159,909 Yayın 10,926 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,821 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,766 Haber 10,126 Köşe Yazısı 916,955 Kelimeyle Suç

Yazı Türü

159,890 kayıt bulundu 77720 - 77740 gösteriliyor
07-11-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Milli Eğitim Bakanlığından açıklama: 2 bin 274 kurum kapatıldı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'da kalkıştığı hain darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yurt genelinde FETÖ destekçi ve üyelerinin yakalanması için başlatılan operasyonlar tüm hızıyla devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Twitter hesabı üzerinden yayınladığı mesajda, FETÖ ile iltisakı veya aidiyeti tespit edilen toplam 2 bin 274 kurumun kapatıldığını duyurdu
07-11-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Konya merkezli FETÖ operasyonu: 9 askere gözaltı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Konya merkezli 8 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda 9 asker gözaltına alındı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 12 asker hakkında gözaltı kararı çıkartıldı
07-11-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
FETÖ'nün askeri mahrem yapılanmasına operasyon
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) askeri mahrem yapılanmasına yönelik Amasya merkezli 12 ilde yürütülen soruşturma kapsamında 53 muvazzaf astsubay hakkında gözaltı kararı verildi, şüphelilerden 20'si gözaltına alındı. Merzifon Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin askeri mahrem yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında başta Merzifon 5
07-11-2017
Yeni Şafak
Hamdi Koçoğlu  
 
Dondurmacı imam çıktı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Görüntülerde, ABD’de dondurma satarak para kazanmaya çalıştığı anlaşılan FETÖ’cüye diğer vatandaşlar tepki gösteriyor. Videoda FETÖ’cü, Marash Ice Cream isimli firmanın ürettiği dondurmaları satıyor. 12 yıl Tayvan’da FETÖ adına yöneticilik yaptığı öğrenilen Kozcuoğlu’nun şimdiki görevi terör örgütünün Kaliforniya imamlığı
07-11-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Diyanet Suriyeli 100 imam istihdam edecek
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
235 BİN SIĞINMACI VAR: DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütlerinin ve neo selefilik gibi akımların İslam’ı kullandıkları, ümmetin takip ettiği orta yoldan saptıkları, İslam’ı ve Müslümanları temsil edemeyeceklerine değinilerek, başta gençler olmak üzere tüm sığınmacıları ve halkı bu örgütlerin manipülasyonundan korumayı amaçlayan konferanslar düzenlenecek
07-11-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Darbeye hazırlık kamerada
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul Hava Harp Okulu’nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 34’ü tutuklu, 44 şüpheli hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamedeki görüntüler ortaya çıktı. 44 KİŞİ HAKKINDAKİ İDDİANAMEDEİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ tarafından 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe teşebbüsüne katıldığı iddia edilen, İstanbul Hava Harp Okulu’nda görevli subay, astsubay ve uzman çavuşlardan oluşan 44 kişi hakkında hazırlanan iddianameye ilişkin ek dosyalardaki görüntülerin detayları belli oldu
07-11-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Başbakan Yıldırım: Hukuk devletine uymaz
