159,909 Yayın 10,926 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,821 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,766 Haber 10,126 Köşe Yazısı 916,955 Kelimeyle Suç

Yazı Türü > Köşe Yazısı

10,126 kayıt bulundu 1980 - 2000 gösteriliyor
04-10-2019
Diriliş Postası
Ismail Öz  
 
Lir kuşu ve CHP…
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fakat artık hangisi onun doğal sesidir?CHP’de tıpkı bu tabloda olduğu gibi kendi sesini kaybetmiş bir taklitçidir…Bir gün ABD’nin, başka bir gün HDP’nin sonra PYD’nin seslerini, tıpkı onlar gibi seslendirirken görebiliyorsunuz CHP’yi…Yetiyor mu? Elbette hayır… Bir başka yerde FETÖ ağzının temsilcisi, başka bir yerde Esed’in arzularının sözcüsü gibi bir CHP…Evet, CHP’nin de bu kusursuz taklitçiliği takdiri hak ediyor kuşkusuz; “kabiliyet(!)” açısından…Fakat bu taklitçiliğin tesiri Lir kuşundaki gibi huzura erdiren bir melodik terapiye hiç benzemiyor…Sırf “oy” kaygısıyla girilen bu çabanın neticesinde, üstelik kendi sesini de yitirme pahasına girişilen bu taklidin, CHP’ye ne kazandıracağı ise çok malumdur…Lir kuşu tabiatın bir kanunu gereği içgüdüsel davranır ve davranan eşini de bu taklitçiliği ile etkileyebilir
03-10-2019
Yeni Şafak
Selçuk Türkyılmaz  
 
FETÖ, Suudîler ve Sisi dayanışması
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ bütün yönleriyle izah edilemedi ve elbette mahiyeti itibarıyla tam olarak anlaşılmadı. Mısır’da yeniden Batı egemenliğinin tesis edilmesinde FETÖ okullarının önemli bir rol oynadığı konuşulmuştu. Mursi yönetimi devrildikten sonra Sisi’nin darbe sürecine katkısından dolayı FETÖ okullarına teşekkür plaketi gönderdiği de gündeme gelmişti. FETÖ konusunu takip edenler açısından şaşırtıcı olmayan bu olayın devamını da görmüş olduk. İlişkilerin zannedilenden daha derin olduğunu gösteren gelişme Mısır’da yayın yapan bir tv kanalının FETÖ elebaşı ile yaptığı mülakattır. Mısır’da darbe ile meşru hükûmetin devrildiği, darbenin Batı egemenliğini yeniden tesis etmek için yapıldığı ve bu süreçte FETÖ okullarında görev yapan yabancı istihbaratçıların büyük rol oynadığı gibi konular gündemdeydi. Bu ifade, Türkiye’de FETÖ tartışmalarının farklı zeminlere çekilmesini de açıklayabilecek bir olaydır. Dinî anlayışlar itibarıyla Sisi, FETÖ ve Suudîlerin temsil ettiği düşünme biçimleri arasındaki benzerlikler üzerinde durulmaya değer. FETÖ, Sisi ve Suudîler arasındaki dayanışmayı bu şekilde izah etmek gerekir
02-10-2019
Yeni Şafak
Tamer Korkmaz  
 
