159,924 Yayın 10,927 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,836 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,781 Haber 10,126 Köşe Yazısı 917,054 Kelimeyle Suç

Yazı/Haber Kaynağı > Sözcü

4,403 kayıt bulundu 2360 - 2380 gösteriliyor
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
SÖZCÜ iddianamesindeki çelişkiler tek tek ortaya çıktı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Peki iddianamedeki çelişkiler neler:İddianamenin 28'inci sayfasında şöyle deniyor: “… Alınan 16 Mayıs 2017 tarihli bilirkişi raporunda adı geçen ticari kurum/kişilerin Burak Akbay ile ilişkilerinin ticari faaliyetler ve uygulamalar kapsamında olduğunun belirtildiği ancak SÖZCÜ Gazetesi imtiyaz sahibi Burak Akbay'ın hesap hareketlerinde belirtilen yüklü para yatırma-havale gönderme-bakiyenin gazetecilik faaliyeti/SÖZCÜ Gazetesi'ni çıkaran ticari şirket geliri kapsamında olup olmadığı hususunda belgeleri itibariyle aleyhte bir tespit yapılamadığı…” Bu tespite rağmen Burak Akbay FETÖ'nün yöneticisi olmakla suçlanıyor. İddianamenin 70'inci sayfasında şu tespit yapılmış: “… SÖZCÜ Gazetesi'nin şekli olarak FETÖ/PYD'nin karşısında bir düşünce ve yayın politikasına sahip olduğu, yine yönetici-yazar kadrosu, çalışanlarının önemli ölçüde hem şekil hem de esas yönünden örgütün karşısında olduğu yönündeki savunmaların yerinde olabileceğinin Cumhuriyet Başsavcılığımızca da değerlendirildiği ancak örgütün son derece sınırlı kişi-kişilerin bilebileceği gizlilik içerisinde ve ileride kullanılabilme ihtimaline binaen şüpheli Burak Akbay aracılığıyla kurdurduğu…” Savcı bir sayfa sonra ise yani 71'inci sayfada ise farklı düşünüyor: “… Kuruluş aşaması dışında ilerleyen aşamalarda örgüt ile Burak Akbay'ın amaçta birleşmiş olmalarının da mümkün olduğu…” Savcı, SÖZCÜ'yü hem FETÖ'nün kurdurduğunu hem de kuruluş aşaması dışında ilerleyen aşamalarda ilişki kurulmuş olabileceğini söylüyor. Savcı, 70 ve 71'inci sayfalarda “SÖZCÜ'yü FETÖ kurdurdu ya da sonradan ilişki kuruldu” çelişkisini yaşarken 72'nci sayfada aynı konuyla ilgili bir çelişki daha yaşıyor. İddianamenin 72'nci sayfasında şöyle deniyor: “Yine gizli tanığın, FETÖ'nün medya yapılanması sorumlularından Hidayet Karaca'nın aşama itibariyle ve SÖZCÜ Gazetesi'ne sızılması/ele geçirilmesi yönündeki beyanı ile…” Savcı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün kendi kurdurduğu gazeteye sızılması talimatı verildiğini söylüyor. Soru şu: Hangi örgüt kendi kurdurduğu gazeteye sızar? İddianamenin 72'nci sayfasında şöyle deniyor: “…Şüpheliler Bekir Gökmen Ulu ve Mediha Olgun'un… FETÖ/PYD terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen darbe girişimi ile bağlantılı olarak henüz darbe girişimi kapsamında darbecilerin kışlalarından çıkmadan önce adı geçen gazetede Cumhurbaşkanımızın bulunduğu yerin ani olarak haber yapıldığı, bunun darbecilerle birlikte ve darbe girişimini kolaylaştırmaya yönelik lojistik destek kapsamında yapıldığı…” Oysa savcılığın, darbecilerin “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te olduğu” bilgisini muhabirimiz Gökmen Ulu'nun yazdığı haberden öğrendiği iddiasına karşın, Marmaris'teki suikast davası, Ankara'daki Genelkurmay Çatı, Muhafız Alayı ve Akıncı Üssü gibi davaların iddianamelerinde yer alan bilgi ve belgeler ile şüpheli itiraflarının yanı sıra, hazırlanan TBMM raporu, cuntacıların kalkışmadan günler önce Marmaris'te keşif uçuşları yaptıklarını ve Erdoğan'ın en yakınındaki isimler olan yaverlerinin de bu işin bir parçası olduğunu ortaya çıkardı. Muhabirimiz Gökmen Ulu'nun haberi sadece internet sitemizde yer aldı ve iddianamelerde 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi FETÖ'cü hainlerin Erdoğan'ın yerini bildikleri ortaya çıktı. İddianamenin 