Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Sözcü yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile gazetemizin 3 yöneticisi "FETÖ silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme" suçundan hazırlanan iddianame kapsamında bugün hakim karşısına çıktı. 9 yıl önce; İktidar önde gelenleri ile Fetullahcı (FETÖ'cü) yargıç ve polisler birlikte hareket ediyorlardı. FETÖ (o yıllarda adı Fetullah Gülen ve cemaatiydi) ABD'yi arkasına alarak amacına ulaşacağını hesaplıyordu. Yani beni “bilerek ve isteyerek FETÖ'ye yardım yapmıştır” suçlamasına vidalayacak somut bir belge, kanıt, bilgi bulunamadı. Altıncı savcı, “Necati Doğru, FETÖ üyesi değil ama bilerek ve isteyerek FETÖ'ye yardımcı olmuştur” diyen bir iddianame yazdı. 5-) İddianameye “ben hangi araçları kullanarak FETÖ' ye yardımcısı olmuşum” diye tekrar tekrar baktım. Yani “ben gazetecilik yaparak” FETÖ'ye yardımcı olmuşum. Yani darbe girişimi olmuş bitmiş benim yazı FETÖ'cülere nasıl yardımcı olmuş olabilir? Ben iddianamede bu sorunun cevabını aradım. 7-) Benim bu yazım darbeci FETÖ örgütüne nerede, nasıl yardımcı ve faydalı oldu. Soruyu tekrarlıyorum: Nalet, hain, kara 15 Temmuz kara kalkışmasını yapan ve FETÖ olarak bilinen örgüt benim yazılarımı, ne zaman, nasıl, nerede, ne şekilde ve hangi iş veya eylemi yapmak için kullanmıştır? İddianamede bu bilgi yok. Sorun lütfen: Bu yazı FETÖ' ye nasıl yardımcı olmuş oluyor? Bu yazının neresinden, hangi cümlesinden faydalandılar? 9-) Yazının ilk cümlesi “Halkın gücü” ile başlıyor ve “Türkiye için seçimle gelenin seçimle gideceği demokratik bir tavrın bayram sayılması temennisi” ile bitiyor. İçinden birkaç ifadeyi ve yazının başlığını öne çıkartarak, “Necati Doğru bu yazıyla FETÖ'ye kasıtlı yardım yaptı” diyor. FETÖ'cüyü yerden yere vuran bir yazı. FETÖ bu yazıdan nasıl faydalandı. Soruşturma Savcısı ise, “Necati Doğru, yazdıklarıyla FETÖ mensuplarının ya da FETÖ' yü destekleyenlerin söylemleriyle aynı çizgiye düşüyor” diye özetleyebileceğim bir sonuca ulaşıyor. Savcının, böyle bir sonuca ulaşması için elinde “benim FETÖ üyesi olduğumu veya onlara yakınlık (sempati) duyduğumu” gösterir kanıt olması gerekir. Sayın Soruşturma Savcısı, “FETÖ, iktidarı devirmek istedi, Necati Doğru da yazılarıyla iktidarı eleştiriyor o zaman Necati Doğru ile FETÖ aynı hedef için çalışıyorlar” mantığından hareket etmiş. FETÖ, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı devirmek istiyor. O zaman Necati FETÖ' ye yardımcı olmuştur. Bu mantık sizce doğru mu? Evet, FETÖ Cumhurbaşkanı'nı devirmek istiyor. 44 yıldır gazetecilik yapan laik çizgisi belli Necati Doğru'nun dinci FETÖ'ye yardımcı olmak gibi bir maksadı yani “kastı” olması hayal bile edilemez. Çünkü bu maddede ispatlanması gereken husus “Necati Doğru'nun maksadının FETÖ' ye yardım olduğudur. Bu açıdan bakınca; iddianamede beni suçlamak için seçilen bu üç yazının her birinin en azından 25 gün gerisine ve 25 gün ilerisine giderek toplam 150 yazının da okumasını; 150 yazı içinde benim FETÖ' ye kasıtlı yardımcı olduğumu gösterir bir tutarlılık bulmasını beklerdim. Tesadüfe bakın ki, beni FETÖ'ye yardımcı olmakla suçlayan iddianamenin giriş bölümde; “FETÖ, küresel güçlerin stratejik hedeflerini gerçekleştirmek üzerine kurulan bir maşa” tanımlaması ve tespiti var. Yani İddianame de FETÖ'nün emperyalist proje olduğunu yazıyor. Ben bu yazılarda Türkiye'nin bütün kurumlarından FETÖ sızıntısını temizleyerek “İstiklali Tam Türkiye…” ilkesine sıkıca sarılmasını istemekteyim. Bu cümleleri darbe girişimi sonrası her yazısında durmadan tekrar eden bir yazar, nasıl bilerek ve isteyerek FETÖ'ye yardım etti diye suçlanabilir? 