159,909 Yayın 10,926 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,821 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,766 Haber 10,126 Köşe Yazısı 916,955 Kelimeyle Suç

Yazı Türü > Köşe Yazısı

10,126 kayıt bulundu 720 - 740 gösteriliyor
18-07-2020
Sabah
Talha Köse  
 
15 Temmuz Darbe Girişiminin Türk dış politikası ve güvenlik yaklaşımlarına etkileri
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ ve terörle mücadele konusunda ABD ve NATO müttefiklerine olan güven önemli ölçüde azalmıştır
18-07-2020
Sabah
Veysel Kurt  
 
Rusya’nın derdi ne?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Suriye'nin bölünmesi, PKK tehdidinin Suriye'de boyut değiştirmesi, ABD ve Avrupa'nın FETÖ ve PKK ile yaptığı iş birliği, sürekli Türkiye'nin güvenliği ve istikrarını yok sayan söylem ve politikalar benimsemesi Ankara'nın dış politika parametrelerini revize etmesine yol açtı
18-07-2020
Habertürk
Fatih Altaylı  
 
Türk dizilerine engel
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Amerikan istihbarat örgütünün oyuncağı FETÖ’nün TSK’ya düzenlediği komplo sonrasındaki en önemli işlerinden biri de Türkiye’deki dizi sektörüne yönelik hamlesiydi. Amerikalı patronlarından aldığı emirle FETÖ, Türkiye’nin yumuşak gücü haline gelen ve özellikle Ortadoğu, Latin Amerika, Doğu Avrupa ve Orta Asya’da Türkiye’nin tanıtımını ve kültürel etkinliğini arttıran dizi sektörüne saldırdı FETÖ elemanları
18-07-2020
Diriliş Postası
Murat Özer  
 
Pişman FETÖ’cü gördünüz mü?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bugüne kadar hiçbir önde gelen FETÖ’cünün mahkeme huzurunda, yaptıklarından pişmanlık duyup özür dilediğine şahit olmadık. Ahmet Yarayış‘ın “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” sözlerini kabul etmek mümkün müdür?Üstelik bu çağrıya Abdurrahman Dilipak gibi bu alçak terörist yapıya karşı “net duruşundan” şüphe duymadığımız birisinin destek vermesini neyle izah edeceğiz?KİMİ AFFEDİYORSUNUZ? HANGİ HAKLA?FETÖ dünyanın görebileceği en kötü ve en saldırgan terör örgütü. Bu FETÖ’cü alçaklar bırakın Akif’i, tek bir şairimizin attığı tırnak bile olamazlar
17-07-2020
Yeni Şafak
Tamer Korkmaz  
 
