159,909 Yayın 10,926 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,821 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,766 Haber 10,126 Köşe Yazısı 916,955 Kelimeyle Suç

Yazı/Haber Kaynağı > Habertürk

1,425 kayıt bulundu 220 - 240 gösteriliyor
25-02-2020
Habertürk
Habertürk  
 
Ankara'da FETÖ/PDY operasyonunda 13 kişi gözaltına alındı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ/PDY üyesi oldukları tespit edilen 24 şüpheliden 13'ü yakalandıAnkara'da FETÖ terör örgütüne yönelik başlatılanByLockoperasyonunda 24 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü FETÖ'ye yönelik operasyon başlattı. Ankara Emniyet Müdürlüğü koordinesinde sürdürülen operasyonlarda 20'si ByLock kullanıcısı olan FETÖ'nün sivil yapılanması mensubu toplam 24 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi
25-02-2020
Habertürk
Fatih Altaylı  
 
Para koltukların altında mı!
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bundan yararlanan ise bir grup FETÖ’cü alçak oluyor ve sosyal medya üzerinden müthiş bir dezenformasyon yapıyor, akıl dışı iddialar ortaya atıyorlar. Dün Türk askeri olması mümkün görünmeyen elinde AK 47 ile birtakım yaralı veya ölü asker fotoğrafları yayanlar bu FETÖ artıkları. Sosyal medyadan bana ulaşıp “Bu doğru mu” diye soranlara “Bu alçak FETÖ’cü Allah bir derse ben ikinciyi ararım. FETÖ’cülere onlar güvenirken bile biz güvenmedik
24-02-2020
Habertürk
Nagehan Alçı  
 
Adalet Bakanı Gül ile 5 saat
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Yargıda çok tutarsız kararlar çıktığı, 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsü ardından 4500 kadar FETÖ’cünün yargıdan haklı olarak uzaklaştırılıp, yerine yeni kadroların gelmesiyle ciddi bir geçiş süreci yaşandığı ortada. Yaklaşık 4500 FETÖ’cünün yargıdan tasfiyesi Türkiye’nin istikbali için çok gerekliydi. TSK’da olduğu gibi FETÖ unsurları yargı teşkilatında halen varsa da sistematik biçimde tasfiye edilmeli. Ancak yeni kadroların liyakatli ve hukuka tam bağlı olmasını sağlamak da yargıyı FETÖ’den arındırmak kadar önemli
21-02-2020
Habertürk
Sevilay Yılman  
 
Kavala ile ilgili süreç en çok kimi sevindirdi biliyor musunuz?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Geleceğe dair umutsuzluğum, karamsarlığım daha da arttı!Kabul edilsin ya da edilmesin…Gerçek şu ki: Yaşanan bu gelişmeler en çok her daim Türkiye’nin altını oymakla meşgul başta FETÖ olmak üzere tüm terör odaklarını ve gizli ya da açık düşmanlarımızı sevindirdi. Bu arada Gezi’nin çıktığı noktadan çok başka bir tarafa evrilmesinde en büyük katkının o gün bilinen adıyla Cemaat, şimdi ki adıyla FETÖ/PYD Terör Örgütü olduğunun da çok sonra anlaşıldığını hatırlatayım. O dönem hem poliste hem de yargıda hakim olan FETÖ’cülerin tamamen manipülasyon amacıyla başlattığı soruşturmanın bir devamı olan Gezi Davası hiçbir delile ve kanıta dayanmıyordu
20-02-2020
Habertürk
Muharrem Sarıkaya  
 
İdlib sınıra dayandı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Oysa 1960 darbesinden bu yana devam eden toplu mahkemeler süreçlerinden Türkiye bir türlü çıkamıyor; son 15 yılda ise Ergenekon, Balyoz, KCK, FETÖ gibi çok sayıda kişinin sanık olduğu kesintisiz mahkeme süreçlerine tanıklık ediliyor. İSTİNAFIN KARARIOysa davanın soruşturma aşaması FETÖ’cü oldukları ortaya çıkan savcılar tarafından gerçekleştirildi
19-02-2020
Habertürk
Yasemin Güneri  
 
