Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalarda o zaman hükümetin gözbebeği olan, şimdi hepsi “FETÖ üyesi olmak, darbe girişimine karışmak” suçlamasıyla içeride ya da aranıyor vaziyette olan polisler, savcılar, hâkimler ve onların kalemşorları ne yapıyordu hatırlıyorsunuz, değil mi? Hükümetin, ya da şimdi daha açık görülüyor ki kendi grup çıkarlarına muhalif gördükleri kim varsa, gözünün üstünde kaşın var deyip içeri alıyorlar, çoğunlukla sahte delillerle yargılıyorlardı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, aslında yumuşak sayılabilecek bir üslupla, kanlı darbe girişimini ve arkasından gelen olağanüstü hal uygulamasının, bütün muhalifleri hapse attırma yanlışına dönüşmemesini istedi geçenlerde. Tıpkı Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi “Darbe ve FETÖ” soruşturmaları ve davaları da benzeri bir toptancılık ve sulandırma yanlışıyla karşı karşıya