12'nci sayfasında FETÖ'yle ilgili şu bilgilere yer verildi: “… Örgüte kazandırılan, örgüt içerisinde yer alan elemanların bulunduğu konuma göre hücresel toplantılar yaptıkları… Gülen'in okuduğu söylenen 1 ABD doları verildiği… haberleşme ihtiyacı olduğunda canlı kurye kullanma ByLock, WhatsApp vs. SÖZCÜ'nün, Fetullahçı Terör Örgütü kriterlerine uymadığını savcılık bile tespit etmiş. İddianamenin 72'nci sayfasında şöyle denilmiş: “… Şüpheli Yonca Yücekaleli'nin nitelikleri açıklanan Burak Akbay ile gazetenin mali işlerini koordine ettiği, ancak savunmasının aksine bu yönde delil edilemediği, buna karşılık gazetenin FETÖ/PYD'nin esaslı amaçları doğrultusunda hareketi dikkate alındığında şüphelinin örgütün içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bu örgüte bilerek- isteyerek yardım ettiği…” Yonca Yücekaleli hakkında delil bulamayan savcılık buna rağmen hakkında 15 yıl hapis cezası istedi. İddianamenin 12'nci sayfasında şu tespit yer alıyor: “…Kendine güven sorunu kalmayınca da açıktan kendi mensupları ile gerekirse kumpas kurma yolunu da seçerek kamuoyunda Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, İzmir Askeri Casusluk, Tahşiye, Selam Tevhid, MİT TIR'ları, 17-25 Aralık gibi isimlerle bilinen soruşturmalara giriştiği…” SÖZCÜ Gazetesi, 12 Haziran 2007'de başlayan Ergenekon kumpası ve sonrasındaki diğer FETÖ kumpaslarına direnen birkaç gazeteden biri oldu. İddianamenin 49'uncu sayfasında Fuat Uğur'un tanıklığıyla ilgili şöyle deniyor: “… Fuat Uğur, bir gazeteci olarak ve objektif gözle baktığında FETÖ/PDY'nin son yıllardaki yayın-haberlerini bildiğini, SÖZCÜ Gazetesi'nin bunlarla aynı şekilde yayın yaptığını söylemenin mümkün olmadığını… subjektif olarak baktığında kimseyi suçlayamayacağını yani SÖZCÜ Gazetesi'nin FETÖ ile irtibatlı olduğunu söyleyemeyeceğini… Objektif gözle baktığında gazetenin bazı yazarlarının yazılarının FETÖ taktiği ile uyumlu olduğunu söyleyebileceğini…” Savcılık, Fuat Uğur'un tanımlamalarını bile farklı bir şekilde değerlendirip iddianameye koymuş. Örneğin tanık Cem Küçük'ün ifadesinde Saygı Öztürk'ün amcasının oğlu olmadığı halde bu yönde algı yapılarak FETÖ'cü Hamidullah Öztürk ile akrabalık bağı olduğu yalanı bir kez daha dillendirildi
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
SÖZCÜ iddianamesindeki çelişkiler tek tek ortaya çıktı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Peki iddianamedeki çelişkiler neler:İddianamenin 28'inci sayfasında şöyle deniyor: “… Alınan 16 Mayıs 2017 tarihli bilirkişi raporunda adı geçen ticari kurum/kişilerin Burak Akbay ile ilişkilerinin ticari faaliyetler ve uygulamalar kapsamında olduğunun belirtildiği ancak SÖZCÜ Gazetesi imtiyaz sahibi Burak Akbay'ın hesap hareketlerinde belirtilen yüklü para yatırma-havale gönderme-bakiyenin gazetecilik faaliyeti/SÖZCÜ Gazetesi'ni çıkaran ticari şirket geliri kapsamında olup olmadığı hususunda belgeleri itibariyle aleyhte bir tespit yapılamadığı…” Bu tespite rağmen Burak Akbay FETÖ'nün yöneticisi olmakla suçlanıyor. İddianamenin 70'inci sayfasında şu tespit yapılmış: “… SÖZCÜ Gazetesi'nin şekli olarak FETÖ/PYD'nin karşısında bir düşünce ve yayın politikasına sahip olduğu, yine yönetici-yazar kadrosu, çalışanlarının önemli ölçüde hem şekil hem de esas yönünden örgütün karşısında olduğu yönündeki savunmaların yerinde olabileceğinin Cumhuriyet Başsavcılığımızca da değerlendirildiği ancak örgütün son derece sınırlı kişi-kişilerin bilebileceği gizlilik içerisinde ve ileride kullanılabilme ihtimaline binaen şüpheli Burak Akbay aracılığıyla kurdurduğu…” Savcı bir sayfa sonra ise yani 71'inci sayfada ise farklı düşünüyor: “… Kuruluş aşaması dışında ilerleyen aşamalarda örgüt ile Burak Akbay'ın amaçta birleşmiş