Fetullah ile Abdülfettah
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Mısır’daki darbenin hemen ardından, telefonla Abdülfettah’ı arayıp tebrik eden Fetullah’tır!*Darbeci Sisi’nin kumandasındaki TEN TV, Fetullah ile bir röportaj yaptı: BM Genel Kurul toplantısına katılan “Trump’ın Favori Diktatörü” Sisi, beraberinde götürdüğü “gazeteci” maskeli istihbaratçı Al-Dhi’yi Pensilvanya’ya Fetullah’la röportaja göndermiş…Al-Dhi, Teröristbaşı Fetullah’ın ininden seslenirken “Burada siyasi kitap yok, silah da yok” diyerek aklınca FETÖ elebaşını “aklamaya” yelteniyor!15 Temmuz’daki 251 şehidimizin kanları Fetullah’ın ellerindedir; aynen, 2013’te Mısır’daki darbeye karşı çıkan 3500’den fazla masumun kanlarının Zalim Abdülfettah’ın ellerinde olduğu gibi!BATI’NIN HİZMETİNDEFETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe kalkışmasının berhava olmasından kısa bir süre sonra; Fetullah kahpesi, Mısır’ın Al Ghad televizyonuna yaptığı açıklamada aynen şöyle demişti:“Uluslararası toplum, Batılı devletler; Türkiye’ye müdahale etsin! Cumhurbaşkanı’nı, Hükümeti düşürsün! Biz, askeri dilde söyleriz: Türkiye’ye ‘sağdan hizaya gel’ diyebilirler…” (4 Ağustos 2016)Uncle Sam’in Locaefendisi; Haçlı Siyonist İttifakı’nın gazetesi New York Times’a yazdığı makalede ise “Batı’nın hizmetinde olduğunu” vurgulamıştı! (26 Temmuz 2016)*Vatan Haini Fetullah, bunları söylediğinde ABD’de Obama Başkan’dı: Pensilvanya’da “pamuklara sardıkları” Locaefendi’lerini Türkiye’ye iade etmeye yanaşmadılar. Sahtekâr Obama döneminin ardından Beyaz Saray’a Düzenbaz Trump yerleşti…Göreve başladığı 20 Ocak 2017 tarihinden bu tarafa, Sarı Kovboy da, Fetullah’ın iadesi konusunda ipe un serdi:-Evelediler gevelediler; mevzuyu unutturdular!Fetullah ile Abdülfettah’ın; Kemal ile Ünal’ın; Nafiz John’la Hanefi’nin; Sedat ile Ertuğrul’un “baş tacı yaptığı” Haydut Amerikan Devleti; FETÖ’sünden PKK’sına kadar bilumum terör örgütlerine kumanda eder!Bunların ve muhtelif iliştirilmiş elemanların “öve öve bitiremedikleri şu “Amerikan Demokrasisi” mi; “Albenili” Bir Maskeden, Gözbağcılıktan, Sihirbazlık Gösterisinden ibarettir! Kazıdıkça, altından faşizm çıkar!SİSİ MUHİBBİ RUBİNNeo-Con’cu Michael Rubin, 21 Mart 2016 tarihinde, AEI (American Enterprise Institute) için kaleme aldığı yazısıyla “Türkiye’de yakın zamanda darbe olabileceğine” dikkat çekmiş; aslında “derin mahfillerin elemanı” sıfatı ile 15 Temmuz’dan yaklaşık dört ay evvel “işaret fişeği” patlatmıştı!12 Şubat 2013’te “Kod Adı İstanbul İsyanı” adıyla derin planların masaya yatırıldığı “Gezi’ye Hazırlık” toplantısı da AEI’da icra edilmiştir: İşte bu toplantının moderatörü Michael Rubin idi…Türkiye’deki Gezi Kalkışması amacına ulaşamamıştı; buna mukabil aynı dönemde Mısır’daki Abdülfettah Sisi Darbesi’ni (3 Temmuz 2013) başarmışlardı!İslam Düşmanı Michael Rubin, Mısır’daki darbe için “Durmamız gereken yer, Sisi’nin yanıdır” demişti!Terör Devletleri ABD & İsrail’in arkasında yer aldığı Sisi Darbesi için; AB, pardon Avrupa Kahpe Birliği, darbe diyememişti!DERİN BAĞLANTILARMichael Rubin’ın analistleri arasında yer aldığı AEI, ABD’de İsrail için çalışan derin bir kuruluştur: AIPAC’nin (American Israel Public Affairs Committee) desteğiyle faaliyet yürütür…WINEP ise (Washington Institute for Near East Policy) ABD’deki AIPAC kadrosunun ön ayak olmasıyla kurulmuştur. Terör Devleti İsrail ile doğrudan bağlantılı bir örgüttür…WINEP, CIA elemanı & FETÖ’cü Emre Yaramaz’ın ABD’deki ilk işverenidir: Vatan Haini Emre, WINEP’te staj yapmıştır! 14 Eylül 2015 tarihinde, Emre Yaramaz’ın Twitter’da “Memlekete ne zaman döneceğine” dair bir soruya verdiği cevap “2016 Temmuz” şeklindeydi!Bu Emre’nin, “maklube” partilerindeki kankalarından birinin Nafiz John Paker’in yeğeni Junyor Barlas olduğunu da unutmayalım!RUBİN’İN KANKASI, KİMİN KUZENİ?Kaçak Emre gibi CIA’in elemanı olan Michael Rubin ile “yakın temas içindeki” FETÖ’cülerden biri de kaçak Emniyet amirlerinden Ahmet Sait Yayla’dır…Paralel Yayla; 15 Temmuz darbe kalkışmasından iki ay sonra ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından düzenlenen 15 Temmuz ile alakalı oturuma “konuşmacı” olarak katılmıştı…Fetullahçı Yayla, orada “darbe girişiminin arkasında Gülen’in olmadığı” kuyruklu yalanını fışkırtmıştı!Locaefendi’sinin Yayla’sı; 31 Mart 2015 tarihinde Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden DHKP-C’li terörist Şafak Yayla’nın kuzenidir!
02-10-2019
Yeni Şafak
Ibrahim Karagül  
 
