159,909 Yayın 10,926 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,821 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,766 Haber 10,126 Köşe Yazısı 916,955 Kelimeyle Suç
159,907 kayıt bulundu 132340 - 132360 gösteriliyor
23-09-2016
Diriliş Postası
Sabri İşbilen  
 
CHP’nin üst aklı FETÖ mü?
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 6 Mayıs 2010’da Deniz Baykal’a yönelik kaset komplosuyla iş başına getirilen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 4 Aralık 2013’te ABD’nin Başkenti Washington’un yolunu tuttu. O güne göre şaşırtıcı bir şekilde, FETÖ’nün ülkedeki en güçlü terör yuvalarından Türk Amerikan Birliği temsilcileri ile buluştu.   Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’cülerle yaptığı görüşme ile darbe girişiminin ilişkisi olup, olmadığı hala gündeme gelmedi.   FETÖ’cüler, o tarihte Kılıçdaroğlu’na 17-25 Aralık’ı anlattı mı? Anlattıysa, ne gibi pazarlıklar yapıldı?Adaletten bahsetmiyorduFETÖ’nün 17- 25 Aralık darbe girişimi ise katil örgüt ile CHP’nin gizli işbirliğinin gün yüzüne çıkmasına sebep oldu.   O günleri hatırlayalım, bugün FETÖ ve PKK’lı teröristleri korumanın bin bir türlü yolunu arayan, insan hakları ve adalet mesajları veren Kılıçdaroğlu, darbe girişiminde servis edilen montaj kasetlerle ile ilgili hiçbir araştırma yapılamadan kesin hüküm veriyordu. CHP, adaylarını belirlerken FETÖ’nün ne gibi bir dahli oldu? FETÖ tüm militanlarına, CHP’ye oy vermesi yönünde talimat verdi. Erdoğan için beddua seanslarında buluşan FETÖ’cüler, CHP’li belediye başkan adaylarının seçimi kazanması için secde de dualar etti. CHP-HDP ve FETÖ işbirliği her bölgede ortak şekilde çalıştı. FETÖ’nün medya organları, HDP ve CHP’ye oy verilmesi için her türlü manipülatif habere ve köşe yazılarına yer verdi.   7 Haziran sonrası CHP, FETÖ ittifakı yine rahat durmadı. 22 Temmuz’da PKK’nın Ceylanpınar’da yaptığı saldırı ve Güneydoğu’yu hendek, barikat, bununla birlikte EYP’lerle zindana çevirmesi sonrasında CHP, terörle mücadele operasyonlarına mı destek verdi? Yoksa şehitlerin kanlarını siyaset malzemesi yapıp, AK Parti’yi hedef haline getirmek için mi kullandı?FETÖ için ağladılar15 Temmuz işgal girişiminin hazırlanış sürecine de yoğunlaşmalıyız. 17-25 Aralık darbe girişimi sonrası 15 Temmuz’u hazırlayan FETÖ’cü kadroları kimler korudu? FETÖ’ye finans sağlayan kurumlara bir bir kayyum atanırken, bu kararlara karşı kim direndi? Mesela CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal,  İpek Holding’e kayyum atanması sonrası canlı yayında ağlamadı mı? FETÖ’nün en büyük finans kaynağı olan Bank Asya’ya destek olmak için FETÖ’cü kanalları gezmemiş miydi?  CHP İstanbul Milletvekili İrancı Eren Erdem, FETÖ’nün MİT TIR’ları ile ilgili sahte belgelerini, Türkiye’yi DAEŞ’e destek vermekle suçlamak için kullanmadı mı?  CHP Grup danışmanı Muhammed Çakmak’ı da unutmayalım. CHP 15 Temmuz darbe girişiminin zeminini FETÖ’cü teröristlerle birlikte hazırladı. Ortaya çıkan tablo, CHP’nin her türlü eylem ve söyleminde FETÖ’nün olduğu ortaya koyuyor.    Bugünde CHP’nin hedefi yine FETÖ’cü kadroları korumak
23-09-2016
Diriliş Postası