İyidil kararı Yargıtay’a ulaştı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
EDOK eski komutanı Metin İyidil, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ yöneticisi olduğu iddiasıyla Ankara 2. *Urla Belediye Başkanı’nı kim aday gösterdi?Urla Belediye Başkanı CHP'li İbrahim Burak Oğuz, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, "mahrem imamlar" ile telefonda görüştüğü iddiasıyla, 16 Aralık 2019 tarihinde tutuklanarak cezaevine konuldu. FETÖ'cü olduğu iddialarını biliyorduk. SAVCILIK İFADESİPeki, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Burak Oğuz, savcılık ifadesinde neler söyledi?Örgüt üyesi olmadığını ve bu nedenle etkin pişmanlıktan yararlanmak istemediğini belirten Oğuz, sohbet toplantılarına katıldığını itiraf etti
19-02-2020
Habertürk
Nagehan Alçı  
 
Çok tuhaf ve esrarengiz bir gün: 18 Şubat 2020
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
“Gezi olaylarında yaşananlar barışçıl mıydı değil miydi”, “Gezi doğru muydu, değil miydi” minvalinde konuşmalar yapılıyor…Bugünkü karar Gezi olaylarının mahiyetine yönelik bir karar değil ki!Gezi başta barışçıl başlasa da ardından FETÖ’cü polislerin kışkırtması ve birtakım terör örgütlerinin sızması ile kontrolden çıkan, ülkeye büyük zarar veren, birçok kişinin hem polis şiddeti hem de terör örgütlerinin saldırıları nedeniyle hayatını kaybettiği çok acı bir süreçti. Bazısı bunları tamamen FETÖ’ye bağlar, bazısı tamamen protestoculara, bazısı ise iki tarafa birden. Böyle hukuki dayanaktan yoksun, temelsiz davalar Türkiye’deki ciddi ve titizlikle yürütülmesi gereken FETÖ davalarına da zarar veriyor, doğru ile yanlışın ayırt edilmesini güçleştiriyor
19-02-2020
Habertürk
Muharrem Sarıkaya  
 
Mahkemeler dönemi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Türkiye’yi hukuk devleti görüntüsünden uzaklaştıran, “mahkemeler devleti” gibi algılanmaya iten süreç…Nedeni de açık, bir toplu dava bitmeden öbürü başladı…Ergenekon, Balyoz, Gezi, İzmir Askeri Casusluk, KCK, Askeri Casuslukta Kumpas ve FETÖ…Her biri yüzlerce sanığı kapsayan, klasörlerce dosyada tekabül eden davalar. Ayrıca hükümetin konuyla ilgili tarafları biliyor ki davanın soruşturma aşamasında görev alan savcılar eksik dosya hazırladı ve FETÖ’cü çıktı; mahkeme de önüne gelen bu evraklara bakarak kararını verdi. Bir tarafta yeni parti kurulması tartışmaları var, bir tarafta FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmaları var, bir tarafta da partileri karıştırmak isteyen zihniyetler var
19-02-2020
Habertürk
Fatih Altaylı  
 
İçerden kumpas bitti dışardan kumpas başladı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
“The Cemaat” yani FETÖ, siyaset üzerinde baskı kurmak, siyasi erki kendine yakınlaştırmak için sürekli olarak bu darbe meselesini canlı tuttu
18-02-2020
Habertürk
Sevilay Yılman  
 
Yeni bir “darbe” hazırlığı mı var?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Milli Savunma Bakanlığı’nın ve Genelkurmay Başkanlığı’nın son derece sert bir üslup ve tavırla reddettiği söz konusu raporun gayesinin Türkiye’de yeni bir iç huzursuzluk çıkartmaya çalıştığı ayan beyan ortada iken… Bunu göremeyip bu rapor üzerinden toplumu; “Kesinlikle yeni bir darbe geliyor! Dikkat edelim!” deyip ürkütmenin ve son zamanlarda üzerine yüklenen sorumluluktan başka bir şey düşünmeyen milli orduya, Mehmetçiğe güvensizlik pompalamanın kime ne faydası var?Tamam FETÖ her zaman bir tehlikedir ve bu konuda mutlaka dikkat kesilmeliyiz de…İyi de biz ordusunu bir türlü adam edemeyen, sürekli “darbe” düşünen vesayetçilerin eline teslim eden aciz, zavallı bir devlet miyiz?Küstahlıkları ile meşhur şaklaban Amerikalı analistlerin hazırladığı bir rapora bakıp, paranoyaya bağlayıp Türk Ordusu’nun bir alçaklık peşinde olduğundan şüphelenecek kadar hasta mıyız?*RAND’cılara inat Kavala özgür bırakılmalıBugün önemli bir davanın duruşması var…Gezi Parkı eylemlerini organize etmekle suçlanan 16 sanığın ve tek tutuklu olan Osman Kavala'nın altıncı duruşması görülecek
18-02-2020
Habertürk
Fatih Altaylı  
 
