Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bundan önceki üç yazıda, vesayete endeksli önceki parlamenter sistemimizde siyasette FETÖ’nün ayağı olmadığına, olmasına gerek duyulmadığına dikkat çekmiştik. Çünkü FETÖ güç ister, güçlünün yanında olmak ister; siyasette devletle ilgili bir güç yoktu ki öyle bir ayağa (siyasi ayak) gereksinim duysun! Dikkat ederseniz, her gelen iktidar (ister asker ister sivil) ona yardımcı olmuştur. Dolayısıyla FETÖ asla durakta beklemez, hep giden arabaya biner. Halbuki hangisini tercih ederse etsin, seçeceği yine FETÖ’cü olacaktır. FETÖ’yü ve benzer örgütleri ellerinde bulunduran dış güçler, bundan böyle bürokrasiyle uğraştıkları kadar siyasetle de uğraşacaklar. Çünkü artık güç siyasetin elindedir, FETÖ’nün hedefi de artık bu gücü ele geçirmek olacaktır. Bürokrasideki uyuyan ‘kripto’ FETÖ’cüler, böyle bir günün hayaliyle yanıp tutuşuyorlar! Bir kısım şom ağızlar, sözde nedamet duyan FETÖ’cülere affı dillendirmektedir. Siz hiç pişmanlık duyan FETÖ’cü gördünüz mü, duydunuz mu? FETÖ’ye arka çıkan, FETÖ ağzı kullanan, FETÖ’yü kayırmaya yeltenen partilere veya zevata bakın, ne demek isteğimizi anlarsınız! Çıkarılacak yeni siyasi partiler ve seçim kanunlarında bu hususların göz önünde bulundurulmasında fayda vardır. FETÖ’ye yardımcı veya bizzat FETÖ’cü bir cumhurbaşkanı çıkarmak için yırtınacaklardır. Bundan böyle Cumhurbaşkanı adaylarında arayacağımız en önemli özellik, FETÖ düşmanı olmalıdır. Bu da yetmez, FETÖ’yle mücadelede kesin kararlı ve bir o kadar da cesur olmalıdır