Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Şener’in yakın tarihte FETÖ’nün oyuncağı haline gelerek berbat sonuçlara sebebiyet vermiş Ergenekon davalarına öfke duymasında bir anormallik yok, ama geçen hafta da yazdığım gibi, Mehmet Akif Ersoy’un yayınında söylediğim gibi, bu davaların arka planındaki derin devletle yüzleşme motivasyonunu şeytanlaştırması hayli problemli bir tavır. Zira daha sonra FETÖ tarafından çarpıtılan ve mağduriyetlere neden olan Ergenekon davasını başlangıçta destekleyen herkese özellikle gazetecilere, entelektüellere “FETÖ tezgahına ortak oldunuz” çamurunu atmak akılalır iş değil. FETÖ’nün ajandası netleştikten, yargılamalardaki tuhaflıklar ortaya çıktıktan sonra davanın işleyişini sorgulayanları da ayırmıyor, Ali Bayramoğlu gibi Nedim Şener gözaltına alındığı gün kameralara dönüp “Bu dava bugün çökmüştür” diyenlere bile, bir zamanlar kendisine yapılanın aynısını yaparak karşılık veriyor. Zira bu toptancı mantık aydınlarla gazetecilerle başlayıp siyasetçileri, AK Partilileri, hatta Erdoğan’ı da FETÖ kumpasına ortak yapmayı da kapsıyor mu belli değil. Tekrar soruyorum:“Madem derin devlet yok devlet var, madem esas itibarıyla siyasetçiler sorumlu, madem derin devletle hesaplaşma isteği FETÖ kumpasına ortak olmak, o zaman size göre Erdoğan da mı kumpasa ortak? Zira Erdoğan ‘Ergenekon’un savcısıyım’ demişti. “Derin devlet yoktur, devleti yönetenler sorumludur” diyen Nedim Şener, gazetecileri aydınları Ergenekon davasından sorumlu tutarken, esas itibarıyla siyasetçileri de bilerek ya da bilmeyerek FETÖ kumpasından sorumlu tutma amacına altlık yapmış olmuyor mu?AK PARTİ YANILTILDI, ASKER VE YANDAŞLARI DA TUZAĞA TUZLUKLA KOŞTUKendi görüşümü gerek yayında gerekse Şener’in konu ettiği yazıda cevapladım: Bana göre Erdoğan dönemin koşulları dikkate alındığında haklıydı. Sadece hükümet kandırılmadı; asker ve yandaşları da FETÖ’nün tuzağına koşa koşa gitti. FETÖ’YÜ BÜYÜTEN 28 ŞUBAT MEDYASI VE PROPAGANDALARIDIRŞener soruma cevap vermediği gibi benim, Türkiye’de askeri vesayeti ayakta tutmak için sergilenmiş karanlık işler olarak gösterdiğim tüm olay ve olguları değillemek için 15 Temmuz’u mazeret gösteriyor. Yahu yıllarca gazetelerinde yazdığınız, kumpaslarına destek olduğunuz FETÖ’cüler, 15 Temmuz’da darbeye kalkışmadı mı, 251 insanı şehit etmedi mi, Erdoğan’ı öldürmeyi planlamadı mı?” diyor. Kibar görünümlü ince işçilikli “kumpaslarına destek olduğunuz, gazetelerinde yazdığınız FETÖ” ifadesinin tek dayanağı da bir dönemZaman Gazetesi’nde çalışmış olmam. Ayrıca şu da bir gerçektir: FETÖ’yü büyüten, serpilmesini, toplumun kılcallarına ilerlemesini, “Bakın dindarlara nasıl eziyet ediyorlar o halde gizlenelim ve örgütlenelim” mantığının kuvvetlenmesini sağlayan tam da o günlerin medyasına egemen olan İslam-Müslüman karşıtı kara propaganda dilidir. 60 DARBESİNİ FETÖ MÜ YAPTI?Ayrıca “60’ları hatırlayan insanlar için Ergenekon davaları demek, bir daha Yassıada olmasın, başbakanlar idam edilemesin demekti” cümlesinin nesi trajik? Asıl trajik olan bu alıntıyı yalanlamak için kullandığı 15 Temmuz’u, 27 Mayıs’a benzetenin kendisi olduğunu unutması. Çok değil 27 Mayıs 2019’da,“FETÖ’cüler de askeri hiyerarşi dışında hareket eden 27 Mayıs darbecilerini örnek almıştı”diye yazan kendisiydi. 27 Mayıs “hiyerarşi dışı hareket edenler” tarafından yapılsaydı akabinde tıpkı FETÖ gibi teşhir ve tukaka edilirdi. Askeri vesayeti ayakta tutmak için her tür kirli işin altına giren yeraltı örgütlenmesine ise derin devlet…Ayrıca bütün darbeciler FETÖ’cü imiş gibi yapmak hayli komik değil mi?1960’da FETÖ mü vardı?12 Mart’ta FETÖ mü vardı?12 Eylül’de FETÖ mü vardı?28 Şubat’ı yapanlar Çevik Birler, Erol Özkasnaklar FETÖ’cü müydü?28 Şubat’ın hem önünden hem arkasından ağzının suları akarak koşan Kemal Gürüz, Kemal Alemdaroğlu gibi isimler FETÖ’cü müydü? Vural Savaş FETÖ’cü müydü?CEZAEVİNE GİRMEYEN BAŞBAKAN NEREDEYSE YOK“Eğer devlet adına işlenmiş bir suç varsa bu derin devletin değil, devleti yönetenlerin suçudur. 15 Temmuz, yani yarın, “yeni derin devlet” olmaya oynayan FETÖ’nün planlarının asker ve sivil direnişiyle boşa çıkarılmasının 3. Eski derin devleti iyi analiz etmezsek, milletin yeni derin devlete duyduğu tepkiyi, 17-25 Aralık 2013’ten itibaren FETÖ’ye karşı ısrarla sivil hükümetin, AK Parti’nin ve Erdoğan’ın yanında durmasının nedenlerini de doğru anlayamayız