Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bundan on yıl önce FETÖ’nün Hrant Dink cinayetindeki rolünü yazmaya başladığımda bu durum benim kişisel meselem olarak algılandı. FETÖ’cülerin kumpasıyla “Ergenekoncu” diye yaftalanıp bedelini ödetmeye çalıştılar. 15 Temmuz ise FETÖ’nün nasıl büyük bir tehlike olduğunu tüm halka gösterdi. FETÖ ile mücadele artık 250 şehit vermiş, 2 bin 193 gazisiyle Türk toplumunun meselesidir. PKK ve FETÖ ulusal güvenlik sorunudur. Skandal sözler Ama Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli “Şu an itibarıyla FETÖ tehlikesi tamamen ortadan kaldırılmıştır” diyor. Bu yetmiyor, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, “FETÖ ile mücadele nihayete ermiştir” diye açıklama yapıyor. İşte FETÖ ile mücadelede asıl tehlike budur. Bu yetmiyor, “mahrem imam” operasyonunda 20 sivilin gözaltına alındığı, ‘Hiç FETÖ’cü yok’ denilen Tunceli’den 11 kişinin gözaltına alındığı haberleri üst üste yığılıyordu. Tutuklananlar, itirafçılar Yılbaşından beri FETÖ’nün TSK içerisindeki “askeri mahrem yapılanmasına” yönelik operasyonlarda bin 600 muvazzaf asker gözaltına alındı ve bunların 500’ü tutuklandı. 150’ye yakın FETÖ’cü subay itirafçı oldu. Milli Savunma Bakanı Canikli, Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Güler’in, Koruma müdürü 15 Temmuz gazisi, “madalyalı kahraman” yüzbaşı Burak Akın’ın darbe girişiminden bir buçuk yıl sonra FETÖ’cü olduğunu, Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın FETÖ üyesi koruma astsubayının daha iki hafta önce itirafçı olduğunu unutmuş galiba. Milli Savunma Bakanı Canikli merak etmesin; FETÖ kendisini öyle bir hatırlatır ki, kendisi de şaşar kalır. Bu söylemler gösteriyor ki, FETÖ ile mücadele bir iki siyasetçi ve bürokrata bırakılmamalı, devlet politikası haline gelmeli, kurumsallaşmalı