159,909 Yayın 10,926 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,821 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,766 Haber 10,126 Köşe Yazısı 916,955 Kelimeyle Suç

Nefret Suçu > Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)

10,926 kayıt bulundu 8580 - 8600 gösteriliyor
07-04-2017
İnternet Haber
İnternet Haber  
 
Türkiye'yi ayağa kaldıran isimler! Hepsi ByLock kullanıcısı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Hazırlanan ilk iddianameye göre listedeki hakim ve savcılar ile baktıkları davalardan bazıları şöyle; Hikmet Usta - Hrant Dink ana davası savcısı Mehmet Ekinci -  "Futbolda şike", "Cübbeli Ahmet Hoca'' ile "Odatv” davalarına bakan mahkemenin başkanı  Cihan Kansız - "Ergenekon" soruşturmasını da yürüten Başsavcıvekili Mustafa Başer ve Metin Özgçelik - 17/25 Aralık sürecinden sonra FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonda tutuklanan 62 şüphelinin usulsüz tahliyesine karar veren hakimlerMeslekten atılan hakim ve savcılara yönelik yürütülen soruşturma sonucunda 25 şüpheli hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hazırlanan ilk iddianame, mahkemeye gönderildi
07-04-2017
Habertürk
Habertürk  
 
İşte FETÖ'nün hakim ve savcıları için istenen ceza
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ'ye iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılan hakim ve savcılara yönelik soruşturma tamamlandı. 25 şüpheli hakkında 15'er yıla kadar hapis isteniyorFetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılan hakim ve savcılara yönelik yürütülen soruşturma sonucunda, kapatılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı özel yetkili cumhuriyet savcılıkları ve mahkemelerde görev yapan 25 şüpheli hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hazırlanan ilk iddianame, mahkemeye gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'ye iltisaklı olduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten çıkarılan 25 şüpheli hakim ve savcı hakkında yürütülen ilk soruşturma tamamlandı. FETÖ soruşturmaları kapsamında Türkiye genelinde hakim ve savcılara yönelik hazırlanan ilk iddianamede, FETÖ'nün genel yapısı, örgütün yargı yapılanması, "ByLock" programı, "örgütsel motivasyon unsuru" olarak nitelendirilen 1 dolar, örgütün izleyeceği yol haritası, ele geçirilen örgütsel dokümanlar ile şüphelilerin eylemleri ve savunmalarına yer verildi. Ağır Ceza Mahkemesinin başkanı Mehmet Ekinci, bir dönem "Ergenekon" soruşturmasını da yürüten Başsavcıvekili Cihan Kansız, 17-25 Aralık sürecinden sonra 22 Temmuz 2014'te FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonda tutuklanan 62 şüphelinin usulsüz tahliyesine karar veren ve reddihakim taleplerini değerlendiren hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik'in de aralarında bulunduğu 16 şüphelinin örgütün şifreli mesajlaşma programı "ByLock" kullanıcısı olduğu belirtildi
07-04-2017
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
Kılavuzu FETÖ olanın burnu yalandan çıkmaz!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
17-25 Aralık’tan bu yana kendisini kaset kumpasıyla CHP’nin başına getiren FETÖ ile sıkı fıkı olan Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin işgal edilmek istendiği 15 Temmuz işgal girişimi için “Kontrollü darbe” çıkışı yaparak, alçak örgütü aklamaya kalkmıştı. Kılıçdaroğlu, önceki gün katıldığı programda da FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı, vatan haini Adil Öksüz için “İki telefonu vardı, GPS cihazı vardı elinde. Attığı iftiralar sonrası balonları sık sık patlayan, devamlı sucuk ısmarlayan, tazminat ödeme rekoru kıran Kılıçdaroğlu’nun, hükümeti suçlayarak FETÖ’yü temize çıkarma çabaları boşa çıktı. MİT’ten yapılan açıklamada FETÖ’cü Öksüz’ün kurumda çalıştığı iddialarının hayal ürünü olduğunu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi: “Adil Öksüz, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın terör örgütü içerisindeki kaynağı olmamıştır ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na çalışmamıştır. ” MİT, CHP liderinin FETÖ’cülerin tespiti için hayati önem taşıyan ByLock programının çözülmesini sulandırmasına da tepki gösterdi. MİT, yayınladığı metnin devamında CHP liderinin ortaya attığı iddialarının FETÖ’nün üfürdüğünün tespiti yapılarak, “FETÖ/PDY örgütü tarafından dile getirilen mesnetsiz iddiaların, ana muhalefet partisi tarafından da dillendirilmesi, FETÖ/PDY mücadelesine olumlu bir katkı sağlamadığı gibi milli güvenliğimize de zarar vermektedir” ifadeleri kullanıldı
