159,909 Yayın 10,926 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,821 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,766 Haber 10,126 Köşe Yazısı 916,955 Kelimeyle Suç

Nefret Suçu > Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)

10,926 kayıt bulundu 6940 - 6960 gösteriliyor
08-11-2017
Yeni Şafak
Osman Özgan  
 
Gülen’in 1 dolarını 50 dolara sattı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Tutar’ın, FETÖ’nün yargı yapılanmasında yönetici pozisyonda olduğu belirtilirken, örgütün amacını gerçekleştirmek kastı ile kamuoyunda kumpas davaları olarak bilinen davalara zemin sağladığı, örgütün deşifre olmasını engellemek , örgüt mensupları hakkında soruşturmaların bertaraf edilmesini sağlamak amacıyla diğer örgüt yöneticileriyle birlikte fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği ifade edildi. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra baş terörist Fetullah Gülen’i ziyarete giden Galip Tuncay Tutar’ın ABD’den gelirken 1 dolar getirdiği, bu dolarları da 50 dolar karşılığında örgüt üyelerine dağıttığı vurgulandı. FETÖ’den yargılanan eski Danıştay üyesi Hamza Eyidemir, ifadesinde Tutar’ın cebinden çıkardığı 1 doları kendilerine gösterdiğini, grup içerisinde bulunan bir kişinin de bu parayı 50 dolar vererek aldığını anlattı
08-11-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
FETÖ'cü subayların şifreli konuşmaları çözüldü
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) kripto yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınmasının ardından itirafçı olan bazı subaylar, "mahrem imamlarla" yapacakları gizli buluşmalar öncesinde ankesörlü telefon görüşmesinde kullanılan şifreli haberleşme yöntemleri hakkında bilgi verdi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ'nün TSK'daki kripto yapılanmasına yönelik soruşturma devam ediyor. Askeri okulu kazanmasının ardından FETÖ ile ilgili hiçbir şey konuşulmaması konusunda uyarıldığını, gizliliğe çok önem verildiğini aktaran G. V, "mahrem imam"ın kendisine "Kız arkadaşın varmış, senin kız arkadaşın olmayacak. B, TSK'da görev yaptığı illerde FETÖ'nün mahrem hizmetler sınıfında farklı abilerle görüştüğünü, bu görüşmelerin örgütün gizlilik ilkesine göre gerçekleştiğini kaydetti. B, "Benden sorumlu 'Emre' kod adlı mahrem imam, ankesörlü bir telefondan arayarak görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda 'halı saha maçı var, hafta sonu gel' veya 'halı saha maçı iptal oldu' gibi şifreli konuşmalar yapardı. ise kendileriyle ilginin ve fen bilgisi öğretmeni olarak tanıdığı "Talha' kod adlı "mahrem imam"la şifreli görüşmeler yaptıklarını belirterek, "Bizi ankesörlü telefondan aradığında şifreli olarak konuşurdu
08-11-2017
Hürriyet"
Hürriyet  
 
Vay uyanık vay... 1 doları 50 dolara satmış!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’nün 'Danıştay abisi' Galip Tuncay Tutar’ın, Pensilvanya’dan getirdiği, Gülen'in verdiği 1 dolarları Danıştay üyelerine 50 dolar karşılığında verdiği ortaya çıktı. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra Gülen’i ziyarete giden Galip Tuncay Tutar’ın ABD’den gelirken 1 dolar getirdiği, bu dolarları da 50 dolar karşılığında örgüt üyelerine dağıttığı vurgulandı. FETÖ’den yargılanan eski Danıştay üyesi Hamza Eyidemir, ifadesinde Tutar’ın cebinden çıkardığı 1 doları kendilerine gösterdiğini, grup içerisinde bulunan bir kişinin de bu parayı 50 dolar vererek aldığını anlattı
08-11-2017
Türkiye Gazetesi" "
Türkiye Gazetesi  
 
FETÖ'nün 'Danıştay imamı' Tutar'a fezleke
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
08-11-2017
Türkiye Gazetesi" "
Türkiye Gazetesi  
 
Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Erdem'e ' FETÖ yöneticiliği'nden hapis talebi
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturması kapsamında 3 Haziran'da gözaltına alınan, ancak tutuklama talebiyle sevk edildiği nöbetçi hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem hakkındaki iddianame, Ankara 4. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Veysel Kaçmaz tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün kuruluşu, amacı, yargıdaki örgütlenmesi ve MİT tırlarının durdurulması, 17/25 Aralık süreci ile kumpas davaları ayrıntılarıyla anlatıldı. İddianamede, Erdem'in aynı birimde görevli diğer FETÖ üyeleriyle sahip olduğu konumunu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, """"Devletin en kılcal damarlarına kadar gireceksiniz"""" şeklindeki talimatları gereğince, izah edilen bu yapının oluşması, yönetilmesi ve yargının kritik birimlerinin ele geçirilmesi amacıyla örgütün menfaat ve talimatlarına göre kullandığı kaydedildi. """"Bilerek ve isteyerek yer aldı"""" İddianamenin sonuç bölümünde, Birol Erdem'in, devlet yargısına alternatif olarak faaliyet gösteren FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün yargı yapılanması içinde bilerek ve isteyerek yer aldığı, 14 yıl boyunca değişen siyasi partilere ve eğilimlere rağmen örgütün temel hareket tarzına uygun olarak o dönemin siyasal eğilimiyle ters düşmeyecek şekilde hareket edip gizlenerek, örgütsel bağlılığını devam ettirdiği kaydedildi
08-11-2017
Sabah
Dilek Güngör  
 
