Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Soykırıma/İnsanlığa karşı suça tahrik
Yerel yönetimler irili ufaklı kapalı salon toplantılarını, spor, sanat ve kültür etkinliklerini iptal ediyor, okullar kapatılıyor, keza barlar vb. BİZ HUKUKU BÖYLE ÖĞRENMEMİŞTİK Bütün bunlar olurken yargıdaki virüs ne olacak? İfşa olan haberin ifşası olur mu? Normalde aynı kurumdan iki ayrı yönetici iki ayrı şekilde aynı memlekette ve aynı hukuk kurallarında iki farklı uç şekilde gözaltına alınabilir mi? İfşa olan bir haberden dolayı üst limitteki cezası üç yıl olan bir ‘suç’tan dolayı gazeteciler tutuklanır mı? Velev ki ifşanın ifşasından aşırı yorumla gazetecileri ille yargılayacaksınız; adli kontrol altına alıp tutuksuz yargılayamaz mısınız? Dahası var… Hadi aşırı yorumla ifşanın ifşasına işlem yaptınız; sadece o habere değil de neden bütün bir gazeteye erişim yasağı getiriyorsunuz? Bir buçuk milyon bireysel yurttaşın eriştiği, sosyal medyada haber ve köşe yazıları en çok paylaşılan memleketin en büyük gazetesine en üst perdeden adli yaklaşım neden? Türkiye’nin çok önemli isimlerinin sürekli yazarları arasında olduğu, çok sayıda önemli ismin de “konuk yazar” olarak katkıda bulunduğu Odatv’nin bu süreçten daha da güçlenerek çıkacağını rahatlıkla belirtebilirim. Yukarıda değindiğim gözaltı örneği gibi! Kadına fena muameleden yargılananlara ‘iyi hal’ uygulanması gibi! FETÖ’den temizlenen ve hala da temizlenmeye çalışılan yargının hukuk normlarına da oturtulması kaçınılmaz. Daha önce FETÖ’nün hukuk ve yargı kullanılarak ağır darbesine uğrayan Odatv’ye ve iki Barış’a, diğer gazetecilere dönük şimdiki kararların gözden geçirilerek aklı selime, hukukun toleransına dönüleceğine de inanıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişteki yanlışlarına karşın 2013’ten sonra da olsa FETÖ’ye karşı mücadelesinin samimi olduğundan hiç kuşkum yok. Ancak zaman zaman kendisinin de dediği gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ ile mücadelede çok yalnız kalıyor. Gazetecilere reva görülen son uygulamalar da enerjisini FETÖ ile mücadeleye vermesi gerekenlerin , nelerle uğraştığını gözler önüne seriyor. Türkiye’nin sadece Cumhurbaşkanı ile değil, bütün olarak iktidarıyla, muhalefetiyle, yargısıyla, üniversitesiyle, medyasıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla; tüm kurumlarıyla cansiparane bir şekilde FETÖ ile mücadele etmesi şart. BARIŞ’LARI HAPSE ATARAK MI FETÖ İLE MÜCADELE EDECEKSİNİZ? Son cümlede soracağım: Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu kadar, Odatv kadar basında FETÖ ile mücadele eden gördünüz mü? FETÖ’nün “renklendirme” metodunu Türkiye kimden öğrendi? Türkiye, Barış’ları hapse atarak mı FETÖ ile mücadele edecek? Bu gibi tutumlar FETÖ ile mücadelede ne kadar inandırıcılık sağlar? Barış Terkoğlu’na, Barış Pehlivan’a ve tutuklu gazetecilere selam olsun. Yüce Tanrı yalnız ve güzel ülkemizi koronadan, ekonomik krizden, dış politikadaki yanlış adımlardan, FETÖ’nün ve artıklarının sinsi adımlarından ve hukukun itibar kaybından korusun