Yücel Oğurlu  
 
Yeni FETÖ’ler çıkmaması için analiz ve tedbirler gerekli (3)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Türkiye’de çağın en büyük PR ve tanıtım çalışması olarak “beyaz yalanlarla” başlayıp algı yönetimleriyle profesyonel kitle psikolojisi yönetimine kalkışan ve son ana kadar bunda ciddi ölçüde başarılı olan bir kitlenin yukarıdan aşağıyabütün üyelerinin bu örgütlenme ve ilişkiler yumağını bildiğini zannetmiyorum. Örgütün parçası olan çoğu kimse nabzına göre şerbetlenerek ve büyük bir “fanus”içine alınarak oyun sahnesinin içerisinde tutuldu. Her zaman söylenmese de Örgütüniçinde olmanın “dünya ve ahiret” için kurtuluş beyyinesi olacağı zihinlerine işlendi.Tek tek bakıldığında gayet iyi, güleryüzlü ve ahlaklı görünen ancak, kitle olduğunda grubun tamamında var olan mütekebbir bir “seçilmişlik” algısı içinde canavarlaşabildiğini vebir grup psikozu yaşandığınısöylemek gerekiyor. Oy oranı %1’lerle ölçülse de bürokrasiye her seviyedeyerleşerek özgül ağırlığı hak ettiğinden onlarca kat fazla bir örgütlenme göze çarpıyor.Bu açık oransızlığın, Türkiye demokrasisi ve Türkiye’deki dindar, milliyetçi, solcu, alevivs. kesimlerlehine olmadığı oldukça bariz.Pekiyi bu örgütlenmenin ilk bakışta zannedildiği gibi ülkedeki dindarlar lehine olduğunu söylemek mümkün mü? Bu örgüt hâkim olduğu alanlarda kendisi dışında hiçbir grup veya kimseye bürokrasi, üniversiteler ve hatta ticari sahada bile hayat hakkı tanımamıştı. Açık ayete rağmen (Maide 87) örgüte destek verip vermemesine bakarak yanyana iki esnaftan birinin malının kolaylıkla helalden harama çıkarılabildiği; hâkim oldukları yerlerde doğrudan veya dolaylı müdahalelerle kamu görevlilerinin komisyon üyelikleri gibi en basit görevlere bile girişlerine mani oldukları; kendilerinden olanların önünü her türlü meşru veya gayrı meşru yollarla açtıkları; bürokrasi içinde yükselmeler konusunda hak, hukuk veya haksızlık gibi temel değer ve ahlaki ilkeleri örgütün ilerlemesine engel olan bir “adalet takıntısı” olarak gördükleri; grubun topyekun“ahlak abidesi” olduğu, eğer bir hata veya ahlaksızlık varsa “şahıslara takılmamak” gerektiği; başkalarının hatalarının ise mercek altına alınarak dedikodu, her türlü basın-yayın aracı kullanarak kasten “şuyuu”na yol açıldığı; “Birbirinizin gizli şeylerini araştırmayın…”açık ayetine rağmen mahrem olanları ortaya dökmeyi, arşivlemeyi ve zamanı geldiğinde şantaj olarak kullanmayı hiçbir İslami veya ahlaki ilkeyle bağdaştırmak mümkün değilken tevillerle ve zorlama yorumlarla insanları buna ikna edebiliyorlardı. Belki de çıkarları veya saflıkları dolayısıyla ikna olabiliyorlardı.Herkesin bilip gördüğünden çok daha fazlasını önceden biliyor olmak gibi `ayrıcalıklı olma hissi`, bir süre sonra psikopatik durumlar da ortaya çıkarabiliyor. Bu gruptan bir esnafın, tahminimce elden elden gelen notlar veya kulaktan kulağa aktarılan bilgiler üzerinden öğrendikleriyle, uluslararası politika ve devletlerarası hukuk üzerine baştan sona yanlış bilgileri nasıl da inanarak savunduğunu ve karşısındakileri cehaletle suçladığına şahit olmuştum. Belki bu insanlardan bir kısmı ilahi kaynaklı zannettikleri