07-04-2017
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
Meslekten ihraç edilen 25 hakim ve savcı hakkında 15’er yıl hapis istemi
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılan hakim ve savcılara yönelik yürütülen soruşturma sonucunda, kapatılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı özel yetkili cumhuriyet savcılıkları ve mahkemelerde görev yapan 25 şüpheli hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hazırlanan ilk iddianame, mahkemeye gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ’ye iltisaklı olduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten çıkarılan 25 şüpheli hakim ve savcı hakkında yürütülen ilk soruşturma tamamlandı. FETÖ soruşturmaları kapsamında Türkiye genelinde hakim ve savcılara yönelik hazırlanan ilk iddianamede, FETÖ’nün genel yapısı, örgütün yargı yapılanması, “ByLock” programı, “örgütsel motivasyon unsuru” olarak nitelendirilen 1 dolar, örgütün izleyeceği yol haritası, ele geçirilen örgütsel dokümanlar ile şüphelilerin eylemleri ve savunmalarına yer verildi. Ağır Ceza Mahkemesinin başkanı Mehmet Ekinci, bir dönem “Ergenekon” soruşturmasını da yürüten Başsavcıvekili Cihan Kansız, 17-25 Aralık sürecinden sonra 22 Temmuz 2014’te FETÖ/PDY’ye yönelik operasyonda tutuklanan 62 şüphelinin usulsüz tahliyesine karar veren ve reddihakim taleplerini değerlendiren hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik’in de aralarında bulunduğu 16 şüphelinin örgütün şifreli mesajlaşma programı “ByLock” kullanıcısı olduğu belirtildi
07-04-2017
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
’21. yüzyılın geleceğini gençler kuracak’
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Çocukların geleceği yine koalisyonlarla, ekonomik krizlerle, bu kifayetsiz muhteris, FETÖ kumpaslarıyla partinin başına gelen tiplerle, ya da Ankara’nın farklı otel odalarındaki anlaşmalarla ülkenin yönetiminde söz sahibi olanlarla mı bu gelecek kurulacak
06-04-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Gözaltındaki FETÖ'cüye hafıza kartı götürmüşler
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Dokuz Eylül Üniversitesindeki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan sanığa gözaltındayken getirilen özel eşyaları içerisinde hafıza kartı bulundu. Hafıza kartında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in fotoğrafları ve "Dönersek kalleşiz", "Bir yiğit vardı", "İmanınız varsa dayanacaksınız" gibi sohbet videoları ile örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock"un yüklenmesine yönelik emarelere rastlanıldı. Soruşturma aşamasında ele geçirilen materyaller, "ByLock" ve kapatılan Bank Asya kayıtları, disiplin soruşturması, bilirkişi raporu ve dosyadaki mevcut diğer kanıtlar göz önünde bulundurularak sanığın FETÖ/PDY mensubu olduğunun anlaşıldığı belirtilen iddianamede, üniversitenin yürüttüğü araştırmada da sanığın örgütle bağlantısının tespit edildiğine yer verildi. Öğrenci olmasına rağmen Bank Asya'ya para yatırmış Sanık Erhan H'nin öğrenci olmasına rağmen, 17-25 Aralık 2013'ten sonra örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla, FETÖ/PDY'nin finansal kaynağı olan Bank Asya'ya yaklaşık 2 bin 500 lira yatırdığına işaret edilen iddianamede, 23 Ekim 2014'te ise sanığın cep telefonuna "ByLock" programının yüklendiğine vurgu yapıldı. Hafıza kartında ayrıca örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e ait "Dönersek kalleşiz", "Bir yiğit vardı", "İmanınız varsa dayanacaksınız" gibi sohbet videolarının yanı sıra örgüt elebaşının fotoğraflarının olduğu bir dosyanın bulunduğunun da altı çizildi
06-04-2017
Hürriyet" "
Hürriyet  
 
Ebru Yüzbaşı'ya tazminat şoku
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ kumpası Askeri Casusluk davasına dahil edildikten sonra bebeğini düşüren ve yurt dışına kaçmak zorunda kalan Yüzbaşı Ercüment, 2 milyon 750 bin tazminat talebinde bulundu. FETÖ’nün Balyoz ve Askeri Casusluk davaları gibi kumpas davalarında mağdur olanlar, Yargıtay’ın onadığı beraat kararlarının ardından maddi ve manevi tazminat davaları açmaya başladı
06-04-2017
Sabah
Mahmut Övür  
 
FETÖ’nün yalan koalisyonu
