Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ülkemiz bugün PKK, YPG, PYD, FETÖ/PDY, DHKP-C, DEAŞ ve bunlar gibi terör örgütleriyle mücadele etmektedir. Sevinçle ifade etmek isterim ki yargı teşkilatımızdaki bu sakil anlayış günümüzde değişmiş, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminde ilk derece yargı teşkilatımızdan başlayarak yargı kuruluşlarımız, HSYK ve Yargıtay’ımız darbeye karşı direnmiş, darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren gerekli kararları alarak halkımızın ve demokrasinin yanında yer almışlardır. Nitekim 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe teşebbüsünü müteakip FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak suçundan şüpheli olarak avukatları huzurunda ifadeleri alınan HSYK üyelerinin basına yansıyan beyanlarında, bu tür soruşturma ve davaların örgütün amaçlarına ulaşmak amacıyla gerçekleştirildiği ifade edilmiştir. Kamuoyunda kumpas davaları olarak da ifade edilen bu davalarda görev alan savcı ve hakimlerin daha sonra FETÖ/PDY Terör Örgütü üyesi oldukları, çok sayıda general, amiral, subay ve astsubayı soruşturma ve davalarla tasfiye ederek, yerlerine 15 Temmuz 2016 tarihli hain darbe girişiminde görev alan teröristlerin yerleştirilmesine imkan sağladıkları anlaşılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerin yanı sıra, yargı, polis mülki idare, eğitim başta olmak üzere diğer kamu kuruluşlarına da FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin sızdığı, önemli ve etkili makamlara geldikleri, hatta terör örgütünün çıkarları doğrultusunda sivil kişiler tarafından kamu görevlilerinin yönetildiği gerçeği hepimizin malumudur. Firari FETÖ/PDY mensuplarının iade edilmemesi soruşturmalarda gerçeğin ortaya çıkması konusunda bazı engeller oluşturmaktadır. YARGIMIZ GÜÇLÜ BİR REFLEKS GÖSTERMİŞTİRTürk yargısı, adalet sistemini ele geçirmeye çalışan FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarına karşı çok kısa sürede güçlü bir refleks göstermiş, özellikle darbe girişiminin ortaya çıktığı ilk saatlerde bu kişileri görevden uzaklaştırmıştır