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Türkiye-ABD arasındaki Suriye, Irak meseleleri, FETÖ konusundaki Amerika ile ilgili taleplerimiz ve bu konuda bundan sonraki aşama kapsamlı bir şekilde dile getirilecek
07-11-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
AK Parti Sözcüsü Ünal: Biz şu anda devletin içindeki şeytanı çıkarttık
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Soykırıma/İnsanlığa karşı suça tahrik
Zaten, eğer 15 Temmuz'da bir başarıya ulaştıysak bunda MİT'in sivil iradenin tam olarak kontrolü altına girmesinin, emniyet istihbaratının FETÖ'den temizlenmesinin, 2013'ten sonra, çok ciddi etkisi oldu" karşılığını verdi. "Devlet, bunları bir tehdit olarak algıladı"Ünal, zaman zaman "Siz içinizdeki siyasi ayağı ne yaptınız?" şeklinde sorular geldiğini ifade ederek, "2013'te bunlarla göğüs göğüse mücadele etmeye başladığımız gerçeğini niye unutuyorsunuz? Devlet, bunları bir tehdit olarak algıladı ve bunların, Milli Güvenlik Kurulunda, paralel devlet yapılanması olduğu tespit edildi ve ondan sonra bunlarla ilgili çok ciddi bir mücadele başladı. "Daha düne kadar FETÖ ile kol kolayken" şeklinde cümle kurulduğunda, arka plana dair bir fikrin olmaması durumunda bütün argümanların kaçınılmaz olarak çöktüğünü ifade eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "AK Parti'de yeni olan, tekrar siyasi hareketin liderinin partiye dönmesidir"Türk kelimesinin bir ırk anlamı taşımadığının da altını çizen Ünal, "Türk, bir tarihsel ve sosyolojik bakış açısının, kavrayışının, Türk bir ufkun adıdır
07-11-2017
Yeni Şafak
Kiymet Sezer  
 
10 öksüzü almayan ülkeler var
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fatma Benli, bugün Türkiye hem PKK, hem DAEŞ hem de FETÖ terör örgütüyle mücadele ederken, bu örgütlerin Türkiye karşıtı faaliyetlerini yurt dışında sürdürdüğünü ve ciddi dezenformasyon yaydıklarını anımsattı
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
İlhan İrem, SÖZCÜ’ye yapılan algı operasyonuna isyan etti
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İrem, SÖZCÜ’nün değil, SÖZCÜ’ye iftira atanların FETÖ’cü olduğunu söyleyerek, “Bu saçmalığı yapan mahkeme kara bir lekedir
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sözcü için adalet arayışı… İşte Burak Akbay’ın tarihe geçecek savunması
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
”İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlamış olduğu ve Mahkemeniz tarafından kabul edilen 73 sayfalık iddianamenin; Türkiye’de FETÖ’cü denilince akla gelen ilk isimler olan Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce gibi, hayatını cemaate adamış ve ATATÜRK’ün kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmak isteyen FETÖ elebaşının yanından ayrılmamış, Zaman gazetesinin kurucu yayın yönetmenliğini yapmış olan sahtekârların beyanlarına dayanarak hazırlanmış olduğunu üzülerek söylemeliyim. Bu soruşturmanın başlamasının ve bu iddianamenin hazırlanmasının, FETÖ KUMPASLARINDAN bir farkı yoktur. Hakkımdaki mesnetsiz iddiaların neticelerinin hepsinin sadece FETÖ’nün sinsi emellerine faydası olacağı açıkça bilinmesine rağmen Türk Adaletinin de buna alet olduğunu üzülerek görmekteyim. Bu şahsın 2010 yılında, halen FETÖ lideri ile yan yana olduğu ve FETÖ’nün devlet kurumlarının kılcal damarlarına bile en yoğun şekilde girdiği bir dönemde, şahsımın ve Sözcü Gazetesi’nin ortaya çıkışının cemaat projesi olduğu fikri nasıl ortaya atılabilir? Amaç, Atatürkçü