Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nı (FETÖ/PDY) ilk kez "silahlı terör örgütü" kabul eden Erzincan Ağır Ceza Mahkemesinin kararının onanmasını istedi. Ceza Dairesinin yerel mahkeme kararını onaması halinde FETÖ/PDY'nin "silahlı terör örgütü" olduğu yargı kararıyla da tescillenecek. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'nin Erzincan'daki faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yapılan çalışmalar kapsamında, 2009'da dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olan CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ile eski 3. Soruşturma kapsamında, söz konusu davada "gizli tanık" sıfatıyla yalancı tanıklık yaptıkları iddia edilen eski İliç Cumhuriyet Savcısı Bayram Bozkurt ile Serkan Zirek ve Ahmet Koç hakkında "FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, yalancı gizli tanıklık yapmak, hürriyeti tehdit" suçlamalarıyla dava açılmıştı. Erzincan Ağır Ceza Mahkemesinin 16 Haziran 2016'da bu kararının gerekçesinde, FETÖ/PDY'nin "silahlı terör örgütü" olduğunun kabul edilmesi gerektiğine yer verilmiş, böylece örgütün silahlı terör örgütü olduğu ilk kez mahkeme kararına girmişti. Ceza Dairesinin yerel mahkeme kararını onaması halinde FETÖ/PDY'nin "silahlı terör örgütü" olduğu yargı kararıyla da tescillenecek. FETÖ/PDY ile ilgili Milli Güvenlik Kurulu kararlarına da değinilen tebliğnamede, örgütün "ulusal güvenliği tehdit eden legal görünümlü illegal yapı" tanımlamasıyla Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne girdiği vurgulandı. Tebliğnamede, FETÖ/PDY'nin kuruluşu, kurucuları, lideri, amacı, stratejisi, eylemleri, Türkiye'de ve Türkiye dışında, Türk vatandaşları ya da Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşlarına karşı işlenen eylem ve faaliyetlerinin nelerden ibaret olduğuna ilişkin İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünce hazırlanan bilgi notu da yer aldı. "FETÖ çatı", "MİT tırlarının durdurulması", "paralel yapı soruşturması kapsamındaki tutukluların serbest bırakılması" iddianamelerinden alıntılar da yapıldı. Tebliğnamede, Milli Güvenlik Kurulunun 30 Ekim 2014 tarihli kararında FETÖ/PDY'nin, "milli güvenliği tehdit eden, kamu düzenini bozan, iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanma" olduğu kanaatine varıldığı, 29 Nisan 2015 tarihli kararında, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne tehdit olarak işlendiği, 26 Mayıs 2016 tarihli kararında ise "milli güvenliği tehdit eden bir terör örgütü" olarak kabul edildiği hatırlatıldı. Emniyet Genel Müdürlüğünün 31 Aralık 2015 tarihli bilgi notunda, FETÖ/PDY'nin cebir, şiddet ve diğer yasal olmayan yönetmeleri de kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görevini yapmasını engellemek, devlet otoritesini baskı altına almak, zaafa uğratmak, neticede devleti ele geçirmek amacında olan terör örgütü niteliğindeki örgütlü bir yapıya sahip olduğu kanaatine varıldığının ifade edildiğine işaret edildi. MİLLİ GÜVENLİĞİ TEHDİT EDEN BİR TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ/PDY'nin, Milli Güvenlik Kurulu tarafından Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne tehdit olarak işlenip, milli güvenliği tehdit eden bir terör örgütü olarak kabul edilen, kuruluşu, kurucuları, lideri, amacı, stratejisi ile eylem ve faaliyetleri belirlenen bir örgüt olduğu vurgulanan tebliğnamede, şunlar kaydedildi: "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının ana iddianamesi, MİT tırları, paralelcileri tahliye eden hakimlerle ilgili iddianamelerin içerikleri ile 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında işlenen eylemlerin vasıf ve mahiyeti, işleniş şekli, kullanılan araçların niteliği bir bütün olarak ele alınıp değerlendirildiğinde, örgütün hiyerarşik yapıya, sıkı bir disipline, eylemli bir iş birliğine sahip bulunduğu anlaşılmıştır. Amaç suça yönelik gerçekleştirilen silahlı eylemlere göre örgütün silahlı olduğu ve amaç suça elverişli eylemlerde bulunduğu anlaşılmış, bu nedenle FETÖ/PDY adlı örgütün silahlı terör örgütü olduğunun kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. " Tebliğnamede, Erzincan'daki "Ergenekon'da kumpas" davasının sanıklarının FETÖ çatı iddianamesinde de yer aldığı ve üzerlerine atılı suçu örgüt adına işledikleri sonuç ve kanaatine varıldığı tespiti de yapıldı