Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca ilk mütalaa verildi. Işık'ın, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla 2011'de Danıştay, 2014'te de HSYK üyeliğine seçildiği, örgütün talimatlarının iletildiği ve himmet alındığı gizli toplantılarına katıldığı, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşmasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Sanığın görev yaptığı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nda diğer örgüt mensuplarıyla örgütün amacı doğrultusunda kararlara imza attığı ifade edilen mütalaada, 2014'teki HSYK seçimlerinde de FETÖ'nün adayı olduğu ve örgüt mensuplarının desteğiyle üye seçildiği kaydedildi. Sanığın ayrıca, seçim süreçlerinin bloke edilmesi de dahil olmak üzere örgütsel stratejinin belirlenmesi ile FETÖ üyesi bir kısım hakim ve Cumhuriyet Savcıları hakkında yürütülecek soruşturmalara engel olmak için lehlerine oy kullanmak noktasında aktif faaliyet yürüttüğü kaydedildi. Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün deşifre olmasını engellemek, örgüt mensupları hakkındaki soruşturmaların sonuçsuz kalmasını sağlamak, örgüt faaliyetlerinin belli bir disiplin içinde istikrarlı şekilde devamı için diğer örgüt üyeleriyle fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle hiyerarşik yapıya dahil olduğu bildirilen mütalaada, sıkı bir disiplinle örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği belirtildi. Mütalaada, "Sanığın haiz olduğu görev ve sorumluluk alanları ile emir ve talimat verme noktasındaki yetkileri gözetildiğinde, sanığın FETÖ silahlı terör örgütünün Danıştay ve HSYK hücre yapılanmasında yer aldığı, çocuğunu örgütün eğitim biriminin kontrolüne verdiği, örgüte ait kriptolu iletişim ağı ByLock uygulamasını aktif kullandığı, örgütün amaçları doğrultusunda süreklilik ve çeşitlilik arz edecek şekilde faaliyet yürütmek suretiyle örgüt üyesi olmak suçunu işlediği anlaşılmıştır