Bunları, asla unutmayacağız…
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ya adam gibi gider veya gitmek zorunda kalır!” (2 Eylül 2015)*FETÖ’nün “Zeyd” kod adlı TSK imamlarından Sam Amca’sının 007’si Tuncay Topçin 14 Temmuz 2016’da, Erdoğan’a atfen “Şafakta basıp, yatakta asacaklar” diye yazmıştı, twitter’da!*“Gazeteci” Müsvettesi Paralel Mustafa Ünal ise darbe teşebbüsünden sadece iki gün önce twitter’da, “Gör bak neler olacak” diye “Yurtta Sulh Konseyi”ndeki Cuntacı ağabeylerinin “ayak seslerini” haber veriyordu!CIA elemanı Emre Uslanmaz, yine twitter’da kendisine “Türkiye’ye dönüş tarihini” soranlara, “Temmuz 2016” diye cevap yazıyordu…Ta, 14 Eylül 2015’de!*Paralel Haşhaşilerden Bülent Kenesh de twitter’da “İyi bir çıkış yok artık! Kötü, daha kötü, en kötü çıkış var! Kötü olana darbe diyeyim, gerisini siz tahmin edin” diyordu! (7 Temmuz 2016)DÖRT YIL SONRAFETÖ’nün 15 Temmuz darbe kalkışmasının dördüncü yıldönümünde “Millete Sesleniş” konuşması yapan Erdoğan, “15 Temmuz hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ülkemizi İŞGAL girişimiydi” dedi. *Evet, dört senedir bu sütunda vurguladığımız gibi: Haydut Devlet ABD’nin 15 Temmuz’da FETÖ eliyle giriştiği darbe kalkışması başarılı olsaydı; Türkiye, tepeden tırnağa ABD-NATO’nun işgaline uğrayacaktı. *Haçlı Siyonist İttifakının piyonu FETÖ, işgali müteakip infaz listelerinde yer alanlara yönelik devasa bir katliam gerçekleştirecekti!İşbu infaz listeleri 9 bin kişilik 12 gruptan (toplamda 108 bin) müteşekkildi. *FETÖ’nün bu infaz listesinin ilk serisinde yer alanlar arasında “Bu Satırların Yazarı” da vardı. KİLİSECİ FETÖŞİSTLER15 Temmuz darbe kalkışması öncesinde esip gürleyen, tehdit eden, mangalda kül bırakmayan, bir şekilde darbe girişiminin işaret fişeğini çakan FETÖ’cü kahpelerin ekseriyeti kaçak vaziyetteler!En başta ABD olmak üzere, Batılı devletlere sığındılar. CIA’in Paralel Buldoğu Emre Uslanmaz, “Ayasofya’nın İslam’dan daha yaşlı olduğunu biliyorsunuz değil mi?” diye tweet attı; Bülent Kenesh ise “İlla bir ibadet yerine dönüştürülmesi gerekiyorsa, kiliseye dönüştürülmeliydi” dedi!Böylelikle, Locaefendilerinin “Gizli Kardinal” oluşuyla “Fevkalade Paralel” bir tepki verdiler, Ayasofya Camii’ne!*Fetullah Haini için “Gizli Kardinal” tabirini ilk defa rahmetli Aytunç Altındal’ın kullandığını, bu vesileyle hatırlayalım: Altındal mı, zehirlenerek öldürülmüştü! (18 Kasım 2013)*Bir de FETÖ’nin “Herkül” adlı sitesinin editörü Osman Şimşek’in “Ayasofya’nın Cami olmasından nasıl rahatsızlık duyduğuna” dair bir cümlesi var ki, finali onunla yapalım…“Ayasofya camiye dönüştürülerek maalesef nifaka peşkeş çekildi” diyor, Kilise Sever Mister Şimşek!Haçlıların (ve de Siyonistlerin) “İslam’ı ifsat etme Projesinin” lokomotifi olan Locaefendi’nin Osman’ı, bu zırvasıyla “nerede konuşlandıklarını” açıkça ilan ediyor!
17-07-2020
Yeni Şafak
Hasan Öztürk  
 
15 Temmuz’un hainleri de kahramanları da hala hayatta bilinsin isterim
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Soykırıma/İnsanlığa karşı suça tahrik
15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminin üzerinden bir yıl geçmişti ki çok önemli bir üst düzey bürokratımız bir buluşmamızda aynen şunu söylemişti: “Darbe hükmünü hala icra ediyor olabilir!”Gerekçesini de şu tespitlerle yapmıştı:“FETÖ renklendirilmiş halde her yapıya, her gruba, her ortama girmeye başladı. Daha da önemlisi FETÖ’ye karşı 15 Temmuz gecesi direnen kesimlerin arasında ayrılık, farklılık, kavga gibi meseleler attı. O gece darbe ve işgal girişiminde bulunanların FETÖ’cü alçaklar olduğunu biliyoruz. Darbecilere sırf Erdoğan düşmanlığı üzerinden destek olanları da…O günden sonra FETÖ’nün temizlenmesine yönelik çok büyük adımlar atıldı. Ne var ki o günden bugüne FETÖ’nün kulandığı ne kadar argüman, ne kadar enstrüman varsa başka başka mecralar ve gruplar tarafından kullanılır oldu. Pek o gece bu millet nasıl oldu da sokaklara, meydanlara, köprüler koştu, FETÖ’cü alçaklara direndi, darbe ve iç işgal girişimini püskürttü?Sevgil hocam Prof
17-07-2020
Orta Doğu
Göktuğ Efil  
 
FETÖ okullarında öğrencilere iğrenç işkence: Tuvalet suyu içirdiler
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün TSK’daki elemanları tarafından Maltepe Askeri Lisesi ve Menteş Askeri Kampı’nda kendilerinden olmayan öğrencilere uyguladıkları işkence gibi uygulamalarıyla ilgili soruşturma açtı. Foseptik alanlarda süründürüldükTuvalet suyunu istifra ettirene kadar içirdilerFETÖ işkencesine maruz kalan Ç
17-07-2020
Orta Doğu
Irem Nur Kaya  
 