çizgideki bir gazeteyi ve şahsımı, Atatürk düşmanları ve vatan hainleri tarafından atılan iftiralarla yok etmektir. Bu da FETÖ’nün ters algı yaratarak oluşturduğu kumpas türlerinden biridir. Tıpkı, FETÖ mensubu yargı üyeleri tarafından Ergenekon ve Balyoz tertipleri ile Atatürkçü asker kadrolarının boşaltılması gibi… Şimdi de FETÖ’cü kişilerce hiç bir somut delil olmadan, sistematik olarak kamuoyunda iftiralarla oluşturulan algı ile Atatürkçü bir gazete ve şahsım hedef alınmaktadır. Eğer bu kumpas FETÖ’cülerin işi değil ise, bu gazeteye ve şahsıma iftira atanlar FETÖ’ye hizmet etmiyorlarsa, o zaman kime hizmet ettiklerini sorgulamak gerekir. Hakkımda yalan tanıklık yapan Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce’nin, FETÖ ile bağlantıları açık iken, kısmen 17/25 Aralık sonrası kısmen de 15 Temmuz Hain Darbe girişimi sonrası iktidara yaranmak ve kendilerinin FETÖ izlerini silmek için mi bu kumpasa alet olmuşlardır? Veya halen FETÖ emrinde, kripto FETÖ’cü olarak hükümetin FETÖ ile mücadelesini sulandırmak için mi yalan ifade vermişlerdir? Ya da bazı gruplar tarafından, FETÖ ile olan ilişkileri kullanılarak yalancı tanıklık yapmaları konusunda dayatma gördükleri için mi yalan tanıklık yapmışlardır? Dolayısıyla, Atatürkçü ve muhalif çizgisi olan şahsım ve Sözcü Gazetesi hakkındaki bu oyun, en çok FETÖ’nün işine yaramaktadır. Benim FETÖ tarafından yetiştirilip Sözcü Gazetesi’nin FETÖ tarafından kurdurulmuş olabileceği ihtimali, hiç bir somut kanıta dayanmadan varsayım ve montajlanmış fotoğraflarla, bazı medya grupları tarafından yıllardır sistematik olarak kamuoyuna yansıtılmaktadır. Hakkımda, FETÖ lideri ile yan yana bir fotoğrafım olmadığı için fotomontaj gibi alçak bir yola başvurmuşlardır. O halde ben adaleti nerede arayacağım? Yapılan planlı bu algı operasyonunun FETÖnün, ERGENEKON VE BALYOZ davalarında TSK’ya yapmış olduğu kumpaslardan hiçbir farkı yoktur. FETÖ karşıtıyım ve Atatürkçüyüm. Hayatım boyunca FETÖ denen örgüt lideri ve terör örgütü üyeleri ile birlikte olmadım okullarında okumadım. Bu okullar, değil FETÖ, hiçbir cemaatin ulaşabileceği okullar değildir, olmamıştır. Hem özel hayatımda, hem sahibi olduğum yayın çizgisi belli olan Sözcü Gazetesi’nde yıllardır FETÖ ve nevilerini sonuna kadar eleştirmiş biri olarak Burak AKBAY isminin FETÖ ile anılması, şahsıma yapılacak en büyük hakaret olduğu gibi Gerçek FETÖ’cüleri gizleme çabasıdır. Öncelikle hiçbir delil olmadan, Sözcü gibi bir gazetenin sahibini, terör örgütü yöneticisi gibi asılsız, adi ve ahlaksızca bir iftirayla suçlayanların hangi emellere hizmet ettiğinin araştırılması, FETÖ mücadelesini daha da kuvvetlendirecektir. Bu şahısların FETÖ bağlantılarının araştırılması sonucunda kimin FETÖ’cü olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Üstelik en çok da bana bu iftirayı atanlar, benim FETÖ’cü olmadığımı bilirler. Bana bu çirkin iftirayı atan yalancı tanıklar ve bazı medya grupları daha dün, “Muhterem Hoca Efendi Hazretleri”, “Bitsin bu sıla özlemi” derlerken; Fethullah Gülen’e ilk kez “FETÖ” diyen, sahibi olduğum Sözcü Gazetesi idi. Biz, “FETÖ devlet içerisinde örgütleniyor, devleti ele geçirmeye çalışıyor” derken; bu medya grupları FETÖ yanında hareket ediyor, yapılanları destekliyorlardı. Bu medya kuruluşları; Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi kumpas operasyonlarında FETÖ’nün savcısı gibi kumpası savundukları için mi şimdi bize bunu yapıyorlar? Yaptıkları