Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığının, 10 Temmuz 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmasında bin 350 şüphelinin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının haberleştiği ByLock programını kullandığı belirlendi. Davalar, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından yeni boyut kazanmaya başladı. Yürütülen soruşturmalarda, FETÖ mensuplarının haberleşmek için kullandıkları ByLock uygulamasını, KPSS soruşturması şüphelilerinin de kullandığı ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında bin 350 şüphelinin, FETÖ'nün şifreli yazışma uygulaması ByLock programını kullandığı belirlendi. Bu arada, FETÖ'nün darbe girişimine yönelik soruşturmada Akıncı Üssü'nde gözaltına alındıktan sonra salıverilen, girişimin kilit ismi firari Adil Öksüz'ün bacanağı Ökkeş Tetik'in, KPSS dosyasının şüphelileri arasında olduğu ortaya çıktı. 2010 KPSS ATAMALARI İPTAL EDİLECEKFETÖ'nün darbe girişiminin ardından olağanüstü hal kapsamda hazırlanan ve 17 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede, 2010 KPSS ile ilgili iddialara ilişkin düzenlemelere de yer verildi. DEVLET İÇİN BÜYÜK TEHLİKECumhuriyet Savcısı Erkman'ın, Aralık 2015'te açtığı davaya ilişkin iddianamede, sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilerek, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları kaydedildi. "FETÖ/PDY Örgütü"nün, ÖSYM ve kurumların yaptığı tüm sınav sorularını önceden elde ettiğine dair deliller bulunduğu, bu faaliyetlerin cumhuriyet ve topluma yönelik bir eylem olduğu" belirtilen iddianamede, şunlar kaydedilmişti: "Aralarında mali-himmet, sosyal, iş yeri, HTS vesaire bağı olan, emir komuta zinciri altında çalışan örgütün kamu görevine atanmada sınav sorularını elde etmek suretiyle diğer kesimlere nazaran öncelik kazanması, kendi mensuplarını, sınav sorularını dağıtıp sınav kazandırarak devlet kurumlarına yerleştirmesi ve memur olanların da himmet adı altında örgüte finansal destek sağlaması rejim için büyük tehlike oluşturan, anayasal ilkelerimize, kamu görevine atanmada eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı, toplum değerlerini, barışını, huzurunu, devlete olan güveni zedeleyen, kul hakkına giren, aileleriyle, yakınlarıyla beraber milyonlarca insanı derinden üzen bir durumdur