Ensar Vakfı eski Yöneticisi Ahmet Yaramış'tan skandal açıklama: 'FETÖ'cüleri topluma kazandırmalıyız!'
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ahmet Yaramış’ın FETÖ’cülerin affedilmesini ilişkin yaptığı konuşmayı paylaşarak çok sert tepki gösterdi. Darbe teşebbüsüne karışmış ama pişman olmuş FETÖ’cüleri affedip kucaklamamızı salık veriyor. FETÖ ile bu adamlarla mı mücadele edeceğiz? O koltukta onu tutanın samimiyetine asla inanmam
17-07-2020
Hürriyet
Nedim Şener  
 
İlahiyatçı Ali Köse: ‘Bir FETÖ gitti bin FETÖ geliyor’
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016 gecesi yaşattığı ihanetin ve Türk milletinin dünya demokrasi tarihine geçen direnişinin dördüncü yılı geride kaldı. Ama ben her 16 Temmuz günü yine FETÖ konusunu yazarım, çünkü bu mücadele süreklilik gerektiriyor. 15 Temmuz ilk üç yılda FETÖ’yü, kötülüklerini anlama, örgütün çalışma şekli, darbenin nasıl gerçekleştiği, açılan davalar gibi konularla tartışıldı. Emperyalizmin FETÖ’yü araç olarak kullanması karşısında Türkiye’ye dost görünen ülkelerin nasıl bir kötülüğün ortağı olduğu tek tek anlatıldı. FETÖ’yü koruyan ve kollayan Amerika ve Avrupa ülkelerinin, demokrasi, hukuk ve insan hakları yalanları artık görünür oldu. Onlara göre FETÖ elebaşı Gülen, kumpasçı gazeteci, savcı, polisler, darbeci askerler insan haklarına layık ama onların katlettiği yüzlerce kişi, kumpas mağdurları, ihanete uğrayan millet değil. ÖNEMLİ UYARI 15 Temmuz ve FETÖ’ye karşı alınması gereken önlemler konusunda her gün düşünen isimlerin başında gelen ve 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Sayın Ali Köse, uzmanı olduğu alanda, yani FETÖ ve devlete sızmaya çalışan benzeri yapılarla ilgili çok önemli bir uyarıda bulundu. Dua bizim vazifemiz fakat siz tedbiri almazsanız, akıllı davranmazsanız, o FETÖ denen örgütün yapılanma şeklini aynı yolları kullanarak bugün hâlâ devam eden başka gruplar hakkında gerekli tedbirleri almazsanız Allah size yardımcı olmaz. Hatta ben bunu, bir ‘FETÖ gitti bin FETÖ geliyor’ diye değerlendiren, sloganlaştıran birisiyim. FETÖ ile alakalı sonra bizlere, ilahiyatçılara, ‘Neden bu konuda uyarılar yapmadınız’ diye sitemler oldu. Bunlar içerisinde güç devşirme yolunda dini ve dini değerleri kullanmada FETÖ, emsali az görülen bir örnektir. Çünkü himmet, kurban ve zekât adı altında toplanan paralar, FETÖ hain terör örgütü tarafından bu millete 15 Temmuz 2016’da kurşun olarak geri dönmüştür. FETÖ ile güvenlik boyutunun yanı sıra ilmi sahada da mücadele edilmesi gerekir. Temeli istismara dayalı FETÖ ve benzeri yapılar başta biz ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri olmak üzere, Diyanet İşleri Başkanlığımızın oluşturacağı ilmi araştırma komisyonları marifetiyle bu tür yapıların, din kisvesi altında dine aykırı söylem ve eylemleri hakkında ciddi bilimsel çalışmalar yapılmalıdır. ” DİYANET SESSİZ KALMAMALI 15 Temmuz sonrası FETÖ ile ilgili en çok tartışılan konu inanç yönüydü. Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ’nün dine aykırı söylem ve tutumları hakkında birkaç kitap yayınladı. ‘FETÖ’CÜ, BIYIKSIZ, LAİKÇİ, SEKÜLER, EHL-İ DÜNYA’ MARMARA İlahiyat Dekanı Ali Köse’nin açıklaması hakkında iki ilginç isimden tepki geldi. Birincisi, yazar Serdar Tuncer, şöyle bir tweet attı: “FETÖ’cülere dense ki bin metin yazacaksın ve 15 Temmuz günü devlet televizyonunda bir ilahiyat hocası tarafından okunacak, bu kadarını hayal bile edemezlerdi. ” Ali Köse, devletin içinde FETÖ benzeri yapılar oluşmaması için uyarıyor ve ilahiyat camiası adına da açıklama yapıyor. Bir anda FETÖ’cü iması yapılıyor, ehl-i dünya diye suçlanıyor
17-07-2020
Hürriyet
Hande Fırat  
 