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
06-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Akşener'in hukuk danışmanın FETÖ bağlantısı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) avukat yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında eski MHP Milletvekili Meral Akşener'in hukuk danışmanı olduğu belirtilen tutuklu şüpheli avukat Nuri Polat'ın, sosyal medya paylaşımlarının örgütün çıkarları doğrultusunda olduğu ve örgütün talimatı sonrasında Bank Asya'ya 50 bin lira yatırdığı tespit edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Hasan Yılmaz tarafından FETÖ/PDY'nin avukat yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, eski MHP Milletvekili Meral Akşener'in hukuk danışmanı, Dink cinayeti davası sanığı Erhan Tuncel'in ve eski emniyet müdürlerinin avukatlarının da aralarında bulunan ve tutuklanan 30 şüpheliye ilişkin sevk yazısında suçlamalar ortaya çıktı. Savcılığın sevk yazısında, FETÖ'nün yapılanması ve eylemlerine yer verilerek, örgütün, yargının temel ayaklarından olan avukatlık kurumunu da örgütsel amaçlar doğrultusunda yapılandırıldığı, örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in emir ve talimatlarını yerine getirmek amacıyla avukatlık büroları kurulduğu anlatıldı. Bazı şüpheli avukatlar hakkındaki suçlamalara da yer verilen yazıda, tutuklu avukat Önder Yılmaz hakkında alınan bir ihbarda "FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Nazlı Ilıcak ve firari şüpheli Tarık Toros'un avukatlığını yaptığı, Amerika'ya gidip Fetullah Gülen'i ziyaret ettiği'' iddiası yer alırken, şüphelinin "ByLock" kullanıcısı olduğu bilgisi aktarıldı. Yazıda, yine soruşturma kapsamında tutuklanan avukat Şeref Polat'ın, FETÖ çatı davası ile "Tahşiyecilere kumpas" davasının sanığı kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın sekreterliğini yaptığı ve "ByLock" kullanıcısı olduğu belirtildi. Yazıda, tutuklanan şüpheli avukatlardan Bülent Özkan'ın, 25 Nisan 2015'te FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklu olan 62 şüphelinin, FETÖ yapılanmasına mensup avukatlar ve hakimleri iş birliği içerisinde toplu olarak tahliyelerine ilişkin süreçte müdafiliğini üstlendiği kişilere ilişkin dilekçe verip taleplerde bulunarak, yasa ve hukuka aykırı tahliye kararları verilmesi sürecine katıldığı belirtildi. Yazıda, soruşturma çerçevesinde tutuklanan avukat Celal Sis'in, "ByLock" kullanıcısı olduğu ve yine örgüt talimatı sonrasında Bank Asya'daki hesabına 110 bin lira yatırdığı, FETÖ'nün kurduğu avukatlık yapılanması çatısı altında bulunan ve kanun hükmünde kararnameyle kapatılan Nizam Hukuk Derneği'nin üyesi olduğu belirtildi. "FETÖ TUTUKLUSU ŞÜPHELİLERE KURYELİK YAPAN AVUKAT" Tutuklu avukat Abdullah Şen'in örgütün üst yöneticileri Cevdet Türkyolu, Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlı ve Faruk İlk ile irtibatlı olduğu aktarılan yazıda, Şen hakkında şüpheli avukat Orhan Erdemli'nin beyanındaki şu ifadelere yer verildi: "Samanyolu Yayın Grubu'nda muhtemelen reklam şirketinde sigortalı avukat gösterilen Abdullah Şen, gerçekte hiçbir avukatlık faaliyetinde bulunmamakta sadece cezaevinde ve gözaltında bulunan örgüt üyelerini dolaşarak bu şahıslara kurye ve destek faaliyetini yürütmektedir. '' Tutuklu şüpheli avukatlardan Erdoğan Soruklu'nun, FETÖ/PDY yapılanmasının örgütsel komplo ve operasyonu olduğu anlaşılan gazeteci-yazar Hrant Dink'in öldürülmesi olayına iştirak eden Erhan Tuncel'in örgütsel kontrol altında tutulabilmesi amacıyla avukatlığını yaptığı kaydedilen yazıda, Soruklu'nun Bank Asya'daki hesabında 2014'te 116 bin 998 lira artış olduğu ve 2014 yılı sonunda bu mevduatın örgütsel tavır gereği 161 bin liraya çıktığı belirtildi. Soruklu'nun örgüt talimatı sonrasında 8 Ekim 2015 'te Digitürk'teki aboneliğini sonra erdirdiği, FETÖ'ye müzahir ve kanun hükmünde kararnameyle kapatılan İHSANDER'de yönetim kurulu üyesi olduğu belirtilen sevk yazısında, şüpheli Soruklu hakkındaki bir ihbara da yer verildi. İhbarda "Soruklu FETÖ/PDY terör örgütü içinde hareket ettiği ofisinde cemaatçilerle toplantı yaptığı, cemaatçi avukatları işe aldığı, 15 Temmuz'dan sonra da hala cemaatçilerin avukatlığını yaptığı" iddiaları yer buldu. FETÖ SANIĞINA ÖRGÜTSEL BELGELER VEREN ŞÜPHELİ AVUKAT Soruşturma kapsamında tutuklanan Seyfettin Dayan'ın, Yakub Saygılı, Yasin Topçu gibi birçok FETÖ sanığının avukatlığını yaptığı belirtilen yazıda, şüphelinin "ByLock" kullanıcısı olduğu kaydedildi. Dayan'ın, "25 Aralık darbeye teşebbüs'' davasının sanıklarından Yakub Saygılı'ya FETÖ/PDY yapılanması altında faaliyet gösteren Rumi Forum adına yazılı belgeler verdiği, söz konusu belgelerde örgütsel ifadelerin yer aldığı iddia edildi. Sevk yazısında soruşturma kapsamında tutuklanan diğer avukatların da "ByLock" kullanıcısı olduğu, örgüt talimatı sonrasında Bank Asya'daki hesaplarına para yatırdıkları belirtilerek, şüphelilerin FETÖ şüphelileriyle irtibatlarına yer verildi
