Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ'nün siyasi ayağı meselesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bir ölçüde de eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un ona destek vermesiyle mecrasından saptı. Öyle olsaydı en azından döner, kendisini genel başkanlık koltuğuna oturtan, CHP'lilerin deyimiyle "CHP'yi FETÖ'ye teslim eden" kaset komplosunun peşine düşerdi. Derdi ve tasası FETÖ ve darbeden çok AK Parti ve Başkan Erdoğan'dı. Ne FETÖ'nün bir CIA aparatı olması, ne ABD'nin sahiplenmesi CHP'lileri ilgilendirmiyordu. Bu da FETÖ gerçeğini ortaya çıkarmaya değil, saklamaya yarıyordu. Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla CHP'liler, dershanelere de, 17/25 Aralık yargı darbesine de, TIR Operasyonu'na da, FETÖ'nün medya organlarına da sahip çıktı. Öyleyse ben de burada birkaç soru sorayım; FETÖ'nün siyasi ayağı FETÖ'nün devirmeye çalıştığı siyasetçi midir yoksa yükseltmeye çalıştığı siyasetçi midir? FETÖ'nün siyasi ayağı FETÖ'nün darbe gecesi öldürmeye çalıştığı siyasetçi midir FETÖ'nün yol verdiği siyasetçi midir?FETÖ'nün siyasi ayağı bu yapıyla canı pahasına mücadele eden midir, genel başkanlık koltuğu dahil CHP Genel Merkezi'ni işgal etmiş olan FETÖ'nün ayak takımı mıdır?" Sonra da ilk kez asker sivil ilişkilerinde konuşulmayan bir konuda eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ'u işaret ederek, çok net ama bir o kadar da sert sorular sordu: "Buradan ben soruyorum; çıksınlar şunu söylesinler, biz şu kadar subayı FETÖ'cülükten ihraç ettik. Bunların çoğu FETÖ'cü değil nurcuların içinde Kurdoğlu takımı vardır. Aranızda rahatlıkla ihraç edebileceğiniz FETÖ'cü subaylar vardı, neden bunların tespitini yapmadınız? Neden bunları çıkartmadınız, kimi aldatıyorsunuz?" Siyasi ayak tartışmasında daha işin başındayız. Başkan Erdoğan'ı devirmeye çalışan FETÖ'cü darbeciler kimi cumhurbaşkanı, başbakan veya bakan yapacaktı? Durum, yavuz hırsız misalini hatırlatıyor