Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Tümamiral Yaycı istifa dilekçesinde, "Bilâsebep ve mesnetten yoksun olduğunu düşündüğüm (Fetövari kumpasları çağrıştırırcasına) gerekçelerle emre alınmanın yanı sıra, apar topar ayrılışımın yapılmasının emredilmesi onurumu ziyadesi ile örselemiştir" dedi. FETÖMETRE icadı ve Libya ile mutabakat sağlanmasına yol açan deniz yetki alanları ile ilgili olarak geliştirdiği konsept bunun ispatıdır. İkincisi FETÖmetre ile ilgili çok önemli çalışmaları var. FETÖ ile mücadelenin yılmaz bir savaşçısıydı. En başarılı FETÖ’yle mücadele Deniz Kuvvetleri’nde yapılıyordu, bu da Cihat Yaycı sayesinde… Şimdi böyle olunca FETÖ’cülerin, Yunanlıların, Doğu Akdeniz’de çıkarı olan Rusların, Fransızların ana hedefindeydi. Bu arayanların çocukların FETÖ’nün otellerinde bile kaldılar. Aytunç Erkin, bazı FETÖ'cü hesapların paylaşımlarını aktarırken, şunları yazdı: "Önemli bir bakanlığın basın danışmanı… Bazı gazetelerin yöneticilerini arar ve şu cümleyi kurar: “Cihat Yaycı hakkında haber yapmayın, parlatmayın… Onu zaten bu yıl tasfiye edeceğiz, ulusalcı o…” Bu iddia bana 15 gün önce ulaşmıştı… 6 Mayıs'ta, Fox Tv'de İsmail Küçükkaya'nın ‘Çalar Saat' programında iddiayı şöyle anlatmıştım: “Fetullahçı sosyal medya sitelerinde bazı amiral ve generallerle ilgili kampanya başladı. Bazı gazetelere telefonlar açılıyor ve ‘Şunları şunları Yüksek Askeri Şura'da tasfiye edeceğiz, onları övmeyin, onlar ulusalcı' deniliyor…” Erkin, yazısında, ileride başka önemli isimlerin de olacağını belirterek noktaladı: "15 Temmuz sonrası Deniz Kuvvetleri'nde FETÖMETRE ile casusluk örgütünün belini kıran Amiral Cihat Yaycı, göğsünü gere gere casuslara mesaj veriyordu! Sonuç ortada: Cihat Yaycı, Fetullah döneminde olduğu gibi… Kumpasla istifaya zorlandı! Fetulahçıların sosyal medyada ‘Kellesini alın' çığlıkları başardı! SONUÇ: Cihat Yaycı'dan sonra, Fetullahçıların hedefinde Yüksek Askeri Şura'ya doğru giderken önemli bazı isimler var!" YENİ ŞAFAK YAZARI LİKOĞLU’NDAN İTİRAZ: BİLMEDİĞİMİZ NE VARSA SÖYLEYİN BİLELİM Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesi yazarı Hüseyin Likoğlu, Cihat Yaycı’nın istifasına giden süreçle ilgili kaleme aldığı yazıda, alınan kararların gerekçelerinin açıklanması gerektiğini kaydetti. FETÖ’cüleri ve kriptolarını cesaretlendiren, FETÖ ile mücadelede gözünü budaktan esirgemeyenleri yıldıran bu uygulamaların sebep olduğu psikolojik atmosferin ortadan kaldırılması için gerekçeleri açıklamak boynumuzun borcudur. Uğur, şu ifadeleri kullandı: "FETÖ işte bu nedenle tehlikeli bir örgüttür. Tümamiral Yaycı o dilekçede, "Bilâsebep ve mesnetten yoksun olduğunu düşündüğüm (Fetövari kumpasları çağrıştırırcasına) gerekçelerle emre alınmanın yanı sıra, apar topar ayrılışımın yapılmasının emredilmesi onurumu ziyadesi ile örselemiştir" dedi. * Bilâsebep ve mesnetten yoksun olduğunu düşündüğüm (Fetövari kumpasları çağrıştırırcasına) gerekçelerle emre alınmanın yanı sıra, apar topar ayrılışımın yapılmasının emredilmesi onurumu ziyadesi ile örselemiştir. * FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirmeye çalıştığı hain darbe girişiminden çok önce Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi çerçevesinde başlayan Fethullahçı Terör Örgütü mensuplarına karşı mücadelemi de bugüne dek sürdürdüm. “FETÖMETRE”nin kurucusu ve son dönemde Erdoğan başka olmak üzere üst düzey devlet yetkililerinin büyük bir başarı olarak açıkladıkları Libya ile yapılan deniz yetki alanı anlaşmasının mimarı olan Yaycı’ya ilişkin alınan bu karar, ‘Kızağa çekildi’ yorumlarının yapılmasına neden oldu. Yapılan yorumlar, bu kararın ‘FETÖ’cüleri ve Yunanistan’ı sevindirdiği’ yönünde oldu ve bu karar çok sayıda kişi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. İsmi asıl olarak FETÖ ile mücadele için ürettiği ve kripto FETÖ’cüleri tespit etmeye yarayan FETÖMETRE ile gündeme gelen ve bu yöntemle TSK içerisinde 25 bin fetö şüphelisi tespit edilen Yaycı, terfi ettirilmesi beklenirken ismi terfi listesinde yer almadı. Yaycı’nın kızağa çekilmesi FETÖ’cüleri sevindirdi demiştik. Aynı şekilde, Yaycı’nın terfisinin engellenmesi o dönem de FETÖ’cüleri sevindirmişti. Zira Yaycı, o dönemde –tehdit e-postaları da dahil olmak üzere- FETÖ’cülerin hedefindeydi. FETÖ’yle mücadele konusunda bu denli öne çıkmış bir komutanın terfi ettirilmemesi ise o dönemde de büyük tartışma yaratmıştı. FETÖ’yle mücadelenin yaycıya ‘mal edilmesi’ üzerinden yaşanan tartışmaya, Libya anlaşması konusunda öne çıkarılması da eklenince ‘Akar cephesi’nin rahatsızlığının arttığı konuşuldu. Yaycı’dan rahatsız olan artık sadece FETÖ’cüler değildi. FETÖ’cüler ile Yunan basını bir yana, TSK’da son dönemde alınan kararlardaki bazı ortak noktalar oldukça dikkat çekici. İlginç bir şekilde, kızağa çekilen, terfi ettirilmeyen komutanlar FETÖ’yle mücadelede öne çıkmış, toplum tarafından büyük saygı duyulan isimlerden oluşuyor. Öte yandan, Nedim Şener de Yaycı’nın kızağa çekilmesiyle ilgili yazdığı yazıda ‘dosyasının sosyal medya paylaşımlarıyla FETÖ’cüler tarafından doldurulduğunu’ yazarak Genelkurmayın ve Erdoğan’ın FETÖ’cülerin iddialarına itibar ettiğini ima etti. ” Sonuç olarak, Yaycı’nın kızağa çekilmesine en çok FETÖ’cüler ve Yunanlılar sevindi diyorsak da, söz konusu atama kararının ‘yerli ve milli odaklarca’ alındığı ortada. FETÖ ile mücadelede bu kadar öne çıkan ve Türkiye’nin stratejik çıkarlarının korunması için önemli çalışmalara imza atan Yaycı’nın kararnameden haberdar edilmemesi, yani herkes gibi yayınlandıktan sonra öğrendiğinin ortaya çıkması ise kendisine yapılan bir başka ‘ayıp’ olarak tarihe geçti