İki kara propaganda
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Beni en çok üzen FETÖ’nün dördüncü yıl travmasını yaşarken üç cemaatin isteği üzerine İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını konuşmamız oldu
17-07-2020
Hürriyet
Sedat Ergin  
 
Uzun bir zaman darbe davalarıyla yaşamaya hazır olalım
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’cü darbecilerin görevlendirme belgelerinde gıyabında ‘Tokat Sıkıyönetim Komutanı’ olarak gösterilen Tuğgeneral Arslan, Tokat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2017 Ekim ayında örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştır
17-07-2020
Hürriyet
Deniz Sipahi  
 
Adalet geç gelmemeli
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Yıldırım mahkemede, FETÖ’cüler için “Bu şerefsizlerin hepsi kaçtı ya da yakalandı
17-07-2020
Hürriyet
Abdulkadir Selvi  
 
Darbeden dirilişe
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Darbeler Türkiye’yi en az 10 yıl geriye götürüyordu. Darbe dönemlerinde hükümet yıkılıyor, askeri yönetime geçiliyor ama devlet yerinde duruyordu. 15 Temmuz’un bir farkı da darbe girişiminin ardından hızlı bir “diriliş” sürecine girilmiş olması. Hendek operasyonları sırasında çok şehit vermemizin nedeni FETÖ’cü generallerin direnciydi. FETÖ DARBEYİ KASIMDAN TEMMUZA ÇEKTİ Bundan 4 yıl önceki YAŞ toplantısı öncesindeki iki gelişmenin FETÖ’nün kasım ayında planladığı darbeyi 15 Temmuz’a çekmesine neden olduğu söyleniyor. Biri İzmir Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Okan Bato’nun, 2’si amiral 6 FETÖ’cü muvazzaf askerin gözaltına alınması yazısının Genelkurmay’a ulaşmasıydı. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, büyük bir FETÖ tasfiyesine yol açacak olan şûraya Genelkurmay 2. Tasfiye edileceğini gören FETÖ’cüler, darbeyi YAŞ toplantısından öne çekiyorlar. Peki o 122 general ve amiral 15 Temmuz’da ne yapıyor? Darbeye iştirak edenler ve daha sonra tespit edilenlerle birlikte 122 ismin FETÖ’cü olduğu tespit ediliyor
17-07-2020
Sabah
Yavuz Donat  
 
Darbeler... Ve Batı’nın parmak izleri
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
***FETÖ günlüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan Reuters'e konuştu:-ABD'den beklentimiz Gülen'i iade etmesidir. PKK'lılar ile FETÖ kaçakları kalıyorlardı. 5 numaralı binada kalan PKK'lılar ile 10 ve 11 numaralı binalarda kalan FETÖ'cüler kavga ettiler. FETÖ'cüler
17-07-2020
Sabah
Mevlüt Tezel  
 
FETÖ ağzıyla konuşulmasın, ‘sözde şike’ denilsin
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ'nün devleti ele geçirme projesinin bir parçasıdır" diye başlayan tarihi bir konuşma yaptı. Fenerbahçe en güçlü olduğu dönemde şike kumpası yüzünden takımını dağıtmak zorunda kaldı, büyük ekonomik zorluklar yaşadı. Ergenekon, Balyoz, 17/25 Aralık kumpası ama 3 Temmuz değil öyle mi? 15 Temmuz'da darbeye yeltenen, halkın üstüne bomba yağdıran bu hainler 'Şike var' dedi ve siz buna inanıyorsunuz! Bazıları da "Tamam, 3 Temmuz kumpas bile olsa deliller gerçek. " Yıldırım, GSM şirketinden söz konusu konuşma kayıtlarının tamamının istenmesini talep etti ama FETÖ'cü yargıç bu talebi reddetti. Ama bazıları inatla şike yapıldı diyor! 'Devletin her kademesine sızmış, sahte delillerle kudretli paşaları bile cezaevine sokmuş bir örgüt, şike için sahte delil üretemez mi?' diyorsunuz? 3 Temmuz Şike Kumpası'nı kuran FETÖ'nün beyin takımı firari. Sahte delil üreten, telefon konuşmalarının ortasını sonunu kesip birleştiren polisler de ya firari ya da cezaevinde ama Fenerbahçe şike yaptı öyle mi? Fenerbahçe için şike yaptı demek, FETÖ'cü ağızla konuşmaktır, bu hain örgütün argümanlarına desteklemektir
17-07-2020
Habertürk
Nagehan Alçı  
 