İyi Parti, Saadet Partisi ve CHP’nin vatanseverleri ‘iç işgalci’ cepheden ayrılın!
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
PKK İLE UZANTILARI,FETÖ İLE KRİPTOLARI VE DİRENİŞ KALELERİMillete, milletin yüzyıllarına ve geleceğine savaş açanların kurduğu, Suriye ve Türkiye’yi içine alan bir “harita” projesinin parçası olan bu yapıdaki İyi Parti, Saadet ve CHP’nin vatanseverleri“Türkiye Ekseni”ne dönmeli. Orada sadece HDP ve PKK ile uzantıları, FETÖ ve kriptoları, kafadan ABD ve İsrail’e bağlı olanlar, mandacılar kalmalı. “Fırat’ın Doğu’suna girme, Afrin’e girme, 15 Temmuz tiyatro” diyenler, PKK ve FETÖ’nün öfke seline teslim oluyor, tam bir “iç işgalci” tavır alıyor
02-10-2019
Sabah
Yavuz Donat  
 
Ulusa ve dünyaya sesleniş
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ Türkiye'nin kılcal damarlarına hukuk devleti güçlü olduğu için girmedi
02-10-2019
Sabah
Şebnem Bursalı  
 
Yüzyılın başarı hikâyesi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ firarileri Can Dündar, Ergun Babahan gibi eski gazeteciler, PKK'ya destek bildirisine imza atmış akademisyenler, Barbaros Şansal gibi toplumun tüm değer yargılarına ve milli olan her şeye karşı duran sözde sosyetikler ve Türkiye'den de CHP, HDP ve SP milletvekilleri ile İP'in Berlin temsilcisi bu konferansta hem konuştular hem yeni bir bildiriye imza attılar. İP Temsilcisinin "Meral Akşener'in selamıyla" katıldığı bu konferans için sorulacak bir kaç soru ve söylenecek birkaç şey var; Türkiye için yeni bir anayasa arayışı var ise, bunun yeri Türkiye değil de neden PKK-FETÖ dahil bütün teröristlere kucak açan Almanya'dır? Peki, bu konunun istişare edileceği kişiler Türkiye düşmanlığında birbiriyle yarışan FETÖ ve PKK sempatizanları mıdır? Türkiye'nin geleceği, hainlerle mi müzakere edilecektir? Kaldı ki bu toplantıya partileri adına katılan CHP'li Ali Şeker, HDP'li Mithat Sancar ve SP'li Cihangir İslam'ın aynı zamanda milletvekili olması ve TBMM üyesi olarak bu kişileri kimlerin görevlendirdiği belli midir? Bu sözde konferansa katılanların konuştukları konulara bakın; Türkiye'nin milli güvenliğini doğrudan ilgilendiren sınır ötesi Suriye operasyonları (Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı) aslında İŞGAL imiş! Türkiye aslında kürtleri DÜŞMAN ilan etmiş! ÖZERKLİK gelmeli imiş! Ve daha pek çok bu tür ifadeler ve bunların hepsi, bölücü terör örgütlerinin söylemleri
02-10-2019
Diriliş Postası
Hasan Taşkın  
 