Yemin ederim film gibiyiz!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Olay FETÖ kumpasına bile bağlandı
08-11-2017
Sabah
Sabah  
 
İtirafçı subaylar telefondaki şifreli konuşmaları anlattı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) kripto yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınmasının ardından itirafçı olan bazı subaylar, "mahrem imamlarla" yapacakları gizli buluşmalar öncesinde ankesörlü telefon görüşmesinde kullanılan şifreli haberleşme yöntemleri hakkında bilgi verdi. 73'Ü TUTUKLANDI! BAZI MUVAZZAF ASKERLER İTİRAFÇI OLDU İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ'nün TSK'daki kripto yapılanmasına yönelik soruşturma devam ediyor. ANKESÖRLÜ TELEFONDAN ÇOK KISA VE ŞİFRELİ CÜMLELER Askeri okulu kazanmasının ardından FETÖ ile ilgili hiçbir şey konuşulmaması konusunda uyarıldığını, gizliliğe çok önem verildiğini aktaran G. V, "mahrem imam"ın kendisine "Kız arkadaşın varmış, senin kız arkadaşın olmayacak. B, TSK'da görev yaptığı illerde FETÖ'nün mahrem hizmetler sınıfında farklı abilerle görüştüğünü, bu görüşmelerin örgütün gizlilik ilkesine göre gerçekleştiğini kaydetti. B, "Benden sorumlu 'Emre' kod adlı mahrem imam, ankesörlü bir telefondan arayarak görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda 'halı saha maçı var, hafta sonu gel' veya 'halı saha maçı iptal oldu' gibi şifreli konuşmalar yapardı. ise kendileriyle ilginin ve fen bilgisi öğretmeni olarak tanıdığı "Talha' kod adlı "mahrem imam"la şifreli görüşmeler yaptıklarını belirterek, "Bizi ankesörlü telefondan aradığında şifreli olarak konuşurdu
08-11-2017
Sabah
Sabah  
 
FETÖ'cü subaylara ankesörden şifreli çağrı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ'nün TSK'daki kripto yapılanmasına yönelik soruşturma devam ediyor. ANKESÖRLÜ TELEFONDAN ÇOK KISA VE ŞİFRELİ CÜMLELELER Askeri okulu kazanmasının ardından FETÖ ile ilgili hiçbir şey konuşulmaması konusunda uyarıldığını, gizliliğe çok önem verildiğini aktaran G. V, "mahrem imam"ın kendisine "Kız arkadaşın varmış, senin kız arkadaşın olmayacak. B, TSK'da görev yaptığı illerde FETÖ'nün mahrem hizmetler sınıfında farklı abilerle görüştüğünü, bu görüşmelerin örgütün gizlilik ilkesine göre gerçekleştiğini kaydetti. B, "Benden sorumlu 'Emre' kod adlı mahrem imam, ankesörlü bir telefondan arayarak görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda 'halı saha maçı var, hafta sonu gel' veya 'halı saha maçı iptal oldu' gibi şifreli konuşmalar yapardı. ise kendileriyle ilginin ve fen bilgisi öğretmeni olarak tanıdığı "Talha' kod adlı "mahrem imam"la şifreli görüşmeler yaptıklarını belirterek, "Bizi ankesörlü telefondan aradığında şifreli olarak konuşurdu
08-11-2017
Sabah
Sabah  
 
Oyunları boza boza hedeflere ilerleyeceğiz
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Toplumsal kaos oluşturma çabalarıyla başlayıp PKK, DEAŞ, FETÖ gibi kanlı terör örgütlerinin saldırılarıyla süren bu projeyi, devlet-millet elbirliği ile boşa çıkardık. "ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇTİ" "Milletimiz, FETÖ denilen ihanet çetesinin gerçek yüzünü daha 17/25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminde teşhis etmiştir
08-11-2017
Sabah
Sabah  
 
Gurbetçiler hainlere fırsat vermiyor
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ terör örgütü üyesi, yöneticisi ve destekçileri sadece Türkiye'de değil yurt dışında da gurbetçi vatandaşlarımızın sert tepkisiyle karşılaşıyor. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Meydanlara inin' çağrısını duyunca şoka giren Kerim Balcı'nın, Londra'da gördüğü tepki sıcaklığını korurken, FETÖ'cü Abdullah Bozkurt'da da İsveç'te gurbetçiler ev vermedi. Olay FETÖ firarisi Abdullah Bozkurt'un, başkent Stockholm'de kendisine ev vermeyen Türk toplumundan şikayetçi olması ile öğrenildi. TÜRKLERİ ŞİKAYET ETTİ Today's Zaman'ın daha önce Ankara temsilciliğini yapan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi Abdullah Bozkurt, İsveç'in başkenti Stockholm'de ev kiralamak isteyince Türk toplumunun tepkisi ile karşılaştı. Çiğel, "FETÖ'cü Abdullah Bozkurt'u bir yakınımın evine kiracı olarak almadığım için beni polise şikayet ederek hakkımda soruşturma açılmasını istemiş" dedi. İsveç polisine konuya ilişkin ifade verdiğini ve FETÖ'cülerin iç yüzünü anlattığını söyleyen Çiğel, şu ifadeleri kullandı: POLİSE ANLATTIM "Bundan altı ay önce bir yakınım evini Abdullah Bozkurt kiralamış. Yüzüne FETÖ'cü olduğunu ve onun gibi vatan hainine ev veremeyeceğimizi haykırdım. '' SİNDİRME GAYRETİ Çiğel, bu gibi şikayetlerle Avrupa'da FETÖ ile mücadele edenlerin sindirilmeye çalışıldığını dile getirerek, ''Asla korkmam ve sinmem. Abdullah Bozkurt'un, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden bir gün önce İsveç'e Türkiye'den kaçarak geldiğini biliyorum" diye konuştu. Bozkurt'un İsveç'te Stockholm Center for Freedom (SCF) isimli bir düşünce kuruluşu açtığını belirten Çiğel, "Sanki bu kuruluşun arkasında İsveçliler var gibi, 15 Temmuz kanlı darbe girişimini yayınladıkları yalan raporlarla FETÖ'nün yapmadığına İsveç kamuoyunu inandırmaya çalışıyor. Cumhuriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni iken MİT TIR'larına ait mahrem görüntüleri yayımlayan Can Dündar'ın gıyabında casusluk davası da sürüyor. FETÖ ve PKK'ya kucak açan Almanya'da destek bulan Dündar gurbetçilerin bulunduğu mekanlardan da uzak duruyor
08-11-2017
Sabah
Sabah  
 
