Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Aydın Doğan, 28 Şubat yüzünden, 28 Şubat 1997’den tam 21 yıl sonra, gözaltına alınmamak, tutuklanmamak, 82 yaşında bir de hapis çilesi çekmemek için medyayı terkediyor… Aydın Doğan, bir de FETÖ kulpu takılıp, tüm mal varlığına el konma tehdidinden kurtulmak için medyayı terkediyor… Aydın Doğan, 28 Şubat’tan yargılanmayacağı garantisini aldığı umudu ile canını kurtararak malını veren bir esnaf gibi dükkanını, medyayı terkediyor… Aydın Doğan elindeki medya gücünün tamamını, Erdoğan İktidarı’na daha yakın işadamı olan Erdoğan Demirören’in Holding’ine devrediyor… DEMİRÖREN’DE PARA YOK Aslında Demirören de sıkıntılı… Demirören, Doğan Grubu’nu satın alma konusunda yakın çevresine “Başımıza bela aldık!” diyor… Demirören bu alım için Doğan Grubuna 890 milyon dolar ödeyecek!. Çünkü karşısında elindeki iktidar gücünü, bir şiddet aleti gibi sakınmasızca ve pervasızca kullanan bir iktidar var… Toplumu ve muhalefeti bu yöntemle sindirmiş bir iktidar, ezdiği, sindirdiği, neredeyse tümüyle denetim ve baskısı altına aldığı Doğan Grubu’nu şimdi kayıtsız şartsız bilfiil teslim alıyor… Bunun sonuçlarını yakın zamanda hep birlikte göreceğiz… Doğan Grubu’nun tüm medya unsurlarının, iktidarın adamları arasında bir bir nasıl paylaşılacağını acı bir şeklide izleyeceğiz… Bu karışık baskı ortamında, medyada, basında ve kamuoyunda çok kişi daha çok Aydın Doğan’a duyduğu tepkiyi dile getirdi… DOĞAN “AHI” ÇEKİYOR Aydın Doğan’ın daha önce “Sarı Öküz” Emin Çölaşan başta olmak üzere Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil, Oktay Ekşi, Özdemir İnce, Soner Yalçın gibi… ve daha bir çok ismi İktidar baskısı ile “kurban verdiğini” herkes yazdı söyledi… Soner Yalçın FETÖ kumpası ile Odatv davasından hapisteyken Doğan Grubu’nun ona sahip çıkmamasını ve üstelik işten atmasını da kuşkusuz medya tarihi bir yere yazdı… Aydın Doğan ayrıca, daha önce iktidar ve FETÖ mağduru olan Dinç Bilgin’in de “Ahı”nı çekiyor… denebilir… Ben de Odatv’de Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet’ten ayrılırken “Keşke buzdolabı satsaydınız” diyerek, Doğan Grubu’nun 40 yıllık süreçte medyada, “business zihniyeti”ni, kar etmeyi ve para kazanmayı esas alan bakışını eleştirdim… Ama aynı yazıda bu satışın “iktidar zorbalığı” ile yapıldığını da vurguladım… Yine de “Eski hesaplaşmalar, eski öfkeler, eski duygular” nedeniyle, toplum, kamuoyu ve medya Aydın Doğan’a yapılan bu açık haksızlığa, zorbalığa, bu olayın gerektirdiği, hak ettiği şekilde Erdoğan İktidarı’na dönük şiddetli bir tepki vermedi, veremiyor… Adeta dükkanından kolundan tutulup atılan 82 yaşındaki Aydın Doğan’a, mahalle ve semt halkı olarak yeterince sahip çıkamadık… Bunda Aydın Doğan’ın eskiden, diğer esnaflara, şuna buna, kendi çalışanlarına, semt halkına yaptığı çeşitli haksızlıklar ve yanlışların payı olsa da şu gerçeği bütün açıklığı ile görmek ve söylemek gerekiyor… Aydın Doğan’ın bugün iktidar tarafından zorla medyadan kovulmasına… Kimse, yine İktidar baskısı ve korkusu ile açıkça karşı çıkamıyor, ses çıkaramıyor… “Parasını alacak işte, sattı ne var bunda?” diye olayı normal göstermeye çalışanların yarattığı baskıcı ve susturucu, sindirici ortam ağır basıyor… Ama gerçek çıplak ve açıktır: Aydın Doğan İktidarın ağır baskısı ile medyayı terke zorlandı… Aydın Doğan Erdoğan İktidarı tarafından zorla medyadan kovuldu!