Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Deşifre edilen FETÖ’cüler birer birer yurt dışına çıkıyor. PKK’nın da yurt dışına kaçmak konusunda FETÖ’cülerle aynı tavrı sergilediği görülüyor. FETÖ’cülerin yurt dışına çıkarılmasının küresel emperyalist sistemin işleyişi bakımından bir anlama sahip olduğunu 15 Temmuz 2016’dan önce yazmaya başlamış ve bu sürecin hızlanacağını belirtmiştik. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz tarihleri arasında bir buçuk yıl gibi önemli bir zaman aralığı olmasına rağmen FETÖ, Türk fikir hayatında düşük yoğunluklu bir şekilde ele alındı. 15 Temmuz’dan hemen sonra konunun mağduriyet çerçevesine dâhil edilmesi, FETÖ’nün küresel emperyalist ilişkilerdeki merkezî konumunu görünmez kıldı. Belirli çevreler Türkiye’nin FETÖ ve diğer terör örgütlerine karşı geliştirdiği mücadeleyi mağduriyet, cemaatler, geçmişte kurulduğu var sayılan ilişkiler, Erdoğan karşıtlığı gibi oldukça sığ bir düzeye indirgedi. Hâlbuki FETÖ ve benzeri yapılar Batı Avrupa, Amerika ve İsrail’in yeni dönem küresel emperyalist sisteminde lejyonerlik vazifesi ile yükümlüdürler. FETÖ’cüler, önümüzdeki zamanlarda Türkiye, Türk dünyası, İslam dünyası, Afrika, Asya ve Latin Amerika’da Amerika, İsrail ve Batı Avrupa emperyalizminin saha elemanı vazifesini göreceklerdir. MİT TIR’ları baskını ikinci bir örneğe gerek kalmadan, söylemek istediğimizi izah eder. Aynı şekilde Amerika’nın finansal saldırısında FETÖ’cü takımının psikolojik zemin oluşturmada oynadığı rol geleceğe ışık tutmaktadır. Tanınmış FETÖ’cülerin örgüt elemanlarına yönelik propaganda çalışmalarında “Müslümanlar karşısında Hıristiyanları doğru sözlü kimseler” şeklinde sunması önemsenmelidir. FETÖ’nün yurt dışında örgütlenmesini yeni dönem emperyalist ilişkiler çerçevesinde ele almamız gerekir