Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Erzurum'da açılan ilk davanın iddianamesinde, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in FETÖ/PDY mensuplarınca "Kainat İmamı" ve "Mehdi" olarak kabul edildiği bildirildi. FETÖ/PDY'ye ilişkin Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Erzurum 2. SÖZDE ERZURUM SIKIYÖNETİM KOMUTANI FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturmalar kapsamında, örgütün sözde "Erzurum Sıkıyönetim Komutanı" Murat Koçak ile sıkıyönetim komutanları atama listesinde ismi yer alan Murat Yılmaz'ın; "Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından ayrı ayrı 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi. Davanın iddianamesinden: - "FETÖ elebaşı Gülen, teyp/video kasetlerine çekilen vaaz ve konuşmaları, sohbet toplantıları ve özellikle yaz kamplarında görüşlerini ulaştırdığı sempatizan grubuyla kendi adıyla anılan örgütünü kurmuştur. Özellikle 1990'lı yılların başından itibaren yurt dışına da açılmaya başlayan yapı, zamanla hayatın doğal akışına aykırı şekilde dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösterir hale gelmiştir" - "FETÖ/PDY mensuplarınca 'Kainat İmamı' ve 'Mehdi' olarak kabul edilen Fetullah Gülen'in liderliğini yaptığı örgüt, danışman kadrosunu, kıta imamları, ülke imamları, bölge imamları, il imamları, ilçe imamları, esnaf imamları, semt imamları, ev imamları üzerinden örgütlenmiş ve tabana yayılmıştır" - "FETÖ'nün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasama, yürütme, yargı gibi tüm anayasal erklerini ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi/ekonomik güç haline gelmek istediği geçmişte örgütte faaliyet göstermiş kişilerin beyanlarından anlaşılmaktadır" - "Örgütün, ÖSYS gibi sınavlardaki soruları hukuka aykırı yollarla ele geçirip kendi mensuplarının sınavlarda başarılı olarak kamu kurumlarına ve etkin okullara girmesini sağlamanın yanında, ürettiği sahte belge ve delillerle, örgüt mensubu olmayan kişiler hakkında adli ve idari soruşturmaların açılmasını sağlayarak devlet kadrolarından tasfiye etme ve bu kadrolara kendi örgüt elemanlarını yetiştirme yöntemlerini amacına ulaşmak için kullandığı anlaşılmaktadır" - "Yönetim kadrosunun faaliyetleri yurt dışında idare etmesi ve hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasa dışı yöntemi kullanması, çeşitli yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti bilinmeyen görüşmelerde bulunması, söz konusu yapının casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize olmuş bir örgüt olduğunu ortaya koyan unsurlardır"