Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ceza Dairesi, "Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olmak", "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini temin etme" suçlarından, aralarında eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, eski özel yetkili savcılar Aziz Takçı, Özcan Şişman'ın da bulunduğu sanıkların hapis cezasına çarptırıldığı 54 sanıklı MİT tırlarının durdurulması davasının gerekçeli kararını tamamladı. Gerekçeli kararda, nihai amacı anayasal düzeni değiştirmek olan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yaşanan bu süreçte özellikle açık mücadele içine girdiği, hükümetin uluslararası arenada zor duruma düşmesi için yürütülen faaliyetleri deşifre etme kararı aldığı bildirildi. MİT tırlarının durdurulmasının olağan bir adli soruşturma işlemi değil, FETÖ'nün planlı bir örgütsel organizasyonu olduğuna dikkat çekilen gerekçede, hükümetin ve MİT'in faaliyetlerini hedef alan olayın bireysel hareket eden kişilerce gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, bir örgütün faaliyeti kapsamında mensuplarınca gerçekleştirilebileceği kaydedildi. "PLANLI BİÇİMDE İCRA EDİLDİ"Gerekçede, MİT tırlarının durdurulmasının FETÖ mensubu olduğu somut delilerle kanıtlananlar tarafından planlı biçimde icra edildiğine işaret edildi. FETÖ'nün, mensuplarınca işgal edilen kamu pozisyonlarının sağladığı yetki ve imkanları suistimal ettiğine dikkati çekilen gerekçede, bu çerçevede örgütsel faaliyetlerin gerçekleştirildiğine değinildi. MİT tırlarının durdurulmasında faillerin tamamına yakınının istihbaratçı, özel yetkili savcı olduğu bildirilen gerekçede, FETÖ'nün bu kadrolardaki gücünden istifade ederek olayı planladığı ve icra ettiği aktarıldı. "MİT tırlarının durdurulmasının, FETÖ'nün planlı bir örgütsel organizasyonu olduğunun kabulü zarurettir. Ceza Dairesi tarafından da benimsenen, istikrar kazanmış yargısal içtihadlara göre, silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması şartlarının arandığı hatırlatılan gerekçede, şunlar kaydedildi:"Farklı vilayetlerde ayrı ayrı kurumların yetki ve imkanlarının senkronize ve işlevsel biçimde kullanılması suretiyle icra olunan ve doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve MİT'i hedef alan, mahiyeti, icra şekli, örgütün amacına yaptığı hizmet ve katkı ile doğurduğu sonuçlar itibarıyla bireysel hareket eden kişilerce gerçekleştirilmesi mümkün bulunmayan, ancak bir örgütün faaliyeti kapsamında mensupları tarafından gerçekleştirilebilen, birçok asıl faillerinin FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olduğu somut delillerle kanıtlanan, planlı bir biçimde icra edilen olayla ilgili olarak, organizasyon içinde yer alan sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilecektir. " Gerekçede, teori ve uygulamadaki görüşler ile tüm dosya kapsamına göre, suç tarihi itibarıyla Cumhuriyet savcısı ve Ankara, Adana ve Hatay Jandarma Komutanlıkları bünyesinde farklı rütbelerle görev yapan ve FETÖ/PDY üyesi oldukları anlaşılan sanıkların, alelade bir adli soruşturma kapsamında görevin icrası görüntüsü arkasına gizlenip tamamen örgütsel saikle hareket ettikleri tespiti yapıldı. Mahkeme heyeti, aralarında eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, eski Adana Jandarma Bölge Komutanı tuğgeneral Hamza Celepoğlu, eski Adana Başsavcıvekili Ahmet Karaca, eski özel yetkili savcılar Aziz Takcı ile Özcan Şişman'ın da bulunduğu sanıkları "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" ile "FETÖ'ye üye olmak" suçlarından 4 yıl 7 aydan 26 yıla kadar değişen miktarlarda hapis cezasına çarptırmıştı