06-04-2017
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
Erdoğan’a hakaret serbest, teröriste tepki yasak!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferansına bile tahammül edemeyen, Türk bakanlara program yaptırmayan, tam aksine terör örgütleri için tüm imkanları seferber eden, PKK ve FETÖ’nün barınağı haline gelen Almanya’da bir hukuk skandalı daha yaşandı. FETÖ’nün kontrolündeki Alman yargısı Kara’yı Augsburg’daki evinde gözaltına aldı. Aynı zamanda karar FETÖ’nün Almanya’da ne derece güçlü olduğunu ortaya koydu. Diğer yandan Kuzey Ren Vestfalya ve Rheinland Pfalz eyaletlerinde görevli Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİP) üyesi 4 imamın evine de FETÖ’nün talimatıyla polis tarafından baskın yapılmıştı
05-04-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Manisa Haberi: Bakan Soylu: Deniz Baykal sana da yazıklar olsun (5)
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Nasıl kaset kumpasıyla götürüldüğünü, nasıl FETÖ'cülerin sana kaset kumpası yaptığını, senin kaset kumpasıyla beraber kimlerle iş birliği içerisinde partinin başından götürüldüğünü anlatmaya çalışıyorum
05-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Atatürk’ün gazetesini terör sözcüsü yaptılar
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Terör örgütleri FETÖ, PKK ve DHKP-C'ye müzahir olduğu iddia edilen Cumhuriyet gazetesi çalışanları hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma tamamlandı. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianameye göre; 15 Temmuz darbe girişimi öncesi yurtdışına kaçan, FETÖ'nün MİT TIR'ları kumpasında da firari sanık olarak yargılanan Can Dündar bir numaralı şüpheli. 5 yıla kadar hapis talep edilen Twitter'daki "jeansBiri" hesabının sahibi öğretmen Ahmet Kemal Aydoğdu, "FETÖ yöneticiliği"yle suçlandı. Gazete bu dönemde adeta FETÖ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı oldu. FETÖ'nün Taraf, Zaman, Bugün, Samanyolu TV gibi yayın organları kamuoyu nazarında güvenilirliklerini kaybedince örgüt algı operasyonlarını özellikle Cumhuriyet üzerinden yapmak istedi. Gazete ve FETÖ'nün birbirine bütünüyle zıt çizgilerde olması sorunu, gazetenin yayın politikasını belirleyen Cumhuriyet Vakfı'nın ele geçirilmesiyle çözüldü. Şüphelilerden Orhan Erinç'in FETÖ'cü Halit Esendir'le, Aydın Engin'in FETÖ İsrail imamı Harun Tokak'la, Can Dündar'ın FETÖ'nün polis akademisi imamı Önder Aytaç, örgütün basın yayın yapılanması sorumlusu Ekrem Dumanlı, FETÖ'nün eski savcısı Muammer Akkaş (25 Aralık savcısı), FETÖ şüphelisi eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'yla, Murat Sabuncu'nun FETÖ'cü eski şike hakimi Mehmet Ekinci'yle irtibatı tespit edildi
04-04-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Manisa Haberi: Bakan Soylu: Deniz Baykal sana da yazıklar olsun
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Nasıl kaset kumpasıyla götürüldüğünü, nasıl FETÖ'cülerin sana kaset kumpası yaptığını, senin kaset kumpasıyla beraber kimlerle işbirliği içerisinde partinin başından götürüldüğünü anlatmaya çalışıyorum
04-04-2017
Sözcü
Sözcü  
 