Danıştay ‘abi’sine fezleke
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
08-11-2017
Sabah
Salih Tuna  
 
Ona bakarsanız hepimiz ‘vatan hainiyiz’
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Sadece PKK değil, FETÖ de Almanya'da cirit atamayacak. FETÖ'nün kumpas malzemeleri üzerinden söylem geliştiren solcularımız, sosyalistlerimiz ülkelerini şikâyet etmekle kalmıyorlar; "vatan hainliğini" de matah bir şeymiş, protest tavırmış gibi sunuyorlar
08-11-2017
Sabah
Sabah  
 
Eski hakim 'ByLock' ve 'Eagle' kullandığı iddiasıyla ceza aldı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) üyesi ve eski Edirne hakimi Hasan Özdemir, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) haberleşme sistemleri "ByLock" ve "Eagle" kullandığı gerekçesiyle yargılandığı davada, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, eski Edirne hakimi sanık Hasan Özdemir'in FETÖ'nün talimatıyla YARSAV üyesi olduğu ve şifreli haberleşme programları "ByLock" ve "Eagle" kullanıcısı olduğu belirtilmişti
08-11-2017
Odatv
Odatv  
 
Gökmen Ulu tahliye oldu
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ'cü değil" diye konuştu. Metin Feyzioğlu, gazeteci Gökmen Ulu’nun tahliye kararına ilişkin konuştu:  “Gökmen Ulu'nun, Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu yeri haber yapmak suretiyle darbecilere yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanmasının FETÖ ile mücadeleyi gayriciddi hale getirdiğini ilk günden itibaren söylemiştik. Avukat Celal Ülgen savunmasında, Sözcü Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'ün Samanyolu TV'ye programa çıkmasına ilişkin, “Safranbolu Belediye Başkanı FETÖ'den tutuklanmış. Aynı mantıkla gitsek sen de FETÖ’cüsün mü diyeceğiz? Onun mantığından bu anlaşılıyor. Çözümü yapılan bazı kısımlara değinen Avukat Celal Ülgen, bir dokümanda iki şahsın yazışmasında Abant'ta yapılacak bir toplantıya ilişkin “Keşke Cumhuriyet ve Sözcü Gazetesi'nden de birileri olsa” yazısıyla ilgili “Bu Sözcü Gazetesi'nin yayın çizisinin FETÖ’cü olduğunu göstermez. Mesela FETÖ’cüler “Tanrı birdir” derse ve bunu Sözcü yazarsa bu gazeteyi FETÖ’cü yapmaz. 15 Temmuz FETÖ Darbesi Araştırma Komisyonun’dayım. Türkiye 15 Temmuz sonrası FETÖ ile büyük bir mücadeleye başladı. Çıray yazısına atıfta bulunarak; “O yazıda FETÖ'nün tehlikesinden bahsediyorum. Bu gazete FETÖ’cü olsa bu yazı yayınlanır mı?” dedi. Ertuğrul Akbay, kamuoyunda kripto FETÖ'cü olarak tanınan Fehmi Koru'nun yalan söylediğini açıkladı. Akbay, “Benim ve oğlumun FETÖ ile ilgisi olamaz. Mahkeme Başkanı, Kurtkaya'ya “Sözcü Gazetesi kurulurken FETÖ'yle herhangi bir bağlantısı var mı?” diye sordu. Kurtkaya; “Sözcü, FETÖ ile mücadele eden bir gazetedir” diye yanıtladı. Heyet Başkanı, Kenan Kurtkaya ile soru cevap yaparak tanıklığına devam etti: Soru: Ne zamandır Sözcü Gazetesi'nde çalışıyorsunuz? Kenan Kurtkaya: Ocak 2013'ten itibaren… Soru: Sözcü'nün FETÖ ile ilgisi ilişkisi var mıdır? Kenan Kurtkaya: Kesinlikle yoktur. Soru: Burak Akbay'ın FETÖ yurtlarında kalıp kalmadığını konusunda bilgisiniz var mı? Kenan Kurtkaya: Bu bir iftiradır. Mahkeme Başkanı Sözcü'nün “FETÖ ile bağlantısına dair somut kanıt veya görgü ya da bilgisi olup olmadığını” sordu. Sözcü'nün herhangi bir şekilde FETÖ ile ilgili bir ilişkisi olup olmadığına dair bilgim yok” HÜSEYİN GÜLERCE KONUŞTU Saat 11:33 Yalova’da bulunan kapatılan FETÖ’nün yayın organı Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Gülerce SEBSİS sistemiyle tanık ifadesini verdi. Gülerce, Sözcü hakkındaki FETÖ’cü iddiaları