günahları mı çıkarmak istiyorlar? Yoksa, bana ve Sözcü’ye saldırarak yaptıklarını mı unutturmak istiyorlar? Bu medya grubunun yöneticileri acaba FETÖ’cülerin kalesi olan Fatih Koleji’nden mi mezun oldular? Zoraki yazılan bu iddianame MASAK raporlarının sanki büyük bir para hareketlerinin şahsım ve gazeteyi yayınlayan şirketim ile yanıltıcı bir şekilde karıştırılıp ortada usulsüz işlem yapıldığı imajı verilmeye çalışılmıştır. Soruşturma Savcısı iddianamenin kabulünden sonra hala MİT’ten yurtdışı telefon kayıtlarının kime ait olduğunun araştırılmasını istemiştir? Bir sene boyunca aklına mı gelmemiştir, yoksa haksız davanın uzaması işine mi gelmektedir? Mali açıdan her sene incelemeden geçen şirketlerimize 2010-2012 yılları için şu anda FETÖ’den ihraç edilmiş ÇAĞLAR CERİT adında bir vergi inceleme memuru tarafından, 15/11/2013 tarihinde 10,687,503,29 TL’lik bir vergi cezası kesilmiştir. Üstelik 23/06/2016 tarihinde Ankara Gelir İdaresi Başkanlığındaki Uzlaşma Komisyon Başkanı olan ve yine FETÖ’den ihraç edilen Zülfikar Küçükavcı’nın uzlaşmaz tutumu neticesinde uzlaşılamamıştır. FETÖ’nün amacı, Sözcü’yü mali açıdan zora sokacak vergi cezaları keserek yok etmekti. Dosya kapsamında yapılan araştırmalarda da ortaya çıktığı gibi; bende Bylock programı yok, şifreli 1 Dolar yok, mali hiçbir bağlantım yok, FETÖ’nün okullarında okumadım, yurtlarında kalmadım, sosyal medya paylaşımlarım yok. Aleyhime kullanılan tek şey; süzme FETÖ’cü, FETÖ’nün has adamı Fehmi Koru’nun, güya babamdan duyduğunu iddia ettiği safsatalardır. Hangi delil ile beni FETÖ örgüt yöneticisi yaptınız? Hangi delil ile bana tutuklama kararı çıkardınız? Benim FETÖ Terör Örgütü yöneticisi olduğuma dair dosyada ve gerçekte tek bir delil bile yok iken, benim FETÖ Terör Örgüt yöneticisi olmadığıma dair binlerce kanıt ortada duruyor. Ben sözde değil, ÖZDE FETÖ KARŞITIYIM VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÇÜYÜM
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sözcü için adalet arayışı… İşte Burak Akbay’ın tarihe geçecek savunması
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
”İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlamış olduğu ve Mahkemeniz tarafından kabul edilen 73 sayfalık iddianamenin; Türkiye’de FETÖ’cü denilince akla gelen ilk isimler olan Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce gibi, hayatını cemaate adamış ve ATATÜRK’ün kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmak isteyen FETÖ elebaşının yanından ayrılmamış, Zaman gazetesinin kurucu yayın yönetmenliğini yapmış olan sahtekârların beyanlarına dayanarak hazırlanmış olduğunu üzülerek söylemeliyim. Bu soruşturmanın başlamasının ve bu iddianamenin hazırlanmasının, FETÖ KUMPASLARINDAN bir farkı yoktur. Hakkımdaki mesnetsiz iddiaların neticelerinin hepsinin sadece FETÖ’nün sinsi emellerine faydası olacağı açıkça bilinmesine rağmen Türk Adaletinin de buna alet olduğunu üzülerek görmekteyim. Bu şahsın 2010 yılında, halen FETÖ lideri ile yan yana olduğu ve FETÖ’nün devlet kurumlarının kılcal damarlarına bile en yoğun şekilde girdiği bir dönemde, şahsımın ve Sözcü Gazetesi’nin ortaya çıkışının cemaat projesi olduğu fikri nasıl ortaya atılabilir? Amaç, Atatürkçü çizgideki bir gazeteyi ve şahsımı, Atatürk düşmanları ve vatan hainleri tarafından atılan iftiralarla yok etmektir. Bu da FETÖ’nün ters algı yaratarak oluşturduğu kumpas türlerinden biridir. Tıpkı, FETÖ mensubu yargı üyeleri tarafından