Cumhuriyet gazetesi iddianamesi tamamlandı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İddianamede Cumhuriyet gazetesine silahlı terör örgütü FETÖ/PDY tarafından özellikle 2013 yılından itibaren adeta el konulduğu, gazetenin kimi yayınlarıyla PKK/KCK terör örgütünün yapmış olduğu eylemleri meşrulaştırılmaya çalıştığı ve gazetenin adeta FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğu ifadeleri yer aldı. İddianamede şüpheli Can Dündar’ın Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğine gelmesinden sonra yayın politikasında radikal şekilde değişiklik olduğu belirtilerek, “Bu değişiklik basit editoryal tercihlerin ötesine geçerek, gazetenin FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerinin amaçlarına hizmet eden, manipülatif haberleri yaygınlaştıran, MİT Tır'ları hadisesinde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhurbaşkanı hakkında ‘teröre destek veren devlet ve Cumhurbaşkanı’ imajını yaratan bir yayın organı haline gelmesine neden olmuştur. Cumhuriyet Gazetesinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün firari şüphelisi Sait Sefa tarafından “fuatavni” adıyla kullanılan hesabın adeta sembol haline dönüştürüldüğü  ve “sosyal medya fenomeni” olarak tanımlandığına yer verilen iddianamede, şüphelilerden Ahmet Şık’ın özellikle PKK/KCK terör örgütü yöneticilerinden Cemil Bayık ile yaptığı röportaj ve Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı katleden DHKP/C silahlı terör örgütü üyeleriyle yaptığı görüşmenin röportaj olarak Cumhuriyet gazetesi ve gazetenin haber sitesinde yayımlanma biçimi ve zamanlaması dikkate alındığında haberin açıkça terör örgütlerinin amaçlarına hizmet ettiği ifade edildi. İddianamede şüphelilerin FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock kullanan kişilerle irtibatının bulunduğu belirtilerek, özellikle Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel’in 92 ByLock kullanıcısı ile irtibatının bulunduğuna dikkat çekildi. Aydın Engin'le ilgili iddianamede “15 Temmuz darbe teşebbüsünden iki gün önce Cumhuriyet Gazetesi yazarı Aydın Engin'in darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kendilerini tanıttıkları “Yurtta Sulh Konseyi” ismini 13 Temmuz 2016 tarihli yazısının başlığında kullanması ve itirafçı darbecilerden alınan bilgilere göre bu tarihin darbe teşebbüsünün alt kademeye iletildiği tarih olması son derece manidardır” ifadeleri kullanıldı
04-04-2017
Hürriyet" "
Hürriyet  
 
Cumhuriyet Gazetesi soruşturması tamamlandı (2)
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Akif Ekinci ve Savcı Yasemin Baba tarafından hazırlanan iddianamede, Cumhuriyet gazetesine silahlı terör örgütü FETÖ/PDY tarafından özellikle 2013 yılından itibaren adeta el konulduğu kaydedilen iddianamede, """"Şüpheli Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesi ile birlikte gazetenin, amaç ve hedeflerinin dışına çıkarak farklı bir yörüngeye oturduğu belirlenmişti"""" denildi. """"YOĞUN ALGI OPERASYONU BAŞLATILDI"""" Gazete bu dönemde adeta FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğu ifade edilerek """"Basın özgürlüğü ve evrensel hukukun sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok ötesinde geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası haline getirmek üzere yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır"""" denildi. FETÖ, TARAF'TAN SONRA CUMHURİYET'İ SEÇTİ. FETÖ'nün daha önce manipülatif amaçlarla Taraf gazetesini kullandığı belirtilen iddianamede, MİT TIR'ları ve benzeri haberinin yayınlanması için ise Cumhuriyet Gazetesi'nin seçildiği iddia edildi. İddianamede gazetenin yazarlarından şüpheli Hikmet Çetinkaya'nın, FETÖ'nün güdümündeki Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile temas kurduğu, şüpheli Akın Atalay'ın gazete yönetimine geçmesi ile de Alev Coşkun ve diğer Atatürkçü yönetici ve yazarların tasfiye edildiği iddia edildi. """"BYLOCK KULLANICILARIYLA BAĞLANTILARI TESPİT EDİLDİ"""" İddianamede bazı şüphelilerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının özel bir yöntemle dahil oldukları Bylock programını kullanan ve haklarında soruşturma bulunan kişilerle çok sayıda bağlantı kurdukları belirtildi. Şüphelilerden Kadri Gürsel'in 92 Bylock kullanıcısı ve hakkında soruşturma bulunan 21 kişiyle; şüpheli Orhan Erinç'in FETÖ'nün İştişare Heyeti Üyesi Halit Esendir isimli şahıs, 3 Bylock kullanıcısı ve hakkında soruşturma olan 8 kişiyle iletişim kaydı bulunduğu kaydedildi. Şüpheli Can Dündar'ın Polis Akademisi İmamı Basın-yayın yapılanması ve tüm medya faaliyetlerinden sorumlu Önder Aytaç, Ekrem Dumanlı, firari eski Savcı Muammer Akkaş, tutuklu olan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 10 Bylock kullanıcısı ile haklarında soruşturma bulunan 10 kişiyle iletişim kaydı bulunduğu anlatıldı. """"TUTUKLU VE FİRARİ KAMU GÖREVİLERİYLE SIKLIKLA GÖRÜŞÜLMÜŞ"""" İddianamede, """"Her ne kadar günün sosyal ve ekonomik koşulları ile iletişim olanaklarındaki yaygınlık dikkate