Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bunun yanında sözkonusu Rapor, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeleri ve bu örgütle iltisaklı ve irtibatlı kişilerin etkisi altında kalınarak hazırlandığı izlenimini vermektedir. Önemle belirtmek gerekir ki, 15 Temmuz 2016 öncesinde dahi, FETÖ/PDY bağımsız mahkemeler ve Milli Güvenlik Kurulu[1] tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiştir. Uluslararası düzeyde ise İslam İşbirliği Teşkilatının 47/43 POL sayılı kararı ile FETÖ/PDY terör örgütü olarak ilan edilmiştir. Ayrıca, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserinin Ülkemize ilişkin yayımladığı 7 Ekim 2016 tarihli Memorandumda da, Komiser, FETÖ/PDY'nin terör örgütü olarak tanımlanmasını ve alınan tedbirlerin terörle mücadele kapsamında görülmesini anladığını ve bunun için Makamlarımızın yetki ya da geçerli savlarının olup olmadığını sorgulamadığını beyan etmiştir. 2- FETÖ/PDY TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLİLEN DARBE TEŞEBBÜSÜ 2. 15 Temmuz gecesi FETÖ/PDY kurucusu ve yöneticisi terörist başı Fetullah Gülen'in talimatı ile başlatılan ve onun onayladığı plan doğrultusunda, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki "üniformalı teröristler" Anayasal düzeni yıkarak, seçilmiş Cumhurbaşkanını görevden almak, Meclis ve Hükümeti ortadan kaldırmak amacıyla demokrasiye karşı silahlı darbe teşebbüsünde bulunmuşlardır. 4- Silahlı darbe teşebbüsü FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilmiştir. 15 Temmuz darbe teşebbüsü, TSK içerisinde yuvalanmış FETÖ/PDY mensupları, örgüt yöneticisi[2] konumundaki kamu görevlileri ve siviller ile polis ve jandarma içerisine sızmış FETÖ/PDY üyeleri, ayrıca daha önce meslekten çıkarılmış olan polislerce Fetullah Gülen'in emir ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. FETÖ/PDY cebir, şiddet, tehdit, şantaj ve diğer yasal olmayan yöntemleri kullanarak, tüm Anayasal kurumları baskı altına almayı, zaafa uğratmayı, yönlendirmeyi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmayı ve baskıcı ve totaliter bir sistem kurmayı hedefleyen, Fetullah Gülen tarafından kurulmuş silahlı bir terör örgütüdür. FETÖ/PDY bu amaçlarını gerçekleştirmek üzere başta yargı, emniyet, mülki idare ve silahlı kuvvetler olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında paralel bir devlet yapılanması oluşturmuştur. FETÖ/PDY, üyeleri arasındaki örgüt içi iletişimi gizli ve şifreli yöntemlerle sağlamıştır. FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğu, 15 Temmuz öncesinde Erzincan Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararla da tescil edilmiştir. FETÖ/PDY Milli Güvenlik Kurulu kararıyla da terör örgütleri arasına dâhil edilmiş olup; bu karar tüm kamuoyuna sunulmuş, birçok basın yayın organlarında yer almıştır. Bu kapsamda Devletin içerisine sızmış olan FETÖ/PDY ile bağlantılı kamu görevlileri tespit edilerek, ivedi bir şekilde haklarında gerekli işlemlerin tesis edilmesi bir zorunluluktur. Bu kapsamda, FETÖ/PDY'nin yanısıra, PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi birlikte ve sistematik bir işbirliği içerisinde hareket ettiği gözlenen diğer terör örgütlerinin demokratik sistemi ve Anayasal düzeni tehdit etmesi karşısında, tüm kurumların bu örgütlerle mücadele için gerekli tedbirleri alması zorunluluktur. OHAL kararı, kişilerin hak ve özgürlüklerini sınırlamak için değil, FETÖ/PDY ve diğer terör örgütleri ile etkili bir şekilde mücadele kapsamında Devletin daha hızlı hareket edebilmesi amacıyla alınmıştır. 1 Eylül 2016 tarih ve 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sadece ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulu üyelerinin görevlerine son verilmiş olup, bu kurulların varlığı devam etmektedir. Parlamento denetimi kapsamında ise, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ya da araştırma komisyonlarının başkan ve üyeleri, ceza infaz kurumlarını ziyaret ederek araştırma ve denetleme faaliyetlerinde bulunabilmektedir. Ayrıca, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, izleme kurulu üyeleri, infaz hâkimleri, denetimli serbestlik personeli ve kanunlarla yetkili kılınmış heyet ve kişiler tutuklularla özel görüşme yapabilmektedir. Söz konusu hükmün getiriliş amacı ise, haklarında terör örgütü üyesi olduğu konusunda suç şüphesi bulunan kişilerin avukatlar aracılığıyla gözaltındaki kişiler üzerinde baskı kurmalarını engellemek ve örgütün diğer üyelerine bilgi sızdırılmasını önlemektir. Raporun 11 numaralı vakıasına konu olan ve FETÖ/PDY üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alınan E. aynı tarihte, dosya kapsamında sunulan deliller çerçevesinde, FETÖ/PDY üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştır. Raporda bahsedilen bir kısım vakıalara ilişkin olarak FETÖ/PDY'nin yurtdışında yayın yapan internet sitesi kaynak olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. FETÖ/PDY üyesi şüpheliler veya yakınları tarafından insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle uluslararası kuruluşlara; aynı kaynaktan beslenen, asılsız, birbirinin benzeri olan ve örgütün talimatları doğrultusunda yapılan haksız başvurularla, gerek adli süreçlerin, gerekse de suçlamaların hedefinden saptırılması ve bu suretle soruşturmaların mecrasından çıkarılmasının istendiği dikkate alınmalıdır