Ergenekon ve Balyoz tertipleri ile Atatürkçü asker kadrolarının boşaltılması gibi… Şimdi de FETÖ’cü kişilerce hiç bir somut delil olmadan, sistematik olarak kamuoyunda iftiralarla oluşturulan algı ile Atatürkçü bir gazete ve şahsım hedef alınmaktadır. Eğer bu kumpas FETÖ’cülerin işi değil ise, bu gazeteye ve şahsıma iftira atanlar FETÖ’ye hizmet etmiyorlarsa, o zaman kime hizmet ettiklerini sorgulamak gerekir. Hakkımda yalan tanıklık yapan Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce’nin, FETÖ ile bağlantıları açık iken, kısmen 17/25 Aralık sonrası kısmen de 15 Temmuz Hain Darbe girişimi sonrası iktidara yaranmak ve kendilerinin FETÖ izlerini silmek için mi bu kumpasa alet olmuşlardır? Veya halen FETÖ emrinde, kripto FETÖ’cü olarak hükümetin FETÖ ile mücadelesini sulandırmak için mi yalan ifade vermişlerdir? Ya da bazı gruplar tarafından, FETÖ ile olan ilişkileri kullanılarak yalancı tanıklık yapmaları konusunda dayatma gördükleri için mi yalan tanıklık yapmışlardır? Dolayısıyla, Atatürkçü ve muhalif çizgisi olan şahsım ve Sözcü Gazetesi hakkındaki bu oyun, en çok FETÖ’nün işine yaramaktadır. Benim FETÖ tarafından yetiştirilip Sözcü Gazetesi’nin FETÖ tarafından kurdurulmuş olabileceği ihtimali, hiç bir somut kanıta dayanmadan varsayım ve montajlanmış fotoğraflarla, bazı medya grupları tarafından yıllardır sistematik olarak kamuoyuna yansıtılmaktadır. Hakkımda, FETÖ lideri ile yan yana bir fotoğrafım olmadığı için fotomontaj gibi alçak bir yola başvurmuşlardır. O halde ben adaleti nerede arayacağım? Yapılan planlı bu algı operasyonunun FETÖnün, ERGENEKON VE BALYOZ davalarında TSK’ya yapmış olduğu kumpaslardan hiçbir farkı yoktur. FETÖ karşıtıyım ve Atatürkçüyüm. Hayatım boyunca FETÖ denen örgüt lideri ve terör örgütü üyeleri ile birlikte olmadım okullarında okumadım. Bu okullar, değil FETÖ, hiçbir cemaatin ulaşabileceği okullar değildir, olmamıştır. Hem özel hayatımda, hem sahibi olduğum yayın çizgisi belli olan Sözcü Gazetesi’nde yıllardır FETÖ ve nevilerini sonuna kadar eleştirmiş biri olarak Burak AKBAY isminin FETÖ ile anılması, şahsıma yapılacak en büyük hakaret olduğu gibi Gerçek FETÖ’cüleri gizleme çabasıdır. Öncelikle hiçbir delil olmadan, Sözcü gibi bir gazetenin sahibini, terör örgütü yöneticisi gibi asılsız, adi ve ahlaksızca bir iftirayla suçlayanların hangi emellere hizmet ettiğinin araştırılması, FETÖ mücadelesini daha da kuvvetlendirecektir. Bu şahısların FETÖ bağlantılarının araştırılması sonucunda kimin FETÖ’cü olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Üstelik en çok da bana bu iftirayı atanlar, benim FETÖ’cü olmadığımı bilirler. Bana bu çirkin iftirayı atan yalancı tanıklar ve bazı medya grupları daha dün, “Muhterem Hoca Efendi Hazretleri”, “Bitsin bu sıla özlemi” derlerken; Fethullah Gülen’e ilk kez “FETÖ” diyen, sahibi olduğum Sözcü Gazetesi idi. Biz, “FETÖ devlet içerisinde örgütleniyor, devleti ele geçirmeye çalışıyor” derken; bu medya grupları FETÖ yanında hareket ediyor, yapılanları destekliyorlardı. Bu medya kuruluşları; Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi kumpas operasyonlarında FETÖ’nün savcısı gibi kumpası savundukları için mi şimdi bize bunu yapıyorlar? Yaptıkları günahları mı çıkarmak istiyorlar? Yoksa, bana ve Sözcü’ye saldırarak yaptıklarını mı unutturmak istiyorlar? Bu medya grubunun yöneticileri acaba FETÖ’cülerin kalesi olan Fatih Koleji’nden mi mezun oldular? Zoraki yazılan bu