bilginin “istihbari” olduğunu şimdi anlamış olabilirler. Yine, bol diplomalı bir akademisyenin, başlarındaki kişinin sadece âlim değil, çok büyük bir şair de olduğuna, bir diğerinin ise o kişinin bir defada 500 defa şınav çektiğine; yine bir akademisyenin “abilerinin” Orta Afrika”da bir ülkeyi tamamenİslam’a çevirdiğine başka hiç bir kaynak, bilgi, araştırma ve hüccete ihtiyaç duymadan inanabildiklerine hayretle tanık olmuştum.Sosyo-ekonomik boyutuyla değerlendirildiğinde çoğunluğu muhafazakâr veya milliyetçi ailelerden gelen ülkenin başarılı çocuklarının zihin dünyalarının “sahabe hayatından” çarpıcı örneklerle başlayarak bugün nerelere taşındığını görebiliyoruz. Bu ailelerin hayatlarından İslam’a dair ne varsa yavaş yavaş ve ikna ederek çıkarma sonucuna Türkiye`de hiçbir sol veya Kemalist grup ulaşamazdı. Sözde uzun vadeli İslami hedefler için,İslam`a dair günlük pratiklerden, sembol veya şiarlardan (selam gibi) uzak tutarak onların görünürlüğünü ve toplum hayatındaki izlerinigönüllü olarak kaldırmış oldular. İnsan, kaynak, beyin gücü israfının boyutları başlıbaşına diğer bir makale konusu…Ahlaklı insan yetiştirme iddiasının bir süre sonra birçok benzer yapıdaki gibi  “bizden olan ama daha az ahlaklı” insan tercihine dönüştüğünü; yalanın, hilenin, yolsuzluk ilişkilerinin her ne pahasına olursa olsun `hizmet etme` adıyla İslami yapılara monte edildiğini gördük. “Bataklıklarda üzerlerinden diğerlerinin geçmesi için Alman tankları” olmaya ve bunun için de “dünya ve ahiretlerinden fedakârlık” yapmaya ikna edilen zeki ve fedakâr nesiller ortaya çıkarılırken hiç kimse bunun hangi temel dini referanslara dayandırılabileceğini sorup sorgulamadı bile. Başkalarının sizin adına düşünmesine cevaz vermeyen, vahyin emriyleherkesi kendi alanından ve işinden sorumlu tutan, onlarca defa düşünmeye teşvik eden ayetlerle çelişme veya onları yok sayma pahasına gözleri kapamak sosyal hayatta üyelerinin iyi niyetlerinin sömürüsü üzerine  başlayan talihsiz ve geri dönüşü olmayan yaralar açmış oldu. Öğrencilerime öteden beri  tavsiye ettiğim EricHoffer`in ‘Kesin İnançlılar’ kitabını, bütün bunları ne adına ve nasıl göz yumularak yapıldığını anlama adına okuyucularımıza da tavsiye ediyorum.Siyer`den onlarca örnekle “mutlak itaati” değil, düşünme, danışma (meşveret), dayanışma ve doğru olanda yardımlaşmayı emreden bir dinden; kalitesi ne olursa olsun sadece kendisinden olan kişiyle dayanışmayı öngören bir anlayış çıkarmak nasıl oldu da sorgulanmadan kabul görüp toplumun her kesimini sardı. Emaneti ehline teslim etmeye dair hadisler ve örnekler orta yerde apaçık dururken bunun yerine hiyerarşik üstünün ‘bir bildiği vardır’, ‘biz bilmeyiz, görmeyiz büyükler görür’, ‘bir hikmeti vardır’, ‘biz hüsn-ü teville memuruz’ gibi klasik sığınak ve bahaneler oluşturarak soru çalma/verme, kendinden olmayanın sicilini bozma, kendinden olanın önünü açmak için başkalarına farklı iftiralar atmayı (yerine göre radikal, şeriatçı, komünist, kafatasçı, mason, alevi, ahlaki zaaf vs…) meşru görürken İslam`ın iftirayı 2. sıradaki büyük günahlardan gördüğünü hiç dikkate veya ciddiye almaya gerek görmedikleri bir noktaya