Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ'nün silahlı terör örgütü olduğunu kesinleştiren Yargıtay'ın kararının gerekçesinde, dış destekli olarak FETÖ tarafından yapılan bir terör suçu olan darbenin tamamlanmış olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yer alan en ağır yaptırım gerektiren suçlardan olduğu, ayrıca konusu suç teşkil eden emri verenin de bu emri bilerek yerine getirenin de ceza hukuku açısından sorumlu tutulması gerektiği tespitleri yapıldı. Yargıtay'ın Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin verdiği ilk onama kararının gerekçesi tamamlandı. FETÖ'nün silahlı terör örgütüolduğunu kesinleştiren kararın gerekçesinde, dış destekli olarak FETÖ tarafından yapılan bir terör suçu olan darbenin tamamlanmış olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yer alan en ağır yaptırım gerektiren suçlardan olduğu, ayrıca konusu suç teşkil eden emri verenin de bu emri bilerek yerine getirenin de ceza hukuku açısından sorumlu tutulması gerektiği tespitleri yapıldı. Ceza Dairesi, Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yargılanan ve örgütün sözde "Erzurum Sıkıyönetim Komutanı" olan dönemin Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile sıkıyönetim komutanları atama listesinde ismi bulunan eski Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz'a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onadı. Dairenin, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin verdiği ilk onama kararı olma özelliği taşıyan kararının gerekçesinde, öncelikle Anayasa'yı ihlal suçunun maddi unsurları tartışıldı. ByLock uygulamasının global bir uygulama görüntüsü altında münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanımına sunulduğu sonucuna varıldığı belirtilen gerekçede, şu tespitlere yer verildi:"ByLock iletişim sistemi, somut delillerle kanıtlandığı üzere, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacaktır. "FETÖ/PDY "SUIGENERIS" BİR SUÇ ÖRGÜTÜGerekçede, FETÖ/PDY, paravan olarak kullandığı dini, din dışı dünyevi emellerine ulaşma aracı haline getiren, gizlilik içinde olmayı şiar edinen, "Altın Nesil" adını verdiği kadrolarla sistemle çatışmak yerine, sisteme sahip olma ilkesiyle devlete tabandan tavana sızan, devlet aygıtının bütün alt bileşenlerini ünite ünite kontrol altına almayı ve sisteme sahip olmayı planlayıp ele geçirdiği kamu gücünü de kullanarak toplumsal dönüşümü sağlamayı amaçlayan "suigeneris (kendine özgü)" bir suç örgütü olarak tanımladı. Çok sayıda şüphelinin itiraf içeren beyanları, açık kaynak bilgileri, mahkeme kararları, dava dosyaları, yürütülen soruşturmalar, resmi kurumların tespitleri değerlendirildiğinde 15 Temmuz darbe teşebbüsünün daha önce de bir çok kez yaşandığı üzere uluslararası güç odaklarının desteğiyle esas itibariyle TSK'ya sızmış FETÖ/PDY örgütü mensuplarınca gerçekleştirildiği ifade edilen gerekçede, kalkışmaya başka unsurların da katılmış olma ihtimalinin darbenin bu karakterini değiştirmeyeceği vurgulandı. Gerekçede, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kriptolu iletişim ağı ByLock'u yoğun biçimde kullanan ve aynı birimde Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz'ın da izin ve nöbet tarihini olaydan kısa süre önce değiştirdiği, yurtta sulh konseyi tarafından gönderilen söz konusu emri Murat Koçak'a haber vererek bu sanıkla birlikte hareket ettiği ve emirlerini yerine getirerek aktif olarak katkı sağladığı belirtildi