iddianame MASAK raporlarının sanki büyük bir para hareketlerinin şahsım ve gazeteyi yayınlayan şirketim ile yanıltıcı bir şekilde karıştırılıp ortada usulsüz işlem yapıldığı imajı verilmeye çalışılmıştır. Soruşturma Savcısı iddianamenin kabulünden sonra hala MİT’ten yurtdışı telefon kayıtlarının kime ait olduğunun araştırılmasını istemiştir? Bir sene boyunca aklına mı gelmemiştir, yoksa haksız davanın uzaması işine mi gelmektedir? Mali açıdan her sene incelemeden geçen şirketlerimize 2010-2012 yılları için şu anda FETÖ’den ihraç edilmiş ÇAĞLAR CERİT adında bir vergi inceleme memuru tarafından, 15/11/2013 tarihinde 10,687,503,29 TL’lik bir vergi cezası kesilmiştir. Üstelik 23/06/2016 tarihinde Ankara Gelir İdaresi Başkanlığındaki Uzlaşma Komisyon Başkanı olan ve yine FETÖ’den ihraç edilen Zülfikar Küçükavcı’nın uzlaşmaz tutumu neticesinde uzlaşılamamıştır. FETÖ’nün amacı, Sözcü’yü mali açıdan zora sokacak vergi cezaları keserek yok etmekti. Dosya kapsamında yapılan araştırmalarda da ortaya çıktığı gibi; bende Bylock programı yok, şifreli 1 Dolar yok, mali hiçbir bağlantım yok, FETÖ’nün okullarında okumadım, yurtlarında kalmadım, sosyal medya paylaşımlarım yok. Aleyhime kullanılan tek şey; süzme FETÖ’cü, FETÖ’nün has adamı Fehmi Koru’nun, güya babamdan duyduğunu iddia ettiği safsatalardır. Hangi delil ile beni FETÖ örgüt yöneticisi yaptınız? Hangi delil ile bana tutuklama kararı çıkardınız? Benim FETÖ Terör Örgütü yöneticisi olduğuma dair dosyada ve gerçekte tek bir delil bile yok iken, benim FETÖ Terör Örgüt yöneticisi olmadığıma dair binlerce kanıt ortada duruyor. Ben sözde değil, ÖZDE FETÖ KARŞITIYIM VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÇÜYÜM
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sözcü davasında savcı tanığı olan Fuat Uğur iddianameye böyle isyan etmişti
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Kendisinin; Rahmi Turan’la girdiği bir köşe yazarı polemiği yüzünden, savcı tarafından ‘tanık' olarak soruşturmaya dahil edildiğini ve ifadesinde de belirttiği gibi “Sözcü gazetesinin FETÖ ile irtibatlı olduğunu söyleyemem” görüşünü koruduğunu belirten Uğur, iddianameye ilişkin gerekçelerini madde madde sıraladı. İddianamede; Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay’ın mali işleriyle ilgili MASAK raporunun da bulunduğunu belirten Uğur, “Bu durum çok çok, Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu’na aykırılık ya da vergi kaçırma türünden suçlamalara örnek teşkil eder ama bunların FETÖ bağlantısı görünmüyor. Misal, “Sözcü’yü kimin kurduğu hususunda üç ayrı görüş var” veya “İddianamede FETÖ kriterlerinden; yani bylock, HTS kayıtları, Bank Asya para yatırma ve şifreli mesajlaşmalar gibi delillere rastlanmıyor” denilmekte. Bir de şunu soruyorlar ve can alıcı nokta: “İddianameye göre Sözcü’yü FETÖ kurdu. Aynı iddianameye göre FETÖ Sözcü’ye sızmış. FETÖ kurduğu bir gazeteye nasıl sızar?” Halen tutuklu bulunan sözcü muhabiri Gökmen Ulu’nun 15 Temmuz darbe günü yaptığı “Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı evi bulduk” başlıklı haberinin darbecilere bilgi aktarılması olarak nitelemek de bana akılcı gelmiyor. Kaldı ki darbe yapmaya kalkışmış ve her türlü teknolojik olanağı kullanan FETÖ’cülerin internet sitesi üzerinden haber ileteceklerini düşünmek de akla ziyan geliyor