için “Bu konu hakkında bilgim yok. Mahkeme başkanı, “Burak Akbay'ın FETÖ ile ilgili direk bağlantısı olup olmadığını bilip bilmediğinizi söyleyin” dedi. Diğer sanıkların “FETÖ ile ilgili bir ilişkisi olup olmadığına dair” bilgisi sorulan Gülerce yine bir bilgisi olmadığını söyledi. Sözcü'nün Fetö'nün talimatı ile kurulduğu iddiası konusundan da soru soruldu ve Gülerce buna soruya da “bilgim yok” diye cevap verdi. Ersoy Dede “Sözcü Gazetesi’nin FETÖ’cü olması deli saçmasıdır” dedi. Bu süreçte Sözcü Gazetesi 17-25 Aralık’taki süreçte bilerek ya da bilemeyerek FETÖ’nün yeni bir yayın organı arayışına hizmet ettiğini gördük. FETÖ'nün beslendiği kurumlar Zaman ve Samanyolu gibi kurumlardı. Bana sorulan iddialar arasında (yanlış biliyorsam özür dilerim) bana sorulan Burak Akbay'ın FETÖ'nün evlerinde kaldığı iddiasını sordular. Benim açımdan Sözcü Gazetesi’nin FETÖ’cü olması deli saçmasıdır. Sözcü’nün yolsuzluk soruşturmaları sırasında FETÖ’nün hoşuna giden yayınlar yaptığını gördüm. Sözcü’nün okurları arasında belirli bir noktaya kadar bir tane bile FETÖ’cü yoktur. O haberleri yapanların da 15 Temmuz sonrası ve 17-25 Aralık döneminde yapılan yayınlarla ‘FETÖ’ye bilmeyerek hizmet ettiklerini görmüştür’ diye tahmin ediyorum. Gökmen'in haberi gazetecilik faaliyeti olan haberine karşılık benim tanık olmam kürsünün önünde olmam benim adıma utanç vericidir” Celal Ülgen ise tanığa, “İfadenizde 17-25 Aralık&taki bazı manşetlerin FETÖ'nün hoşuna gittiğini ifade ettiniz. Bu da FETÖ'nün hoşuna gidecek mi? diye sordu. CELAL ÜLGEN: SİZE ‘FETÖCÜSÜNÜZ DİYEBİLİR MİYİZ?’ Celal Ülgen, “Ergenekon ve Balyoz döneminde FETÖ’cülere destek veren bir imajınız vardı. Biz de size o dönemdeki yazılarınızla size ‘Siz de FETÖ'cüsünüz diyebilir miyiz?” diye sordu. Hiçbir FETÖ’cü için avukatlık yapmadık” diye yanıt verdi. Bunlar Sözcü’nün FETÖ’ye hizmet ettiğini göstermez. Ben, Sözcü Gazetesi’nin FETÖ ile irtibatlı olduğuna dair hiçbir şey bilmiyorum.  “SÖZCÜ’NÜN YAPISI FETÖ’NÜN PROPAGANDASINA UYGUN DEĞİL” Uğur'a “Sözcü’nün bazı haberlerinin FETÖ’ye hizmet ettiği iddiası” da soruldu. Uğur soruyu  “FETÖ'nün propagandasına uygun olduğunu söyleyemem. Bu 3 kişi hakkında ‘FETÖ’ye yardım yataklık ediyor’ veya ‘Gökmen, Cumhurbaşkanı’nın yerini gösterdi’ sözlerinin iddianemeye girmesi komik. Küçük şöyle konuştu “Başta bu üç kişi hakkında FETÖ’ye ‘yardım ve yataklık’ ediyor, ya da Gökmen Ulu ve diğer sınıkların FETÖ’ye yardım ve yataklık ettiği iddiası çok komik. Bu iddianameye bakarak Sözcü Gazetesi FETÖ'ye yardım ve yataklık ediyor denemez. Saygı Öztürk ve diğer Sözcü yazarları FETÖ'ye ‘bunlar terörist' derlerdi. Ancak 17-25 Aralık’tan sonra Saygı Öztürk'ün FETÖ'nün yayın organında program yapmasını eleştirmeleri lazımdı. ” “BEN ‘BURAK AKBAY FETÖ EVLERİNDE YETİŞTİ’ DEMEDİM” Cem Küçük'e Saygı Öztürk'ün akrabasının FETÖ İmamı olduğu iddiası da soruldu. Mahkeme Başkanı “Burak Akbay'ın FETÖ evlerinde yetiştiği iddiasını da” sordu. Sözcü Gazetesi ile ilgili FETÖ'nün bağlantısı hakkında bilgisi olup olmadığı sorulan Yıldız, “Bylock kullandığım için bir süre tutuklu yargılandım. Aydınlık gazetesine verdiğim röportajda cezaevinde ‘FETÖ'den tutuklular Sözcü okuyor’ diye beyan verdim. FETÖ’den tutuklu olanlar Sözcü davası ile ilgili ‘AKP ile Atatürkçüler birbirlerini yesin' diyorlardı. Ayrıca tutuklu olan FETÖ’cüler Sözcü Gazetesi’ni ‘AKP'ye muhalif diye’ alıyorlardı. Davanın tanıklarının dinleneceği duruşmaya tanıklardan Fuat Uğur ve Kripto FETÖ'cü Cem Küçük'ün geldiği görüldü
08-11-2017
Odatv
Odatv  
 