15-) Türk Ceza Kanunu'na göre suç işlemiş olabileceğinden “şüphe” edilen bir kişi olarak hakkımda dava açılmıştır. Bana isnat edilen suç, “demokratik bir hükümeti, kanlı bir darbeyle devirmeye girişen, kısaca FETÖ olarak anılan bir örgüte, yazdığım yazılarla “kasten” yardımcı olmamdır. 2016 tarihli nüshası): Xxx 17-) İddianamede “12 Gün” başlıklı yazıma da gönderme yapılarak; “Şüpheli Necati Doğru'nun bu yazılarla 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminin öncesinde ve sonrasında darbeyi ve Fetöyü/ Fetöcülüğü aklama faaliyetine girdiğini açıkça görüyoruz” iddiasında bulunuyor. Bu yazının hangi cümlesi, paragrafı Fetöcülüğü aklıyor, anlamadım. Tersine yazının tamamı fetöcülüğü suçluyor. FETÖ örgütlenmesini sergiliyorum. Yine tesadüfe bakın! İddianamenin 10'cu sayfasında “örgütün amaçlarına ulaşabilmesi için her yolu meşru görmeye…” cümlesi ile başlayan bölümde FETÖ' nün nasıl örgütlendiğini anlatırken “Dünya İmamı, Coğrafi Bölge İmamı, Ülke İmamı, Bölge İmamı, İl İmamı, İlçe İmamı, Semt İmamı, Mahalle İmamı, Ev İmamı, Ser Rehberler…” diyerek sayıyor. Benim yazı fetöyü savunuyorsa o zaman bu iddiname de mi fetöyü savunuyor? 12 Gün yazısının içindeki bir bölüm anlatım aynen şöyle: Bu cümlelerin neresi fetöyle aynı söylemi kullananların yazı ya da konuşmalarına benziyor? Yazısının içinde “Halk tankların önüne dikildi. Cumhurbaşkanı ile ordu komutanlarını FETÖ darbesinden kurtardı” cümlesi var. Bu cümle iktidarın ve orduyu yönetenlerin FETÖ ile mücadeleyi gevşek tuttuklarını ve “inandırıcılıktan uzak olduklarını” anlatmak için yazıldı. Cümleler de şöyle: “İktidar FETÖ' den habersizdi. Komutanlar FETÖ'yü bilmiyordu. FETÖ iktidarı kandırmış. FETÖ komutanları uyutmuş. Biz de buna inandık” Ben bu cümleleri iktidarı ve orduyu yönetenleri FETÖ gibi bir kara örgütü zamanında ciddiye almadıkları için eleştiri olsun diye yazdım. O tarihte Başbakan ve Cumhurbaşkanı dahil iktidar sözcüleri “Fetönün inine gireceğiz” söylemi başlatmışlardı. FETÖ ili ciddi mücadele yapılmadığını ve “inlerine gireceğiz” söylemleri ile zamanın öğütüldüğünden kuşkulanmaktayım. Anakara'da işadamlarına telefon edip “FETÖcü listede adın var, getir 300 bin TL'yi adını listeden sileyim” diyenler. Fetullahcılar sızdıkları devletten temizlenirken yerlerine diğer tarikat mensuplarının yerleştirilmesi, Fetullah'ın el konulan şirketlerine atanan kayyumların birbirine girmesi… Bu yazı bu olanları eleştiriyor, “fetöyle mücadele ciddi tutulsun, iktidar propagandasına malzeme yapılmasın” diye uyarıyor. 17-25 Aralıktan sonra FETÖ ile mücadele ciddi tutulsaydı, 15 Temmuz lanet girişimini yapmayı göze alamayacaklardı ve 249 insanımız canından olmayacaktı. Benim “bu yazıyı yazmaktaki maksadım” FETÖ ile mücadelenin ciddiye alınmasıdır. 20-) Soruşturma savcısının yazdığı iddianamede “Necati Doğru'nun kamuoyunu etkileme potansiyelinin yüksek olduğunu, bu nedenle FETÖ mensubu yazar ve yayın organlarından daha çok inandırıcı olacağı için Necati'nin yazdıklarının örgüt lehine yardım” diye özetleyeceğim bir bölüm var. FETÖ'cülerin bu yazıları ya da onların içindeki ifadeleri örnek gösterip nerde ne zaman lehlerine propaganda malzemesi olarak kullanmışlar? Ben de böyle bir kanıt yok. Belge 2: (Anadolu Ajansı'nın TRT'de okunan haberi) “OHAL'in yürürlüğe girmesinden sonra devlet içindeki FETÖ mensuplarının tasfiyesini hızlandıran hükümet, örgütle ilişkisi olmayan ancak bu süreçte zarar görme ihtimali bulunan kamu personelini ayrı tutabilmek için hassas davranıyor. 2- FETÖ'nün sendikaları ve derneklerinde yönetici veya üye olmak. 12- FETÖ üyesi şirketlerin normal olmayan işlemlerini yapmak, koruyup kollamak. 23-) Benim inancım, yaşama biçimim, gazetecilik geçmişim, yazarlık çizgim, demokrasi anlayışım, insanlığa bakışım FETÖ' ye yardımcı olmak ile arama dağlar, uçurumlar koyar. “FETÖ'ye kasıtlı yardım etti” diye suçlamak beni ve yazarlığımı lekelemektir