Kredi değil bond, Eurobond
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bunu kim hazırladı? Tamamen FETÖ ile ilgili, bu araştırılsın" dedi
15-02-2020
Habertürk
Nihal Bengisu Karaca  
 
Ne ayak olduğu belli olmayan tartışma
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ülkenin cumhurbaşkanı ve ana muhalefeti arasında “Sensin FETÖ’cü” kavgası var ve açıkçası bu kavga taraflardan birinin galip gelebileceği bir kavga da değil. HERKESE HER KESİME “FETÖCÜ” YAFTASI ASMANIN BEDELİHükümetin haksız olduğu yer ise, sorundaki kendi payını ihmal ederek miladı 17-25 Aralık’tan başlatmak istemesi ve muhataplarına sürekli olarak bunu dayatması. KHK’lar ve ihraç edilmişlerin özel sektörde işe girmesini engelleyen sözlü talimatlarla geniş spektrumlu mağduriyetler yaratılması, hükümetin herkesi geldikleri zümre ve çevreye bakmaksızın FETÖ’cü torbasına atması. Muhalefeti ve muhalif olan pek çok kimseyi FETÖ’cülükle itham ederken ‘iddialı’ ve ‘püriten’ davranıp, özeleştiri yapma, toplumu sorumluluğa davet etme yerine ihbar mekanizmasını devreye sokmak gibi adaletsizliklere neden olan metotlar kullanması. Seri tutuklamalarla adli işlemlerle uzayıp gitmiş, pasaport yasağı olan annelerin kanser hastası çocuklarının yanına gidemediği acayip durumların yarattığı acı ve felaket hikayeleriyle sünmüş FETÖ torbalarına, FETÖ borsası iddiaları da eklenince, toplumun her kesiminde adalete şiddetle ihtiyaç, hatta bürokrasinin her segmentinde rahatsızlık kaçınılmaz olur ve illaki “Yavaş gel koçum, bu ne iddia?” diyen, bu huzursuzluk iklimiyle kendi yelkenini şişirmeye çalışanlar çıkar. Siyasi ayak meselesinde Erdoğan’ı ima etmekle yetinmeyip, açıkça suçlama işine girenler, FETÖ’nün ele alınma, tanımlanma ve mücadele edilme biçimiyle ilişkili çelişkiler ve tutarsızlıklardan kaynaklanan huzursuzluğu yakıt olarak kullanıp kendi ideoloji, siyaset ve söylemlerinin daha fazla alan kaplamasını sağlamak istiyorlar. Çünkü tüm bu tespitlerin ucu“FETÖ sonrası TSK acaba nasıl bir yer olacak ve acaba biz TSK’da kimle çalışsak?”gibi arayışlara çıkıyor
14-02-2020
Habertürk
Habertürk  
 