alındığında insanların birbirleriyle iletişim kurması normal görülebilecek ise de, farklı meslek grupları ve sosyal çevrelerden olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü nedeniyle haklarında soruşturma yapılan tutuklu ya da firari öğretmen, polis, asker ve diğer kamu görevlileriyle sıklıkla görüşülmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi tesadüfi de görülemeyeceği açıktır"""" denildi. """"GENEL YAYIN YÖNETMENLİĞİNE GELMESİ MANİDAR BULUNDU"""" Şüpheli Can Dündar'ın iddianamede değişik tarihlerdeki yazılarına yer verilerek FETÖ / PDY'nin uydurma bilgilerden oluşan istihbarat havuzundan aktarma yapmak suretiyle, devletin gizli kalması gereken siyasi ve askeri sırlarını deşifre ettiği, doğrudan Cumhurbaşkanını hedef alan ve kamuoyu algısını örgütün amaçlarına uygun hale getirmeye hizmet eden tutumunu ısrarlı bir şekilde sürdürdüğü, şüphelinin gazetede genel yayın yönetmenliğine gelmesinin içeriden ve dışarıdan tarafsız gözlemciler tarafından manidar bulunduğu ifade edildi. """"AHMET ŞIK'IN TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİLERİNİN HABERLERİNİ YAPMASI"""" Gazeteci Ahmet Şık'ın PKK terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık ile Kandil'de yaptığı röportaj, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden teröristlerle telefon görüşmesi yapması ve bu görüşmeyi haberleştirmesi, MİT TIR'ları savcısının cezaevinden gönderdiği yazıyı haberleştirmesi ve sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlar delil olarak gösterildi. Ahmet Şık hakkında şu değerlendirmeye yer verildi: """"Can Dündar tarafından başlatılan ve yönlendirilen medya manipülasyonuna dahil olarak MİT TIR'ları haberinin yapılmasından sonraki dönemde de aralıksız olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bu algı operasyonunun gündemde kalmasını sağlamaya çalıştığı, silahlı terör örgütlerinin üst düzey yöneticileri ve örgüt üyeleri ile yaptığı röportajlarda açıkça terör örgütlerini meşru göstermeye, bu örgütlerin eylemlerini desteklemeye yönelik yayınlar yaptığı, sosyal medyada yaptığı paylaşımlar ile devleti, toplumu terörize eden zaafiyet içinde bulunan bir yapı olarak gösterdiği, bu yolla kamuoyunu yanıltılarak örgütlerin nihai amacına ulaşması için istedikleri elverişli ortamı sağlamaya çalışıldığı anlaşılmıştır""""
04-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Cumhuriyet Gazetesi’nin 19 yazar ve yöneticisine örgüt davası
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İddianamede, "Gazete bu dönemde adeta FETÖ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olmuştur" denildi. İddianamede, "Dosyamız şüphelilerinden Can Dündar'ın 08/02/2015 tarihinde Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğine gelmesinden sonra, gazetenin yayın politikası radikal şekilde değişmiş, bu değişiklik basit editoryal tercihlerin ötesine geçerek, gazetenin FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerinin amaçlarına hizmet eden, manipülatif haberleri yaygınlaştıran, MİT Tırları hadisesinde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhurbaşkanı hakkında "teröre destek veren devlet ve Cumhurbaşkanı" imajını yaratan bir yayın organı haline gelmesine neden olmuştur. FETÖ/PDY'nin medya aracılığıyla giriştiği algı operasyonlarının en temel örnekleri olan ve Cumhuriyet gazetesinde günlerce süren yazı dizileriyle ele alınan konulardan anlaşılacağı üzere, örgüt medya aracılığıyla giriştiği algı operayonunu özellikle Cumhuriyet gazetesi üzerinden gerçekleştirmeyi arzulamıştır. Atatürkçü çizgisiyle bilinen, TSK mensupları arasında ve bürokraside rahatlıkla kendisine yer bulabilen Cumhuriyet gazetesi, FETÖ/PDY'nin diğer yayın organlarının (Taraf, Zaman, Bugün, Samanyolu TV gibi) itibarsızlaşması ve kamuoyu nazarında güvenilirliklerini kaybetmeleri sebebiyle örgüt tarafından hedef seçilmiş, gazete ve örgütün birbirine bütünüyle zıt çizgileri, öncelikle gazetenin güncel yayın politikasını belirleyen Cumhuriyet Vakfının ele geçirilmesi suretiyle kesişmeye zorlanmıştır. Bu aşamadan sonra Vakıf tarafından belirlenen genel yayın yönetmenleri eliyle gazete FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C lehinde çalışan bir yayın organı haline getirilmiştir. İddianamede diğer şüphelilerin FETÖ/PDY ile irtibatları anlatılırken Ahmet Şık'ın DHKP-C ve PKK ile irtibatına vurgu yapıldı
