Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında hakkında 15 yıl hapis istemiyle dava açılan eski Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Rektörü Osman Şimşek ve Rektör Yardımcısı Şefik Kurultay hakkında hazırlanan iddianameye rağmen, iki ismin de görevlerinin başında olmaları tartışma yarattı. Hazırlanan iddianamede ise, Şefik Kurultay’ın üniversitede FETÖ’cü kadrolanmayı sağladığı saptanırken, Kurultay’ın polis ifadesinde "samimiyetim yok" dediği FETÖ İl İmamı Kasım Özadalı ile de 22 kez telefonda görüşme yaptığı, yine Kurultay’ın 92 FETÖ şüphelisi ile farklı zamanlarda telefonda görüştüğü bunların 17’sinin Bylock kullanıcısı olduğu saptandı. İddianamede yer alan bilgilere göre, “Fetullahçı yapılanma içerisinde mahrem olarak adlandırılan ve fetullahçı yapılanmanın mahremiyet içerisinde tuttuğu akademisyen/üniversite yapılanmasının çözümüne ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında, NKÜ rektör yardımcısı olan şüphelinin FETÖ iltisaklı olduğu ve üniversite içerisinde fetullahçı yapılanmayı sağladığı/oluşturduğu/koruduğu yönünde beyanlar olması üzerine şüpheli hakkında soruşturmaya başlanmıştır. Soruşturma safahatında, şüphelinin rektör yardımcısı olduğu ve şüpheli hakkında FETÖ iltisakı iddiasından dolayı adli işlem yapılmasına rağmen rektörlükçe idari işlem yapılmadığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi. Bununla beraber şüphelinin, eski rektör Osman Şimşek’le beraber; NKÜ’ deki Fethullahçı yapılanmanın oluşumunda görev alması ve bu yapılanmayı koruması, il abileri ile irtibat içerisinde olması, çocuğunu örgüte ait okullara göndermesi, olağanın üzerine FETÖ iltisaklı kişiler ile irtibat içerisinde olması ve bunların bazılarının mahrem abi olması karşısında, şüphelinin savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirildi. NKÜ' de genel sekreterlik görevi yapmış olan Tekin Yenigün'ün ifadesinde de, şu bilgiler yer aldı: "Osman Şimşek ve Şefik Kurultay'ın üniversite içerisindeki FETÖ yapılanmasını meydana çıkaran, sağlayan ve kollayan kişiler olduğunu, haklarında FETÖ'den işlem yapılan birçok kişinin, bu kişiler zamanında üniversitede göreve başladığını, bu kişilere özel ilan çıkarttıklarını bu nedenle örgütsel eylemde bulunduklarını, darbe teşebbüsünün ardından rektörlükçe, Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilen kişiler olduğunu, bildirilen bu kişilerin üniversitede herkesce bilinen FETÖ iltisaklı kişiler olduğunu, diğer bildikleri FETÖ iltisaklı kişileri bildirmediklerini, 17/25 Aralık olaylarından sonra Şefik Kurultay ile oturduğu sırada Şefik Kurultay'ı, Kasım Özadalı'nın (Yapılanma içerisinde Tekirdağ il abisi olduğu ve şüpheli ile HTS kayıtları tespit edilmiştir. ) cep telefonundan aradığını, Şefik Kurultay'ın, Kasım Özadalı ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde Hülya Albayrak’ın üniversitenin Tıp Fakültesine alınması konusunda görüştüklerini, yanında yapılan görüşmede Şefik Kurultay'ın, bu konuyu Rektör Osman ŞİMŞEK ile görüşeceğini Kasım Özadalı’ya söylediğini, akabinde Hülya Albayrak'ın Tıp Fakültesinde açılan kadroya dahil olduğunu, Fen Edebiyat Fakültesi ve Veteriner Fakültesindeki FETÖ yapılanmasını oluşturan kişilerden birisi yine Şefik KURULTAY olduğunu, Cafer ULU kendisi ile birlikte nezarethanede yatarken kendisinin Fatih Üniversitesinde Öğretim görevlisi iken Şefik KURULTAY’ın kızının kendi öğrencisi olduğunu, Şefik KURULTAY’ın bu sebep ile kendisinin Namık Kemal Üniversitesine davet ettiğini ve akademik personel olarak alınmasını temin eden kişi olduğunu kendisine söylediğini, Şefik KURULTAY’ ın kızının Fatih Üniversitesinde tahsil gördüğünü, yine FETÖ’ ye ait yurtta kaldığını, bildiği bu yurttan eve çıkmak istediğini bu sebep ile İstanbul’ da A