7 Şubat MİT Kumpası'nda 34 şüpheli için istenen cezalar belli oldu
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının "7 Şubat MİT kumpası" iddianamesinde, 34 şüpheli hakkında birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyorİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, emniyet ve yargı kurumların içine sızan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), Türkiye Cumhuriyeti'nin çözüm sürecinde yürüttüğü politikalardan dolayı Milli İstihbarat Teşkilatını (MİT) terör örgütü PKK/KCK ile ilişki içindeymiş gibi göstererek, 7 Şubat 2012'de MİT BaşkanıHakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu MİT görevlilerini ifadeye çağırması ve haklarında yakalama kararı çıkarması kumpasına ilişkin hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. İddianamede, örgüt yöneticileri ve mensuplarının FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün amaç ve gayesi doğrultusunda planlı ve sistematik bir şekilde yürüttükleri söz konusu soruşturma ile yargı yetkisini kötüye kullanarak meşru hükümeti devirmeye çalıştıkları, Milli İstihbarat Teşkilatını kamuoyu nezdinde yıpratmayı amaçladıkları, MİT'in faaliyetlerinin ve mensuplarının deşifre edilerek kamuoyuna açıklanması suretiyle casusluk faaliyetinde bulundukları aktarıldı. Dosya kapsamında tanık olarak ifadesi alınan eski emniyet müdürü Yunus Dolar ile gizli tanığın ifadeleri üzerine yapılan araştırmada, o dönem örgüt içerisinde emniyet ve yargıda ''mahrem imamlık'' yapan şahıslara yönelik bulgulara yer verilen iddianamede, "Kozanlı Ömer" kod adlı Osman Hilmi Özdil'in yardımcısı konumunda bulunan ve FETÖ elebaşıyla doğrudan görüşme olanağı olan "Bahadır" kod adlı firari şüpheli Çetin Özgür ve örgütün yargıdaki mahrem imamlarından olan firari şüpheli İlyas Şahin'in kalkışmaya ilişkin talimatı almak ve iletmek üzere ABD'ye gitmiş olabilecekleri yönündeki inceleme yapıldığı anlatıldı. Özgür ve Şahin'in bu seyahatlerinin 7 Şubat MİT Kumpas soruşturmasının bilgilerini FETÖ elebaşı Gülen'e aktarmak ve onay almak için olduğu vurgulanan iddianamede, operasyon onayının alınması ile 13 Ocak 2012'de yapılan KCK operasyonunda ele geçtiği öne sürülen ve bu tarihe kadar bekleyen "Oslo ses kayıtları"nın tespit edildiği iddia edilen dijital materyallerinin bu seyahatten hemen sonra 3 Şubat 2012'de incelemeye alındığı bildirildi. ANKARA'DA TOPLANTIBöylece operasyon talimatının örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e sunulmasında kuryelik yapan dönemin sözde emniyet imamı Özgür ve sözde yargı imamı Şahin'in de kumpas soruşturma kapsamında görev aldığının belirlendiği anlatılan iddianamede, şüpheliler Çetin Özgür ve İlyas Şahin'in FETÖ elebaşından aldıkları talimatın örgüt hiyerarşisi gereği emniyet birimlerine iletilmesinin, o dönem örgütün "Marmara Bölge İmamı" olan "Arif" kod adlı şüpheli Ali Rıza Tekinkaya tarafından yapıldığı tespitine yer verildi. Firari şüpheli Tekinkaya hakkında yapılan araştırmada ise şüphelinin 7 Şubat MİT kumpas soruşturmasından hemen önce ve örgüt elebaşının talimatının gelmesi sonrasında 2, 3 ve 4 Şubat 2012 tarihlerinde Ankara Kızılcahamam Asya Termal Otel'de 5202 numaralı odada konakladığı, hemen yan odasında örgütün sözde Güneydoğu emniyet imamı "Bekir" kod adlı şüpheli Hüseyin Civan'ın kaldığı anlatılan iddianamede, bu şahıslarla birlikte kalanların tamamının sorgulandığı ve otelde toplam 120 FETÖ/PDY şüphelisinin bulunduğunun belirlendiği ifade edildi. Tespit edilen bu otel kaydının örgüt elebaşının talimatı sonrasında gerçekleştirilmeye teşebbüs edilecek kalkışma sonrasında örgütün izleyeceği politikaların analizi ve ilgili birimlere iletilmesine ilişkin olduğu değerlendirmesi yapılan iddianamede, otelde kalan diğer şüpheliler ve örgütteki görevleri şöyle sıralandı:''Sunay Elmas isimli şahsın örgüt içi konumunun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mahrem imamlarından ve yine yapılan araştırmada örgütün MİT yapılanması dahilinde görev alan imamlardan olduğu tespit edilmiştir. Sebahattin Kaplan isimli şahsın örgüt içerisinde 'Serkan' kod adını kullandığı, örgüt içi konumunun Marmara Bölgesi emniyet mahrem yapısı olduğu, Bekir Kalağası isimli şahsın örgüt içerisinde 'Onur' kod adını kullandığı, örgüt içi konumunun Marmara Bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu tespit edilmiştir. Musa Metin isimli şahsın 'Hakan' kod adını kullandığı, örgüt içi konumunun Ankara bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu tespit edilmiştir. Muhammet Bekar isimli şahsın kod isminin 'Ömer' olduğu, örgüt içi konumunun Ankara bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu tespit edilmiştir. Ramazan Yılmaz isimli şahsın kod isminin 'Serdar' olduğu, örgüt içi konumunun Ankara emniyet mahrem imamı olduğu, yine FETÖ'nün adliye yapılanması ile ilgili görevleri olduğuna dair tespitler yapılmıştır. Bilal İrice isimli şahsın örgüt içerisinde 'Bahadır' kod adını kullandığı, örgüt içi konumunun Gaziantep-Diyarbakır-Siirt Güneydoğu Bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu, yine hakkında Yozgat İl Emniyet Müdürlüğünce Yozgat emniyet mahrem il sorumlusu olduğu yönünde tespitlerin olduğu belirlenmiştir. Söz konusu toplantıya Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikastine ilişkin davada firari sanık olan Murat Tokay ve Ahmet Kılınçarslan'ın da katıldığı ifade edilen iddianamede, 'Yavuz' kod adlı Tokay'ın Ankara bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu, şüphelinin Karlov suikasti ile ilgili FETÖ/PDY hiyerarşisi ve emniyet mahrem yapılanması içerisinde terörist M. Mert Altıntaş'ın örgütsel "genel müdürü" görevinde olduğuna dair bilgilerin bulunduğu, "Necdet" kod adlı firari şüpheli Kılınçarslan'ın da Ankara bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu kaydedildi. Bu doğrultuda emniyet mahrem imamlarının toplantıya katılımlarının ise kendi sorumluluklarında bulunan ve bu kumpas soruşturmanın Ankara, İstanbul ve Güneydoğu illerindeki ayaklarında görev alan polis memur ve amirlerinin örgütsel talimatla uyumlu biçimde hareket etmelerini sağlamaya yönelik olduğu tespit edilmiştir
14-02-2020
Habertürk
Habertürk  
 
