarıya ulaşmasını isteyen herkes suçlu lan edersiniz ki o zaman şu an iktidar blokunda yer alan çok sayıda insan da bu kapsama girer.  Öte yandan hem Sözcü hem CHP ve diğer muhalefet unsurları da AK Parti ve hükümeti mensuplarının FETÖ'den tutuklanmasını talep etmek gibi saçma girişimlere son vermeli. Muhalefet bu şekilde sürekli tutuklama istedikçe iktidar da elindeki FETÖ sopasını 17-25 Aralık darbe teşebbüsüne destek vermiş herkese karşı dilediği zaman kullanma eğilimine kapılıyor. Cumhuriyet yazarı ise köşesinde karar ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu Dün Sözcü gazetesinin yönetici ve yazarlarına FETÖ'den ceza yağdı misal. Akıllı Devlet Modeli olsa, bu yazarların geçmişteki eylemleri, yazıları, ilişkileri veri olarak yüklendiğinde makine “manyak mısınız oğlum ne FETÖ'cüsü, hadi işinize” der, bu davayı ilk celsede bitirirdi
28-12-2019
Sabah
Sabah  
 
İnkarcı üsteğmen "MİT tırlarının ihbarcısı" ile görüşmüş
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, daha önce alınan ara kararlarda tanık olarak dinlenmesine karar verilen MİT tırlarının ihbarcısı olan ve 6 Mart'ta Ordu'da yakalanan FETÖ şüphelisi Mustafa İlhan'ın etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadesi dava dosyasına girdi. Tanık Mustafa İlhan, ifadesinde 2013 yılında Hatay Dörtyol'da eski üsteğmen Musa Köse ile "mahrem imam" sıfatıyla görüştüklerini itiraf etti. Örgüt içerisinde 7 askeri personelden sorumlu olduğunu belirten tanık İlhan, ifadesinde şunları anlattı: "Ben FETÖ içerisinde asker kişilerden sorumlu öğretmen olarak görev yapıyordum. " İfadesinde, FETÖ/PDY içerisinde herkesin kod isim kullandığını aktaran İlhan, ifadesini "Musa Köse, örgütte 'Yalçın' kod adını kullanıyordu. FETÖ içerisinde herkes kod adı kullanır. 15 Temmuz gecesi herhangi bir hazırlık yapmadığını, terör örgütünün içinde yer almadığını savunan Musa Köse, hakkındaki suçlamaları inkar ederek, örgütün mahrem askeri yapılanmasın yer almadığını, hiçbir "mahrem imam"la görüşmediğini, MİT tırları durdurulmasıyla ilgisi olmadığını iddia etmişti
28-12-2019
Habertürk
Nagehan Alçı  
 
Bir gurur, bir utanç
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
NE HUZUR NE HUKUK KALIR17-25 Aralık 2013 FETÖ darbe teşebbüsü sürecinde ben ekranlarda Sözcü gazetesi ve yazarlarının çok yanlış tutum aldığını defalarca söylemiş ve Sözcü zihniyeti ile kavga etmiş bir yazarım. Öyle bakarsanız 17-25 Aralık FETÖ darbe teşebbüsünün o dönem başarıya ulaşmasını isteyen herkesi suçlu ilan edersiniz ki o zaman şu an iktidar blokunda yer alan çok sayıda insan da bu kapsama girer. Öte yandan hem Sözcü hem CHP ve diğer muhalefet unsurları da AK Parti ve hükümet mensuplarının FETÖ’den tutuklanmasını talep etmek gibi saçma girişimlere son vermeli. Muhalefet bu şekilde sürekli tutuklama istedikçe iktidar da elindeki FETÖ sopasını 17-25 Aralık darbe teşebbüsüne destek vermiş herkese karşı dilediği zaman kullanma eğilimine kapılıyor
27-12-2019
Sözcü
Sözcü  
 
Hukukçulardan da Sözcü kararına tepki yağdı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Mahkum olan gazetecilerden “FETÖ'ye yardım suçu” nitelemesi çıkaran bir karar artık tuzun da koktuğunu anlatmaktadır. İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu *Sözcü gazetesi yazar ve yöneticilerine  “FETÖ'ye bilerek ve isteyerek” yardım suçlamasıyla ceza verilmesi aklımızla alay etmektir. *Yani mahkeme de Sözcü gazetesinin FETÖ’yle ilgisinin bulunmadığını kanaat getirdi ki indire indire verdikleri cezayı 3 yıl 4 aya indirdiler. *Beraat etmesi gereken gazetecilerin ve FETÖ düşmanlığıyla bilinen gazetecilerin FETÖ propagandasından dolayı ceza alması, gazetecilerin lekelenmeme hakkını ihlal etmiştir. Sözcü avukatı İsmail Yılmaz *Sözcü gazetesiyle bir biçimde FETÖ ilişkisi kurmak ve bunu yargı adı altında yapmak olacak şey değildir. Avukat Turgut Kazan *Sözcü gazetesi yazarları hakkında verilen bu karar kuşkusuz ki en çok gerçek FETÖ üyelerini sevindirmiştir. *Yargıtay’ın FETÖ hakkında vermiş olduğu güncel içtihatlarda FETÖ’ye ait sendika/dernek üyelikleri bile artık örgüt üyeliğine delil sayılmayıp, beraat kararlarına konu olurken sadece yapılan gazetecilik faaliyetlerinin mantık dışı yorumlarla örgüte yardım olarak addedilmesi kabul edilemez. *Bu karar maalesef bize FETÖ’nün kumpas davalarını hatırlatıyor. FETÖ’yle mücadele diye çıkılan yolda FETÖ’nün yaptıklarını yapmanın takdirini kamuoyuna bırakıyorum. Emin Çölaşan'dan yıllarca kimsenin FETÖ’ye FETÖ demediği yıllarda FETÖ demiş bir duayen gazeteciden FETÖ’cü ve FETÖ’ye yardım eden bir profil çıkarmak sadece FETÖ’cüleri sevindirir. *Yargılama evresinde de net biçimde ortaya konmuştur ki Sözcü aslında FETÖ ile en ciddi şekilde mücadele eden basın kuruluşudur. Şairin dediği gibi “Kaf dağını assalar belki çeker de bir kıl, bu ifritten sualin kılını çekmez akıl” Yani Emin Çölaşan veya Necati Doğru'ya Fetö'ye yardım ettiklerinden bahisle verilen bu cezayı, eminim bu karara imza atanlar da kendilerine izah edemez
27-12-2019
Sabah
Sabah  
 