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sözcü davasında ilk duruşma… Adalet istiyoruz!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Çıktığı ilk günden beri Atatürk’ün izinde, demokrasiden ödün vermeden yayın yapan SÖZCÜ Gazetesi her dönemde susturulmak istendi… Son olarak FETÖ’cü çamuru atıldı. Taraflı bilirkişi raporu ve kripto FETÖ’cülerin ifadelerine dayanılarak dava açıldı.   İkincisi Estetik Yayıncılık hakkında PDY/FETÖ soruşturması olan firmalarla ilişkili MASAK raporu olduğu gösteriliyor. İddianamede sözü edilen bazı firmaların sahiplerinin o tarihte FETÖ ile bağlantılı olmadığı ortaya çıkıyor. FETÖ karşıtıdır. Korku imparatorluğunun en yüksek olduğu 2011-2012 yıllarında Zekeriya Öz başta olmak üzere bütün FETÖ’cü savcılarla yılmaz bir mücadele göstermiştir. Savunmamın aksine delil olmadığı için FETÖ örgütüne yardım etmekle suçlanıyorum. Bu şartlarda ilk sorum bu: Nasıl FETÖ'ye yardım ile suçlanıyorum? Anlamadım. İsmimin FETÖ ile aynı yerde geçmesinden çok yoruldum. FETÖ'ye bilerek isteyerek yardımdan adım dolaşıyor. Böyle sıradan bir insan olarak FETÖ'ye nasıl yardım etmiş oluyorum aklım almıyor. Burada da olduğu gibi orada da FETÖ yargıçları veya savcıları anlaşmalı olarak haber yaptırır o gazete haberi üzerinden soruşturma olurdu. Birincisi FETÖ'yü hiç tanımıyorsunuz. İkincisi FETÖ sadece bir darbeyi planlayacak kadar CIA ve ABD desteği alarak planlayacak bunun için bir muhabirin işaret etmesinden bekleyecek. Gökmen Ulu FETÖ için çalıştı demek adalete değil FETÖ'ye hizmet eder. FETÖ çıkarlarına hizmet edecek bu hukuksuzluğu sona erdirmek ülke menfaatinedir. FETÖ’nün ele geçirdiği yargıyla, hukuksuzluğun karşısında bulundum” “Asıl sorun muhalif gazetecilik ise bununla yargılanmak olurdu… Ama böyle ağır bir iftira ağırıma gidiyor. FETÖ kumpasına mağdur olan Erol Manisalı ile Ergenekon kumpasını konuştuk. Hain FETÖ'nün kumpaslarını anlatmaktan hiç çekinmedim. FETÖ'nün hışmına uğrayan Soner Yalçın ile bu otel salonunda TV programı yaptım. ” İşte Gökmen Ulu’nun 15 Temmuz gecesi çektiği ve Erdoğan’ın tüm Türkiye’yi meydanlara çağırdığı ilk açıklamasının fotoğrafı… “Hain darbe girişimi başlayınca soluğu Cumhurbaşkanı’nın yanında aldım. FETÖ'nün ve darbenin karşısında durdum. Yıllar yılı kötülüğünü anlattığımız FETÖ'nün girişimi beterin beteri. FETÖ başarılı olsa belki ben burada olamayacaktım. 13 Temmuz'da FETÖ'cü Tuğgeneralin keşif yaptığı anlatıldı. Buna rağmen FETÖ ile ilişkilendirmeye çalışmak akla vicdana sığmaz
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sosyal medyadan SÖZCÜ ve Gökmen Ulu’ya destek
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ulu'nun hukuksuz bir biçimde hapiste tutulması sadece FETÖ'cülerin ve kripto FETÖ'cülerin işine yarar — Haluk Hepkon (@halukhepkon) “Ben Gökmen Ulu,yurtsever gazeteci ve Mustafa Kemal 'ün takipçisi” diyerek savunmaya başlayan 'dan 'cü çıkartamazsırız — Umut Oran (@UmutOranCHP) gökmen ulu’ya özgürlük
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sedat Ergin: Sözcü gazetesinin FETÖ’cü olduğuna inanalım mı?