Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bu isimlerden Mehmet Çelik, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, toplam 22 askeri hakim, 2 Cumhuriyet Savcısı, 2 memur ve 1 avukat hakkında “FETÖ'cü” oldukları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. FETÖ kapsamındaki soruşturmalar nedeniyle tutuklanmamışlar, meslekten atılmamışlardır. Şikayetçinin ismini bildirdiği askeri hakimler arasında FETÖ üyesi olup olmadığı, Mehmet Çelik'in mağdur edilmesi için fikir ve eylem birliği yapıp, yapmadıkları konusundaki değerlendirmenin Cumhuriyet Başsavcılığınızca elde edilecek diğer deliller (HTS kayıtları, MASAK raporları vb. Hulusi Gül o zaman binbaşıydı ve tereddütsüz FETÖ grubundaydı” dedi. Dilekçesine Hulusi Gül'ün bir ifadesini de ekleyen Çelik, şu hatırlatmalarda bulundu: “Günümüzde savcılık ve mahkemelerdeki dosyalarda, bir itirafçının veya tanığın, 'Ben bunun FETÖ'cü olduğunu duymuştum' demesi ile şüpheli ve sanık olanları görüp, FETÖ'cü olduğuna dair tereddüdün dahi olmadığı ve bu durumu mahkemede verdiği ifadeyle resmi olarak sabit olan, tüm hayatını FETÖ'cülerle beraber geçirmiş kişilerin hâlâ hakim ve savcı olarak görev yapması ve haklarında soruşturma izni dahi verilmemesi adaleti yaralayacak bir durumdur. Halen “Darbe veya FETÖ'den” yargılanan birçok eski askeri hakim ve savcının davasında tanık olarak dinlendi, dinleniyor. Bunu hiçbir FETÖ'cü yapmamıştır. ” Bir başka sanık ise hakkında “FETÖ'cülük” suçlamaları olup olmadığı ve ne yapıldığı sorusunu yöneltti. Benim çocuğumu FETÖ okullarına göndermem, eşimin başörtülü olması, hiç lojmanda oturmamam, eşimin başörtülü olduğu için kirada oturmam, bu tür şeyler vardı başkanım duyduğum kadarıyla. 1 sene Ağrı'da, ondan sonra da Ankara'da çocuklarımı da FETÖ okuluna gönderdim