Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
“FETÖ'nün 30 dava açtığı Sözcü Gazetesi patronu ve gözaltına alınan çalışanları FETÖ'cülükten içeri alınabiliyorsa, bu ülkede kim FETÖ'cü suçlamasıyla karşı karşıya kaldığında ‘Yanlış yapıldığını, FETÖ'cü olmadığını’ ispat etmekte başarılı olabilir?” diyen Karaca, “El cevap: Kimse” ifadesini kullandı. Nihal Bengisu Karaca’nın “Sözcü FETÖ'cü ise…” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle: Medyada ve sosyal medyada uzun süredir şöyle bir eğilim vardı: Kimse, biri linç edilirken, itibar suikastına maruz bırakılırken, başına bir şey gelirken koşup iki satır da olsa omuz vermiyordu. Ya gerçekten FETÖ'cü ise? Ya gerçekten DHKP-C'ye üye olmuşsa? 3) Devletimiz zor zamanlar geçiriyor, hele bir izleyelim, biraz sabredelim. Soru şudur: FETÖ'nün 30 dava açtığı Sözcü Gazetesi patronu ve gözaltına alınan çalışanları FETÖ'cülükten içeri alınabiliyorsa, bu ülkede kim FETÖ'cü suçlamasıyla karşı karşıya kaldığında “Yanlış yapıldığını, FETÖ'cü olmadığını” ispat etmekte başarılı olabilir? El cevap: Kimse. Gerçek şu ki, Ağustos 2016'dan beri FETÖ'ye finans desteği sağlama şüphesiyle gözaltına alınıp tutuklanmış pek çok işadamı tahliye edildi, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak bu durum, “Onlar FETÖ'cü değil de Sözcü mü FETÖ'cü?” sorusunu sormaya icbar eder. Sorular çoğaltılabilir, “Finans desteği sağlayan FETÖ'cü değil ama sohbet toplantılarına börek yapıp götüren ev ablaları mı FETÖ'cü? FETÖ'nün güçlenmesine, palazlanmasına yardım eden, işadamlarını FETÖ'ye destek vermeye teşvik edenler FETÖ'cü değil ama kanamasıyla, yeni doğmuş bebeğiyle, başında yazma ayağında terlikle emniyete çekilen gariban kadınlar mı FETÖ'cü?” diye uzar gider… Emin Çölaşan'ın yazdığı bir gazeteyi benimseyebileceğim, vaktiyle yazdıklarını, yaptıklarını unutacağım düşünülemez. Bu hatırlatmayı yapmamın nedeni, FETÖ ile mücadelenin ayak kaydırma ve kadrolaşma gibi amaçlar için araçsallaştırılmasının yanı sıra aynı zamanda intikam ve ödetme aracı haline getirildiği şüphesinin giderek yaygınlaşmasından kaynaklanıyor. Ve emin olun, darbeyi tasarlamış olan, siyasete müdahaleyi misyon haline getirmiş olan gerçek FETÖ'cüler, “Devletin amacı FETÖ değil, muhalefeti yok etmek” ithamına malzeme veren algı sayesinde kalabalığa karışma, kendini gizleme imkânı buluyor