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Kripto FETÖ’cülerin suçlamalarıyla sanık sandalyesine oturtulan gazetemiz Sözcü için bugün ilk duruşma İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleştiriliyor. “Sözcü gazetesinin FETÖ'cü olduğuna inanalım mı?” diye soran Ergin, soruşturma ile ilgili çelişkileri madde madde sıraladı. İşte Ergin’in bugünkü yazısı; (Ara başlıklar tarafımızdan konulmuştur) SÖZCÜ gazetesiyle ilgili başlatılan soruşturmanın ardından 17 Haziran 2017 tarihinde kaleme aldığım bir yazı “FETÖ ile Mücadelede Ciddiyet Gereği” başlığını taşıyordu. Yazı, ana tema olarak Fetullahçı örgüte karşı durmuş bir yayın organını FETÖ'cülükle suçlamanın bu örgüte karşı verilen mücadelenin inandırıcılığını gölgelediğini, bu mücadelenin meşruiyetini, haklılığını sulandırdığını anlatıyordu. Bu iddia karşısında Cumhurbaşkanı'nın başyaverinin FETÖ/PDY'den müebbet hapse mahkûm olduğunu hatırlayalım. Bu ortamda FETÖ darbe yaparken Cumhurbaşkanı'nın nerede olduğunu öğrenmek için Sözcü gazetesinin haberine mi ihtiyaç duyacaktır? Peki problemli durumlar yok mu? İddianamede atıf yapılan gazetenin 1 Ocak 2016 tarihli sayısında, bulmaca formatında verilen bir haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında kullanılan ifadeler çok çirkindir. Sözcü'nün FETÖ/PDY karşısındaki kuvvetli yayın çizgisi dikkate alındığında, bu gazeteyi Fetullahçı bir proje olarak takdim etmek mantık sınırlarını fazlasıyla zorluyor
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Sedat Ergin, Sözcü davasını yorumladı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ergin, "hazırlanan iddianameye göre gazete FETÖ projesi olamaz" dedi. “Bugün yansıyan gibi Sözcü Gazetesi’nin bir FETÖ operasyonu olduğu uzantısı olduğu, projesi tezine bu iddianameyi okuduktan sonra itibar edebilmem mümkün değil. Hükümete yakın gazetelerde Burak Akbay’ın, FETÖ’nün önünde fotosu yayınlandı. SÖZCÜ’nün yayınlarına baktığınızda FETÖ organizasyonuna yardımcı yayın politikası olmadı. FETÖ’cülük ve SÖZCÜ yan yana durmuyor. SÖZCÜ FETÖ’cü derseniz, Osman Kavala sosyalist bir aydın ama FETÖ’cülükten tutukluyorsunuz
07-11-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Adalet bekliyoruz
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Kripto FETÖ’cülerin suçlamalarıyla sanık sandalyesine oturtulan SÖZCÜ’nün alnı ak, yüzü pak. Gerçekler bugün aydınlanacakÇıktığı ilk günden beri Atatürk'ün izinde, demokrasiden ödün vermeden yayın yapan Gazetesi her dönemde susturulmak istendi… Son olarak FETÖ'cü çamuru atıldı. Taraflı bilirkişi raporu ve kripto FETÖ'cülerin ifadelerine dayanılarak dava açıldı
07-11-2017
Posta "
Posta  
 
Muğla merkezli 14 ilde FETÖ operasyonu
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Muğla Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Muğla merkezli 14 ili kapsayan FETÖ-PDY soruşturması kapsamında gözaltı kararı verilen 35 kişinin yakalanması için çalışma başlattı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızmış FETÖ/PDY iltisakı olduğu konusunda haklarında delil elde edilen bir kısmı meslekten ihraç edilen ve bir kısmının da halen aktif görevde olduğu 35 subay ve astsubay hakkında eş zamanlı operasyon başlatıldı
07-11-2017
Posta " "
Posta  
 
MEB açıkladı: FETÖ ile bağlantısı olan 2 bin 274 eğitim kurumu kapatıldı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Milli Eğitim Bakanlığı, FETÖ ile iltisakı veya aidiyeti tespit edilen toplam 2 bin 274 eğitim kurumun kapatıldığını duyurduFetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'da kalkıştığı hain darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yurt genelinde FETÖ destekçi ve üyelerinin yakalanması için başlatılan operasyonlar tüm hızıyla devam ediyor. FETÖ İLE BAĞLANTISI OLAN 2 BİN 274 KURUM KAPATILDIMilli Eğitim Bakanlığı da Twitter hesabı üzerinden yayınladığı mesajda, FETÖ ile iltisakı veya aidiyeti tespit edilen toplam 2 bin 274 kurumun kapatıldığını açıkladı