Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’nün, 15 Temmuz darbe girişiminin fiyaskoyla sonuçlanmasının memleketimiz, inansımız ve ümmet coğrafyası adına pek çok kazanımı olduğu aşikâr. Ben başka bir konuya dikkatinizi çekmek isterim; CHP ve MHP’nin kurtuluşu…FETÖ’nün, sahip olduğu imkânlar ve devlet kademesine yerleştirmiş olduğu kirli eller üzerinden, kendi gayrı meşru menfaatlerini gerçekleştirmek adına başta CHP ve MHP olmak üzere BBP, SAADET ve diğer partilere ayar vermeye çalıştığı bilinen bir gerçekti. BBP, SAADET ve CHP liderlerinin FETÖ ile ilgili söylemlerinin örtüştüğünü görmemek için, herhalde aptal olmak gerek. FETÖ’nün, dokuz genel başkan yardımcısına seks kaset operasyonuna rağmen tamamen ele geçiremediği son kale nerdeyse MHP kalmıştı. FETÖ’nün devlet kademesinin kılcal damarlarına kadar sızmış AKŞENER taraftarı azılı hâkim, savcı elemanları ile, direnen milli iradeci hâkim adaylarının resmiyete yansımayan mücadelesini, nerdeyse ağzımız açık seyrettik. BAHÇELİ, FETÖ’nün MHP üzerindeki hesaplarını çok önceden görmüş olmalı ki, 1 Kasım seçimlerinde başta AKŞENER olmak üzere güçlü birçok ismi listeye koymadı. Biliyorsunuz, CHP, kaset operasyonu ile birlikte zaten FETÖ’nün bir kalesi durumuna gelmişti. Yılların Fethullahçı düşmanı, senelerini FETÖ ile mücadeleye harcamış bir partinin, birden, 180 derece dönerek Fethullahçı olması, arkasında büyük pazarlıkların döndüğünü göstermez mi? Acaba FETÖ dışında başka hangi uluslararası güç KILIÇDAROĞLU’nun CHP genel başkanlığına giden yolda etkili oldu ve karşılığında ne aldı?Ya, yılların Milli Görüşçüsü SAADET ve Muhsin Başkanın FETÖ tarafından şehit edildiğini tahmin eden BBP, 17/25 Aralık sonrası hala, inatla FETHULLAHÇI’ların yanında yer almak için neler aldılar? Bunlar muamma olsa da, tahmin edilmiyor değil. Gelinen noktada görünen o ki, FETÖ’nün çöküşü, içten ele geçirilmiş muhalif partilerin de kurtuluşu oldu