olmalarının da mümkün olduğu…” Savcı, SÖZCÜ'yü hem FETÖ'nün kurdurduğunu hem de kuruluş aşaması dışında ilerleyen aşamalarda ilişki kurulmuş olabileceğini söylüyor. Savcı, 70 ve 71'inci sayfalarda “SÖZCÜ'yü FETÖ kurdurdu ya da sonradan ilişki kuruldu” çelişkisini yaşarken 72'nci sayfada aynı konuyla ilgili bir çelişki daha yaşıyor. İddianamenin 72'nci sayfasında şöyle deniyor: “Yine gizli tanığın, FETÖ'nün medya yapılanması sorumlularından Hidayet Karaca'nın aşama itibariyle ve SÖZCÜ Gazetesi'ne sızılması/ele geçirilmesi yönündeki beyanı ile…” Savcı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün kendi kurdurduğu gazeteye sızılması talimatı verildiğini söylüyor. Soru şu: Hangi örgüt kendi kurdurduğu gazeteye sızar? İddianamenin 72'nci sayfasında şöyle deniyor: “…Şüpheliler Bekir Gökmen Ulu ve Mediha Olgun'un… FETÖ/PYD terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen darbe girişimi ile bağlantılı olarak henüz darbe girişimi kapsamında darbecilerin kışlalarından çıkmadan önce adı geçen gazetede Cumhurbaşkanımızın bulunduğu yerin ani olarak haber yapıldığı, bunun darbecilerle birlikte ve darbe girişimini kolaylaştırmaya yönelik lojistik destek kapsamında yapıldığı…” Oysa savcılığın, darbecilerin “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te olduğu” bilgisini muhabirimiz Gökmen Ulu'nun yazdığı haberden öğrendiği iddiasına karşın, Marmaris'teki suikast davası, Ankara'daki Genelkurmay Çatı, Muhafız Alayı ve Akıncı Üssü gibi davaların iddianamelerinde yer alan bilgi ve belgeler ile şüpheli itiraflarının yanı sıra, hazırlanan TBMM raporu, cuntacıların kalkışmadan günler önce Marmaris'te keşif uçuşları yaptıklarını ve Erdoğan'ın en yakınındaki isimler olan yaverlerinin de bu işin bir parçası olduğunu ortaya çıkardı. Muhabirimiz Gökmen Ulu'nun haberi sadece internet sitemizde yer aldı ve iddianamelerde 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi FETÖ'cü hainlerin Erdoğan'ın yerini bildikleri ortaya çıktı. İddianamenin 12'nci sayfasında FETÖ'yle ilgili şu bilgilere yer verildi: “… Örgüte kazandırılan, örgüt içerisinde yer alan elemanların bulunduğu konuma göre hücresel toplantılar yaptıkları… Gülen'in okuduğu söylenen 1 ABD doları verildiği… haberleşme ihtiyacı olduğunda canlı kurye kullanma ByLock, WhatsApp vs. SÖZCÜ'nün, Fetullahçı Terör Örgütü kriterlerine uymadığını savcılık bile tespit etmiş. İddianamenin 72'nci sayfasında şöyle denilmiş: “… Şüpheli Yonca Yücekaleli'nin nitelikleri açıklanan Burak Akbay ile gazetenin mali işlerini koordine ettiği, ancak savunmasının aksine bu yönde delil edilemediği, buna karşılık gazetenin FETÖ/PYD'nin esaslı amaçları doğrultusunda hareketi dikkate alındığında şüphelinin örgütün içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bu örgüte bilerek- isteyerek yardım ettiği…” Yonca Yücekaleli hakkında delil bulamayan savcılık buna rağmen hakkında 15 yıl hapis cezası istedi. İddianamenin 12'nci sayfasında şu tespit yer alıyor: “…Kendine güven sorunu kalmayınca da açıktan kendi mensupları ile gerekirse kumpas kurma yolunu da seçerek kamuoyunda Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, İzmir Askeri Casusluk, Tahşiye, Selam Tevhid, MİT TIR'ları, 17-25 Aralık gibi isimlerle bilinen soruşturmalara giriştiği…” SÖZCÜ Gazetesi, 12 Haziran 2007'de başlayan Ergenekon kumpası ve sonrasındaki diğer FETÖ kumpaslarına direnen birkaç gazeteden biri oldu. İddianamenin 49'uncu sayfasında Fuat Uğur'un tanıklığıyla ilgili şöyle deniyor: “… Fuat Uğur, bir gazeteci olarak ve objektif gözle baktığında FETÖ/PDY'nin son yıllardaki yayın-haberlerini bildiğini, SÖZCÜ Gazetesi'nin bunlarla aynı şekilde yayın yaptığını söylemenin mümkün olmadığını… subjektif olarak baktığında kimseyi suçlayamayacağını yani SÖZCÜ Gazetesi'nin FETÖ ile irtibatlı olduğunu söyleyemeyeceğini… Objektif gözle baktığında gazetenin bazı yazarlarının yazılarının FETÖ taktiği ile uyumlu olduğunu söyleyebileceğini…” Savcılık, Fuat Uğur'un tanımlamalarını bile farklı bir şekilde değerlendirip iddianameye koymuş. Örneğin tanık Cem Küçük'ün ifadesinde Saygı Öztürk'ün amcasının oğlu olmadığı halde bu yönde algı yapılarak FETÖ'cü Hamidullah Öztürk ile akrabalık bağı olduğu yalanı bir kez daha dillendirildi