FETÖ davasında ikinci kez yargılanan sanığa yeniden 9 yıl hapis
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Sanık Kaya, savunmasında, FETÖ üyesi olmadığını iddia ederek, ''Örgütsel bir konumum bulunmamaktadır. Esas hakkındaki mütalaasını yineleyen savcı, sanığın, örgüt mensuplarınca "gaybubet evi" olarak adlandırılan hücre evinde sahte kimlikle yakalanması ve delil durumu dikkate alınarak ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçundan alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönünde görüş sundu
27-12-2019
Odatv
Odatv  
 
Sözcü davasında karar çıktı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru, Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve gazetenin sahibi Burak Akbay'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın “FETÖ'ye yardım” iddiasıyla açılan davada karar çıktı. Necati Doğru hakkında verilen 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezasının gerekçesinde, "15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra 17 Temmuz 2016'da toplumda tanınmış gazeteci olan sanığın yazmış olduğu 'Naylon Darbe' başlıklı yazıyla örgüt tarafından darbe girişiminden hemen sonra oluşturulan kontrollü darbe, tiyatro darbe gibi algılara hizmet eder şekilde örgüt lehine sağladığı algının boyutu, sanığın kastının yoğunluğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığının dikkate alındığı" denildi. 3 yıl 4 ay hapis cezası verilen Mustafa Çetin için "15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra  ve 17/25 Aralık 2013 tarihinden hemen sonra gazetenin internet haber sitesinin örgüte ait Zaman Gazetesi ve örgüte yakın diğer haber siteleriyle benzer şekilde haberler yapması, böylelikle Sözcü Gazetesi'ne ait internet sitesinin toplumda örgüt lehine algı oluşturma çabasına girişilmiş olması, internet haber sitesinin genel yayın yönetmeni olması nedeniyle yapılan haberlerden sorumluluğu" belirtildi.   3 yıl 4 ay hapis cezası verilen Metin Yılmaz için "sanığın genel yayın yönetmeni olduğu Sözcü Gazetesi'nin 15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra ve 17/25 Aralık 2013 tarihinden hemen sonra gazetenin örgüt lehine yapmış olduğu haberler, bu haberlerin, Zaman Gazetesi ile benzer şekilde haberler yapması ve Sözcü Gazetesi'nin toplumda örgüt lehine algı oluşturma çabasına girişilmiş olması, genel yayın yönetmeni olması nedeniyle yapılan haberlerden sorumluluğu" dikkate alındığı söylendi. Mahkeme de Sözcü gazetesinin FETÖ ile iltisakının bulunmadığı konusunda kanaat getirdi ki; indire indire cezayı 3 yıl 4 aya indirdiler. FETÖ düşmanlığıyla bilinen gazetecilerin FETÖ propagandasından dolayı ceza alması gazetecilerin lekelenmeme hakkını ihlal etmiştir. Orada FETÖ mensubu hakim ve savcılara karşı durdunuz. Ömrünüz boyunca mücadele ettiğiniz FETÖ’nden size ceza vermek çok planlı bir harekettir. Tansel Çölaşan, “Cumhuriyet’i tüm kurumlarıyla hedef alan, FETÖ’cü kumpasın ortakları iktidarda. FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmak yerine halkın sesi olan Sözcü gazetesinin sesini kısmaya çalışıyorlar. Sözcü’den FETÖ çıkarmak akıl tutulmasıdır. Türkiye’nin yüz akı gazeteciler “FETÖ’ye yardım” suçundan hapse mahkum edildiler Eyyy AKIL ve Eyy VİCDAN neredesin? Gamze Taşçıer (CHP Ankara Milletvekili): Bu karar gazeteciliğe, basın özgürlüğüne, halkın haber alma özgürlüğüne ve demokrasiye vurulmuş bir darbedir. Necati Doğru ve Emin Çölaşan’dan FETÖ’cü çıkartmak da bu mahkemeye nasip oldu. Bu isimleri FETÖ’yle yan yana getirmek insan aklıyla alay etmektir. Darbeci hiçbir zihniyeti desteklemem mümkün olmaz" derken; Necati Doğru, "Benimle ilgili olarak bilerek ve isteyerek FETÖ'cü örgüte yardım iddiasını kanıtlayacak belge somut olarak yoktur