Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminde yer alan ve FETÖ mensubu diğer kişilerce ilgili olarak dile getirilen idam taleplerine, “İdam bir sefer ölümdür. Fakat başta darbeciler olmak üzere hain FETÖ mensupları sözkonusu olunca milletin ezici bir çoğunlukla idamın geri getirilmesini istediğini biliyoruz. İdam geri gelse de, gelmese de, FETÖ mensuplarının bir kısmının “en ağır ceza” ile yargılanmayacağı belli. Darbeye müdahil olma seviyesi ya da terör örgütüne sağladığı destek nispetinde, bazı FETÖ mensupları (muhtemelen kahir ekseriyeti) “idam” yahut ağırlaştırılmış müebbet gerektirmeyen suçlarla suçlanacak veyahut da bu suçlardan daha az ceza alacaklar. Başta “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “düşmanla işbirliği yapmak”, “askeri tesisleri tahrip”, “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı”, “yasama organına karşı suç”, “Hükümete karşı suç” “Türkiye Cumhuriyetine karşı silahlı isyan” ve “askeri komutanlıkların gasbı” gibi vatana ihanet kapsamındaki suçlardan yargılanacak kişilerin -idam dahil- alacakları her türlü cezaya ilaveten, vatandaşlıktan ihraçları da gündeme getirilemez mi?Vatandaşlıktan ihraç… Yani, şu veya bu şekilde cezaevinden tahliye edildiklerinde, hain FETÖ mensuplarının vatansız kalmaları… Yani sınırdışı edilebilmelerine imkan… Yani, sınırdışı edilmediklerinde bile, vatanına ihanet etmemiş, aksine canı pahasına onu müdafaaya koyulmuş kimselerle aynı haklara sahip olamamaları…“Ölümden beter ölüm” olarak neden değerlendirilmesin ki? Olağanüstü hal uyarınca çıkarılacak bir kanun hükmünde kararnameye bakar