1 doları kaça satıyorlarmış
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
08-11-2017
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Erdem’e FETÖ’den 22 yıl hapis istemi
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ’ye yönelik soruşturması kapsamında 3 Haziran’da gözaltına alınan, ancak tutuklama talebiyle sevk edildiği nöbetçi hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Birol Erdem hakkında 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle düzenlenen iddianame, Ankara 4. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Veysel Kaçmaz tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün kuruluşu, amacı, yargıdaki örgütlenmesi ve MİT tırlarının durdurulması, 17-25 Aralık süreci ile kumpas davaları ayrıntılarıyla anlatıldı. İddianamede, Erdem’in aynı birimde görevli diğer FETÖ üyeleriyle sahip olduğu konumunu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in, “Devletin en kılcal damarlarına kadar gireceksiniz” şeklindeki talimatları gereğince, izah edilen bu yapının oluşması, yönetilmesi ve yargının kritik birimlerinin ele geçirilmesi amacıyla örgütün menfaat ve talimatlarına göre kullandığı kaydedildi. İddianamenin sonuç bölümünde, Birol Erdem’in, devlet yargısına alternatif olarak faaliyet gösteren FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün yargı yapılanması içinde bilerek ve isteyerek yer aldığı, 14 yıl boyunca değişen siyasi partilere ve eğilimlere rağmen örgütün temel hareket tarzına uygun olarak o dönemin siyasal eğilimiyle ters düşmeyecek şekilde hareket edip gizlenerek, örgütsel bağlılığını devam ettirdiği kaydedildi
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sözcü için adalet arayışı… İşte Burak Akbay’ın tarihe geçecek savunması
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
”İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlamış olduğu ve Mahkemeniz tarafından kabul edilen 73 sayfalık iddianamenin; Türkiye’de FETÖ’cü denilince akla gelen ilk isimler olan Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce gibi, hayatını cemaate adamış ve ATATÜRK’ün kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmak isteyen FETÖ elebaşının yanından ayrılmamış, Zaman gazetesinin kurucu yayın yönetmenliğini yapmış olan sahtekârların beyanlarına dayanarak hazırlanmış olduğunu üzülerek söylemeliyim. Bu soruşturmanın başlamasının ve bu iddianamenin hazırlanmasının, FETÖ KUMPASLARINDAN bir farkı yoktur. Hakkımdaki mesnetsiz iddiaların neticelerinin hepsinin sadece FETÖ’nün sinsi emellerine faydası olacağı açıkça bilinmesine rağmen Türk Adaletinin de buna alet olduğunu üzülerek görmekteyim. Bu şahsın 2010 yılında, halen FETÖ lideri ile yan yana olduğu ve FETÖ’nün devlet kurumlarının kılcal damarlarına bile en yoğun şekilde girdiği bir dönemde, şahsımın ve Sözcü Gazetesi’nin ortaya çıkışının cemaat projesi olduğu fikri nasıl ortaya atılabilir? Amaç, Atatürkçü çizgideki bir gazeteyi ve şahsımı, Atatürk düşmanları ve vatan hainleri tarafından atılan iftiralarla yok etmektir. Bu da FETÖ’nün ters algı yaratarak oluşturduğu kumpas türlerinden biridir. Tıpkı, FETÖ mensubu yargı üyeleri tarafından Ergenekon ve Balyoz tertipleri ile Atatürkçü asker kadrolarının boşaltılması gibi… Şimdi de FETÖ’cü kişilerce hiç bir somut delil olmadan, sistematik olarak kamuoyunda iftiralarla oluşturulan algı ile Atatürkçü bir gazete ve şahsım hedef alınmaktadır. Eğer bu kumpas FETÖ’cülerin işi değil ise, bu gazeteye ve şahsıma iftira atanlar FETÖ’ye hizmet etmiyorlarsa, o zaman kime hizmet ettiklerini sorgulamak gerekir. Hakkımda yalan tanıklık yapan Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce’nin, FETÖ ile bağlantıları açık iken, kısmen 17/25 Aralık sonrası kısmen de 15 Temmuz Hain Darbe girişimi sonrası iktidara yaranmak ve kendilerinin FETÖ izlerini silmek için mi bu kumpasa alet olmuşlardır? Veya halen FETÖ emrinde, kripto FETÖ’cü olarak hükümetin FETÖ ile mücadelesini sulandırmak için mi yalan ifade vermişlerdir? Ya da bazı gruplar tarafından, FETÖ ile olan ilişkileri kullanılarak yalancı tanıklık yapmaları konusunda dayatma gördükleri için mi yalan tanıklık yapmışlardır? Dolayısıyla, Atatürkçü ve muhalif çizgisi olan şahsım ve Sözcü Gazetesi hakkındaki bu oyun, en çok FETÖ’nün işine yaramaktadır. Benim FETÖ tarafından yetiştirilip Sözcü Gazetesi’nin FETÖ tarafından kurdurulmuş olabileceği ihtimali, hiç bir somut kanıta dayanmadan varsayım ve montajlanmış fotoğraflarla, bazı medya grupları tarafından yıllardır sistematik olarak kamuoyuna