gelmeleri çok üzücü.Hatta bu tür yapıların, zarar verdikleri insanlar için tevil yaparak,“dünyada çektikleri yerine” öbür tarafta mükafatlandırılacakları gibi `Allah`ın yerine de geçerek karar vermeye` çalışmaları da hayret vericidir. İnsanları bu kıvama getirene kadar zaman içinde ikna etmek ve grup seçilmişliği/yanılmazlığı ve ayrıcalıklılığına ikna etmenin ayrıca sosyolojik bir fenomen olarak başlıbaşına incelemeye muhtaç olduğunu söylemek gerekir.Oluşturdukları hiyerarşik yapıda üstündeki kişiye mutlak itaati, ‘savaş hiledir’ denilen ve Siyerdebir defa kullanılan bir usulü, hayatın her aşamasına taşımayı meşrulaştıran ve ülkedeki bütün diğer insanları bu hilenin muhatabı olarak görebilen; çalınan tek bir ÖSYM sorusuyla sınava giren 2 milyon insanın tercihlerini, yaşayacakları şehirleri ve hayatlarını değiştirmeyi meşru gören ve bütün bunların üzerinde, savaşın ve hilenin bir parçası olarak tevil geliştirebilen bir anlayışa gerçekten tehlikeli bir boyut kazanmıştı.Tek tip yayın propagandasına tabi kalma, tartışma ve eleştiri kültürünün olmaması, mutlak itaat kültürü gibi yanlış metotlar gerçek bir bireysel gelişmeyi tamamen yok eden bir anlayış oluşturdu. Bu veya benzeri bütün yapıların ortak açmazı olarak içinde kalınan “Fanus”tan çıkmayı engellemek üzere oluşturulmuş “sürüden ayrılanı kurt yiyeceği” veya ayrılanın “istifa ettirilerek” ahiretini kaybedeceği imalarıyla kitle psikolojisi ele geçirilmiş oluyordu.  Kişilerin, grup dışına çıkarsa yok olacakları korkusu veya kendini değersiz hissetme veya hissettirme gibi psikolojik baskı oyunlarıyla grup içinde tutma, örgütlü yapıların çoğunda uygulanan ortak metotlar. Hâlbuki, ister çağdaş kriterlerle isterse İslami ölçülerle tartılsın, ferdin değeri, yükümlülük, sorumluluk ve ceza-mükâfat usulleri gruba değil, tamamen şahsa sıkı sıkıya bağlı mikyaslarla ölçülebilir.Yeni gidilen her yerde yaşlı bir kadının gidenleri karşıladığı ve güya rüyasında Peygamberimizi görüp “kardeşlerimi karşılayın” dediği gibi benzeri grup menkıbelerini ve grup mitolojisini üreterek buna inanmak mistik, mitolojik ve ezoterik bir gönüllü büyülenmenin ikna edici araçlarını oluşturur.Yukarıda ifade etmeye çalıştıklarımın çoğu herkesle paylaştığım yaklaşık 20 yıllık tespitlerim…Pekiyi, bu ve benzerleri karşısında doğru, değerlerimize uygun ve hakkaniyete uygun şekilde neler yapılması gerektiğini uzun uzadıya konuşmak gerekmiyor mu?Bu  konuya bir sonraki yazımızda gireceğiz.
23-09-2016
Diriliş Postası
Ferhat Ersin  
 
Bu adamlar kimin adamıydı, şimdi neredeler?
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ için bizi cüppesini giymekle tehdit etmesi, tuz biber oldu hepsinin üstüne… 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaptığı açıklama ise “Yuh!. O gece anlamış FETÖ’nün silahlı terör örgütü olduğunu!. 7 Şubat MİT darbesi, MİT tırlarının durdurulması, 17-25 Aralık darbe girişimleri onun için olağan şeylermiş yani!. “Reis” dediği adamın “Bunlar terörist, bunlar Haşhaşi!. Hâlâ dava arkadaşlarına değil de FETÖ’ye inanıyormuş 15 Temmuz’a kadar? Sürekli başımıza kaktığı 50 yıllık siyaset hayatının finalini böyle yapmamalıydı!