Yeni dönemde neler olacak?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Çünkü FETÖ’nün tahrip ettiği alanların bu dönemde mecliste onarılması gereklidir
01-10-2019
Posta "
Rauf Tamer  
 
Kırkayak
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Durup durup, akıllarına estiği an “FETÖ’nün siyasi ayağı nerede” diye soruyorlar. Ama FETÖ’nün siyasi ayağını hâlâ sorup duruyorlar
01-10-2019
Sabah
Hilal Kaplan  
 
İP, HDP ile devam edecek mi?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İçlerinde FETÖ ve PKK iltisakları sebebiyle Türkiye'den kaçan Can Dündar, Hayko Bağdat ve Hatip Dicle gibi isimler ile PKK yanlısı bildiriye imza atmış 'Barış Akademisyenleri'nin de olduğu toplantıya HDP'den Mithat Sancar ve Nursel Aydoğan, Saadet Partisi'nden Cihangir İslam, CHP'den Ali Şeker katılmıştı. Fakat Berlin'de, kaçak FETÖ'cü ve PKK'lılarla yapılınca görmezden gelineceği mi sanılıyor?Akşener, Diyarbakır annelerine HDP'nin kapısında beklememeyi salık verip, HDP'li Leyla Güven'in dokunulmazlığının kaldırılmasını haklı olarak talep ederken, çok daha beterini söyleyip yaptıkları için kaçak durumda olan PKK'lıların toplantısına İYİ Parti temsilcisi göndermesinin arasındaki uçurumun fark edilmeyeceğini mi düşünüyor? İYİ Parti, HDP ile devam edecek mi?
01-10-2019
Sabah
Ersin Ramoğlu  
 
FETÖ benzeri tehlikeli hareketler
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Devlete alternatif olmak istediler! Tıpkı FETÖ gibi. Bay Kemal paralel devlet hamlesi yaptı. Bu yaptığı meydan okumadır! Hiçbir kimse devlet içinde ayrı bir devlet gibi hareket edemez! CHP'nin bu işi FETÖ benzeri bir faaliyettir! Ve en az onun kadar da tehlikelidir! Tekrar edeyim;CHP'nin yaptığı paralel devlet işidir ve FETÖ taktiğidir! CHP Suriye Konferansını Türkiye'nin Suriye ile ilgili planlarını bozmak için yaptı. Berlin'de PKK ve FETÖ ile ittifak kuran, İstanbul'da ise IMF ile gizli toplantılar yapan CHP yine Türkiye karşıtı bir işe imza attı
30-09-2019
Sabah
Şebnem Bursalı  
 
Yüz yılın başarı hikâyesi
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ firarileri Can Dündar, Ergun Babahan gibi eski gazeteciler, PKK'ya destek bildirisine imza atmış akademisyenler, Barbaros Şansal gibi toplumun tüm değer yargılarına ve milli olan her şeye karşı duran sözde sosyetikler ve Türkiye'den de CHP, HDP ve SP milletvekilleri ile İP'in Berlin temsilcisi bu konferansta hem konuştular hem yeni bir bildiriye imza attılar. İP Temsilcisinin "Meral Akşener'in selamıyla" katıldığı bu konferans için sorulacak bir kaç soru ve söylenecek birkaç şey var; Türkiye için yeni bir anayasa arayışı var ise, bunun yeri Türkiye değil de neden PKK-FETÖ dahil bütün teröristlere kucak açan Almanya'dır? Peki, bu konunun istişare edileceği kişiler Türkiye düşmanlığında birbiriyle yarışan FETÖ ve PKK sempatizanları mıdır? Türkiye'nin geleceği, hainlerle mi müzakere edilecektir? Kaldı ki bu toplantıya partileri adına katılan CHP'li Ali Şeker, HDP'li Mithat Sancar ve SP'li Cihangir İslam'ın aynı zamanda milletvekili olması ve TBMM üyesi olarak bu kişileri kimlerin görevlendirdiği belli midir? Bu sözde konferansa katılanların konuştukları konulara bakın; Türkiye'nin milli güvenliğini doğrudan ilgilendiren sınır ötesi Suriye operasyonları (Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı) aslında İŞGAL imiş! Türkiye aslında kürtleri DÜŞMAN ilan etmiş! ÖZERKLİK gelmeli imiş! Ve daha pek çok bu tür ifadeler ve bunların hepsi, bölücü terör örgütlerinin söylemleri
30-09-2019
Sabah
Ersin Ramoğlu  
 