yansıtılmaktadır. Hakkımda, FETÖ lideri ile yan yana bir fotoğrafım olmadığı için fotomontaj gibi alçak bir yola başvurmuşlardır. O halde ben adaleti nerede arayacağım? Yapılan planlı bu algı operasyonunun FETÖnün, ERGENEKON VE BALYOZ davalarında TSK’ya yapmış olduğu kumpaslardan hiçbir farkı yoktur. FETÖ karşıtıyım ve Atatürkçüyüm. Hayatım boyunca FETÖ denen örgüt lideri ve terör örgütü üyeleri ile birlikte olmadım okullarında okumadım. Bu okullar, değil FETÖ, hiçbir cemaatin ulaşabileceği okullar değildir, olmamıştır. Hem özel hayatımda, hem sahibi olduğum yayın çizgisi belli olan Sözcü Gazetesi’nde yıllardır FETÖ ve nevilerini sonuna kadar eleştirmiş biri olarak Burak AKBAY isminin FETÖ ile anılması, şahsıma yapılacak en büyük hakaret olduğu gibi Gerçek FETÖ’cüleri gizleme çabasıdır. Öncelikle hiçbir delil olmadan, Sözcü gibi bir gazetenin sahibini, terör örgütü yöneticisi gibi asılsız, adi ve ahlaksızca bir iftirayla suçlayanların hangi emellere hizmet ettiğinin araştırılması, FETÖ mücadelesini daha da kuvvetlendirecektir. Bu şahısların FETÖ bağlantılarının araştırılması sonucunda kimin FETÖ’cü olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Üstelik en çok da bana bu iftirayı atanlar, benim FETÖ’cü olmadığımı bilirler. Bana bu çirkin iftirayı atan yalancı tanıklar ve bazı medya grupları daha dün, “Muhterem Hoca Efendi Hazretleri”, “Bitsin bu sıla özlemi” derlerken; Fethullah Gülen’e ilk kez “FETÖ” diyen, sahibi olduğum Sözcü Gazetesi idi. Biz, “FETÖ devlet içerisinde örgütleniyor, devleti ele geçirmeye çalışıyor” derken; bu medya grupları FETÖ yanında hareket ediyor, yapılanları destekliyorlardı. Bu medya kuruluşları; Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi kumpas operasyonlarında FETÖ’nün savcısı gibi kumpası savundukları için mi şimdi bize bunu yapıyorlar? Yaptıkları günahları mı çıkarmak istiyorlar? Yoksa, bana ve Sözcü’ye saldırarak yaptıklarını mı unutturmak istiyorlar? Bu medya grubunun yöneticileri acaba FETÖ’cülerin kalesi olan Fatih Koleji’nden mi mezun oldular? Zoraki yazılan bu iddianame MASAK raporlarının sanki büyük bir para hareketlerinin şahsım ve gazeteyi yayınlayan şirketim ile yanıltıcı bir şekilde karıştırılıp ortada usulsüz işlem yapıldığı imajı verilmeye çalışılmıştır. Soruşturma Savcısı iddianamenin kabulünden sonra hala MİT’ten yurtdışı telefon kayıtlarının kime ait olduğunun araştırılmasını istemiştir? Bir sene boyunca aklına mı gelmemiştir, yoksa haksız davanın uzaması işine mi gelmektedir? Mali açıdan her sene incelemeden geçen şirketlerimize 2010-2012 yılları için şu anda FETÖ’den ihraç edilmiş ÇAĞLAR CERİT adında bir vergi inceleme memuru tarafından, 15/11/2013 tarihinde 10,687,503,29 TL’lik bir vergi cezası kesilmiştir. Üstelik 23/06/2016 tarihinde Ankara Gelir İdaresi Başkanlığındaki Uzlaşma Komisyon Başkanı olan ve yine FETÖ’den ihraç edilen Zülfikar Küçükavcı’nın uzlaşmaz tutumu neticesinde uzlaşılamamıştır. FETÖ’nün amacı, Sözcü’yü mali açıdan zora sokacak vergi cezaları keserek yok etmekti. Dosya kapsamında yapılan araştırmalarda da ortaya çıktığı gibi; bende Bylock programı yok, şifreli 1 Dolar yok, mali hiçbir bağlantım yok, FETÖ’nün okullarında okumadım, yurtlarında kalmadım, sosyal medya paylaşımlarım yok. Aleyhime kullanılan tek şey; süzme FETÖ’cü, FETÖ’nün has adamı Fehmi Koru’nun, güya babamdan duyduğunu iddia ettiği safsatalardır. Hangi delil ile beni FETÖ örgüt yöneticisi yaptınız? Hangi delil ile bana tutuklama kararı çıkardınız? Benim FETÖ Terör Örgütü yöneticisi olduğuma dair dosyada ve gerçekte tek bir delil bile yok iken, benim FETÖ Terör Örgüt yöneticisi olmadığıma dair binlerce kanıt ortada duruyor. Ben sözde değil, ÖZDE FETÖ KARŞITIYIM VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÇÜYÜM
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sözcü için adalet arayışı… İşte Burak Akbay’ın tarihe geçecek savunması
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
”İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlamış olduğu ve Mahkemeniz tarafından kabul edilen 73 sayfalık iddianamenin; Türkiye’de FETÖ’cü denilince akla gelen ilk isimler olan Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce gibi, hayatını cemaate adamış ve ATATÜRK’ün kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmak isteyen FETÖ elebaşının yanından ayrılmamış, Zaman gazetesinin kurucu yayın yönetmenliğini yapmış olan sahtekârların beyanlarına dayanarak hazırlanmış olduğunu üzülerek söylemeliyim. Bu soruşturmanın başlamasının ve bu iddianamenin hazırlanmasının, FETÖ KUMPASLARINDAN bir farkı yoktur. Hakkımdaki mesnetsiz iddiaların neticelerinin hepsinin sadece FETÖ’nün sinsi emellerine faydası olacağı açıkça bilinmesine rağmen Türk Adaletinin de buna alet olduğunu üzülerek görmekteyim. Bu şahsın 2010 yılında, halen FETÖ lideri ile yan yana olduğu ve FETÖ’nün devlet kurumlarının kılcal damarlarına bile en yoğun şekilde girdiği bir dönemde, şahsımın ve Sözcü Gazetesi’nin ortaya çıkışının cemaat projesi olduğu fikri nasıl ortaya atılabilir? Amaç, Atatürkçü çizgideki bir gazeteyi ve şahsımı, Atatürk düşmanları ve vatan hainleri tarafından atılan iftiralarla yok etmektir. Bu da FETÖ’nün ters algı yaratarak oluşturduğu kumpas türlerinden biridir. Tıpkı, FETÖ mensubu yargı üyeleri tarafından Ergenekon ve Balyoz tertipleri ile Atatürkçü asker kadrolarının boşaltılması gibi… Şimdi de FETÖ’cü kişilerce hiç bir somut delil olmadan, sistematik olarak kamuoyunda iftiralarla oluşturulan algı ile Atatürkçü bir gazete ve şahsım hedef alınmaktadır. Eğer bu kumpas FETÖ’cülerin işi değil ise, bu gazeteye ve şahsıma iftira atanlar FETÖ’ye hizmet etmiyorlarsa, o zaman kime hizmet ettiklerini sorgulamak gerekir. Hakkımda yalan tanıklık yapan Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce’nin, FETÖ ile bağlantıları açık iken, kısmen 17/25 Aralık sonrası kısmen de 15 Temmuz Hain Darbe girişimi sonrası iktidara yaranmak ve kendilerinin FETÖ izlerini silmek için mi bu kumpasa alet olmuşlardır? Veya halen FETÖ emrinde, kripto FETÖ’cü olarak hükümetin FETÖ ile mücadelesini sulandırmak için mi yalan ifade vermişlerdir? Ya da bazı gruplar tarafından, FETÖ ile olan ilişkileri kullanılarak yalancı tanıklık yapmaları konusunda dayatma gördükleri için mi yalan tanıklık yapmışlardır? Dolayısıyla, Atatürkçü ve muhalif çizgisi olan şahsım ve Sözcü Gazetesi hakkındaki bu oyun, en çok FETÖ’nün işine yaramaktadır. Benim FETÖ tarafından yetiştirilip Sözcü Gazetesi’nin FETÖ tarafından kurdurulmuş olabileceği ihtimali, hiç bir somut kanıta dayanmadan varsayım ve montajlanmış fotoğraflarla, bazı medya grupları tarafından yıllardır sistematik olarak kamuoyuna yansıtılmaktadır. Hakkımda, FETÖ lideri ile yan yana bir fotoğrafım olmadığı için fotomontaj gibi alçak bir yola başvurmuşlardır. O halde ben adaleti nerede arayacağım? Yapılan planlı bu algı operasyonunun FETÖnün, ERGENEKON VE BALYOZ davalarında TSK’ya yapmış olduğu kumpaslardan hiçbir farkı yoktur. FETÖ karşıtıyım ve Atatürkçüyüm. Hayatım boyunca FETÖ denen örgüt lideri ve terör örgütü üyeleri ile birlikte olmadım okullarında okumadım. Bu okullar, değil FETÖ, hiçbir cemaatin ulaşabileceği okullar değildir, olmamıştır. Hem özel hayatımda, hem sahibi olduğum yayın çizgisi belli olan Sözcü Gazetesi’nde yıllardır FETÖ ve nevilerini sonuna kadar eleştirmiş biri olarak Burak AKBAY isminin FETÖ ile anılması, şahsıma yapılacak en büyük hakaret olduğu gibi Gerçek FETÖ’cüleri gizleme çabasıdır. Öncelikle hiçbir delil olmadan, Sözcü gibi bir gazetenin sahibini, terör örgütü yöneticisi gibi asılsız, adi ve ahlaksızca bir iftirayla suçlayanların hangi emellere hizmet ettiğinin araştırılması, FETÖ mücadelesini daha da kuvvetlendirecektir. Bu şahısların FETÖ bağlantılarının araştırılması sonucunda kimin FETÖ’cü olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Üstelik en çok da bana bu iftirayı atanlar, benim FETÖ’cü olmadığımı bilirler. Bana bu çirkin iftirayı atan yalancı tanıklar ve bazı medya grupları daha dün, “Muhterem Hoca Efendi Hazretleri”, “Bitsin bu sıla özlemi” derlerken; Fethullah Gülen’e ilk kez “FETÖ” diyen, sahibi olduğum Sözcü Gazetesi idi. Biz, “FETÖ devlet içerisinde örgütleniyor, devleti ele geçirmeye çalışıyor” derken; bu medya grupları FETÖ yanında hareket ediyor, yapılanları destekliyorlardı. Bu medya kuruluşları; Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi kumpas operasyonlarında FETÖ’nün savcısı gibi kumpası savundukları için mi şimdi bize bunu yapıyorlar? Yaptıkları günahları mı çıkarmak istiyorlar? Yoksa, bana ve Sözcü’ye saldırarak yaptıklarını mı unutturmak istiyorlar? Bu medya grubunun yöneticileri acaba FETÖ’cülerin kalesi olan Fatih Koleji’nden mi mezun oldular? Zoraki yazılan bu iddianame MASAK raporlarının sanki büyük bir para hareketlerinin şahsım ve gazeteyi yayınlayan şirketim ile yanıltıcı bir şekilde karıştırılıp ortada usulsüz işlem yapıldığı imajı verilmeye çalışılmıştır. Soruşturma Savcısı iddianamenin kabulünden sonra hala MİT’ten yurtdışı telefon kayıtlarının kime ait olduğunun araştırılmasını istemiştir? Bir sene