04-04-2017
Sabah
Sabah  
 
Cumhuriyet Gazetesi’nin 19 yöneticisine örgüt davası
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İddianamede, "Gazete bu dönemde adeta FETÖ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olmuştur" denildi. "GAZETENİN YAYIN POLİTİKASI DEĞİŞMİŞTİR" İddianamede, "Dosyamız şüphelilerinden Can Dündar'ın 08/02/2015 tarihinde Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğine gelmesinden sonra, gazetenin yayın politikası radikal şekilde değişmiş, bu değişiklik basit editoryal tercihlerin ötesine geçerek, gazetenin FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerinin amaçlarına hizmet eden, manipülatif haberleri yaygınlaştıran, MİT Tırları hadisesinde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhurbaşkanı hakkında "teröre destek veren devlet ve Cumhurbaşkanı" imajını yaratan bir yayın organı haline gelmesine neden olmuştur. FETÖ/PDY'nin medya aracılığıyla giriştiği algı operasyonlarının en temel örnekleri olan ve Cumhuriyet gazetesinde günlerce süren yazı dizileriyle ele alınan konulardan anlaşılacağı üzere, örgüt medya aracılığıyla giriştiği algı operayonunu özellikle Cumhuriyet gazetesi üzerinden gerçekleştirmeyi arzulamıştır. "FETÖ'NÜN YAYIN ORGANLARI BİLİNÇLİ ŞEKİLDE SEÇİLMİŞ" Atatürkçü çizgisiyle bilinen, TSK mensupları arasında ve bürokraside rahatlıkla kendisine yer bulabilen Cumhuriyet gazetesi, FETÖ/PDY'nin diğer yayın organlarının (Taraf, Zaman, Bugün, Samanyolu TV gibi) itibarsızlaşması ve kamuoyu nazarında güvenilirliklerini kaybetmeleri sebebiyle örgüt tarafından hedef seçilmiş, gazete ve örgütün birbirine bütünüyle zıt çizgileri, öncelikle gazetenin güncel yayın politikasını belirleyen Cumhuriyet Vakfının ele geçirilmesi suretiyle kesişmeye zorlanmıştır. "TERÖR ÖRGÜTLERİ LEHİNDE ÇALIŞAN BİR GAZETE" Bu aşamadan sonra Vakıf tarafından belirlenen genel yayın yönetmenleri eliyle gazete FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C lehinde çalışan bir yayın organı haline getirilmiştir. "AHMET ŞIK'IN DHKP-C VE PKK İLE İRTİBATI" İddianamede diğer şüphelilerin FETÖ/PDY ile irtibatları anlatılırken Ahmet Şık'ın DHKP-C ve PKK ile irtibatına vurgu yapıldı
04-04-2017
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
Milli mücadele kaçağı!
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Dün sabah saatlerinde Beşiktaş’ta medya yöneticileriyle bir araya gelen CHP’nin FETÖ kasetiyle işbaşına gelmiş Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yine bir skandala imza attı. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bölünmek istendiğini, 248 vatan evladının şehit edildiği, Meclis’in, MİT, Özel Harekât’ın bombalandığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast düzenlendiği, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak, “15 Temmuz kontrollü darbe girişimidir. Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’ye can suyu veren açıklamaları, akıllara “Milli mücadele verilirken Kılıçdaroğlu, neredeydi?” sorusunu getirdi. 15’te FETÖ’cü alçaklar tarafından kuşatılmış Yeşilköy Havalimanı’na inmiş, sırrı henüz çözülememiş şekilde Bakırköy’e kaçmış ve darbe püskürtülene kadar da başını Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun evinden dışarı çıkarmamıştı. Niye, baskılara dayanamadı…”Kılıçdaroğlu’nun 17-25 Aralık darbe girişiminden bu yana savunduğu, iş tuttuğu FETÖ’cüleri, 15 Temmuz işgal girişiminden de aklamaya çalışması, Alman İstihbarat Servisi (BND) Başkanı Bruno Kahl’ın açıklamalarını zihinlerde canlandırdı. Terör sevici Kahl da FETÖ’nün 15 Temmuz’da parmağı olmadığını söylemiş, alenen tarihin en alçak örgütünü meşrulaştırmaya, hükümeti suçlamaya kalkmıştı…
03-04-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
İstikrar 14 yılda 14 ihanet gördü