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
MİT TIR’ları davasında ‘reddi hakim’ talebi
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
MİT TIR'ları görüntülerinin Cumhuriyet ve Aydınlık Gazetelerinde yayınlanması davası ile gazeteciler Can Dündar, Erdem Gül ve CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında "Silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlamasıyla açılan davanın birleştirildiği davanın görülmesine başlandı. Bu arada mahkemenin celse arasında, MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin görüntülerin 21 Ocak 2014’te “İşte TIR’daki Cephane” başlığıyla sürmanşet olarak Aydınlık Gazetesi’nde yayımlanmasına ilişkin gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve eski İstihbarat Şefi Orhan Ceyhun Bozkurt hakkında “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçundan 5’er yıldan 10’ar  yıla kadar hapis istemiyle açılan dava ile aynı olaya ilişkin Can Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu’nun “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 7’şer yıldan 15’er yıla kadar yargılandıkları dava dosyasının birleştirilmesine karar verildiği ortaya çıktı. Mahkemede reddi hakim talebinde bulunduklarını söyleyen Enis Berberoğlu’nun avukatı Murat Ergün, “Dava Enis Berberoğlu’nun FETÖ örgütü ile irtibatlı olduğu şeklindeki komik iddiası  açılan davadır. Bilindiği gibi MİT TIR’ları fotoğrafları Cumhuriyet’te çıkmadan aylar öncesinde bir gazetecilik başarısı olarak Aydınlık Gazetesi’nde çıkmıştı
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
FETÖ kumpası mağdurları SÖZCÜ iddianamesine isyan etti!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Daha önce FETÖ'nün kirli kumpasları yüzünden mağdur olan isimler 19 Mayıs'ta SÖZCÜ'yü yok etmek için başlatılan operasyonda hazırlanan iddianameye sosyal medyada tepki gösterdi. SÖZCÜ gazetesi için hazırlanan iddianameye sosyal medyada daha önce FETÖ kumpaslarının mağduru olan isimler tepki gösterdi. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hazırlanan iddianame için “PKK’ları tanık TÜRK ORDUSUNU sanık yapmakla, bir dönemin FETÖ’cülerini tanık SÖZCÜ’yü sanık yapmak aynı şeydir derken emekli amiral Semih Çetin, SÖZCÜ gazetesi için hazırlanan çelişkilerle dolu iddianame için ‘Ben kendi adıma cevap vereyim. FETÖcü siyasiler elini kolunu sallayarak dolaşırken Sözcü’den FETÖcü yaratmak kara mizahtır. Gazeteciliğin yargılandığı SÖZCÜ iddianamesine Haluk Hepkon, ‘İmamın Ordusu'nu yazan Ahmet Şık'ı hapse atan, FETÖ'nün rezilliklerini sergileyen Mahrem'i yasaklamaya çalışanlar, Sözcü'ye iftira atıyorlar’ diyerek tepki gösterdi. Mehmet Ali Çelebi ise SÖZCÜ hakkında hazırlanan içerisindeki çelişkiler dikkat çeken iddianame için “Sözcü zulüm/kumpas zamanlarında Fetöye karşı hep yanımızda olmuş gerçekleri haykırmıştır. PKK’ları tanık TÜRK ORDUSUNU sanık yapmakla, bir dönemin FETÖ’cülerini tanık SÖZCÜ’yü sanık yapmak aynı şeydir — İlker Başbuğ (@ilkerbasbugcom) İmamın Ordusu'nu yazan Ahmet Şık'ı hapse atan, FETÖ'nün rezilliklerini sergileyen Mahrem'i yasaklamaya çalışanlar, Sözcü'ye iftira atıyorlar — Haluk Hepkon (@halukhepkon) Ben kendi adıma cevap vereyim. FETÖcü siyasiler elini kolunu sallayarak dolaşırken Sözcü’den FETÖcü yaratmak kara mizahtır. — semih çetin (@cetinasemih) Sözcü zulüm/kumpas zamanlarında Fetöye karşı hep yanımızda olmuş gerçekleri haykırmıştır
