Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından tutuklanan ve "örgüt yöneticiliği" ile suçlanan eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Okur'un, örgütün önde gelen isimleriyle bağlantılarının HSYK'da görev yaptığı dönemde de devam ettiği, yargının ele geçirilmesinde etkili olduğu aktarılan mütalaada, İbrahim Okur'un, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in, "Hizmetten olanların önünü açın" talimatı gereği, bu kişilerin yargıya yerleştirilmesi konusunda çalıştığı anlatıldı. AYNI YIL ADALET BAKANLIĞI'NDA GÖREVE BAŞLADILAREski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in 12 Nisan 1996'da Adalet Bakanlığına tetkik hakimi olarak atandığı belirtilen mütalaada, bundan 14 gün sonra İbrahim Okur'un, 21 gün sonra "FETÖ'nün yargıdaki beyni" diye adlandırılan Hüseyin Yıldırım'ın, aynı yıl içinde de Ahmet Hamsici'nin bakanlıkta aynı dairede görevlendirildikleri tespiti yapıldı. Ayrıca yine FETÖ'nün önde gelenleri oldukları belirlenen diğer eski yargıçlar Dursun Murat Cevher ile Ali Kaya'nın da aynı yıl bakanlıkta göreve başladığına işaret edildi. Böylelikle sanığın, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü yöneticisi olmak" suçunu işlediği sonucuna varıldığı belirtilen mütalaada, Okur hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. Suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edilen mütalaada, Okur'un eski yüksek yargı mensuplarının FETÖ üyeliğinden yargılandıkları davalarda verdiği bilgiler dikkate alınarak, TCK'nin 221/4