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Danıştay saldırısının arkasından FETÖ çıktı AK Parti iktidarının 5. Arslan'ın FETÖ ilişkileri yıllar sonra ortaya çıktı. Yaverinin FETÖcü olduğu ortaya çıkan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın yayınladığı ‘e-muhtıra’da özetle “Son günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. Hakan Fidan üzerinden Erdoğan’a suikast girişimiFETÖ’nün hükümete yönelik ihanet adımlarının ilki 7 Şubat 2012’de yaşandı. MİT krizi sonrası FETÖ kumpasları bir bir açığa çıktı. 17 Aralık polis ve yargı darbesi girişimiFETÖ’nün Türkiye üzerindeki kara planlarının en önemlilerinden biri olan 17/25 Aralık süreci tam bir darbe girişimiydi. Daha sonra sergilenecek kanlı darbe planlarından önce yolsuzluk kılıfıyla Türkiye’yi tamamen ele geçirmek için adım atan FETÖ 17 Aralık’ta yargı darbesi girişimi ile kirli yüzünü gösterdi. FETÖ, 17 Aralık günü birbiriyle alakasız dosyaları birleştirip kamuoyuna ‘yolsuzluk’ diye sunarak siyasete darbe vurmak istedi. Hükümetin zamanında müdahalesi ile İstanbul Emniyeti’ndeki FETÖ’cülere görevden el çektirilerek darbe girişimi bastırıldı. 25 Aralık ekonomiyi çökertme hamlesiFETÖ, polis içerisindeki yapılanmasıyla başarılı olamayınca bu kez 15 Temmuz’da ortaya çıkan Jandarma’daki yapılanmasını devreye soktu. 25 Aralık’ta yeniden hareketlenen FETÖ’cü hainler, yasadışı dinlemelerle birlikte hayali bir terör örgütü üyesi olarak gösterdikleri 41 işadamı hakkında gözaltı kararı çıkarttı. FETÖcü savcılar tarafından Jandarma’ya gönderilen gözaltı listesi işleme konulmadı. Türkiye'ye müdahale ettireceklerdi FETÖ, 7 Şubat, 17 ve 25 Aralık girişimlerinin ardından bir kez daha saldırdı. FETÖcü vatan hainleri 19 Ocak’ta bir kez daha sahneye çıktı. HSYK’YI HEDEF ALDILARTüm kurumlarda tasfiye edilmeye başlayan FETÖ, yargıdaki hakimiyetini sürdürmek için bu aşamadan sonra 12 Ekim 2014 HSYK seçimlerine odaklandı. Darbe dönemlerinde tüm İslami camiaya ait dernekler vakıflar okullar kapatılırken Fetullahçı Terör Örgütü’nün lideri Fetullah Gülen’in önü açıldı. FETÖ üyesi Adil Öksüz’ün yönettiği Akın Öztürk’ün askeri liderliğini yaptığı darbe girişimi vesayetin son kurşunu oldu. KENDİ HALKINI KATLETTİLER15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı sokağa çağırmasının ardından akın akın sokağa dökülen halk, özellikle İstanbul ve Ankara’da darbeci hainlere göğsünü siper etti
03-04-2017
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Avrupa terörist sığınağı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ’nün finans, medya, yargı, asker sorumluları Batılı ülkelerden rahatlıkla örgütün faaliyetlerini yönlendirmeye devam edebiliyorlar. Başta FETÖ elebaşı Gülen’in iadesini gerçekleştirmeyen ABD olmak üzere Almanya, İngiltere, Yunanistan, Hollanda FETÖ örgüt elemanlarına sahip çıkıyor. FETÖ’cü darbecilerin sığındıkları batı ülkeler şöyle:ÖRGÜT SAVCISI ÖZ, ALMANYA’DA Ergenekon Davası, 17-25 Aralık darbe davalarını yöneten örgüt savcısı Zekeriya Öz, FETÖ’nün basın yayın grubu dergiler sorumlusu Faruk İlk, FETÖ’nün istişare Üyesi Halit Esendir, FETÖ’nün para aklamak ve eleman devşirmek için kullandığı Fatih Üniversitesi eski Rektörü Şeref Ali Tekelan gibi üst düzey 40’tan fazla FETÖ’cü Almanya’da yaşıyor. ELEBAŞI AMERİKA’DA Terör örgütü FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesini gerçekleştirmeyen ABD, FETÖ’nün medya sorumlusu Ekrem Dumanlı, FETÖ’nün spor camiasına sızmış örgüt elemanı Hakan Şükür, FETÖ’nün sözde yargı sorumlusu Ahmet Can, FETÖ’nün Ege Bölgesi sözde sorumlusu Bekir Baz, FETÖ’nün elebaşı Gülen’in yardımcısı Cevdet Türkyolu, FETÖ’nün istişare sorumlusu İsmail Büyükçelebi, FETÖ’nün asker ve polis okulları sözde sorumlusu Sait Aksoy gibi sorumlu ve etkili FETÖ’cülere ev sahipliği yapıyor. FETÖ’NÜN FİNANSÖRÜ İPEK İNGİLTERE’DE İngiltere, FETÖ’nün finansörü olan ve para aklama işleri yürüten Akın İpek, FETÖ’nün kamuoyu çalışmalarını yürüten sorumlularından biri olan Mustafa Yeşil, FETÖ’ye ait Bugün TV’nin eski Genel Yayın yönetmeni Tarık Toros, FETÖ’nün kara para aklama transferi için kullandığı Bank Asya’nın eski yönetim Kurulu Başkanı Ali Çelik gibi üst düzey 50’den fazla FETÖ’cüye kucak açtı. 15 Temmuz darbe girişimini yöneten ve Erdoğan’a suikast timinde yer alan İrfan Arabacı, Ayhan Bay, Hayrettin İmran, Nazmi Ekici gibi onlarca FETÖ’cü ile 250 bin Avro karşılığında oturma izni alan 128 üst düzey FETÖ’cü Yunanistan’da bulunuyor. SEÇEN, HOLLANDA’DA SAKLANIYORBelçika, FETÖ’nün topladığı paraları örgüt işletmelerine aktaran “Kimse Yok Mu Derneği” Başkanı İsmail Cingöz, FETÖ’nün Batı Avrupa sorumlusu Süleyman Tiftik gibi onlarca terör örgütü elemanını barındırıyor. manipülasyonlar ile örgüt adına davaları yönlendiren örgüte bağlı eski Savcı Fikret Seçen’in yanısıra, Turan Yazır, Alaattin Erdal, Mehmet Çerit, Muzaffer Çetin gibi onlarca FETÖ’cü Hollanda’da yaşanıyor