Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, muvazzaf askerlerin de arasında olduğu 357 sanığın beraatıyla sonuçlanan, İzmir'deki "Askeri Casusluk" davasının meslekten ihraç edilen savcısı Zafer Kılınç hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olmak" suçundan iddianame hazırlandı. Şahısların avukat ve FETÖ'cü olduklarını duyduk. Buna göre raporda, "Kozmik Oda" soruşturmasını yürüten ve FETÖ'den yargılanan eski savcı Mustafa Bilgili ile eski hakim Halil İbrahim Kütük'ün aynı evde kaldıklarının belirlendiği vurgulandı. Kılınç'ın ByLock hesabı ile FETÖ'nün yargı yapılanmasından sorumlu "sivil imam" olarak nitelenen Levent Özgüzel'e ait ByLock hesabı arasındaki yazışmaların incelendiği bildirilen raporda, yazışmaların genel itibarıyla İzmir'de açılan "Askeri Casusluk" davasıyla ilgili olduğu ifade edildi. Özgüzel'in ByLock mesajlarında, onun koordinesinde Bilgili, Kılınç ve Kütük'ün aynı yerde kaldığının zikredildiği aktarılan raporda, "Tespiti yapılan gaybubet evinde Kılınç'ın parmak izinin tespit edilmesi, 515127 ID no'lu ByLock hesabı kullanıcısının Bilgili ve Kütük ile aynı yerde olduğunun mesaj içeriğinden anlaşılması, bu hesaptan Özgüzel ile yapılan yazışmalardan, kamuoyunda İzmir Askeri Casusluk davası olarak bilinen davaya ilişkin hususların konuşulduğunun tespiti nazara alındığında, 515127 ID no'lu ByLock hesabının şüpheli Zafer Kılınç tarafından kullanıldığı kanaatine varılmıştır. Gaziantep'te FETÖ'den yargılanan eski başsavcı Durdu Kavak'ın, Kılınç'ı yargıdaki FETÖ mensupları arasında saydığına vurgu yapılan iddianamede, Kavak'ın, eski İzmir Başsavcıvekili Kadir Gülcü'nün, Askeri Casusluk soruşturmasını Kılınç ile hareket ederek İbrahim Okur'dan aldıkları talimatla yürüttüklerini söylediği ve "Bu soruşturmanın hükümeti sıkıştırmak için yürütüldüğü kanaatindeyim ve yine FETÖ'nün kontrolünde yapıldığını düşünüyorum" dediği belirtildi. Daire Başkanı İbrahim Okur'un da ifadelerinde Eskişehir'de görev yaptığı dönemde İlhan adlı bir savcının evinde toplandıklarını, toplantıdakiler arasında Kılınç'ın da olduğunu, seçim günü kimin hangi görevi yapacağının kararlaştırıldığını anlattığına yer verilen iddianamede, deliller bütün olarak değerlendirildiğinde, "Kılınç'ın örgütün talimatıyla iş ve işlemler tesis ettiği, FETÖ'nün ideolojisini, amaçlarını, faaliyetlerini benimsediği, kendi iradesini örgütün iradesine terk ettiği, örgüt hiyerarşisi içinde hareket ettiği, örgütün haberleşme programı ByLock'u kullanarak örgütle organik bağ kurduğu ve örgütün yargı yapılanması içinde yer aldığına ilişkin yeterli derecede şüphe bulunduğu" bildirildi