Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Halkla İlişkiler birimi, "AKP, 15 Temmuz'dan sonra da FETÖ'den kopamadı" başlıklı bir rapor yayımladı. Raporda ayrıca “FETÖ okullarında okuyan herkes FETÖ’cü olacak diye bir şart yok. Ancak FETÖ okullarında okuyan Berat Albayrak’a, kayınbabası Erdoğan tek laf etmezken ve Albayrak bakanlık koltuğunu korurken, Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay kesinlikle yalanladığı halde uzun yıllar FETÖ’nün içinde kalan Fehmi Koru’nun 'Işık evlerinde kaldı' şeklindeki hiçbir somut delile dayanmayan iddiasından yola çıkılarak FETÖ’cü olmakla suçlandı. AKP’nin FETÖ ile mücadelesinin ağır bir dille eleştirildiği rapor “15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından FETÖ ile mücadele ettiğini iddia eden AKP hükümeti, diğer taraftan geçmişten beri adı FETÖ'yle anılan bir çok ismi önemli görevlerde tutmaya devam ediyor. Sadece bununla da kalınmıyor, yapılan atamalarda yine adları bir dönem FETÖ ile anılan kimi isimlerin oldukça kritik görevlere getirildiği de görülüyor. Buna karşın hayatları FETÖ ile mücadeleyle geçmiş kimi insanlar ise sırf muhalif kişiliklerinden dolayı FETÖ'cü yaftası vurularak gözaltına alınıyor hatta tutuklanıyorlar. “15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından FETÖ ile yürütülen mücadelede AKP'nin ikircilikli politikalarından kaynaklı olarak akıl almaz tutarsızlıklar ve adaletsizlikler yaşanıyor. ” iddiasının vurgulandığı raporda eski FETÖ’cü kalemlerin günümüzde el üstünde tutulduğu, yine eskiden FETÖ’yü eleştiren gazetecilerin ise ‘FETÖ’cülükle’ suçlandığı tespiti yapılıyor. Fethullah Gülen’in sağkolu Hüseyin Gülerce’nin hükümete yakın Star gazetesinde köşe yazarı, Fehmi Koru’nun ise FETÖ ile Ankara arasında bir dönem arabulucu olarak görevlendirildiğinin hatırlatıldığı raporda Sözcü’ye yönelik algı operasyonuna ilişkin şu tespitlerde bulunuluyor; “Hüseyin Gülerce, yıllardır FETÖ tehlikesine dikkat çeken muhalif Sözcü Gazetesi'ne yönelik, FETÖ bağlantılı olduğu iddiasıyla açılan davada tanıklık yaptı. Gülerce hakkında bir dönem FETÖ'nün beyin takımında yer aldığı halde sırf pişmanlığını beyan etti diye bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadı. ,,” “15 Temmuz 'dan sonra bile ne iktidar ne de yargı Fehmi Koru'nun FETÖ ilişkilerini sorgulamadı. Üstüne Fehmi Koru'nun muhalif Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay'a yönelik, hiçbir maddi delile dayanmayan “FETÖ'cü olabilir” suçlaması ciddiye alınarak, Koru'nun beyanı Akbay'a açılan soruşturmaya gerekçe yapıldı. AKP de sonra kalkıp FETÖ ile mücadele ettiğini iddia ediyor. İşte, köşe yazısı kıvamında hazırlanan rapordan bazı bölümler, ‘rapordaki ifadelerle’ o isimler ve haklarındaki iddialar… 44 sayfalık rapor, “AKP-FETÖ işbirliği şekil değiştirerek sürüyor mu?” başlıklı bol sorulu şu bölüm ile sona eriyor; adını andığımız ve geçmişteki FETÖ bağlantılarını veya övgülerini hatırlatacağımız isimler mutlaka suçludur demiyoruz. -Ahmet Şık, Kadri Gürsel, diğer Cumhuriyet Yazarları ve 2011 yılında yargıdaki FETÖ'cü örgütlenmeye tepki göstererek Yargıtay'daki görevinden istifa eden Celal Çelik gibi insanlar FETÖ'cülükle suçlanırken, geçmişte FETÖ bağlantıları net olan bazı insanlar neden korunup kollanmakta ve üstüne ödüllendirilmektedir? – Yoksa AKP – FETÖ işbirliği şekil değiştirerek sürmekte midir? -AKP, kurumsal olarak bugün FETÖ'ye karşı görünse de adı hâlâ FETÖ ile anılan isimlerden faydalanmaya devam ederek ileride şartların değişmesi halinde FETÖ ile yeniden işbirliği için kapıyı aralık mı bırakmaktadı. -İsrail ve Rusya ile olan ilişkilerde AKP'nin ve Erdoğan'ın yaptığı U dönüşlerini düşündüğümüzde Erdoğan, FETÖ konusunda ileride U dönüşü yapabilir mi? – FETÖ ile mücadelede kriterler nedir? “Kandırıldım, bilmiyordum” demek yeterli midir? – Bank Asya'ya para yatırmak ya da Zaman Gazetesi abonesi olmak kimi insanların KHK ile ihraç edilmesine hatta tutuklanmasına gerekçe olurken, yıllarca FETÖ ile ilişkide olan bazı insanlar için neden bu kriterler işletilmiyor? – Korunup kollanan insanları diğerlerinden farklı kılan ne? – Bir şekilde Erdoğan'a ulaşıp onu ikna etmeyi başaran ya da kendisinden fayda sağlanabileceği düşünülen FETÖ'cüler yargıdan ve yargılanmaktan muaf mı tutulmaktadır? Bunlar gibi daha bir çok soru cevap beklemektedir