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
FETÖ kumpası mağdurları SÖZCÜ iddianamesine isyan etti!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Daha önce FETÖ'nün kirli kumpasları yüzünden mağdur olan isimler 19 Mayıs'ta SÖZCÜ'yü yok etmek için başlatılan operasyonda hazırlanan iddianameye sosyal medyada tepki gösterdi. SÖZCÜ gazetesi için hazırlanan iddianameye sosyal medyada daha önce FETÖ kumpaslarının mağduru olan isimler tepki gösterdi. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hazırlanan iddianame için “PKK’ları tanık TÜRK ORDUSUNU sanık yapmakla, bir dönemin FETÖ’cülerini tanık SÖZCÜ’yü sanık yapmak aynı şeydir derken emekli amiral Semih Çetin, SÖZCÜ gazetesi için hazırlanan çelişkilerle dolu iddianame için ‘Ben kendi adıma cevap vereyim. FETÖcü siyasiler elini kolunu sallayarak dolaşırken Sözcü’den FETÖcü yaratmak kara mizahtır. Gazeteciliğin yargılandığı SÖZCÜ iddianamesine Haluk Hepkon, ‘İmamın Ordusu'nu yazan Ahmet Şık'ı hapse atan, FETÖ'nün rezilliklerini sergileyen Mahrem'i yasaklamaya çalışanlar, Sözcü'ye iftira atıyorlar’ diyerek tepki gösterdi. Mehmet Ali Çelebi ise SÖZCÜ hakkında hazırlanan içerisindeki çelişkiler dikkat çeken iddianame için “Sözcü zulüm/kumpas zamanlarında Fetöye karşı hep yanımızda olmuş gerçekleri haykırmıştır. PKK’ları tanık TÜRK ORDUSUNU sanık yapmakla, bir dönemin FETÖ’cülerini tanık SÖZCÜ’yü sanık yapmak aynı şeydir — İlker Başbuğ (@ilkerbasbugcom) İmamın Ordusu'nu yazan Ahmet Şık'ı hapse atan, FETÖ'nün rezilliklerini sergileyen Mahrem'i yasaklamaya çalışanlar, Sözcü'ye iftira atıyorlar — Haluk Hepkon (@halukhepkon) Ben kendi adıma cevap vereyim. FETÖcü siyasiler elini kolunu sallayarak dolaşırken Sözcü’den FETÖcü yaratmak kara mizahtır. — semih çetin (@cetinasemih) Sözcü zulüm/kumpas zamanlarında Fetöye karşı hep yanımızda olmuş gerçekleri haykırmıştır
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Delilsiz suçlamaya büyük tepki yağdı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Toplama küpürlerle bir delil üretme çabasına girenler bilmelidir ki SÖZCÜ, FETÖ'ye karşı her zaman sağlam ve en dik duruşu sergilemiştir. Ben İstanbul il Başkanı iken deprem toplanma alanları FETÖ'ye peşkeş çekildiğinde bunu sadece SÖZCÜ haber yaptı. FETÖ'cüler tanık olarak dinleniyor ve FETÖ'cü olmayanları suçluyor. SÖZCÜ'ye FETÖ'cü demek aslında, ‘Ben FETÖ ile mücadele etmiyorum' demenin başka bir yoludur. SÖZCÜ'ye FETÖ'cü demek en fazla teröristlerin işine yarar. SÖZCÜ gibi alnı açık, siyasi tavrı belli olan, Atatürk'ü bayrak yapmış bir gazeteyi, FETÖ'cülükle suçlamak abesle iştigaldir. FETÖ henüz FETÖ değilken, şimdi terör örgütü lideri olan zatın ‘Fetullah Hocaefendi' diye göklere çıkarıldığı dönemlerde SÖZCÜ Gazetesi bu tehlikeyi haberleştiriyordu. Günümüzde, FETÖ'cüler serbest bırakılıyor, FETÖ ile gerçek anlamda mücadele edenler cezalandırılmak isteniyor. Yaşananları gördükçe ben, bugün FETÖ ile mücadele edildiğine inanmıyorum. Hüseyin Gülerce, Fehmi Koru, Fuat Uğur, Cem Küçük gibi gazetecilikleri malum kişiler de tanık… FETÖ ile mücadele ettiği için bedel ödemiş bir gazeteye bedel ödetilmeye çalışılıyor. Bu gazeteyi FETÖ çuvalına atmak istemek saçmalıktır. Atatürk'ün izinde yayın yapan SÖZCÜ'ye atılan FETÖ çamuru asla yapışmaz
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Bülent Tezcan’dan önemli açıklamalar
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