PKK’yı ‘Barış Gücü’ ilan ettiler
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Türkiye'nin YPG'ye operasyona hazırlandığı bir sırada CHP'nin böyle bir konferans düzenlemesi paralel devlet hamlesidir. Aynı gizli el, Saadet, CHP, İP, HDPKK ve FETÖ, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ı da Erdoğan düşmanlığında biraraya getirdi! Tarih tekerrür ediyor
30-09-2019
Habertürk
Yasemin Güneri  
 
Yargıtay’dan yeni FETÖ kriterleri
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İşte, Yargıtay’ın yeni FETÖ kriterleri. FETÖ/PDY davalarından yargılanan yüz binlerce kişinin gözü kulağı Yargıtay 16. İşte, Yargıtay’ın yeni FETÖ kriterleri. FETÖ-PDY yargılamalarında sanık olarak yargılananların Zaman gazetesine üye olmaları, “Kanaati kuvvetlendirici delil” kabul ediliyordu. Digitürk iptal ettirenlerin ses kayıtları dikkate alınacak…FETÖ-PDY Terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturmalarda önemli delillerden biri de örgütün televizyon kanallarının DİGİTÜRK’den çıkartılmasının ardından aboneliklerin iptal edilmesi yer alıyordu. Ceza Dairesi’nin FETÖ-PDY davalarında örgüt üyeliğine dair önemli deliler arasında yer alan “Bank Asya’da hesabın olması” konusunda da kriterler belirledi. Buna göre Daire, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturmalarında tutuklama ve gözaltı gerekçeleri arasında yer alan Asya Katılım Bankası A. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası A. nin Bank Asya’daki hesabı üzerinden gerçekleştirdiği mutad bankacılık işlemlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilmesi kanuna aykırıdır”FETÖ/PDY silahlı örgütüne üye olmak suçlamasıyla haklarında dava açılanlar, eğer örgütün talimatıyla bankada hesap açıp para yatırmamışlarsa, Bylock kullanıcısı bile olsalar daha az ceza alacaklar. Buna göre, FETÖ-PDY silahlı terör örgütü üyeleri BANK Asya’da örgütün emir verdiği tarihlerde işlem yapmamışsa daha az ceza alacak. FETÖ’ye himmet…FETÖ-PDY Terör örgütüne himmet veren örgüt üyelerine ilişkin verilen kararlarda da yeni kriterler belirlendi. FETÖ okullarında çocuk okutmak…Yargıtay 16. Ceza Dairesi, çocuklarını FETÖ okullarında okutup, dershanelerine gönderenlere ilişkin olarak da kriterler belirledi
30-09-2019
Habertürk
Sevilay Yılman  
 
