Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
CHP, şayet Deniz Baykal döneminde benimsediği ve savunduğu FETÖ karşıtı çizgide ısrar etmiş olsaydı, bugün "Siz zamanında görmediniz, biz uyarmıştık" diyerek hepimizi utandıracak bir ahlakî üstünlüğe sahip olacaktı. Ancak CHP, FETÖ karşıtlığı bir yana, sandıkta FETÖ'cülerin bir numaralı tercihi haline getirildi. Yerlerine dershane meselesinden Bank Asya'nın devrine, Zaman'ın kapatılmasından STV'nin uydudan çıkarılmasına değin her meselede ya milletvekillerinin ya da bizzat Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'nün ayağına giderek destek verdiği CHP'liler geldi. Ne günlerdi! Şimdi bunların hiçbiri olmamış, FETÖ elebaşısı CHP'nin cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu'na ve diğer tüm seçimlerde CHP-HDP-İYİ Parti ittifakına oy desteği istememiş gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve AK Parti'ye parmak uzatıp suçlayabiliyorlar. Evet, FETÖ tarafından canına kast edilen Cumhurbaşkanı'nı, darbe gecesi FETÖ'cülerin tankları çekerek yol verdiği Kılıçdaroğlu'nun partisi suçluyor! Daha hâlâ 251 şehidin hatırasına rağmen darbeye 'kontrollü' diyen bir anlayıştan söz ediyoruz. Benim sözüme de bakmayın, hepsi eski CHP milletvekili olan ve partilerinin FETÖ ile ittifakını ifşa ettikleri için ihraç edilen şu isimlerin sözlerine kulak verin: Birgül Ayman Güler: "Her ne kadar parti yönetimimiz inkâr etse de, 30 Mart seçimlerinde cemaatle ittifak yaptık. Devşirme adamlar gelmeye başladı Cumhuriyet Halk Partisi'ne, FETÖ'den adamlar geldi! Bir aday belirleme süreci yaşandı, evlere şenlik. " Baykal'a kaset kumpasını kuranların tek amacı, Baykal'ı tasfiye etmek değildi. CHP, FETÖ'ye karşı Baykal dönemindeki duruşunu koruyabilmiş olsaydı, bugün ahlâkî üstünlüğüyle hepimizi utandırabilirdi