Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bizim için bu kadar değerli olan bir meslek, FETÖ’cüler için birçok kavram gibi suiistimal alanı. Dolayısıyla söz konusu Fetullahçı Terör Örgütü olunca, her şeyi bir kez daha düşünmek gerekiyor. Bu hatırlatmayı yapma nedenim, İzmir, İstanbul ve Ankara’da FETÖ’nün avukatlık yapılanmasına yönelik yüzlerce kişinin gözaltına alınıp tutuklandığı operasyonlar. ‘YARGIYA SIZIN’ TALİMATI “Yargı” FETÖ elebaşının, 1990’lı yıllarda örgüt üyelerine “Sızın” talimatı verdiği bir alandır. Nitekim yıllar içinde 13 bin hâkim ve savcının 4 bin 500’ü FETÖ mensuplarından oluştu. Yargıya yerleştirdiği 4 bin 500 hâkim ve savcı ile yıllarca Türkiye’de “hukuk terörü” estiren FETÖ’cülerin bu gücü, ancak 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası kırılabildi. ' by Taboola 17/25 Aralık 2013 operasyonlarından 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar geçen sürede 4 bin 500 hâkim ve savcıdan ancak 64 tanesi görevden uzaklaştırılabildi. Bugüne kadar 4 bine yakın FETÖ’cü yargıdan temizlendi. Ancak FETÖ, yargının diğer ayağı olan avukatlık bölümünü hiç boş bırakmadı. SD KARTTAN ÇIKAN BELGELER 2017 yılı nisan ayında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran, “Garson” kod adı verilen FETÖ yöneticisi bir kişi, iki SD kart içinde örgütün bu konudaki çalışmalarını da deşifre eden binlerce sayfa dokümanı (Soruşturma no: 2017/68532) adli makamlara teslim etti. Belgelere göre, doğrudan FETÖ elebaşı Gülen’e gönderilen raporlarda, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kamudan ihraç edilen, hakkında soruşturma ve dava açılanlara yapılacak hukuki destekler anlatıldı. İTİRAF: ‘İHRAÇLARDA İSABET ORANI ÇOK YÜKSEK’ FETÖ elebaşına Emniyet’ten ihraç edilen örgüt üyeleri ile ilgili şu not gönderildi: “AÇIKLAMA: 21 Kasım 2016 tarihinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile diğer kamu kurumları ile birlikte Emniyet Genel Müdürlüğü’nden de 7586 personel ihraç edilmiştir. ” ‘KAFALARINA BALYOZ GİBİ İNİN’ Pensilvanya’ya gönderilen notlarda sık sık FETÖ elebaşı Gülen’in, “Hukuku mücadelemizi devam ettirelim. ” Belgeler gösteriyor ki FETÖ hukukun her ayağını kullanacak, buna karşı çıkmak tüm yurttaşların ve hukukçuların asli görevidir. FETÖ’NÜN ‘MUHALİF AVUKAT’ TAKTİĞİ FETÖ, yalnızca kendi örgüt üyesi olanları değil, hukuk camiasında ünlü “muhalif” avukatları da kullanma taktikleri geliştirdi. Bugün Ergenekon ve Balyoz davalarında ünlenmiş, kendini “Atatürkçü, muhalif” olarak tanımlayan birçok avukatı; FETÖ’cü asker, işadamı, polisin savunması için çalıştırıyor. Benim merak ettiğim, bu avukatlar FETÖ’cülüğü açık olan hatta itirafçılık yapan müvekkillerini savunurken, “FETÖ isimli bir örgüt yoktur” mu diyorlar, yoksa “Benim müvekkilim FETÖ’cü değildir” mi diyorlar. Ama şunu bilmeleri gerekiyor: FETÖ hepsini fişliyor. Nitekim 2017 yılı nisan ayında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na iki SD kart içinde “Garson” kod adlı gizli tanığın teslim ettiği dokümanlardan, darbe ve örgüt üyeliği davalarında yargılananlar için temas kurulan muhalif kimlikli avukatlar hakkında FETÖ’nün değerlendirmeleri şöyle: 1)“T