Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 12 Mart 2019 günü Rize’de bir konuşmasında, Fetullahçı Terör Örgütü’nün yargıdan temizlendiğini şu sözlerle ifade etti; ""Anayasa’ya değil kendi ideolojisine, kendi düşüncesine, grubunun, cemaatinin dediğine göre karar veren bu hain güruh (FETÖ) yargıdan temizlendi, ihraç edildi. "" (Kaynak AA) Bakan Gül 5 Ocak 2019 günü de, yargının FETÖ’den arındığını şöyle anlatmıştı: “…Arınma bitti. ” Bu açıklamadan 5 gün sonra, 10 Ocak 2019 günü Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), FETÖ ile irtibatı nedeniyle 17 hakim ve savcıyı meslekten ihraç etti. Bakan Gül’ün 12 Mart 2019 tarihli “FETÖ yargıdan temizlendi” açıklamasından iki hafta sonra, yani dün itibarıyla da biri Yargıtay’da olmak üzere iki hakim FETÖ bağlantısı nedeniyle ihraç edildi. İhraçlardan birisi, FETÖ’cü bir astsubayın ifadesinde “İbrahim” kod adı ve fotoğraf teşhisiyle tespit edilen Ankara’da hakimlik yapan, Mehmet Ali Çam. Mehmet Ali Çam ile ilgili HSK’nın elinde FETÖ bağlantısını gösteren hiçbir kayıt yok. Bu nedenle olsa gerek, iki yıllık hakim olmasına rağmen FETÖ’nün darbe ve terör davalarına bakan yeni kurulan Ankara 30. Ancak FETÖ üyesi Deniz Kuvvetleri’nde Astsubay Semih Yılmaz 3 ay önce, 12 Aralık 2018’de verdiği ifadesinde kendi kod adının ‘Selim’ olduğunu itiraf ederken, örgüt ‘abi’si ‘İbrahim’in yönlendirmesiyle askeri okul sınavlarına girdiğini ve kazandığını anlattı. İşin tuhafı FETÖ’cü hakim FETÖ’cülerin darbe ve terör suçları nedeniyle yargılandığı davalara bakan mahkemede hakim olması. İşte FETÖ böyle bir tehlikedir. FETÖ elebaşı bu yüzden hâlâ Türkiye’deki örgüt üyelerini yönlendirmeye, örgüt üyeleri de para toplayarak ayakta durmaya çalışıyor. Bunları münferit olaylar olarak gören olabilir, oysa kurul FETÖ iltisakı nedeniyle onlarca kişi hakkında incelemesini sürüyor. O yüzden “FETÖ yargıdan temizlendi” demeden bir kez daha düşünün