Burhan Kuzu hakkında 'Zindaşti' incelemesi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Uyuşturucu ticareti yaptığı ileri sürülen İranlı Naci Şerifi Zindaşti, geçtiğimiz yıl “adam öldürmek”, “cinayete azmettirmek”, “FETÖ üyeliği” suçlarından tutuklanmıştı
14-02-2020
Habertürk
Habertürk  
 
Zindaşti'yi tahliye eden hakime uzaklaştırma
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Hakkında uyuşturucu ticareti, cinayet, cinayete azmettirme, FETÖ üyeliği gibi suçlamalar bulunan İranlı Naci Şerifi Zindaşti’nin tahliyesi ile ilgili Hakimler Savcılar Kurulu’nun açtığı müfettiş soruşturması dosyasındaki yeni bilgilere Habertürk Muhabiri Mustafa Şekeroğlu ulaştı. Zindaşti tahliye edildiği dosyada “Kan gütmesi saikiyle adam öldürmeye azmettirme”, “ Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “FETÖ üyeliği” ve “Evrakta sahtecilik” suçlarından tutuklu kalmış, 6 ay sonra da 5
14-02-2020
Habertürk
Fatih Altaylı  
 
Müstahak
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Üstelik de FETÖ’nün emniyete vurduğu darbeye rağmen elde edilmiş bir başarı bu
13-02-2020
Habertürk
Sevilay Yılman  
 
