Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Almanya'da haftalık yayınlanan en ciddi siyasi dergilerden Der Spiegel'in Türkiye muhabiri ve FETÖ'yü yakından takip eden gazeteci Maximilian Popp, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AKP hükümetinin FETÖ ile ne derece sıkı bir bağlantısı olduğu konusunda sessizliğini koruduğunu iddia etti. FETÖ ile AKP hükümeti flörtünün en yoğun olduğu dönemde Der Spiegel dergisinde, FETÖ ve örgütlenmesini "der Pate" (Mafya babası) olarak tanımlayan Maximilian Popp, dönemin FETÖ medyası tarafından tehdit edilmişti. Popp hakkında, FETÖ yanlıları tarafından Der Spiegel yönetimine "yalan haber yapıyor" suçlamasında bulunulmuştu. 15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yılı vesilesiyle FETÖ ile Erdoğan hükümeti arasında sıkı bir ilişki olduğuna dikkat çeken Popp, Erdoğan’ın FETÖ sıkı bağlantıları olduğu konusunda sessizliğini koruduğunu kaydetti. Popp, FETÖ ile AKP arasındaki sıkı ilişkinin ipuçlarını kronolojik sırayla ifade etmeye çalıştı. ERDOĞAN İLE FETÖ ARASINDA İTTİFAK VARDI Popp şöyle devam etti: "Erdoğan ile Fethullah Gülen arasında ittifak vardı. Nitekim, 2013 yılında Gülen okullarının kapatılmasıyla aralarındaki çatışma daha da şiddetlendi. " ÇIKAR ÇATIŞMASI KİMSEYE YARAMADI FETÖ ile AKP hükümeti arasındaki çıkar çatışmasının kimseye bir yarar getirmediğini ifade eden Popp, "Abdullah Gül'e göre 2013 yılında bir hükümet krizi yaşanabilirdi. " HATIRLATMA: GÜLEN, MAFYA BABASI Hatırlanacağı üzere Alman gazeteci Popp, 2013 yılında, Der Spiegel Dergisi'nde FETÖ ile ilgili bir araştırma yayınlanmış ve Gülen ile ilgili "mafya babası" benzetmesinde bulunmuştu. Popp, Erdoğan'ın, İran ile ilgili dış politika anlayışı, FETÖ'ye ait dershaneleri kapatmak istemesinin, bazı uzmanlar tarafından Türkiye’de yaşanan operasyonların, FETÖ'nün intikamı olarak değerlendirildiğini ifade etmişti. “Güçlü Ağ, Mafya Babası” başlıklı haberde; Türkiye’de FETÖ'ye karşı olanların, FETÖ’nün "devlet içinde devlet olduğu"nu, yargının FETÖ tarafından kontrol edilmeye çalışıldığını belirttiklerini aktaran Popp, Fethullah Gülen’in "Türkiye’yi İslamlaştırma" istediği gerekçesiyle hakkında verilen karardan dolayı 1999 yılında Amerika’ya kaçtığını yazdı. FETÖ mensuplarının, yaklaşık 140 ülkede, medyada, hastanelerde, okullarda ve bankalarda güç oluşturduklarını, FETÖ'nün Erdoğan ile özellikle Kürt politikası ve dış politikada anlaşmazlığa düştüğü belirtildi. FETÖ'nün, "öğrenci yurtları", "ışık evleri" gibi yapılanmalarla bir nesil yetiştirmeye çalıştığı ve burada yetişenlerin kendilerini, "ışığın askerleri" olarak tanımladıkları ifade edilen haberde; amacın İslam toplumu yaratmak olduğu, iş hayatında, politikada, eğitimde ve yargıda söz sahibi olmak istedikleri kaydedildi