23-09-2016
Aydınlık
Aydınlık  
 
FETÖ'cü inşaat devine kayyum atandı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
"FETÖ/PDY’ye finansal destek sağladıkları" gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla Dumankaya ailesine bağlı şirketlere TMSF yetkililerinin kayyum olarak atanmasına karar verildi. Sulh Ceza Hakimliği, dosya kapsamında ifadesi alınan gizli tanıkların Dumankaya isimli firmanın tüm ortakları ile birlikte FETÖ/PDY terör örgütüne üye oldukları, örgüte finansman sağladıkları yönünde beyanda bulunduklarını belirtti. Dosya kapsamında sayılan şüphelilerin terör örgütü FETÖ/PDY’ye üye oldukları, üyeliğin gereğini finansal açıdan yerine getirdikleri, bu örgüte finansal destek sağladıklarının belirtildiği kararda, şüphelilerden Halit Dumankaya’nın oğlu Barış Değer Dumankaya’nın hala firarda olduğu, tüm aramalara rağmen yakalanamadığı ve teslim olmadığı vurgulandı. "FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜYLE. " Bank Asya müfettişlerince hazırlanan raporda, Dumankaya şirketine ait 1200 çekin sadece bir şubede işlem gördüğünün tespit edildiği belirtilen kararda, Dumankaya ailesine bağlı şirketlerin ticari hayatta FETÖ/PDY terör örgütü ile birlikte hareket ettikleri, terörün finansmanını sağladıkları hususunun açık ve net olduğunun belirtildiği kaydedildi. " FETÖ/PDY örgütü aleyhine deliller toplandıkça mevcut yöneticiler tarafından şirketlerin mal varlıklarının başkalarına devredilebileceği hatta tamamen satılarak nakde çevrilip yine örgütün amaçları doğrultusunda kullanılabileceği kaydedilen kararda, bu nedenle belirtilen şirketlere 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 13
23-09-2016
Aydınlık
Aydınlık  
 
AKP'de FETÖ'den ilk tasfiyeler
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı tarafından gönderilen genelgede şöyle denilmişti: “Ülkemizde huzur ve güven ortamının yeninden tesis edilebilmesi için Hükümetimizle birlikte yoğun gayret sarf ettiğimiz bu süreçte, FETÖ mensuplarının ayıklanması ile ilgili çalışmalarımızın teşkilatımız içinde dedikodu ve fitneye mahal vermeksizin, titizlikle ve ivedilikle parti tüzüğümüz ve programımızda belirtilen kurucu değerler ve etik ilkeler ışığında yürütülmesinin gerekli olduğu bilinmelidir. Bu raporlar doğrultusunda 3 kriter içinde toplam 519 kişinin FETÖ ile ilgili olduğu belirlendi. FETÖ ile aktif çalışan hiçbir kimseyi barındırmayız. Ataş ayrıca AK Parti içinde FETÖ temizliğinin çok daha önce başladığını söyledi. Ancak parti içinden ve dışından ‘FETÖ’cüler var’ iddiası dillendirilmeye devam ediyor. Ataş, “AK Parti içinde Fetöcü var sözüne kimse inanmasın
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Tuzla’da, 15 Temmuz gazilerine vefa
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Tuzla'da FETÖ/PDY terör örgütünün hain saldırısında yaralanan demokrasi gazileri, muharip gaziler ve askeri yetkililer ile aynı masayı paylaştı
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Manisa'da FETÖ'nün 'emniyet imamları'na 16 tutuklama haberi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında geçen 3 Eylül'de polis tarafından, Manisa ve ilçelerinde FETÖ/PDY'nin 'emniyet imamı' oldukları ileri sürülen kişilere yönelik çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Şüphelilerin FETÖ'nün haberleşme programı 'By lock'u da da kullandığı tespit edildi
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Malatya’da FETÖ/PDY operasyonu: 16 gözaltı haberi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Malatya'da FETÖ/PDY mensuplarına yönelik operasyonda 16 kişi gözaltına alındı. En güncel Malatya ve FETÖ haberlerini yenisafak
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Kütahya’da FETÖ operasyonu: 10 gözaltı - Kütahya haberleri
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Edinilen bilgiye göre, Kütahya Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) ve Terörle Mücadele Şubesi (TEM) ekiplerinin çoğunluğunu iş adamlarının oluşturduğu 10 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Gözaltına alınan kişiler arasında kentin ünlü iş adamlarının bulunduğu öğrenildi.Bu arada, M.D. isimli iş adamının adresinde bulunamadığı belirtildi.10 şüpheli sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
KOSGEB operasyonunda gözaltı sayısı 39’a çıktı- Ankara haber
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ soruşturması kapsamında gerçekleştirilen operasyonda, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) il müdürlerinin de aralarında bulunduğu gözaltına alınanların sayısı 39'a yükseldi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele ekiplerinin Ankara merkezli 13 ilde gerçekleştirdiği FETÖ soruşturması kapsamında aralarında KOSGEB il müdürlerinin de bulunduğu 39 kişi gözaltına alındı. KOSGEB merkezi ile il müdürlüklerine yönelik düzenlenen FETÖ soruşturması kapsamında düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınanların sayısı 35'ten 39'a yükseldi. Sanıklar, "terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olma", "kişiler arası aleni olmayan konuşmaları dinleme", "iftira", "evrakta sahtecilik" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" gibi suçlardan yargılanıyor