FETÖ’nün siyasi ayağı nerede biliyor musunuz?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Sonunda söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim…Yani başlıktaki şu; “FETÖ’nün siyasi ayağı nerede biliyor musunuz?” sorusuna net cevabı vereyim en önce…Hiçbir yerde!Evet yanlış okumadınız…15 Temmuz hain darbe girişiminden beri…Gerek Cumhur İttifakı ortaklarının gerekse muhalefetteki parti liderlerinin birbirlerini sıkıştırmak, kıstırmak gayesiyle ısıtıp ısıtıp gündeme getirdikleri bu sorunun cevabı budur!FETÖ’nün bir siyasi ayağı yoktur değerli okurlarım. Sadece FETÖ’nün bir proje olarak düşünülüp de hayata geçirildiği andan beri, ki yaklaşık 40 yıllık bir zamandır bu, dönemsel olarak kullandığı siyasiler vardır. Ancak; “FETÖ’nün bir siyasi ayağı yoktur!” tespitimin doğru anlaşılması adına bir kez daha bu projenin ne zaman ve nasıl hayata geçirildiğini hatırlatmak istiyorum. Yani FETÖ, CIA tarafından “kuzu postunda kurtluk yapması” maksadı ile Türkiye'de tohumu ekilen ancak sonrasında dünyanın dört bir yanına serpilen bir istihbarat çalışmasıdır. Ve gerçek şudur ki, Necmettin Erbakan hariç gelmiş geçmiş tüm iktidarların günahı vardır bu örgütün doğmasında, büyümesinde, gelişmesinde…FETÖ sadece Erbakan döneminde devlette istediği yere sızıntı yapamamıştır. “Alnı secdeden kalkmayan güzel insanlar”ın birlikteliği sanılıp yol yürümesine izin verilen FETÖ’nün derin bir biçimde kadrolaşma süreci ise AK Parti’nin iktidara gelmesi ile birlikte başlamıştır. Doğruya doğru FETÖ’nün devleti hemen hemen ele geçirme dönemi AK Parti iktidarı sayesinde gerçekleşmiştir. Ancak sona yaklaşıldığında o dönem henüz Başbakan olan Erdoğan tehlikenin farkına varmış ve biraz daha göz yumulması durumunda FETÖ’nün Türkiye Cumhuriyeti’ni anahtarı ile birlikte dış mihraklara teslim edeceğini görmüş ve adeta örgüte adam kazandırma madenleri gibi konumlandırılan dershanelerini kapatma girişimi ile mücadeleyi başlatmıştır. Evet başta Hanefi Avcı ve sonrasında Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın tutuklanmaları ile birlikte ahalinin o zamanlar “Hizmet Hareketi” ya da “Cemaat” dediği FETÖ’ye karşı aldığım tavır nedeniyle bazı gazeteci bozmaları tarafından mezhebi köklerim gerekçe gösterilerek şahsım; “Hükümet ile cemaatin arasını açıp CHP’ye kan taşımaya çalışan Truva Atı” olarak lanse edilmiş ve bu yüzden de bir dönem Erdoğan ve yakınları tarafından uzak tutulmuştum. FETÖ denilen o alçak yapıyla ilgili yaşanan tüm sürece bire bir tanık olan biri olarak söylüyorum; “Erdoğan tehlikenin farkına vardığı anda FETÖ’ye karşı müthiş bir dirayet göstermiştir!”Aslında meseleye ilk uyanışı tarihe, “7 Şubat MİT Krizi” olarak geçen o meşum olayla olmuştu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kelepçeleyip hapse tıkma girişimiyle FETÖ’nün ne olduğunu ve neye hizmet ettiklerinin daha o gün farkına varmıştı Erdoğan. Ve eğer birileri; “Efendim yanlış anlaşılma oldu… Hocaefendi bu yanlıştan ötürü özür diliyor” safsataları ile “arabulucuk” girişiminde bulunmuş olmasaydı Erdoğan daha o gün, tıpkı Dershaneler sürecinde olduğu kararlılıkla mücadeleye başlayacaktı FETÖ ile. Kabul edelim, FETÖ can düşmanı olarak hep Erdoğan’ı gördü ve onu direkt olarak bitirmek istedi. 17/25 Aralık 2013’ten itibaren Erdoğan’ın FETÖ ile ölüm kalım mücadelesi verdiği ve sonunda da hezimete uğrattığı süreçte maalesef muhalefet de, “Düşmanımın düşmanı dostumdur “ anlayışı ile “cemaat” adı altında iş görmeye devam eden FETÖ’yü sahiplenmiştir. Bazıları bu süreç sonrası muhalefetin FETÖ ile yakınlaştığı iddiasında bulunuyor olsa da ben bunun da çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Kısacası efendim…FETÖ 40 yıl boyunca kullanabildiği her siyasetçinin, her siyasal partinin dibindeydi, içindeydi. Süreç ve dönemler itibarıyla sadece siyasileri değil, gazetecileri de kullandı, işadamlarını da…Yukarıda da dediğim gibi rahmetli Erbakan hariç gelmiş geçmiş tüm siyasi oluşumların şu veya bu şekilde sorumluluğu vardır FETÖ’nün canavarlaşmasında…O yüzden; “FETÖ’nün siyasi ayağı nerede?” sorusunun sorulması da, bu soru ekseninde siyaset geliştirilmeye çalışılması da yanlıştır…Zira bir ayak var ise bu ayağın bu soruyu soran tüm siyasilerin ortaklığı sayesinde oluştuğu su götürmez bir realitedir
13-02-2020
Habertürk
Nagehan Alçı  
 