Doğu Perinçek’in iddiasına Mustafa Çalışkan ne dedi?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Perinçek’in dediği şu olabilir: FETÖ'cüler kendi aralarında gayri resmi mesajlaşmalarında böyle bir şey söylemiş olabilirler. Gerçek Atatürkçü ordu mensuplarını söylemlerimizle kırmayalım ki kripto-FETÖ’cü subayların manipülasyonuna gelmesinler diye düşünüyor
16-07-2020
Yeni Şafak
Selçuk Türkyılmaz  
 
Artık gözümüzün gördükleriyle mücadele ediyoruz
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ, yeni dinî hareketler kategorisinde ele alınması gerekli bir bağımlı yapı örneğidir
16-07-2020
Yeni Şafak
Erdal Tanas Karagöl  
 
Darbelerin ekonomiye maliyeti
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
17-25 yargı darbesi ve ardından 15 Temmuz 2016 hain FETÖ darbe girişiminin de ekonomi üzerinde birçok açıdan maliyeti olduğu aşikârdır
16-07-2020
Orta Doğu
Göktuğ Efil  
 
Aziz Yıldırım: Bu dava şike davası değildir, FETÖ'nün devleti ele geçirme projesinin ve düşüncesinin bir parçasıdır
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Yıldırım'ın davada yaptığı savunma şöyle:"Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde yaklaşık 50 yıldır yaptığı yuvalanma neticesinde başta eğitim, emniyet, yargı organları olmak üzere devletin her kademesine sızan ve neredeyse dünyanın 160 ülkesinde benzer faaliyetlerde bulunan FETÖ/PDY terör örgütüne mensup hainler tarafından 15. 2016 tarihinde demokrasimize ve milli iradeye karşı gerçekleştirilen hain darbe girişiminin 4. Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanı'nın önderliğinde, Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan kararlar doğrultusunda güvenlik güçleri, yargı teşkilatı mensupları başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar FETÖ/PDY örgütü ile mücadele ederken, öbür yandan FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı olmaları nedeniyle emniyet ve yargı teşkilatından ihraç edilen kişilerce hazırlanan fezlekeler, iddianameler ve usulsüz kararlar yüzünden bir kez daha huzurunuzdayız. FETÖ terör örgütünün devleti ele geçirme projesinin ve düşüncesinin bir parçasıdır. Bu davanın her yönüyle hukuka aykırı olduğu, birden fazla davanın (Ergenekon davası, FETÖ çatı davası) kararı içinde hükme bağlanmıştır. Sayın Başkan, değerli heyetinizin önündeki bu davada,-Ya Türkiye Cumhuriyetinin dürüst ve yürekli vatandaşları olarak FETÖ örgütüne hak ettikleri ağır tokat vurulacak -Veya FETÖ kumpasları sürüncemede bırakılarak canlı tutulacak ve bu hain örgüte can suyu verilmiş olacaktır. örgütün, yargıyı her açıdan etkin bir silah olarak kullandığı, sadece rakiplerini bertaraf etmek için değil, siyaseti tanzim etmek, siyasi partilerin yönetimlerini değiştirmek, toplumdaki etkinliğini artırmak, toplumu kontrol etmek, herkesle ilgili bilgi toplamak, ticari faaliyet alanlarını ve kamu kurumlarını ele geçirmek, hatta hükümeti yıkmak ve kendi felsefesine uygun bir siyasi yapı oluşturmak için de bir araç olarak kullandığı, yargının, soruşturma unsurlarıyla, alt yapısıyla ve polisle desteklendiğinde örgütün kullanabileceği muazzam bir silaha dönüştüğü, yüksek yargıdaki değişimle örgütün elindeki bu silahın etki alanının zirve yaptığı, yargıyı tekelinde ve yedinde tutan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, kendisine engel olacağını düşündüğü hâkim-savcı, asker, emniyet personeli, mülki amirler ve diğer kamu personelleri hakkında uydurma tahkikatlar, tutuklamalar yaparak saf dışı bıraktığı, bu yolla aynı zamanda diğer kişilere de gözdağı verdiği, silahlı kuvvetler mensupları ile ilgili uydurma soruşturmalar, toplu tutuklama ve davalarla TSK'nın etkisiz hale getirildiği, böylece kendi örgüt mensuplarının terfi etmesinin yolunun açıldığı, neticeten örgütün ceza ve hukuk davalarında en büyük belirleyici güç olduğunu gösterdiği,. 