3'te si FETÖ'yü anlatıyor kalan 3'te birinde ise iftira var" dedi. FETÖ'nün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını hatırlatan Tezcan "Sözcü davasına bakan savcılara sesleniyorum. 3'te si FETÖ'yü anlatıyor kalan 3'te birinde ise iftira var" dedi. FETÖ'nün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını hatırlatan Tezcan "Sözcü davasına bakan savcılara sesleniyorum. FETÖ devlete nasıl yerleşmiş onu anlatıyor. Ergenekon kumpasında FETÖ’cüler içeriye attıkları gazetecilere ‘algı operasyonu yapıyor’ diyorlardı
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Atatürkçü SÖZCÜ’ye karşı yürütülen kan davası var!
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
SÖZCÜ'nün FETÖ'cü olmadığını herkes biliyor. FETÖ yargısında yapıldığı gibi sahte ihbarlar da devrede. Olmayan bir FETÖ'cülüğü iletişim dinleme tutanakları ile de kanıtlayamazsınız
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Atatürkçü SÖZCÜ’ye karşı yürütülen kan davası var!
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
SÖZCÜ'nün FETÖ'cü olmadığını herkes biliyor. FETÖ yargısında yapıldığı gibi sahte ihbarlar da devrede. Olmayan bir FETÖ'cülüğü iletişim dinleme tutanakları ile de kanıtlayamazsınız
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Ahmet Şan hakkında, FETÖ’den 15 yıl hapis istemi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Atiker Konyaspor eski Başkanı Ahmet Şan hakkında, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla iddianame hazırlandı. Konya’daki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün ‘ByLock’ adlı haberleşme programını kullandığı iddiasıyla geçen 21 Ağustos günü Cumhuriyet Savcılığı’na ifade verdikten bir gün sonra Atiker Konyaspor Başkanlığı görevinden istifa eden Ahmet Şan hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı
04-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Ahmet Şan hakkında, FETÖ’den 15 yıl hapis istemi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Atiker Konyaspor eski Başkanı Ahmet Şan hakkında, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla iddianame hazırlandı. Konya’daki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün ‘ByLock’ adlı haberleşme programını kullandığı iddiasıyla geçen 21 Ağustos günü Cumhuriyet Savcılığı’na ifade verdikten bir gün sonra Atiker Konyaspor Başkanlığı görevinden istifa eden Ahmet Şan hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı
03-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
‘Sözcü gazetesinin sahibine FETÖ’cü demek aklı kaybetmektir’
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Sözcü gazetesine yönelik başlatılan algı operasyonuna değinen Kılıçdaroğlu, "Sayın Burak Akbay'ı FETÖ ile bir göstermek aklı kaybetmektir. Sayın Burak Akbay… FETÖ ile bir göstermek aklı kaybetmektir. Sözcü gazetesinin FETÖ ile ne ilgisi var. Yazarlarının FETÖ ile ne ilgisi var
03-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Habercilik suç oldu
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Daha sonra FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyelerince Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı silahlı isyan başlatıldığı, örgüt üyelerinin Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu yere baskın yaptığına dikkat çekildi.  Oysa, Ankara'da hazırlanan 4 FETÖ iddianamesi ve TBMM 15 Temmuz Raporu'nda darbecilerin günler öncesinden keşif yaptıkları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerini tespit ettikleri ortaya çıkmıştı. İddianamede, taraflı olduğunu açıklayan, FETÖ'cü Bank Asya müşterisi olduğu ortaya çıkan ve sosyal medyada Atatürk'e hakaret etmekten kaçınmayan Ömer Faruk Gerçek'in hazırladığı bilirkişi raporuna da kapsamlı olarak yer verildi. İddianamede MASAK tarafından hazırlanan ve Akbay'ın FETÖ ile ticari bir ilişkisinin olmadığına dair hazırlanan rapor da yer aldı. İddianamede aynen şu ifadeler yer aldı: “Sözcü Gazetesi sahibi ve bazı