boyunca aklına mı gelmemiştir, yoksa haksız davanın uzaması işine mi gelmektedir? Mali açıdan her sene incelemeden geçen şirketlerimize 2010-2012 yılları için şu anda FETÖ’den ihraç edilmiş ÇAĞLAR CERİT adında bir vergi inceleme memuru tarafından, 15/11/2013 tarihinde 10,687,503,29 TL’lik bir vergi cezası kesilmiştir. Üstelik 23/06/2016 tarihinde Ankara Gelir İdaresi Başkanlığındaki Uzlaşma Komisyon Başkanı olan ve yine FETÖ’den ihraç edilen Zülfikar Küçükavcı’nın uzlaşmaz tutumu neticesinde uzlaşılamamıştır. FETÖ’nün amacı, Sözcü’yü mali açıdan zora sokacak vergi cezaları keserek yok etmekti. Dosya kapsamında yapılan araştırmalarda da ortaya çıktığı gibi; bende Bylock programı yok, şifreli 1 Dolar yok, mali hiçbir bağlantım yok, FETÖ’nün okullarında okumadım, yurtlarında kalmadım, sosyal medya paylaşımlarım yok. Aleyhime kullanılan tek şey; süzme FETÖ’cü, FETÖ’nün has adamı Fehmi Koru’nun, güya babamdan duyduğunu iddia ettiği safsatalardır. Hangi delil ile beni FETÖ örgüt yöneticisi yaptınız? Hangi delil ile bana tutuklama kararı çıkardınız? Benim FETÖ Terör Örgütü yöneticisi olduğuma dair dosyada ve gerçekte tek bir delil bile yok iken, benim FETÖ Terör Örgüt yöneticisi olmadığıma dair binlerce kanıt ortada duruyor. Ben sözde değil, ÖZDE FETÖ KARŞITIYIM VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÇÜYÜM
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sözcü davasında ilk duruşma… Adalet istiyoruz!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Çıktığı ilk günden beri Atatürk’ün izinde, demokrasiden ödün vermeden yayın yapan SÖZCÜ Gazetesi her dönemde susturulmak istendi… Son olarak FETÖ’cü çamuru atıldı. Taraflı bilirkişi raporu ve kripto FETÖ’cülerin ifadelerine dayanılarak dava açıldı.   İkincisi Estetik Yayıncılık hakkında PDY/FETÖ soruşturması olan firmalarla ilişkili MASAK raporu olduğu gösteriliyor. İddianamede sözü edilen bazı firmaların sahiplerinin o tarihte FETÖ ile bağlantılı olmadığı ortaya çıkıyor. FETÖ karşıtıdır. Korku imparatorluğunun en yüksek olduğu 2011-2012 yıllarında Zekeriya Öz başta olmak üzere bütün FETÖ’cü savcılarla yılmaz bir mücadele göstermiştir. Savunmamın aksine delil olmadığı için FETÖ örgütüne yardım etmekle suçlanıyorum. Bu şartlarda ilk sorum bu: Nasıl FETÖ'ye yardım ile suçlanıyorum? Anlamadım. İsmimin FETÖ ile aynı yerde geçmesinden çok yoruldum. FETÖ'ye bilerek isteyerek yardımdan adım dolaşıyor. Böyle sıradan bir insan olarak FETÖ'ye nasıl yardım etmiş oluyorum aklım almıyor. Burada da olduğu gibi orada da FETÖ yargıçları veya savcıları anlaşmalı olarak haber yaptırır o gazete haberi üzerinden soruşturma olurdu. Birincisi FETÖ'yü hiç tanımıyorsunuz. İkincisi FETÖ sadece bir darbeyi planlayacak kadar CIA ve ABD desteği alarak planlayacak bunun için bir muhabirin işaret etmesinden bekleyecek. Gökmen Ulu FETÖ için çalıştı demek adalete değil FETÖ'ye hizmet eder. FETÖ çıkarlarına hizmet edecek bu hukuksuzluğu sona erdirmek ülke menfaatinedir. FETÖ’nün ele geçirdiği yargıyla, hukuksuzluğun karşısında bulundum” “Asıl sorun muhalif gazetecilik ise bununla yargılanmak olurdu… Ama böyle ağır bir iftira ağırıma gidiyor. FETÖ kumpasına mağdur olan Erol Manisalı ile Ergenekon kumpasını konuştuk. Hain FETÖ'nün kumpaslarını anlatmaktan hiç çekinmedim. FETÖ'nün hışmına uğrayan Soner Yalçın ile bu otel salonunda TV programı yaptım. ” İşte Gökmen Ulu’nun 15 Temmuz gecesi çektiği ve Erdoğan’ın tüm Türkiye’yi meydanlara çağırdığı ilk açıklamasının fotoğrafı… “Hain darbe girişimi başlayınca soluğu Cumhurbaşkanı’nın yanında aldım. FETÖ'nün ve darbenin karşısında durdum. Yıllar yılı kötülüğünü anlattığımız FETÖ'nün girişimi beterin beteri. FETÖ başarılı olsa belki ben burada olamayacaktım. 13 Temmuz'da FETÖ'cü Tuğgeneralin keşif yaptığı anlatıldı. Buna rağmen FETÖ ile ilişkilendirmeye çalışmak akla vicdana sığmaz
07-11-2017
Hürriyet
Ertuğrul Özkök  
 
Büyükada manşetçileri size kötü haberim var
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Silivri FETÖ kumpasının çökmesinde onun çok büyük payı olmuştu. ÇÜRÜK İDDİA 3 NE KADAR ÖRGÜT VARSA HEPSİNİN YÖNETİCİSİYMİŞ Kavala’nın tutuklama talebindeki ikinci suçlama “Hükümeti ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye yönelik ayaklanma olan ve tüm terör örgütlerinin (FETÖ/PDY, PKK/KCK, DHKP-C, MLKP) aktif katıldığı ve destek verdikleri, kamuoyunda ‘Gezi olayları’ olarak bilinen eylemlerin yöneticisi ve organizatörü olduğu” iddiası. FETÖ, PDY, DHKP-C, PKK örgütüne üyeliğinden 3 kere ağırlaştırılmış müebbet iddianamesi mi