FETÖ’nün siyasi ayağı ve tehlikeli gidişat
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’nün omurgasını teşkil ettiği o korkunç darbe teşebbüsünden sonraki ilk 1 ay Türk siyasetinin olgun göründüğü bir dönemdi. Ancak 2016 Ağustos ortalarından itibaren başta CHP olmak üzere hem anaakım muhalefet partileri hem de neredeyse tüm muhalif kalemler “FETÖ’nün siyasi ayağı”, “FETÖ’nün siyasi ayağı” diyerek Başkan Erdoğan’ın ve AK Parti’nin önde gelen isimlerinin tutuklanması gerektiğini söylemeye başladılar. Onlar da kimyaları bozulmuş şekilde “Tayyip Erdoğan FETÖ geçmişinden ürküyor. En nihayet FETÖ’den cezasını çekecek” gibi yorumlar yapıyorlar. Fakat bu şuursuzluğu görüyorum ve korkuyorum…HAKSIZ VE AKILSIZ BİR İTHAMYönelttikleri itham hem haksız hem de akılsızca… FETÖ’nün esas hedefi olan ve örgütü bizzat bitiren bir lideri FETÖ’nün siyasi ayağı olarak gösterme çabası adaletten uzak. Öyle olunca da iktidar “Esas siz 17-25 Aralık sonrası üstelik bizim gibi değil bile isteye FETÖ ile ittifak kurdunuz” söylemini güçlendiriyor. Ben bu minvalde giden “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmalarının, iki tarafın birbirine karşı silah olarak kullanacağı bir malzeme olmaktan başka bir işe yaramayacağından ve bundan da muhalefet cephesinin zararlı çıkacağından maalesef eminim…Bakın 12 Ekim 2016’da o dönem çalıştığım Milliyet gazetesinde ne yazmıştım…Gidişattan endişeliyim. ”Başkan Erdoğan’ın bugün FETÖ’nün siyasi ayağı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret etmesi söylediklerimin maalesef adım adım gerçekleştiğini gösteriyor. Cumhuriyet davası ya da tartışmalı FETÖ davalarında mahkeme örgüt suçlaması kapsamında cezaları indirebilmiş, örgüt üyesi ya da destekçisi gibi hükümler vererek ağır cezalardan kaçabilmişti
13-02-2020
Habertürk
Fatih Altaylı  
 
Negatif film oynarken
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Futbolcu Emre Belözoğlu, ikinci kez “FETÖ üyesi olmaktan” aklanmış. Yargımız Emre Bey’in FETÖ’cü olmadığına karar vermiş. FETÖ kumpası ile içeri atılıp, FETÖ’cü yargı eli ile müebbete mahkum edilenler ve ancak FETÖ 17-25 Aralık’ı kotarmaya kalkışınca masumiyetleri anlaşılanlar FETÖ’cü oluyor. Ama o günlerde yapılanlara alkış tutanlar ve “Hocam en büyük sensin” diyenler darbe sonrası FETÖ’ye sözde sövdüler diye kurtuluyor. O zamanlar Zaman gazetesine sövenler şimdi FETÖ’cü, o zamanlar Zaman gazetesine para aktaranlar şimdi makbul işadamı. Yargının FETÖ’nün eline geçmesini sağlayan Anayasa değişikliğini “Yetmez ama evet” diye savunanlar ve mezardan adam çıkarıp destekleyenler FETÖ’cü değil bugün ama o Anayasa değişikliğine karşı çıkıp “Yargıyı bir cemaate mi vereceksiniz” diyenler FETÖ’cü. Bakın ben size bir şey söyleyeyim, FETÖ’cülüğün simgesi haline gelen o Hakan Şükür var ya, Hakan Şükür. O bile FETÖ’cülükten yırtmıştı çoktan. Şimdi ya bir takımda menajerdi ya da bir kanalda yorumcu!Komünist futbolcu Kemalettin vardı hatırlar mısınız!O bile FETÖ’cü diye yaftalanırdı bugün
12-02-2020
Habertürk
Serdar Ali Çelikler  
 
Fenerbahçe devletle kavga mı ediyor?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Hele hele yakın dönem tehdidi olan FETÖ ve ondan önceki dönemde de PKK'nın F