KHK ile nasıl hayat karartılmış net bir örnek daha!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ ile 2006'dan bu yana mücadele eden bir gazete var Adana'da; Adana Haber Gazetesi. Neredeyse ülkeyi yönetenlerin tamamının; “Muhterem Hocaefendi” diye hitap ettikleri dönemde Adana Haber gazetesi bu hain yapılanmanın Adana'daki rant ve vurgun düzenini manşetlerine taşımış. Adana Haber gazetesi bir dönem hiç kimsenin sütunlarına yansıtmadığı Balyoz ve Askeri Casusluk kumpaslarında Atatürkçülerin, Kemalistlerin yanında yer almış ve FETÖ kumpaslarıyla cezaevlerinde tutsak edilen komutanların ve ailelerinin Adana'dan Türkiye'ye sesi olmaya çalışmış. Ta ki yıllarını cezaevlerinde geçirmek zorunda bırakılan askerler tahliye olduğu güne kadar…Murat Eren FETÖ kumpaslarıyla hayatı karartılan ve sonrasında cezaevlerinde unutulan bir yüzbaşıydı. 2014 yılından itibaren Adana'daki FETÖ yapılanmasına dikkat çeken bu gazete yüzlerce manşetinde bu yapıya, bu yapının Adana'daki finans ve bürokrasi ayağına neden dokunulmadığını sorgulamış…Sosyal demokrat kimlikli insanların yazdığı ve yönettiği bu gazete, siyasi görüşü tamamen zıt olsa da; “FETÖ ile mücadelede sonuna kadar seninleyiz Uzun Adam!” manşetini atarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında yer aldığını duyurmuş. Üstelik bu manşetin altındaki spotta; “Adana’da FETÖ ile Mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan yalnız” diyerek en az manşet kadar önemli bir duruma da dikkat çekmiş . Özetle yani bu gazete her daim, “Atatürk” demiş Cumhuriyet değerlerine sımsıkı bağlı olduğunu haykırmış ve tarikatlar, özellikle de FETÖ ve onun gibi terör örgütlerinin her zaman karşısında yer almış bir gazete. Eminim ki eğer 15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı bu aşağılık örgütün Adana'daki ilk hedefi her halde Rıfat Söylemez ve Adana Haber gazetesi olurdu. Yargı ve polis içerisindeki o büyük yapılanmadan hiç çekinmemişler ve FETÖ hain örgütünün gizli kalmış tüm sırlarını açığa çıkartmışlar. Peki 15 Temmuz sonrası ne olmuş?Şaka gibi ama Türkiye'de asker, yargı ve emniyet mensuplarının ardından FETÖ suçlamasıyla ilk göz altına alınanlar Adana'daki işte çoğunluğu sosyal demokrat olan bu gazeteciler olmuş. Rıfat Söylemez hain darbe girişiminden tam bir hafta sonra FETÖ örgüt üyeliği suçlamasıyla gözaltına alınmış. 3 gün sonra sevk edildiği mahkemede yurt dışı yasağıyla serbest bırakılmış ama 2 gün sonra eşi Sevgi Söylemez'in imtiyaz sahibi olduğu Adana Haber gazetesi Türkiye'nin ilk KHK'sıyla FETÖ’cü suçlamasıyla kapatılmış. Olamaz da zira gerçekten de FETÖ’ye herkesin secdeye durduğu dönemde Adana Haber gazetesi bu hain yapıya karşı çok cesurca mücadele vermiş. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sadece bir hafta sonra takipsizlik verilen tweetlere yeni hiçbir delil eklemesi yapılmadan bu kez Adana Adliyesi’nde terör soruşturmalarına bakan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şirin Acar'ın talimatıyla terör örgütü üyeliğinden gözaltı kararı verilmiş. Deniliyor ki; “FETÖ soruşturmaları maalesef bir intikam aracına dönüştürüldü!”Bu hikaye tam da böyle bir hikaye işte değerli okurlarım. Şu çok net ki; Bu gazetenin yayın çizgisi nedeniyle rahatsız olan Adana’daki bazı AK Partililer intikam ve rövanş amacıyla bu insanları FETÖ soruşturmasına dahil edip hayatlarını karartmışlar. Ve geçmişini, sosyal medya hesaplarını, banka hesap hareketlerini didik didik eden o soruşturma sonunda Sevgi Söylemez hakkında FETÖ ile iltisakı, irtibatı ya da bir başka yakınlığı tespit edilememiş ve şüpheli hakkında kovuşturmaya yer yok kararı verilmiş
30-09-2019
Habertürk
Nihal Bengisu Karaca  
 