'İfadeleri FETÖ/PDY terör örgütünün mensuplarını nasıl birer kurşun askere dönüştürdüğünü ortaya koymaktadır. Tüm bunların birer örgüt propagandası olduğu, bu işlemleri yapanların FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı olduğu yargı kararlarıyla ortaya çıkmıştır. Bu süreçlerde yer alan polislerin FETÖ örgütünün özel iletişim ağı olan ByLock programı kullanıcısı olduğu, FETÖ adına hareket ettikleri tespit edildi ve halen FETÖ üyesi olmaları nedeniyle farklı dosyalarda yargılanmaktadırlar. FETÖ mensubu olan kişiler, 2011 yılındaki soruşturmada, arkadaşlarıma 'Aziz Yıldırım'ı ver kurtul' dedikleri dava dosyalarına yansımıştır. Bu durum FETÖ örgütünün özel bir husumet güttüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Bize operasyon yapıldığı ilk andan itibaren süreci dikkatlice izlediğimizde ve o güne kadar dalgalar şeklinde toplumun aydınlarına, yurtseverlerine, askerine, üniversite hocalarına, iş adamlarına, siyasetçilerine yapılan sistematik operasyonları (Şemdinli, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Balyoz, Ergenekon, askeri casusluk, Odatv, MİT TIR'ları, 17-25 Aralık, Cübbeli Ahmet Davası vb) birlikte analiz ettiğimizde bu işin rutin bir yargısal faaliyet olmadığı, bana ve arkadaşlarıma yapılan operasyonun devletimizi, ülkemizi ve hükümetimizi de içine alan kapsamlı bir planın parçası olduğunu tespit ettim. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın durumu fark edip bu operasyonu püskürtmesi de FETÖ/PDY terör örgütünü durdurmadı. Ancak FETÖ örgütü saldırdıkça bizlerin ve bize inanan Fenerbahçelilerin mücadele azmi de bir o kadar artmaya devam etmiştir. Bu operasyonla birlikte FETÖ/PDY terör örgütünün devlet ve millet için ne kadar tehlikeli olabildiğini, bürokrasi içindeki yapılanmasıyla hükümeti devirecek güce eriştiğini tüm kamuoyuna göstermiştir. FETÖ'nün doğrudan hükümeti hedef alan bu girişiminden sonra ise 1 Ocak 2014'te Hatay Kırıkhan'da sonra da 19 Ocak 2014'te Adana'da MİT TIR'ları durdurularak Türkiye Cumhuriyeti Devleti adeta savaş suçu işliyormuş gibi kamuoyu yönlendirilmeye çalışılmıştır. Görüldüğü üzere FETÖ/PDY Terör örgütü pek çok koldan aynı anda hareket ederek toplumu yeniden dizayn etmeye ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini ele geçirmek için saldırılarına duraksamadan devam etmiştir. FETÖ terör örgütü son olarak 15 temmuz 2016 da demokrasimize ve milli idareye kast etmiş, Türk milletine kurşun sıkmış, üzerine bomba yağdırmış, vatan evlatlarını gözlerini kırpmadan öldürmüş ve yaralamıştır. Mahkemenizde görülmekte olan dava dosyasının FETÖ/PDY tarafından üretilen bir kumpas olduğu devlet kayıtlarına geçmiştir. tr) yayınlanan 10 soru da 15 temmuz darbe girişimi ve Fetullahçı terör örgütü raporunda darbeye giden sürecin nasıl başladığı kronolojik olarak izah edilmiştir. FETÖ/PDY örgütünün ve bizzat örgüt lideri Fetullah Gülen'in huzurdaki davaya müdahale ettiği, davayı yönlendirdiği bir kısım itirafçı beyanlarında da yer almıştır. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/238 esas 2018/128 sayılı kararında (FETÖ çatı davası); Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Spor Kulübü'ne yönelik olarak 03. 2011 tarihinde gerçekleştirilen operasyonun FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen bir kumpas olduğu gerekçeli kararın 921 ve devamı sayfalarında da izah edilmiştir. 2011 tarihinde gerçekleştirilen operasyonun FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen bir kumpas olduğu gerekçeli kararın 438 ve devamı sayfalarında detaylı bir şekilde izah edilmiştir. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan 2016/62 esas sayılı dava dosyasında da, huzurdaki davanın FETÖ/PDY tarafından üretilen bir kumpas olduğu iddianamede ifade edilmiştir. Bu da FETÖ/PDY'nin örgüt kurduğumuza ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Yukarıda belirttiğim ve 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminden sonra ortaya çıkan gelişmeler, FETÖ/PDY terör örgütünün özelikle yargı, emniyet, ordu, milli eğitim içinde uzun yıllardır yuvalandığı, bu kurumları tabiri caizse ele geçirdiği, bu kurumlara yerleştirdiği örgüt mensupları vasıtasıyla toplumu yeniden dizayn ettiği, kendisine hedef seçtiği kişileri asılsız ihbar mektupları, e-mailler vs yöntemlerle çeşitli soruşturmalara dahil ettikleri, pek çok soruşturma ve kovuşturmada ortaya çıkmıştır. Ben ve birlikte yargılandığım arkadaşlarım hakkında FETÖ örgütü mensuplarınca başlatılan soruşturmanın ve kovuşturmanın hukuka aykırı olduğu, kumpas neticesinde oluşturulduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Huzurdaki davanın soruşturma ve kovuşturma aşamalarıyla Yargıtay onama sürecinde (2014 tarihli onama kararı) görev alan kişilerin tamamına yakını FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle ihraç edilmiş, onama kararında imzası olan üç yargıtay üyesi tutuklanmış, bir kısmı halen firari olduğu için emniyet güçleri tarafından aranmaktadır. Bunlar FETÖ'cü olduğu için kaçtı. FETÖ'cü değillerse bugün bu ülkeye gelecekler ve adalete hesap verecekler. Oysa ben FETÖ örgütü yargı teşkilatını tümüyle ele geçirmiş olmasına ve Yargıtay hakkımdaki cezayı onaylamış olmasına rağmen tutuklanmak üzere özel uçak tutarak Türkiye'ye döndüm. ' ifadelerinden FETÖ/PDY terör örgütünün şahsımı, ehli imana karşıymış gibi lanse ettiği, din düşmanı gibi gösterdiği ve özel bir husumet beslediği açıkça görülmektedir. Oysa aynı FETÖ mensupları 2008 yılında beni İBDA-C üyesi olmak suçlamasıyla aylarca istihbari olarak dinlemişlerdir. Bir yanda şahsımı din düşmanı gibi gösterip diğer yandan dini referanslarla hareket eden İBDA-C örgütüne mensupmuşum gibi hakkımda dinleme yapılmış olması FETÖ/PDY Terör örgütünün ne kadar tehlikeli bir yapı olduğunu, herkese her türlü iftirayı atabileceğini ortaya koymaktadır. Bu davanın sürdürülmesi ve beraat dışından bir karar verilmesi sadece ve sadece FETÖ/PDY örgütünün işine yarar, onlara moral ve argüman verir. Nitekim bu sürecin sonunda aynı örgüt tarafından tüm Türkiye'nin gözü önünde 17-25 Aralık darbesi gerçekleştirilmiştir. Tüm bu değerlendirmeler ve gelişmeler dikkate alınarak FETÖ kumpası sonucu açılan huzurdaki dava dosyasından benim ve arkadaşlarımın yeniden beraatine karar verilmesini arz ve talep ederim
16-07-2020
Hürriyet
Ahmet Hakan  
 
Yerlerinde olsam
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
- “FETÖ’cüsün/Asıl sen FETÖ’cüsün” tartışması başladığında