yönetici ve yazarlarının FETÖ/PDY örgütü ile ilişki içinde olduğuna dair diğer medya organlarında çeşitli gazeteciler tarafından da dile getirildiği…” İddianameye tanık beyanları da girdi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in sağ kolu olan Hüseyin Gülerce, yıllarca FETÖ'nün sözcülüğünü yapan Fehmi Koru, gazeteciler Cem Küçük, Fuat Uğur, Ersoy Dede tanık olarak yer aldı. Cem Küçük'ün ifadesinde Saygı Öztürk'ün amcasının oğlu olmadığı halde bu yönde algı yapılarak FETÖ'cü Hamidullah Öztürk ile akrabalık bağı olduğu yalanı bir kez daha dillendirildi. Dede'nin ifadesinde “Fehmi Koru'nun, Taha Kıvanç Mahlas ismi ile Yeni Şafak Gazetesi'nde yazmış olduğu 2010 yılındaki yazısında Sözcü Gazetesi'nin sahibi olan Akbay'ın cemaat evlerinde yetiştiğini belirttiğini, yazısında bu yazıyı referans aldığını, mesleğinin gazetecilik olduğunu, gazeteciliğin en önemli özelliklerden birinin şüpheci ve sorgulayıcı olunması gerektiğini, tecrübeleri, duydukları ve yaşananlardan Sözcü Gazetesi'nin yayın politikasının FETÖ'ye hizmet eder nitelikte olduğunu söylediği” belirtildi. Savcı, “Burak Akbay'ın FETÖ/PDY'nin amaçları, bilgi ve talimatları doğrultusunda Sözcü Gazetesi'ni faaliyete geçirdiğini, örgütün özelliği gereği farklı görünüm ve kamuoyuna bu şekilde imaj vermek için gerçekte örgüte karşı olduğu bilinen, çalışan yazarların bir kısmını uygulamadaki imkan ve usuller çerçevesinde gazeteye aldığını” anlattı. Gazetenin faaliyetleri itibarıyla gündelik konularda daha çok FETÖ'nün de eleştirildiği, hatta zaman zaman gazete – yönetimi – çalışanları ile FETÖ ile ilgisi olduğu anlaşılanlar arasında basın kanunu, tazminat hukuku kapsamında karşılıklı başvuruların yapıldığı belirtildi. Sayfa 70'te gazeteyi FETÖ'nün kurdurduğu iddia edilirken, 71'inci sayfada “Kuruluş aşaması dışında ilerleyen aşamalarda örgüt ile Akbay’ın aynı amaçta birleşmiş olmaları da mümkün…” denildi. SÖZCÜ'ye yönelik soruşturmayı yöneten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Mayıs 2017'de, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan “FETÖ Çatı İddianamesi”ndeki medya yapılanmasıyla ilgili bir bilgi istedi. SÖZCÜ, FETÖ'nün Ergenekon, Balyoz, Şike, OdaTv ve benzeri kumpaslarında bugün bize çamur atanlar gibi davranmamış tam tersine örgütü çökerten manşetler atmıştı. Yandaş medya FETÖ ile kol kola iken SÖZCÜ Gazetesi ve yazarları FETÖ'nün açtığı yüzlerce davayla uğraşmak zorunda kalmıştı. SÖZCÜ, 17-25 Aralık operasyonlarında da diğer gazetelerde çıkan haberlerden farklı konular işlememiş, FETÖ operasyonu olduğu sonradan çıkan gelişmeleri haberleştirmişti. Yine SÖZCÜ, FETÖ'yle ilgili yüzlerce manşete ve habere imza atmış haberlere yer vermişti
03-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Feto’nun sofrasından SÖZCÜ tanıklığına
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce! Bu iki isim de FETÖ’nün yayın organlarında yıllarca yöneticilik yapmış, Koru, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in masasında baş köşede oturtulmuş, Gülerce de örgüt liderinin arkasında el pençe divan durmuştu. Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce! Bu iki isim de FETÖ’nün yayın organlarında yıllarca yöneticilik yapmış, Koru, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in masasında baş köşede oturtulmuş, Gülerce de örgüt liderinin arkasında el pençe divan durmuştu. “SÖZCÜ FETÖ'cüdür” çamuru da özellikle iki itirafçı üzerinden atıldı. Fehmi Koru, 24 Nisan 2010 tarihli Yeni Şafak gazetesinde ‘Taha Kıvanç' mahlasıyla ‘Burak Akbay FETÖ evlerinde yetişti' yalanını yazmış ve bu savcılara esin kaynağı olmuştu. Yine 17-25 Aralık operasyonlarından sonra bile FETÖ'yle hareket eden Hüseyin Gülerce de savcıların ifadesine başvurduğu isimdi. Bu iki