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
İstanbul’da DAEŞ operasyonu: 16 gözaltı - Son dakika haber
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Operasyon kapsamında, 16 şüpheli gözaltına alınırken, adreslerde yapılan aramalarda, çok sayıda örgütsel doküman ve dijital malzeme ile Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili kitaplar ele geçirildi
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Yazıcıoğlu'nun avukatından FETÖ'cü komutana suç duyurusu
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili oklar, FETÖ/PDY'ye çevrilirken, Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarından Selami Ekici, çarpıcı iddialar gündeme getirdi. Ekici, FETÖ darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle cezaevine konulan Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka'nın, Yazıcıoğlu'nu ölümünde rol oynayan ekibin başı olduğu yönünde emniyet istihbarat kaynaklarından duyum aldıklarını iddia ederek Manka hakkında Yazcıoğlu dosyasını soruşturan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Manka, 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ/PDY çetesinin elebaşlarından biri olarak tutuklandı
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Vatan için ilk kurşun
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Benim amcam FETÖ'cü
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
'Türkiye Gerçekleri' hesabının kullanıcısı serbest bırakıldı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Sulh Ceza Hakimliği, Aykın'ın "Türkiye Gerçekleri" isimli Twitter hesabını kurarak yönettiği ve bu hesaptan FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda paylaşımlarda bulunduğuna dair herhangi bir somut delilin bulunmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmasına karar verdi
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
'Tahşiyecilere kumpas' davasında 30. duruşma
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) ''Tahşiyecilere kumpas kurduğu" iddiasıyla aralarında firari sanık Fetullah Gülen ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ömer Köse'nin de bulunduğu 9'u tutuklu 33 sanığın yargılanmasına devam ediliyor
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Sığınamadılar
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Öte yandan 8 FETÖ mensubunun gözaltında bulunduğu süre içinde 6 kez Yunan istihbaratı ile görüşme talebinde bulunduğu ve Yunan istihbaratının Türkiye masası sorumlularının ise iki kez FETÖ'cü askerlerle görüştüğü belirtiliyor
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Şehitlerin hepsi ölümsüzleşecek
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Darbe girişiminde şehit olan polis memuru Hüseyin Kalkan'ın son nefesinde elinde tuttuğu ve üzerinde kanının bulunduğu Türk bayrağının da sergilendiği köşede, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü'nde açılan ateş sonucu şehit edilen Abdullah Tayyip Olçok'un milli takım forması ile reklamcı Erol Olçok'un tesbih, kalemlik ve kartvizitliği bulunuyor. TBMM'ye sıkılan kurşun ve tank parçası, darbe girişiminde şehit olan Kara Kuvvetleri Komutanı'nın koruması Topçu Astsubay Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın'ın bordo beresi ile plaketi, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Ankara'da Gölbaşı Özel Harekat Merkezine yapılan saldırıda şehit olan 3. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında dün düzenlenen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında, ana gündemi Fetullahçı Terör Örgütü'yle mücadele oluşturdu, bayram tatilinde yaşanan gelişmeler değerlendirildi
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Şanlıurfa'da 35 kişi FETÖ'den gözaltında
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, İl Müftülüğüne bağlı din görevlileriyle çeşitli hastanelerde görevli sağlık çalışanı toplam 35 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Özel Harekat'ın bombalanma anları telsiz konuşmalarına yansıdı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında çok sayıda polisin şehit olduğu Gölbaşı'nda Özel Harekat Daire Başkanlığı ile Havacılık Daire Başkanlığına bomba atan darbeci F-16 savaş uçağı pilotlarının telsiz konuşmalarına ulaşıldı. Ankara Batı Cumhuriyet Savcılığınca FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Akıncı 4. Kanlı darbe girişiminin yaşandığı ve çok sayıda polisin şehit olduğu Özel Harekat Daire Başkanlığı ile Havacılık Daire Başkanlığının bombalanma anlarında cuntacı pilotların aralarındaki telsiz konuşmalarından bazıları şöyle:
22-09-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Kur'an-ı Kerim'in arasında 1 dolar bulundu
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Polisin yaptığı incelemede, poşet içinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) yayın grubuna ait 1 dini kitap, 5 Kur'an-ı Kerim, 2 dergi, 2 Yasin-i Şerif buldu