Demokrasinin imkanları faşizm taraftarlarının aparatı mı oldu?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Devlete gözünün üstünde kaş var diyeni “Kes lan Fetöcü” diye susturmak meşru olmuş, her “Bu da olmuyor ama” diyen “Ulusal güvenlik tartışmaya kapalıdır, tartışıyorsan hainsin” parantezine alınır olmuş, devlete hükümet eden parti açık açık kendisini sabote eden bu tür uygulama sorunlarını kontrol edemez hale gelmiş, (çünkü milliyetçiliği şahlandırmış da şahlandırmış ve şimdi de sahada tutamıyor), “Kürtçülük ne kadar kötüyse Türkçülük de o kadar kötü, milliyetçiliğin her türü kötü” şeklindeki naif cümle bile kriminalize edilir hale gelmiş, ‘devletin bekası’ argümanı her türden beceriksizliği, aşırılığı ve haksızlığı meşrulaştıran bir örtü olmuş, TV ekranları devleti putlaştıran ve “Devlet neylerse güzel eyler” diyenlerden geçilmez olmuş, 16 yaşındaki Asperger’li bir çocuğun eleştirisinde Türkiye’yi geçirmesini bile ‘milli refleksle’ aslanlar gibi püskürtme yarışına girecek kadar delirmişiz, aklı başında sandıklarımız bile hasta bir kızla alay etmeyi milli kimliğinin bölünmez mermerliğinin parçası sayabilmiş, bu şartlarda bir köşe yazarının “Devlete laf etti” diye linç edilmesi artık beni şaşırtmıyor. “Ben ne darbeciyim, ne de FETÖ’cü” diyor Nazlı Hanım. Ama FETÖ tuzağına çekildim, niyetlerini sezemedim, kendilerini mağdur gibi gösterdiler, inandım, ama asla darbe amacı taşıyan bir ajandaya bile isteye hizmet etmedim” diyorsa, ona hiç değilse kulak vermek gerekmez miydi?Üstelik 17-25 Aralık sürecinden 15 Temmuz noktasına gelene kadar yaşanan süreçte hata yaptığını, Erdoğan’ın uyarılarını anlamadığını da kabul ediyor. “Bana da FETÖ’cü derlerse?!” korkusu. FETÖ elebaşları kaçtı; Ben de kuyuya atıldım
30-09-2019
Diriliş Postası
Ismail Öz  
 
