Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle çoğu dairenin eski çalışanı 36 kişi hakkında iddianame düzenledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında örgüt faaliyetleri kapsamında İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirme ve darbe girişimi süresince tüm Türkiye'de istihbarat fonksiyonlarını işlevsiz hale getirme çabası içerisinde oldukları gerekçesiyle çoğu dairenin eski çalışanı 36 kişi hakkında iddianame düzenledi. Gülen'den aldığı bilgileri iletmişİddianamede, İstihbarat Dairesi Başkanlığında çalışan FETÖ mensubu bilgisayar mühendislerinden sorumlu kişinin, şüphelilerden "Akif" kod adlı Mustafa Koçyiğit olduğu bildirildi. Şüphelinin, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'den aldığı emirleri altında bulunan mühendislere Eagle programıyla ilettiği kaydedilen iddianamede, Koçyiğit'in, örgütün darbe girişiminden iki gün önce, "istifa konusunu abilerle hatta HE (Hoca Efendi Fetullah Gülen) ile istişare etmemiz lazım. MİT'in, İstihbarat Dairesine bildirdiği 20 bin kişilik paralel devlet yapılanmasına ilişkin listeyi de İDB'den yukarıda belirttiğim mühendisler aracılığıyla temin ettik. "400 terabaytlık istihbari bilgi örgüte aktarıldıAçıkalın, Türker ve Koçyiğit'in ifadeleri doğrultusunda İstihbarat Dairesi Başkanlığı sistem odalarında incelemeler yapıldığı aktarılan iddianamede, İstihbarat Dairesi Başkanlığı Bilişim Teknolojileri Şube Müdürlüğü İletişim Büro Amirliğinde çalışan şüpheli Bülent Günay'ın, FETÖ'ye bağlı mühendislerin güvenlik duvarlarına uğramadan ve log sistemine yakalanmadan sunuculara ve veri depolama ünitelerine erişebilmeleri için sisteme 19 Haziran 2014'te kayıt dışı sunucu kurduğunun belirlendiği belirtildi. Şüphelilerin, FETÖ/PDY'nin hedefleri, örgüt elebaşı Gülen'in talimatları doğrultusunda Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına sızdırıldığı, örgütün siyasal hedefleri doğrultusunda gizli bilgilere eriştikleri, bunları örgüt içerisindeki "mahrem abi" ve "imamları"na aktardıkları ifade edilen iddianamede, 400 terabayt bilgininin log kayıtlarına düşmeyecek sanal sunucu oluşturmak suretiyle temin edilip örgüte aktarıldığının belirlendiği, şüphelilerin devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal casusluk maksadıyla temin ettikleri ve böylece üzerlerine atılı casusluk suçunu işledikleri vurgulandı. Şüphelilerden Gürsel Aktepe ve Zeki Taşkın'ın darbe girişimi gecesi devriye görevlilerince durduruldukları ve haklarında işlem başlatıldığı kaydedilen iddianamede, Taşkın'ın cep telefonunda FETÖ mensuplarının haberleşme amacıyla kullandıkları WhatsApp görünümlü Eagle programının bulunduğuna yer verildi. İddianamede, bu mesajlardan ve yakalanan şüphelilerin ifadelerinden FETÖ mensuplarının darbe gecesi koordineli olarak hareket ettikleri ve 17-25 Aralık sürecinden önce çalıştıkları birimlerin önüne giderek darbeye destek verdiklerinin belirlendiği kaydedildi. Kırcılı, Aktepe ve Taşkın'ın, otomobille İstihbarat Dairesi Başkanlığı çevresine gelerek, beklerken çevrede devriye görevi yapan polislerce yakalandığı kaydedilen iddianamede, Aktepe'de ele geçirilen tabletteki Eagle programında FETÖ/PDY'nin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan sözleri bulunduğu, devletin işleyişine ve Erdoğan'a yönelik terör örgütünün amaç, hedef ve stratejileri doğrultusunda belirlenmiş planların talimat şeklinde aktarıldığı, bu planlarla devletin ve Erdoğan'ın özellikle uluslararası kamuoyunda hedef alınmasının istendiği, ayrıca darbe girişimi gecesi saat 23. "Fuat Avni"nin kullanıcılarındanYemşen ve Koçyiğit'in hiyerarşik olarak FETÖ/PDY terör örgütü üyeleri üzerinde bulundukları, iş bölümü yapabildikleri, örgüt üyeleri üzerinde sevk ve idarede bulunabildikleri, örgütsel faaliyetlerin organizasyonunda ve icrasında rol üstlenebildikleri, bu faaliyetleri denetleyebildikleri, örgütü idare ettikleri, emir ve direktif verebildikleri ifade edilen iddianamede, Koçyiğit'in Twitter'daki "Fuat Avni" hesabının kullanıcılarından olduğu, bu hesap üzerinden manipülasyonlar ve örgütün amaçları ve hedefleri doğrultusunda dezenformasyon faaliyetinde bulunduğu vurgulandı