Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’nün “Solcuları” kitabımız yoğun ilgi gördü, görmeye de devam ediyor. “Abant müdavimliği”, FETÖ'ye dolaylı hizmet edenleri aslında "koruyan" sembolik bir kavram. Zaten kitabın hem başında hem de sonunda kitapta adı geçenlerin tümünü FETÖ'cü diye suçlanmadığı önemle belirtilmişti. ABANT’A GİTMEMİŞ AMA… Abant'a gitmedim diyerek o tam listeye gidenlerin bir kısmı Abant'a gitmemiş ama Abant Platformu'nun Erbil'deki toplantısına gitmişler! Abant'a gitmemiş ama, Abant Platformu ve Mazlumder yöneticileriyle kendi temsil ettiği kurum adına "çetelerle (Ergenekon) mücadelede nasıl işbirliği yaparız" konulu toplantıya katılmış! Abant'a gitmemiş ama, FETÖ'nün öncülük ettiği "Ergenekon karartılmasın, derinleştirilin" bildirilerine imza atmış. Abant'a gitmemiş ama, FETÖ'nün operasyonel gazetesinin yayın yönetmenliğini yapmış. Abant’a gitmemiş ama, FETÖ’nün “Türkçe Olimpilatları”nı alkışlamış. Abant’a gitmemiş ama, FETÖ’nün “Türk Okulları”na “Barış Köprüleri” diye övgüler düzmüş! Bazı kişiler "Abant'a hiç gitmedim" uyanıklığı ile o listeye itiraz edeceklerine, o listede olmalarına neden olan faaliyetleri nedeniyle toplumdan adam gibi özür dilesinler! Elbette o listedekilerin bir kısmı cemaat müridi değil, zira Müslüman bile değil ama cemaate hizmetleri, sıradan cemaat müridin katbekat fazla. Zira imzaladıkları bildirilerle, katıldıkları etkinliklerde FETÖ'nün operasyon yapmasını kolaylaştıran siyasal iklimin değişmesini sağladılar! “ERGENEKON KARARTILMASIN” “Ergenekon” adı verilen tertip, FETÖ’nün Amerikancı faşist darbeler sürecinin (Balyoz, Poyrazköy, İstanbul ve İzmir Askeri Casusluk, Odatv, vb. FETÖ mahkemeleri, Hitler mahkemeleridir. FETÖ – AKP ortaklığının operasyonu olduğu açık olmasına karşın, bu sahte solcular bu kumpaslara destek verdiler