Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede, "dünyada eşi benzeri olmayan bir örgüt" olarak nitelendirilen FETÖ'nün "Haşhaşi" örgütlenmesine benzerliği anlatıldı. İddianamede, "1970'li yıllardan 2013 yılına kadar büyük bir gizlilik içerisinde hareket eden örgüt üyelerinin, devletin bütün kademelerinin çoğuna yerleştikten sonra, yeterince olgunlaştıkları düşüncesiyle, gerek 17-25 Aralık 2013 gerek akabinde gelişen MİT tırlarının durdurulması olayı gibi kamuoyunun gündemine oturmuş operasyonlarla, legal kurumlardan hesap sorar hale gelerek, tıpkı 'Haşhaşiler' gibi Türkiye Cumhuriyeti devletinin gelişmesini, demokratik işleyişini engelleyecek faaliyetlere giriştikleri anlaşılmaktadır" ifadeleri yer aldı. İddianamede, FETÖ'nün, devlet yapılanmasına paralel bir yapılanmaya gittiği, her kurum içine sızdığı ve bu kurumlardan sorumlu gizli bir yapılanma oluşturduğu belirtildi. Son derece gizli örgütlenen FETÖ mensuplarının her birine kod adı verildiği, bazılarına üyeliklerini gösteren "F serisi 1 ABD doları" dağıtıldığı kaydedilen iddianamede, örgütün bu haliyle uluslararası camiada bilinen "İlluminati", "Opus Dei" ya da İtalya'daki "P2 Mason Locası" gibi bir yapılanmaya sahip olduğu ve üyelerinin tespitinin oldukça güç olduğuna dikkati çekildi. Fetullah Gülen'in elebaşı olduğu FETÖ'nün yapısının, tarihte kurulan ve kuruldukları coğrafyada gizli bir şekilde teşkilatlanan örgütlerin yapısı irdelenmeden anlaşılamayacağı anlatılan iddianamede, yurt dışındaki çeşitli örgütlenmelere atıfta bulunuldu. Irak'taki "Kesnizani" tarikatının başka bir ülkenin istihbarat örgütüyle bağlantılı olduğu, üyelerinin Irak ordusuna yayıldıkları ve 2003'te Irak'ın istilasında ordunun hiç savaşmadığına işaret edilen iddianamede, "15 Temmuz tarihinde, asker üniformalı teröristlerin kanlı darbe girişimi gözetildiğinde, FETÖ/PDY'nin amacı daha iyi anlaşılacaktır. İddianamede, şunlar kaydedildi:"1970'li yıllardan 2013 yılına kadar büyük bir gizlilik içerisinde hareket eden örgüt üyelerinin, devletin bütün kademelerinin çoğuna yerleştikten sonra yeterince olgunlaştıkları düşüncesiyle, gerek 17-25 Aralık 2013 gerek akabinde gelişen MİT tırlarının durdurulması olayı gibi kamuoyunun gündemine oturmuş operasyonlarla, legal kurumlardan hesap sorar hale gelerek, tıpkı 'Haşhaşiler' gibi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin gelişmesini, demokratik işleyişini engelleyecek faaliyetlere giriştikleri anlaşılmaktadır