isim de yıllarca FETÖ elebaşı Fetullah'ın evinde baş köşede yemek yemiş, ağırlanmışlardı. FETÖ'nün adının geçtiği yerde bizim olmayacağımız tabiidir. Bu nedenle SÖZCÜ'nün ve sahibi Burak Akbay'ın böyle kirli bir senaryo içinde gösterilmesi gazetenin muhalefet etme şeklinden rahatsız olan FETÖ ve siyasi iktidar birlikteliğinden başka bir şey değildir. FETÖ için ağlayanlar, FETÖ'nün salya sümük gösterilerine katılanlar ikballeri için Burak Akbay'ı FETÖ'cü gösterme uğraşı ve telaşı içine girmişlerdir. Bundan sonra kimse gerçek FETÖ'cülerin izine bile düşemeyecektir. Çünkü bu iddianamede işaret edilen FETÖ'cülük sadece iktidar karşıtı olmak şeklindedir. Bu karşıtlığın FETÖ'cülükle tanımlanması aslında başka muhaliflere de bir gözdağı vermektedir. Bu kadar kolay FETÖ yöneticiliği suçlaması ileride kim bilir kimlere daha yöneltilecektir. FETÖ ile iltisaklı hiçbir davaya girmedim. SÖZCÜ ve Burak Akbay'ın bırakın FETÖ'cü olmayı FETÖ karşıtı olduklarına adım gibi eminim. İddianamede şöyle denildi: “5 günlük bir röportajı Aydınlık'a verdiğini, röportajın içeriğinin birlikte ceza infaz kurumunda kaldığı FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin ceza infaz kurumuna düzenli olarak talep ettikleri 5 gazeteden birisinin SÖZCÜ Gazetesi olduğunu söylediğini, ancak tahminine göre SÖZCÜ Gazetesi'ni muhalif gazete olarak aldıklarını, ideolojik anlamda yakın olduğu için almadıklarını düşündüğünü söylediği…”
03-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Burak Akbay: ‘Atatürkçü ve muhalif gazete çıkarmanın bedelini ödüyorum’
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Akbay, “FETÖ’cü hainlerle hiçbir ilgim yok. Tescilli FETÖ’cüler dışarıdayken ben bedel ödüyorum” dedi. Akbay ise bu iddianameye yönelik şu açıklamayı yaptı: “FETÖ'cü hainlerle hiçbir ilgim yok. Tescilli FETÖ'cüler dışarıdayken ben bedel ödüyorum
03-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Arkadaşımız Mediha Olgun artık özgür, sıra Gökmen Ulu’da!
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ iftirasıyla suçlanan arkadaşlarımız yaptıkları savunmada hiçbir suçlamayı kabul etmezken, 8
03-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Arkadaşımız Mediha Olgun artık özgür, sıra Gökmen Ulu’da!
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ iftirasıyla suçlanan arkadaşlarımız yaptıkları savunmada hiçbir suçlamayı kabul etmezken, 8
02-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Yarkadaş: İstanbul’da AKP’li 16 başkan daha mercek altında
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
AKP’de FETÖ paranoyası yaşanıyor
02-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Tutuklu Yarbay eşi… Erdoğan’a derdini anlatmak için ağaca çıktı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ'den 14 aydır tutuklu bulunan yarbay eşinin suçsuz olduğunu savunan Nazife Kayacı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Erzurum'a gelmesini fırsat bildi
02-10-2017
Sözcü
Sözcü  
 
İstanbul’da FETÖ/PDY operasyonu
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’ne üye olmak suçundan haklarında gözaltı kararı bulunan  ve örgütün şifreli haberleşme programı ‘ByLock’ kullanıcısı oldukları tespit edilen kişilere yönelik operasyon başlatıldı. Öte yandan Mersin’de de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 29 işadamı gözaltına alındı, 18 kişinin ise arandığı öğrenildi. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY terör örgütüne finansman sağlayan, Bank Asya’da hesap artıran,, KHK ile kapatılan derneklerde üyelik kaydı olan, işadamlarından terör örgütü ile ilişki ve irtibatlı kişilerle yurtdışı çıkış kaydı bulunan, örgütün tepe yönetimi ile aynı otelde aynı tarihlerde kalan 47 işadamına yönelik yapılan operasyon yapıldı