CHP ne yapmak istiyor?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
CHP siyasetini özellikle 17-25 Aralık’ı milat kabul ederek ele almak gerekiyor… Eğer bu noktayı net olarak ortaya koyamaz isek yapacağımız yorumlar eksik kalacaktır…Peki, bu milat neden önemli? Önemli çünkü o döneme kadar AK Parti’nin doğal muhalifleri sadece meşru siyasi partilerdi… Ve görece her şey durduğu yerde duruyor gibiydi; cemaat cemaat gibi, terör örgütü terör örgütü gibi…17-25 Aralık bir turnusol oldu ve biz gördüklerimizin gerçekliği yansıtmadığını anladık…Apayrı gibi duran yapıların aslında matrikste birbirleriyle ne kadar da iç içe olduğunu da gördük; FETÖ, PKK/PYD ya da DEAŞ ve onların “legal” görünümlü uzantıları…CHP için bir yol ayırımı…“İktidara ulaşmak için her yol mubahtır…”Türkiye’yi ciddi bir türbülansa sokan ve uzun zamandır iktidarı güçlü bir şekilde elinde tutan AK Parti’yi, oradan indirmek için önemli bir yarılmanın işareti gibiydi 17-25 Aralık… Ve mutlaka değerlendirilmeliydi…Tabi kısa bir süre öncesinde gerçekleşen işaret fişeği Gezi olaylarını, bu yarılmadan bağımsız okuyamayız. Parti içerisindeki üst makamlarda marjinallere görev vermekten, onları partinin vitrini yapmaktan hiç çekinmedi…Hatta bizatihi kendisi 17-25 Aralığa rağmen FETÖ’nün yayın organlarında boy göstermekten ve açık destekten de hiç rahatsızlık duymadı…17-25 Aralık’tan sonra AK Parti’ye karşı oluşan kitleyi artık sadece siyaset zemininde izah edemeyiz…Yukarıda izah ettiğim potansiyellerine güvenen terör örgütleri ve onların meşru görünümlü uzantıları CHP’yi de yanlarına almanın verdiği güçle, artık muhalefet çok farklı bileşenlere sahip…Bütün açık ya da gizli görünümlü ama herkesin bildiği temaslara rağmen, İstanbul ve Ankara’nın da kazanılması, ilişkileri daha cesurca sergilenir farklı bir safhaya taşıdı…Öyle ki artık PKK’nin siyasi uzantılarıyla yan yana poz vermekten hatta “Aslında biz aynı yerde duruyoruz” demekten çekinmedikleri gibi, Türkiye’nin terörle mücadelesinde neredeyse, “Terör örgütlerini yok etmenin bir insanlık suçu” olduğunu iddia eden noktalara gelindi…Tarihimizde hiçbir zaman terör yapıları açıktan bu denli siyaseti “domine” etme cesareti bulamamıştır; ne yazık ki CHP’nin açtığı bu yol dışında…Hata açıkça ve hiç çekinmeden yurt için de ve yurt dışında “konferans” adı altında çeşitli terör sevicilerle ve onların uzantılarıyla bir araya gelmekten de kaçınmıyorlar…CHP’ye bu denli cesaret veren “oy” potansiyelinin bütün kodları, çok derin tahliller de gerektiriyor…“Bu ülkenin en hassas eşiklerini tahrik eden bu yoldan iktidara ulaşmak isteyenlerin aştığı bariyer nedir?” sorusuyla da muhatap olmak kaydıyla…Açıkçası siyasetin bu yüzünü lanetliyorum
29-09-2019
Diriliş Postası
Recep Yazgan  
 
Kripto FETÖ’cüleri kırpıp kırpıp Ulusalcı mı yapıyorlar!
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’cülere af istiyor, operasyonların sona ermesi gerektiğini ima ediyor. Vatan Partisi de FETÖ’yle ilgili soruşturma ve kovuşturmaların bir sınıra geldiğini görüyor. Artık ideolojik dönüştürme ve Türkiye’ye kazandırma ön planla olmalı”Devleti ele geçirmek için Amerika tarafından taşeronluk vazifesi verilen bir zihniyeti nasıl dönüştüreceksin?Tarikatlara FETÖ’ye gösterdiği müsamahayı göstermiyor. FETÖ’yü ve FETÖ’cüleri ideolojik dönüştürmekten bahsedene soruyorum;90’lı yıllarda, “Yoldaş …
28-09-2019
Hürriyet
Ahmet Hakan  
 
Depremin duası olur mu, olmaz mı?
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
ADNAN’CISI BİR YANDAN FETÖ’CÜSÜ BİR YANDAN FETÖ’cü diyor ki. Duruşmada şöyle şeyler söylemiş Ceren Damar’ı katleden adam: * “Anneme FETÖ’cü dedi”, “Yüzüme tükürdü”, “Sevdiğim kadındı”, “Beni seviyordu”, “Kendisinden ayrıldığım için sınavda beni rahatsız etmişti
28-09-2019
Sabah
Burhanettin Duran  
 
“Dürüst diyalog” çağrısı
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Terörle mücadelede neden sorumluluklarını yerine getirip, PKK ve FETÖ üyelerini iade etmiyor?Deprem ve İstanbul Perşembe günü yaşanan 5,8 büyüklüğündeki deprem hepimizi yakıcı bir gerçekliğe geri götürdü
28-09-2019
Sabah
Mahmut Övür  
 
İP, HDP ve Babacan
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Küresel güçlerin, FETÖ ve PKK'nın bu siyaset mühendisliğine nasıl bakacaklarını söylemeye gerek var mı?***Gürsel Tekin medyası Yeni siyaset mühendisliği çalışmalarının bir ayağında da yeni medya atağı var